Gerçekçilik ve Eğlence bir Arada
İnternet kafelerimizde en çok oynanan oyun ünvanı belki de bu başlıkla aynı temayı taşıyan ve bir Half-Life modu olan Counter Strike’a aittir. Urban Terror, bu oyunla aynı temada olup inanması zor da olsa bir Quake III modudur. Fakat bu takım oyunu, Quake III’ün açık kaynak olmasından beri kendi ayakları üzerinde duruyor. Her ne kadar Counter Strike ile aynı konuyu işlese de Urban Terror bu işi ondan daha iyi yapıyor. Nasıl mı? Okumaya devam edin…
Sağlıklı Yaşam
Urban Terror, diğer oyunlardan pek alışık olmadığımız gerçekçi bir sağlık sistemini kullanıyor. Şöyle ki, ağır yara aldığınız zaman yaranız kanamaya başlıyor ve bu kanama sağlığınız bitene kadar devam ediyor. Bunu durdurmak içinse kendinizin veya yanınızdaki bir takım arkadaşınızın “Q”ya basarak yaralarınızı sarması gerekiyor. İlk bakışta gereksiz bir ayrıntı gibi görünse de zamanla oyuna tadını katan şeyin bu sistem olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü kanama sırasında her canınız azaldığında bir “ah” sesi çıkartarak etrafınızda sizi görmeyen düşmanların ilgi odağı oluveriyorsunuz. Birebir karşı karşıya kaldığınız bir düşmanla çarpışmanızı kaybetseniz bile düşman sizin açtığınız yaralardan gidebiliyor.
Sağlık çantası da bu sistemin önemli bir parçasını oluşturuyor. Sağlık çantası taşıyan takım üyeleri, yaralanan kişilerin sağlığını %90’a kadar doldurabiliyor. Sağlık çantanız yoksa da arkadaşlarınızı %50’ye kadar iyileştirebilirsiniz. Ağır yaralandığınızda “F5″e basarak telsizden can havliyle yardım isteyebilir ve “F10″a basarak size pansuman yapan arkadaşınıza teşekkür edebilirsiniz.
Koşun, Zıplayın, Hoplayın ama Nereye Kadar?
Counter Strike’ın gerçekçilikten en uzak olan bu iki öğesi Urban Terror’da haklı olarak ve güzel bir ölçüyle kısıtlanmış. Bu oyunda “E” tuşuna basılı tutarak kalan sağlığınız kadar hızlı koşabiliyorsunuz ve zıplayabiliyorsunuz. Koşu göstergesi sıfıra dayandığında koşmayı veya zıplamayı bırakıp soluklanmanız gerekiyor, tabi bu arada nefes seslerinizi duyacak düşmanları da unutmamalısınız. Bu kısıtlama sayesinde daha çok sağlık daha çevik olmanızı sağlıyor ve gerçekçiliğe çok şey katıyor.
Eğer boyunuz ve sağlık durumunuz uygunsa duvarlara da tırmanabiliyorsunuz. Bunun için duvarın önündeyken zıplayıp ileri gitme tuşuna basılı tutmak yeterli oluyor. Bunun dışında zıplama sırasında duvara basarken tekrar zıplarsanız daha yüksek yerlere erişebiliyorsunuz.
Silahlar, El Bombaları, Zırhlar…
Tahmin edebileceğiniz gibi oyunda gerçek modern silahların modellemeleriyle birlikte duman bombası ve el bombası bulunuyor. Zırh olarak ise kask ve çelik yelek sunuluyor. Buradaki kask, CS’den farklı olarak sadece kafanızı koruyor, çelik yelek ise sadece gövdenizi koruyor. Oyunda silah satın almak için para biriktirmeniz gerekmiyor; bunun yerine başlarken sahip olabilecekleriniz kısıtlanmış(!) Üzerinizde (ağır, otomatik, tabanca olmak üzere) üç adet silah taşıma bölgesi, bir adet el bombası taşıma bölmesi ve sunucuların çoğunda ikisi kapalı olan üç adet eşya taşıma bölmesi bulunuyor. Oyun sırasında üzerinizdekileri atabilir ve diğerlerinin düşürdüklerini yerden toplayabilirsiniz. Bunların tuşlarını oyun ayarlarından değiştirebilirsiniz.
Elimizde kalan peynir bıçağını da unutmayalım. Üzerinizdeki beş adet bıçağı kesim amaçlı kullanabileceğiniz gibi “N”ye bir kez bastıktan sonra fırlatarak da kullanabiliyorsunuz. Iskaladığınız zaman üzülmeyin, çünkü bıçağınızı saplandığı yerden alarak tekrar kullanabilirsiniz. Hatta daha ileri gidip çamurlu haritalarda yere saplayarak çocukluğunuzu yaşayabilirsiniz.
Oyundaki silah şarjörü de gerçekçilikten nasibini almış durumda… Şarjörü değiştirirken önceki şarjörde kalan kurşunlar boşa gidiyor. Tabi ki bu durum tek tek doldurulan pompalı tüfek için geçerli değil. Bu arada yere serilmiş kişilerde sizin silahınızdan bulunuyorsa onların şarjöründen de nasiplenebilirsiniz. Unutmadan, el bombasının pimini çektikten sonra bombayı fırlatmayı ihmal etmeyin, yoksa bu işin sonu iyi olmuyor.
Bitmek Bilmeyen Süreklilik ve Hareket
Çeşitlilik bakımından zengin olan Urban Terror, 7 adet oynama biçimine sahip:
Free for All: Herkes Serbest
Takımların olmadığı tek mod olan bu modda hiç beklemeden canlanıyorsunuz ve önünüze geleni vuruyorsunuz. Az sayıda kişi varsa bunu oynamanızı tavsiye edebilirim.
Team Deathmatch: Takımlı, Sürekli Canlanmalı
Bu modda iki takım bulunuyor ve belli bir sürenin sonunda en çok puanı alan taraf kazanıyor. Bu da bayrak yarışı gibi hareketli bir oyun türüdür. Kafadan vurduğunuzda bir yerine üç puan alırsınız.
Team Survivor: Takımlı, Sona Kalanı Beklemeli
Bu mod turlardan oluşuyor. Turlar bir takımda kimse hayatta kalmayana kadar sürüyor. Hayatta kalan takım puanı kapıyor. Bu mod özellikle sona iki kişi kaldığında ve bunlardan en az biri sürekli bir yerlerde saklanıyorsa sıkıcı olabiliyor. Çünkü öldükten sonra bunları izlemekten ve beklemekten başka bir şey yapamıyorsunuz.
Follow the Leader: Lideri Takip Et
Turlardan oluşan bu modda her takıma rastgele bir kaptan seçiliyor. Her tur bu kaptanı koruyarak karşı takımın bayrağını almaya çalışıyorsunuz. Kaptan hayatta kalırsa bayrağı kaptığınızda daha çok puanınız oluyor. Pek çok kişi bu modun şimdiye kadar yapılmış olanların arasında en kötüsü olduğunu düşünüyor. Yine de farklı tatlar arayanlar deneyebilirler.
Capture and Hold: Ele Geçir ve Koru
Bu modda haritanın çeşitli yerlerinde bayraklar bulunuyor ve takımlar bu bayrakları koruyarak o bölgeyi ellerinde tutmaya çalışıyorlar. Çok nadir oynanan bu mod da özellikle büyük haritalarda oynama değer.
Capture the Flag: Bayrak Yarışı
Klasik olan bu modda takımların birer bayrağı bulunuyor ve amaç karşı takımın bayrağını kapıp sizin bayrakla birleştirmek. Bu da tam bir takım oyunu gerektiriyor. Eğer takımınız iş bölümünü iyi yaparsa oldukça önde bitirilebilir. Unutmadan “hot potato” (sıcak patates) denen şeyden de bahsedeyim. Bazen iki takım da birbirinin bayrağını alıyor ve kendi bayraklarını kurtarana kadar onu korumak zorunda kalıyor. Bu durum oldukça uzun sürebiliyor. Bu yüzden belli bir süre sonunda bayrakların ikisi birden patlıyor. Bu süreyi ekranın sağ üst köşesinden takip edebilirsiniz. Eğer bayrağı elinizde tutuyorsanız bu sürenin dolmasına birkaç saniye kala bayrağı yere atmanız faydalı olacaktır.
Bomb Mode: Bomba İmha Ekibi
Bu modda kırmızı takım haritanın iki yerinde belirlenmiş hedeflerden birini patlayıcıyla havaya uçurmaya çalışırken mavi takım bunu engellemeye çalışıyor. Evet, büyük ihtimalle bunu başka yerlerden görmüştünüz. Yalnız Urban Terror’un bomba patlama sahnesinin daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Bu arada patlayıcıyı koymak için, bombalama noktasına geldikten sonra silahlarınızdan patlayıcıyı seçip bir kere tıklamanız yeterli. Mavi takımdaysanız, imha etmek için, patlayıcının üzerinde beklerken kımıldamadan CTRL tuşuna basılı tutmanız gerekiyor.
Oyun sunucularında genellikle sürekli canlanmalı, bayrak yarışı ve sona kalanı beklemeli türler tercih ediliyor. Yani beklemek bu oyunun çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Sürekli olarak hareket halindesiniz ve vurulduktan çok kısa bir süre sonra tekrar canlanıyorsunuz.
Botlar ve Hileciler
İnternet bağlantınız yoksa gerçek insanlarla oynama fırsatınız olmayabilir. Botlar bu açığı kapatmak için yapılan sanal oyunculardır. Eğer bu oyunu botlarla oynamak istiyorsanız size kötü bir haberim var: Urban Terror geliştiricileri botları sevmiyorlar ve mevcut botlar denemeye değmeyecek seviyedeler. Bu ilk bakışta kötü görünse de aslında botların olmaması oyunun iyi yönlerinden biridir denebilir. Bu sayede hile yapılması zorlaşıyor ve oyun daha adilce oynanıyor. Gerçekten de Urban Terror sunucularında hilecilere kolay kolay rastlamazsınız. Pek çok sunucuda sürekli takım arkadaşlarını öldürenler oyundan atılır veya oylama sistemiyle oyundan uzaklaştırılırlar. Hatta bazı sunucular daha da ileri gidip belli bir süre boyunca iyi puan yapamayanları da otomatik olarak kovuyor. Bu türdeki diğer oyunlarda hilecilerden ve kötü oynayanlardan bıkanlara duyurulur 🙂
Demokratik Bir Oyun
Urban Terror, oldukça ayrıntılı bir oylama sistemine sahiptir. Oylama (vote) menüsünden sonraki veya o anki haritanın değişimi, baştan başlatılması veya bir oyuncunun kovulması gibi oylar başlatabilirsiniz. Oylamalara katılmak içinse F1’e basarak evet, F2’ye basarak hayır oyunuzu atabilirsiniz. 4.1 sürümünden itibaren oylama sistemi harita başladıktan bir dakika sonra aktif oluyor.
Küçük Ayrıntılar
Urban Terror’de durumu yakından takip edebilmeniz için pek çok durum göstergesi bulunuyor. Ekranın sol üst köşesindeki küçük haritadan, takımınıza ait oyuncuların bulundukları yerleri, çatışma halinde olan ve telsizden konuşan arkadaşlarınızı rahatlıkla görebiliyorsunuz. Ekranın üst kısmında; kim kimi neresinden vurmuş, ne kadar hasar vermiş, vurduğunda sağlığı ne kadarmış gibi paparazzi tarzındaki bilgiler geçiyor. Ekranın sağ bölümünde ise tüm oyuncuların kaç kişi vurup kaç defa vurulduğunu görebilirsiniz. Bunlara ek olarak “Tab” tuşuna basılı tuttuğunuzda istemeyeceğiniz kadar ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Göstergeleri kaldırma veya yerlerini değiştirme işlemlerini ayarlardan yapabilirsiniz.
İlk Kullanım
Oyunu ilk açtığınızda “Setup” bölümüne girip sistem ayarlarını ve çözünürlüğü istediğiniz seviyede değiştirin. Daha sonra ana menüdeki “Play Online” ve ardından “Get New List” düğmelerine tıklayın. Bu düğmeye tıkladığınızda internetten sunucu listesi indirilecek ve önünüze gelecektir. Daha sonra listeyi güncellemek için “Refresh List”e basmanız yeterlidir. Listedeki başlıklara tıklayarak sunucuları istediğiniz kritere göre sıralamanız mümkündür. Burada ping’e göre sıralayıp “ping” değerinizin en düşük olduğu sunucuya girerseniz oyun daha akıcı olacaktır.
Bir sunucuya ilk girdiğinizde karşınıza takım seçim ekranı çıkıyor. Bundan sonraki ekranda ise silahlarınızı ve diğer araçlarınızı seçiyorsunuz. Oyun içinde seçiminizi değiştirmek için ESC tuşuna basınca çıkan menüden “Player”ı seçebilirsiniz.
Oyunun, bir quake vazgeçilmezi olan konsolu da bulunuyor. Oyun konsoluna ~ tuşuna (trq klavyede altgr+ü) basarak ulaşabilirsiniz. Benzer oyunlardan alışık olduğunuz /addbot, /name, /map gibi komutları burada da kullanabilirsiniz.
Urban Terror’un söz etmeden geçmek istemediğim bir güzelliği de benzer oyunlarda pek başarılı olmayan Alt+Tab tuş birleşiminin sorunsuz çalışması. Yani bu tuşlara birlikte basarak oyunu kapatmadan istediğiniz anda masaüstünüze dönebiliyorsunuz.
Görseller
Oyunda Quake3 motorunun bütün özellikleri kullanılmış durumda. Yani havada uçuşan kurşunlar, boş mermi kovanlarının yere düşüşü gibi ayrıntıları görebiliyorsunuz. El bombaları çok küçük oldukları için başlarda görsel olarak ayırt etmekte zorluk çekseniz de ileride bunların sesine alışıyorsunuz. Motorun görebildiğim tek kötü yanı, geniş açık arazileri ve ağaçları olan haritalarda ekran kartını daha çok zorlaması oldu. Elimdeki paylaşımlı intel i915 ekran kartıyla “the suburbs” haritasında oynamak fps’nin 5’in altına düşmesi demek oluyor. Diğer haritalarda ise çoğu zaman 30-40 fps aldım (fps değeri ne kadar yüksek olursa görüntü o kadar akıcı olur).
Oyunda her takım için dörder adet (toplam 8) insan modellemesi bulunuyor. Modellemelerin oldukça güzel olduğunu söyleyebilirim.
Urban Terror ile birlikte gelen harita seti, özenle yapılmış çok amaçlı haritalardan oluşuyor. Yani aynı haritayı farklı oyun modlarında kullanabiliyorsunuz. Bazen moddan moda aynı harita üzerinde çeşitli değişiklikler oluyor. Örneğin kapalı havuz olan haritada bayrak yarışı modunda oynarken havalandırmaya giremiyorsunuz; fakat bomba imha modunda havalandırmaya girmek için dışarıda bir kapak bulunuyor ve buradan gizlice girebiliyorsunuz.
Silahınızı kendi takımınızdan birine doğrulttuğunuzda takım arkadaşınızın takma adını ve sağlık durumunu hemen görebiliyorsunuz. Ayrıca takım fark etmeksizin telsizden sağlık yardımı isteyen herkesin başına bir işaret konuyor. Bazen bu işarete bakarak düşmanın az canı kaldığını anlayabiliyorsunuz, fakat kandırmaca olabileceğini de unutmayın.
Oyun ayarlarından görselleri oldukça değiştirebiliyorsunuz. İsterseniz ekranda boşuna yer kaplayan silahı tamamen kapatabilirsiniz. Kan, kurşunun çarparken çıkardığı duman, duvarda açılan kurşun delikleri gibi diğer çeşitli efektleri de kapatabiliyorsunuz.
Sesler
Urban Terror’da gerçekçi silah seslerinin yanında oyunun işleyişini etkileyen sesler de bulunuyor. Örneğin çok koşan ve zıplayan birinden gelen derin nefes alma sesi, şarjör değiştirme sesi ve adım sesleri oyuncuyu hemen ele veriyor. Eğer ses sisteminiz doğru kurulmuşsa veya kulaklık kullanıyorsanız doppler efekti sayesinde sesleri dinleyerek birinin nerede olduğunu ve ne tarafa doğru gittiğini hemen anlayabiliyorsunuz. Haritalara özel müzikler de güzel bir ayrıntıyı oluşturuyor.
Değerlendirme
Bütün özelliklerini göz önünde bulundurursak, Urban Terror’un bir alternatif değil, birinci tercih olmasının daha haklı olacağını çıkarabiliriz. Herşeyden önce sunucularında oynayabilmek için bir ücret ödeyip kapalı bir ürün satın almanız gerekmiyor. Gerçekçilik ve eğlenceyi bu derece dengeli sunabilen ve eski sistemlerde de bunun kadar rahat çalışabilen başka bir fps oyunu tanımıyorum. Hadi size iyi eğlenceler…
ateş ve su oynamak için tıklayın
ateş ve su-2 oynamak için tıklayın
ateş ve su-3 oynamak için tıklayın