Xfce Nedir? Xfce Kurulumu

türü işletim sistemlerinde kullanılmak üzere oluşturulmuş hafif denilebilecek bir masaüstü ortamıdır. Hızlı olmaya ve sistem gereksinimleri fazla kullanmamaya odaklanan bu ortamda aynı zamanda görsel açıdan çekici ve kullanıcı dostu bir yapıya sahip olmak da hedeflenmiştir.

Xfce klasik UNIX filozofisi ile kullanılabilirlik ve modüler olmayı bir araya getiren bir yapıdır. Kullanıcıların modern bir masaüstü ortamından beklentilerini karşılayacak tüm gereksinimleri karşılayabilmek için birkaç bileşene sahiptir. Bu özellikler ayrı ayrı paketlere ayrılmış halde tutulurlar ve mevcut paketler arasından seçiminizi yaparak kendinize en uygun kişisel masaüstü yapınızı oluşturabilirsiniz.

Özellikleri

Xfce bir masaüstü ortamından bekleneceğiniz tüm işlemleri gerçekleştirmek üzere birkaç ana bileşene sahiptir. Bunlar;

Pencere Yöneticisi

Ekrandaki pencerelerin konumlarını ayarlar, pencerelerin veya sanal masaüstlerinin tasarımlarını ayarlamaya ve yönetmeye imkan tanır.

Masaüstü Yöneticisi

Ekrandaki pencerelerin arkaplan görüntülerini belirler ve ana pencere menüsü, masaüstü ikonları gibi elemanları sağlar.

Panel

Açık pencereler arasında geçişi sağlar, uygulamaları çalıştırır, çalışma alanları arasında ve menü eklentileri arasında klasör ve uygulamalar görüntülemek amacıyla geçişler sağlar.

Oturum Yöneticisi

Masaüstündeki giriş ve güç yönetimlerini kontrol eder ve kullanıcılara birden fazla giriş oturum açmaları için izin verir.

Uygulama Kaşifi

Bilgisayarınıza yüklü olan uygulamaları kategoriler halinde gösterir, bu sayede onları hızlı bir şekilde bulabilir ve çalıştırabilirsiniz.

Dosya Yöneticisi

Temel dosya yönetim özelliklerini ve grup şeklinde isimlendirme özelliklerini sağlar.

Temel modüllerin yanı sıra Xfce ek uygulamalar da sağlamaktadır. Bu uygulamalar sayesinde masaüstünüze istediğiniz şekilde çeşitli özellikler kazandırabilirsiniz. Bunlara örnek olarak tekst düzenleyici, ses mikseri, terminal emülatörü vb. gösterilebilir.

Xfce Kurulumu

Xfce’yi kurmak için terminali veya uygulama merkezini kullanabilirsiniz. Uygulama merkezinde doğrudan arama kutusuna Xfce yazmanız yeterlidir. Daha sonra karşınıza onunla ilgili çıkan paketleri indirmeniz gerekir. Bu paketi ayrıca terminal aracılığıyla da kurmanız mümkündür. Örneğin Ubuntu terminalinde

sudo apt-get install xfce4

komutu ile kurulumu başlatabilirsiniz.

Linux Nedir?

Akıllı telefonlardan arabalara, süper bilgisayarlardan ev sistemlerine, Linux işletim sistemi her yerde kullanılıyor.

90’lı yılların ortalarından bu yana etrafta olan Linux, pek çok endüstriden ve pek çok kıtadan kendisine bir kullanıcı kitlesi oluşturdu. Konu hakkında bilgisi olanlar Linux’un hemen hemen her yerde kullanıldığını biliyorlar. Telefonlarınızda, arabalarınızda, buzdolabınızda ve daha pek çok yerde kullanılmakta. İnternetin büyük kısmını Linux çalıştırırken, bu işletim sistemini kullanan süper-bilgisayarlar büyük buluşlara imza atmaya yardımcı oluyorlar. Fakat Linux masa üstülerinde, serverlarda ve dünya çapındaki tüm gömülü sistemlerde kullanılmadan önce de en güvenilir, güvenli ve endişe gerektirmeyen türden bir işletim sistemiydi. Linux’un diğer işletim sistemlerinden bir diğer farkı ise açık kaynak kodlu olması – yani ücretsiz bir şekilde ulaşılarak üzerinde farklı kişilerin geliştirmeler yapabilmesi ve dağıtım adı verilen işletim sistemlerini piyasaya sürebilmesidir. Dağıtımların bazıları ücretliyken bazıları ise ücretsiz şekilde erişilebilirdir. Bunlara örnek olarak Ubuntu, Fedora, openSUSE, Linux Mint gibi dağıtımları gösterebiliriz.

Nedir?

Aynı Windows Xp, Mac OS X, Windows 8 – 10 gibi Linux da bir işletim sistemidir. Bir işletim sistemi ise masaüstü bilgisayarınızda veya laptopunuzdaki donanımla bağlantıyı sağlayan ve yöneten sisteme verilen addır. Bir işletim sistemi olmadan bilgisayarınıza çeşitli yazılımları kurmanız ve kullanmanız mümkün olmazdı. Linux işletim sistemi aşağıdaki parçalardan oluşmaktadır:

Bootloader: Linux’ın bu bileşeni bilgisayarınızın başlatılması sürecinden sorumludur. Pek çok kullanıcı için bu süreç işletim sisteminin açılışına kadar geçen ekranlar olarak görülmektedir.
Kernel: Bu tam olarak Linux adı verilen bölümdür diyebiliriz. Kernel sistemin temelidir ve işlemci, hafıza ve diğer cihazların yönetilmesini sağlar. Kernel işletim sisteminin en alt seviyesidir.
Daemons: Bu servisler arka plan servislerdir (yazdırma, ses, düzenleme vb.).
Shell: Daha önce Linux komut satırından bahsedildiğini duymuşsunuzdur. Burası Shell adı verilen bölümdür ve bilgisayarı komutlarla yönetebileceğiniz bölgedir. Linux’un bu özelliği en az bir kere kullanıcıları korkutarak ondan uzaklaşmaya yol açan bölümü olarak da bilinir. Bununla birlikte artık bu durum söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Modern Linux masaüstlerinde, komut satırını kullanma zorunluluğu artık kalmamıştır.
Grafik server: Monitörünüzdeki grafiklerin gösterilmesini sağlayan alt sistemdir.
Masaüstü: Bu bölüm kullanıcıların etkileşime geçme imkanı buldukları bölümdür. Pek çok farklı masaüstü yapısının varlığından bahsetmek mümkündür. Bunlara örnek olarak GNOME, KDE, XFCE verilebilir.
Diğer uygulamalar: Masaüstü kullanmak isteyebileceğiniz tüm uygulamaları bünyesinde barındırmaz. Aynı Windows ve Mac’de olduğu gibi Linux için de indirebileceğiniz ve yükleyebileceğiniz pek çok yazılımı mevcuttur.

Pardus Nedir?

Pardus bir Linux dağıtımıdır. Diğer Linux dağıtımlarına Ubuntu, Fedora, openSUSE örnek gösterilebilir. Pardus da bu dağıtımlar gibi bir Linux işletim sistemi dağıtımıdır. Pardus’un bizler için en önemli özelliği Türkiye’de TÜBİTAK tarafından geliştirilmiş olması ve günümüzde Pardus Topluluk Sürümü olarak ücretsiz şekilde kullanılabilir olmasıdır. Türkçe olması sayesinde pek çok kişi bu ücretsiz işletim sisteminden faydalanabilir. Bu dağıtımın ilk sürümü 2005 yılında yayınlanırken geliştirme sürecine de 2003 yılında başlanmıştır.

Pardus ismi Anadolu Parsının bilimsel isminden gelmektedir. 2011.2 sürümüne kadar bu dağıtım başka herhangi bir Linux dağıtımını temel almadan geliştirilirken, daha sonra Debian dağıtımı temel alınmaya karar verilmiş ve bu yönde değişiklik yapılmıştır. Debian tabanına geçiş değişikliğine karar verilmesinin ardından geliştirilmekte olan PİSİ, ÇOMAR, YALI, Müdür ve Kaptan gibi dağıtımın işlevlerini görmeye yönelik projeler de terk edilmiştir. Bu büyüklü küçüklü projelerin sırasıyla şu işlevleri görmeleri hedeflenmekteydi; Paket yönetim sistemi, yapılandırma yöneticisi, kurulum aracı, açılış sistemi ve ilk ayar sihirbazı. Pardus günümüzde her ne kadar TÜBİTAK eliyle geliştirilmiyor olsa da, açık kaynak kod geliştirme toplulukları tarafından kişisel kullanıma yönelik sürümü geliştirilmeye devam etmektedir.

Pardus Sistem Gereksinimleri ve Neden Pardus?

Pardus sistem gereksinimleri oldukça temeldir. En az 800 Mhz bir işlemci, 4 GB sabit disk alanı, 256 MB RAM ile bu işletim sistemini kurup kullanabilirsiniz. Bu değerlerden bir miktar üstte değerlere sahip olmanız ise önerilmektedir.

Pardus kullanımında en önemli artı sistemin Türkçe olmasıdır. Bunun haricinde diğer Linux dağıtımlarının sahip olduğu tüm ekstra özelliklere sahiptir diyebiliriz. Pardus sistemine sahip olduğunuzda virüs, bilgisayarın takılması, çakılma benzeri sorunlarla karşılaşmazsınız. Üstelik kişisel kullanımı ücretsiz olduğu için yıllık lisans ücretleriyle uğraşmanıza da gerek kalmaz.

İlk olarak windows 10 tarih oluyor haberimizle başlayalım.

Önceki Windows sürümlerine benzer şekilde, Windows 10’un da tarihin çöplüğüne atılması bekleniyordu. Ancak bu gelişmenin ne zaman uygulamaya geçeceği bugüne kadar bir sır niteliğindeydi. Geçtiğimiz günlerde Microsoft yetkilileri tarafından yapılan açıklama ile birlikte bu sır da açığa çıkmış oldu. Üstelik açıklamada bir tarih bile verildi.

Microsoft, yaptığı açıklamada Windows 10 sürümünün, yani diğer adıyla sürüm 1607’nin, resmi güncelleme olanağına 9 Mayıs 2017 tarihinden itibaren destek vermeyeceğini ilan etti. Uzmanlar bu tarihin, yüksek ihtimalle Windows 10’un güncellemeleri toplu şekilde alabileceği son tarih olacağı görüşünde birleşti. Bu tarihten sonra ise Windows 10 sistemine herhangi bir güncelleme, güvenlik güncellemeleri de dahil olmak üzere, sunulmayacak.

Microsoft, daha önce uyguladığı şekilde, Windows 10 sürümü kullanıcılarını, sistemlerini güncel hale getirmeleri konusunda teşvik ediyor. Kullanıcının yeni Windows sürümünü yüklemeleri için ise, Microsoft’un internet sitesinden download sayfasına ulaşmak ve “Hemen Güncelleştirin” butonuna tıklamak yeterli. Microsoft son dönemde Windows 10 sürümü için oyun desteği vermeye başlamış ve bu durum yeni sürümün henüz gündemde olmadığı yorumlarına yol açmıştı.

Pardus nedir?

Pardus linux işletim sistemi , TÜBİTAK ULAKBİM tarafından büyütme ve geliştirme çalışmaları devam ettirilen bir GNU/Linux dağıtımı ve açık kaynak yazılım ( özgür yazılım ) yaygınlaştırma projesidir.

Linux nedir?

Linux, bilindiği üzere  İnternet üzerinde ilgili ve meraklı birçok  gönüllü kişi tarafından ortak olarak geliştirilmekte olan ve başta IBM-PC uyumlu kişisel bilgisayarlar olmak üzere birçok platformda çalışabilen ve herhangi bir maliyeti olmayan bir işletim sistemidir. Daha fazla bilgi için wiki sayfası.

Açık kaynak nedir?

Açık kaynak bir bilgisayar yazılımının makina diline dönüştürülüp kullanımından önceki, programcılar tarafından okunur, anlaşılır, yeni amaçlara uygun değiştirilebilir halinin gizli tutulmayıp, açık halinde kamuyla paylaşılıyor olmasına verilen isimdir. Daha fazla bilgi için wikipedia sayfası.

 

Özgür yazılım nedir?

Özgür yazılım (İngilizcesi free software), kullanıcısına çalıştırma, kopyalama, dağıtma, inceleme, değiştirme ve geliştirme özgürlükleri tanıyan yazılım türüdür. Özgür yazılım ile kastedilen özgürlük, yazılımın kullanım hakları ile ilgilidir, ekonomik boyutu ile değil. Özgür yazılımlar çoğunlukla ücretsiz olsalar da ücretsiz olmak zorunda değildirler. İngilizce sözlükler “free” kelimesi için yirmiye yakın anlam sıralar. Bunlardan sadece bir tanesi “bedava” iken geri kalanları özgürlük ve sınırlamaların olmaması (freedom) kavramlarına atıfta bulunur. Dana fazla bilgi için wikipedia sayfasındaki ilgili makale ve linkeleri okunabilir.

 

Her açık kaynak yazılım özgür yazılım mıdır?

Bir yazılımın açık kaynaklı yazılım olması, özgür yazılım olması veya özgür lisanslanmış olması anlamına gelmez. FSF (tr. Özgür Yazılım Vakfı) tanımına göre özgür yazılım, aşağıdaki dört özgürlüğü sağlayan yazılımdır:

  • Herhangi bir amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü (0 numaralı özgürlük).
  • Her ne istiyorsanız onu yaptırmak için programın nasıl çalıştığını ögrenmek ve onu değiştirme özgürlüğü (1 numaralı özgürlük). Yazılımın kaynak koduna ulaşmak, bu iş için önkoşuldur.
  • Kopyaları dağıtma özgürlüğü. Böylece komşunuza yardım edebilirsiniz (2 numaralı özgürlük).
  • Tüm toplumun yarar sağlayabileceği şekilde programı geliştirme ve geliştirdiklerinizi (ve genel olarak değiştirilmiş sürümlerini) yayınlama özgürlüğü (3 numaralı özgürlük). Kaynak koduna erişmek, bunun için bir önkoşuldur.

Bir program, eğer kullanıcıları bu özgürlüklere sahipse özgür yazılımdır. Detaylı bilgi için: https://www.gnu.org/philosophy/free-sw.html

 

Linux dağıtımı nedir?

Bir Linux dağıtımı (kısaca dağıtım); Linux çekirdeği, GNU araçları ve bir masaüstü ortamının bir araya gelmesiyle, bu birlikteliği sürdürülebilir şekilde yönetecek bir yapılandırma araçları seti, yazılım güncelleme araçları vb. ile oluşturularak tam teşekküllü bir işletim sistemi haline gelen uygulamalar bütününü ifade eder. Daha fazla bilgi için wiki sayfası.

 

Pardus Debian tabanlı mıdır?

Evet, Pardus birçok GNU/Linux dağıtımı gibi Debian tabanlıdır. Örneğin Ubuntu, Mint, Deepin gibi çok kullanılan Linux dağıtımları Debian tabanlıdır. Debian tabanlı tüm dağıtımların listelerine https://www.debian.org/misc/children-distros adresinden veya https://distrowatch.com/search.php?basedon=Debian adresinden erişilebilir. Tüm bu sistemler Debian paket altyapısını kullanmaktadırlar. Ayrıca debian tabanlı olsun veya olmasın tüm dağıtımlar ortak olarak Linux çekirdeği içermektedir.

 

Pardus neden Debian tabanlı olarak geliştirilmeye devam etmektedir?

Pardus’un Debian tabanlı olarak geliştirilmesinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Müşteri isteği: Pardus Projesi TÜBİTAK ULAKBİM bünyesine taşındığında Debian tabanlı bir dağıtım olarak devam etmesi yönünde bazı kamu kurumlarından istekler gelmiştir. Bu istekler ve isterler doğrultusunda Pardus Debian tabanına geçiş yapmıştır.
  • Güncel teknolojiler ile eşzamanlı ve eşgüdümlü olabilme yeteneği: Pisi paket sistemini kullanan Pardus, ilk geliştirildiğinde GNU/Linux dünyasına bir çok yenilik getirmiş ve bir çok şeyin daha iyi yapılabileceğini dünyaya göstermiştir ancak; açık kaynak yazılımın doğası gereği bu geliştirmeler diğer projeler tarafından incelenmiş ve muadilleri de eşlenik sistemlere (örn: apt, sysV ve ağ yönetimi) de yansıtılmış ve Pisi temelli Pardus bu alanda görevini fazlası ile yerine getirmiştir. Dünyadaki gelişmeler ve Pardus’un Debian tabanlı olmasının sağladığı avantajları nedir? sorusunda da belirtilen maddeler de göz önünde alındığında, dünya açık kaynak geliştirme camiası ile daha entegre ve eşgüdüm içerisinde bir Pardus hem ülkemizin yazılım geliştirme hem de teknoloji üretme konusunda yeteneklerini arttırmaktadır.

 

Pardus’un diğer dağıtımlardan farkı nedir?

Pardus, TÜBİTAK ULAKBİM tarafından, öncelikle kamu kurumlarının ihtiyaç ve öncelikleri göz önüne alınarak, geliştirilen bir GNU/Linux dağıtımıdır. Pardus GNU/Linux dağıtımı, yine aynı isimdeki Pardus ekosisteminin işletim sistemi bileşenidir. Diğer bileşenler genel olarak Pardus alt projeleri olarak anılabilir ve projelersayfasından detaylı olarak incelenebilirler. Teknik açıdan incelendiğinde, Pardus’un diğer dağıtımlardan paket seçimi ve özelleştirmeler dışında bir farkı yoktur ancak; nihai ürün ve kullanışlılık açısından bakıldığında Türkçe konusunda diğer dağıtımlardan daha ileride, Pardus alt projeleri ve kullanıcıların ihtiyaç duyabileceği diğer paketleri de içeren, Türkiye içerisinde ve özellikle kamu kurumlarında daha rahat kullanılabilecek şekilde özelleştirilmiş ve Türkiye’deki kullanıcı alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına daha uygun bir dağıtımdır.

 

Pardus’un Debian tabanlı olmasının sağladığı avantajlar nelerdir?

Pardus’un Debian tabanlı olmasının sağladığı avantajlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Geniş paket seçimi: Debian paket deposunda 80.000 den fazla paket bulunmaktadır. Bu paketler Pardus tarafından da kullanılmakta ve kullanıcılara rahatça kurup kullanabilecekleri son derece geniş bir yazılım kataloğu sunmaktadır.
  • Güvenilirlik ve güvenlik: Debian yıllar içerisinde güvenlik ve güvenilirlik konusunda kendisini kanıtlamıştır. Yeterince güvenilir olmadan sürüm çıkartmama ve güvenlik sorunlarını 24 saat içerisinde çözen bir ekibe sahip olması gibi diğer GNU/Linux dağıtımlarından ayıran belirgin bazı özelliklere sahiptir. Özellikle sunucu dünyasında Debian “kur, ayarla ve unut” şeklinde kullanılabilmesi ile ünlenmiştir.
  • Uluslararası teknolojiler ile eşzaman ve eşgüdüm olanağı: Açık ve özgür yazılım topluluklar tarafından geliştirilmekte, fikir ve teknolojiler paylaşılıp beraber geliştirildikçe daha sağlıklı ve yetenekli olmaktadır. Dünyanın en yaygın ve en büyük dağıtımlarından biri ile beraber çalışmak ve geliştirme yapmak, Pardus’u hem teknoloji hem de yetenekler açısından dünya ile eşdeğer bir konumda tutmakta, hem de Pardus’un geliştirdikleri ile Linux dünyasına geri katkı yapabilmesinin önünü açmaktadır.
  • Yetenekli geliştirme araçları ve paket yönetim sistemi: Debian tarafından geliştirilmiş olan .deb paket yapısı şu anda dünya üzerindeki en gelişmiş yazılım paketleme ve dağıtım sistemlerinden bir tanesidir ve sistem üzerinde çalışacak yazılımların geliştirilmesini ve dağıtılmasını oldukça kolaylaştırmaktadır. Bu yazılım ve paket ekosisteminin etrafında bulunan diğer geliştirme araçları da Debian ve GNU/Linux üzerinde yazılım geliştirme ve paketleme süreçlerini oldukça kısaltmaktadır. Bir önceki madde ile birleştirildiğinde bu herkes için daha kaliteli bir dağıtımın daha kolay üretilebileceği anlamına gelmektedir.
Pardus öğrenmek için ne yapmalıyım?

Eğitim ve konferans duyurularımızı takip edebilir, kurum yetkilisi iseniz kurumunuz için eğitim başvurusu yapabilir, eğitim belgelerimizi inceleyebilir ve forumumuza katılabilirsiniz.

 

Pardus Sertifikasyon nedir?

Pardus/Linux alanında yetkilendirilmeyi isteyen isteklinin bilgi, beceri ve deneyimini ölçen ve TSE tarafından kişinin belirlenen düzeyde akreditesini sağlayan standartları belirlemektedir. Pardus Kullanıcı Düzey 1 (PK1), Pardus Kullanıcı Düzey 2 (PK1), Pardus Eğitmen (PKE), Pardus Sistem Yöneticisi 1 (PSY1), Pardus Sistem Yöneticisi 2(PSY2) olmak üzere beş farklı seviyede yetkilendirmeyi kapsamaktadır. PK1, PK2 ve PSY1 yetkilendirmesi için teorik sınav; PK2 ve PSY2 için ise teorik sınav ve pratik uygulama yaptırılmaktadır. Sınavlar TSE’nin belirleyeceği tarihlerde gerçekleştirilmekte olup, ayrıntılı bilgiye TSE’den ulaşılabilmektedir.

Pardus öğrenmek için eğitim almak istiyorum, nereden alabilirim?

Eğitim sayfamızdan gerekli bilgileri alabilir ve kurumunuz adına başvuru yapabilirsiniz.

 

Mevcut işletim sistemimi silmeden Pardus’u deneyebilir miyim?

Pardus ‘u ikinci bir işletim sistemi olarak, mevcut işletim sisteminizin yanına kurabilirsiniz. Bu şekilde kurulum yapıldığında bilgisayar açılışında size hangi işletim sistemi ile devam etmek istediğiniz sorulacaktır. Kurulumla ilgili destek almak için forumlarımızı kullanabilirsiniz.

 

Pardus ücretli midir?

Pardus ‘u ücretsiz olarak Sürümler sayfamızdan edinebilirsiniz.

 

Pardus geliştirilmeye devam edecek mi?

Pardus, TÜBİTAK tarafından geliştirilmeye devam etmektedir.

 

Kurum olarak Pardus’a geçmek istiyoruz, nereden başlamalıyız?

Pardus dönüşümü ile ilgili daha fazla bilgi almak ve başvuru yapmak için Dönüşüm sayfamızı inceleyebilirsiniz

 

Pardus kurumsal çözüm ortağı olmak istiyoruz, ne yapmalıyız?

Pardus çözüm ortaklığı için iletişim formumuzu kullanarak bize ulaşabilirsiniz.

 

Pardus konusunda teknik destek almak istiyoruz, nereye başvurmalıyız?

Pardus konusunda teknik destek almak için 444 5 773 numaralı telefondan çağrı merkezimize ulaşabilir, forumlarımızda diğer kullanıcılarımıza da danışabilirsiniz.

 

Açık kaynak yazılımlar nasıl lisanslanır?

Açık kaynak yazılımların lisanslamaları çeşitlilik göstermekte olup, en popüler kullanılan lisanslar GPL (GNU Genel Kamu Lisansı) ve LGPL (GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı) olmaktadır. GPL lisansı ile özet olarak kullanıcılara tanımlanan “dört özgürlük” şu şekildedir:

Pardus KDE Sürümü
(64-bit)
Pardus XFCE Kurumsal Sürümü
Güvenli Kamu – (64-bit)

İNDİR

2017’de SEO Stratejileri: En Önemli Parametreler Hangileri?

Günümüzde herkes Google’ın arama algoritmalarında yüksek tıklanma oranları ve üst sıralarda listelenmeler elde etmek istiyor. Her ne kadar genel olarak Google’ın kullandığı 200’e yakın web sitesi sıralama faktörü bulunsa da – bunlardan bazıları kanıtlanmış, bazıları tartışmalı ve bazıları tamamen uzmanların deneyimlerine bağlılar – konu arama motoru optimizasyonuna geldiğinde bunlardan hangilerine odaklanmak gerektiği önemli bir soru olma özelliğini koruyor.

Peki Google için en önemli kriter hangisi?

Bu soruya Google Arama Kalitesi Uzman Stratejisti Andrey Lipattsev “içerik” olarak cevap veriyor. “Ve bu içerikten sitenize yönlenen link “ diye de ekliyor.

Son zamanlarda çok sayıda kişinin linklerin bir öneme sahip olmadığına ilişkin yanlış yorumlarda bulunduklarını görebilirsiniz. Artık SEO yapmanın linkler olmadan yeni bir yolu olduğunu düşünüyorlar. Bu yanlış olduğu kadar, tehlikeli de bir öneri diyebiliriz. Bu noktada Andrey Lipattsev’in söylediğini aklınızdan çıkarmamınızı öneriyoruz.

Hemen hemen her seferinde söz konusu 200 sıralama parametresi içerisinde linklerin öneminin ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz diyebiliriz. Şöyle ki:

Sahip olduğunuz dış linklerin fazlalığı. Ne kadar fazla o kadar iyi.
Dış linklerin bağlantı kelimeleri. SEO-amaçlı linkler içeren bağlantı kelimeleri hedef sayfa ile alakalı olmalı.
Dış link kaynaklarının kalitesi. Adı sanı bilinmeyen bir Blogdansa  akademik bir dergiden veya saygı değer bir haber kaynağından gelen linkler daha iyi seçimlerdir.

Linkler SEO stratejisinin her zaman değerli bir bölümü olmuştur ve pek çok SEO ajansı müşterilerini Google’da ilk sayfa sonuçlarında çıkarabilmek için söz konusu sektörle alakalı linklere yoğunlaşırlar. Bunun nedeni başarılı bir SEO çalışmasının başarısıyla, bir siteye yönelik linklerin hacmi ve kalitesi arasında bir korelasyonun bulunmasıdır.

Unutmayın ki, her ne kadar linkler büyük öneme sahip olsalar da, içerik, Moz Authority ve Page Authority değerleri de öneme sahiptirler ve herhangi bir SEO stratejisinin başarılı olabilmesi için değerlendirilmelidirler.

İçerik Pazarlama ve SEO

SEO ve içerik pazarlama alanları birbirlerinden birkaç kritik alanda ayrılıyor. Fakat bu iki alanı birbirlerinden tümüyle ayırmak da söz konusu değil. SEO genelde daha dar ve daha teknik bir alan. Bununla birlikte içerik pazarlama daha geniş ve daha bütüne ait – bunu bir karenin bir dikdörtgen olmasına fakat bir dikdörtgenin bir kare olmamasına benzetebiliriz. Aşağıda bu iki alanın nasıl kesiştiklerini görebilirsiniz:

SEO’yu onun spesifik ve teknik uygulamalarını içerik pazarlamaya yönelterek daha geniş anlamda uygulamanız söz konusudur.
İçerik pazarlama başarısı elde etmenin tek yolu ise SEO teknikleri uygulamaktır.

Konuya farklı bir açıdan bakmanın yolu ise şöyle: SEO talep yaratır. İçerik pazarlama ise bu talepleri yerine getirir. SEO gereklilikleri belirtir. İçerik pazarlama ise bu gereklilikleri tamamlar.

2017 algoritma güncellemeleri

Ocakta, Google mobilde bir sayfaya girdiğinizde doğrudan karşınıza çıkan reklamlara ve pop-up’lara yönelik sert cezalar getirdi. Arama motoru ayrıca bu cezaya ilişkin nadir şekilde yaptığı üzere beş ay öncesinden site sahiplerine uyarılarda bulundu.

Hiç şüphe yok ki, 2017’de yeni algoritma güncellemeleri gelmeye devam edecek, fakat yine bu yılda da SEO çalışmalarınız, SEO stratejilerinizin ne oranda linklere ve içeriklere yoğunlaştığına bağlı olarak gelişmeler gösterecek.

Chromium 17 Geldi

WebKit tabanlı Chromium’un 17. sürümü, tarayıcının beta kanalında yayınlandı. Geliştiriciler 17.0.963.26 sürüm numaralı bu yeni Chromium’da hız ve güvenlik olmak üzere iki önemli özelliğin iyileştirilmesine yoğunlaşıldığını söylüyor.

Chromium’un daha hızlı olmasını sağlamak için internet sayfaları kullanıcı daha adresi yazmayı bitirmeden arkaplanda yüklenmeye başlıyor. Kullanıcının giriş tuşuna basmasından sayfanın tamamen yüklenmesine geçen zamanı daha da kısaltmak için Chromium kullanıcının ziyaret etmesi olası sayfaları ön tarama işlemine tabi tutuyor. Google’da yazılım mühendisi olarak çalışan Dominic Hamon‘a göre bu, sayfaların anında görüntülenmesini sağlıyor.

Chromium’un 17. sürümüyle birlikte Güvenli Tarama teknolojisi indirilmek istenen çalıştırılabilir dosyaları analiz ederek kullanıcılara kötü niyetli yazılımlara karşı önlem almada yardımcı olması için genişletildi. Böylece kullancı güvenli olmayan bir yerden dosya indirmeye çalıştığında Chromium kullanıcıya bu dosyayı indirmenin iyi bir fikir olmadığına dair bir uyarı mesajı gösterecek.

Chromium’un 17.0.963.26 sürümü Fatih Arslan tarafından Pardus’un SVN ve Git depolarına eklendi.  Arslan ayrıca Google+ üzerindeki girdisi üzerinden Pardus 64 bit için bir ikilik paketi de ilgilenenlerle paylaştı.

Akademik Bilişim 2012

Üniversitelerin Bilişim, İnternet ve ilintili konularındaki uzmanlarını bir araya getiren bu yıl 14.sü yapılan Akademik Bilişim Konferansı 1-3 Şubat’ta Uşak Üniversitesi’nde yapılıyor. Konferans, İnternetin tetiklediği değişimin sancılarını ve çalkantılarını anlamaya ve ona bir cevap oluşturmaya çalışmaktadır. Konferansın ana teması Sosyal Ağlar, Yeni Medya ve Demokrasi’dir. Geniş kitleler sosyal ağlarda örgütlemekte, rejimleri sarsmakta, yer yer devirmeye vesile olmaktadır. İnternet’in temsil ettiği değişim, bağımsız ve yaratıcı bireyleri öne çıkartmakta, hiyerarşik olmayan ve ağ yapılarını içeren toplumsal modelleri öne çıkartmakta; katılımı ve saydamlığı, demokrasiyi, gelişmenin önemli bir parçası ve etmeni olarak öne çıkartmaktadır. İnternetle somutlaşan bilgi ve iletişim alanındaki gelişmeler, üniversitelerin konumunu; teknoloji politikalarını, ar-ge, inovasyon, ömür boyu eğitim gibi kavramları yeniden tanımlamaya zorlamaktadır.

Bu konferanslar bilişime bulaşmış; üreten, kullanan, yöneten tüm üniversite topluluklarına ev sahipliği yapmaya çalışıyor. Bilgisayar, Bilişim, Enformatik bağlantılı bölümlerin yanında, kütüphaneciler, medikal bilişimciler, tarımsal bilişimciler, mekansal bilişimciler, bilişim hukukçuları, inşaat bilişimcileri, eğitim bilişimcileri de konferansın doğal katılımcılarıdır. İnternet ve Bilişim yaşamın her boyutunu etkilediği için, kamu yönetimi, siyaset, iletişim, pazarlama, sosyoloji, psikoloji, ekonomi gibi sosyal bilimcilerin de bu konferansın doğal katılımcıları olduğunu düşünüyor ve onları da aramıza katılmaya davet ediyoruz. Konferans meraklı tüm yurttaşlarımıza açık ve ücretsizdir.

Akademik Bilişim Konferansı, yapıldığı şehri bir Bilişim Fırtınası ile sarsmaya çalışmaktadır. Lise öğrencilerine ve öğretmenlerine yönelik İnternet ve açık kaynak etrafında bir sohbet toplantısı, kamu çalışanlarına yönelik bir e-devlet paneli, yurttaşlara yönelik güvenli internet, KOBİ’lere yönelik e-ticaret etkinlikleri yapmaya çalıştıklarımız arasında. Yerel TV ve radyolar kanalıyla şehri bir bilişim ve internet fırtınasıyla sarsmak fırsat bulduğumuzda gerçekleştirdiğimiz bir eylemdir. Konferansın parçası olarak 30-40 firmanın katıldığı bir Bilişim Fuarı da var.

Konferans öncesinde ve konferans sırasında çeşitli seminerler ve kurslar var. Konferans öncesinde, 28-31 ocak tarihlerinde 4 gün 5 konuda yoğun, makine başında kurslar var. Kurslar üniversite ve kamu çalışanlarını hedeflemekle birlikte her yurttaşa açıktır ve ücretsizdir. Kursiyerler ve konferans katılımcıları üniversite yurtlarında kalabilecekler. Kursiyerleri mümkünse kendi bilgisayarlarını getirmelerini, ve hazırlıklı gelmelerini öneririz. Kurslar Linux Sistem Yönetimi, Güvenlik, PostgreSQL, Libreofis ve Python hakkındadır. Bu kursları ve yazın yaptığımız Linux Kampı ile üniversitelerde ve kamuda bilişim sistemlerini yönetimde etkinliği ve tasarrufu hedefliyoruz. Bu kursları ve seminerleri insan kaynaklarına yatırım olarak düşünüyoruz. Linux Sistem Yönetimi kursu Linux ve özgür yazılımlarla internet servisleri güvenilir, güvenli, etkin yürütmeyi hedeflemektedir. Güvenlik kursu 2 parçadan oluşmakta; web Uygulama Güvenliği Tubitak Bilgem tarafından verilmektedir. İkinci parçada Özgür Yazılımlarla Saldırı Teknikleri anlatılacak, bir başka deyişle kendi sisteminizi nasıl koruyacağınız, ücretsiz özgür yazılımlara nasıl yapılacağı anlatılmaktadır. PostgreSQL ticari ürünlerle yarışabilecek, çok büyük veritabanlarını çalıştıran, platform bağımsız, özgür bir veritabanı yönetim sistemidir. Bu kurs, veritabanı temellerinden başlayarak, büyük bir bankanın veritabanını işletecek ve performansı düzenleyecek kavramları anlatacaktır. Pratik, makina başında gerçek yaşamdan örneklerle işlenecek ve ileri seviyedeki PostgreSQL ile devam edecektir. LibreOfis tüm ofis uygulamalarını kapsayan bir özgür yazılımdır. LibreOfise geçen kurumlara ciddi bir tasarruf sağlayacaktır. Python ise oldukça yeni ama yetenekli bir programlama dilidir. Nesne temelli, web, sistem yönetiminde ve bilimsel uygulamalarda gittikçe yaygınlaşan bir dildir. Cep telefonları ve tabletlerde kullanılan Android için yazılım geliştirme bir diğer kurs. Kursiyerlerin ab2012.usak.edu.tr üzerinden kayıt omasını rica ediyoruz.

 

Konferans Öncesi Kurslar : 28-31 Ocak

 

Güvenlik Linux Sistem Yönetimi PostgreSQL LibreOfis/

OpenOfis

Python Android
28/01/12 Uygulama Güvenliği Linux Sistem Yönetimi PostgeSQL’e Giriş LibreOfis/

Openofis

Python Android
29/01/12 İleri PostgreSQL Özellikleri
30/01/12 Özgür Yazılımlarla Saldırı Yöntemleri
31/01/12 PostgreSQL’de Performance

 

Kurslar herkese açık ve ücretsizdir. Öncelik Üniversite Bilgi İşleminedir. Katılmak isteyenler, kendi masraflarını üstlenmek durumundadır. Kursiyer üniversitedeki yurtlarda 7 TL ücretle kalabilecekler. http://ab2012.usak.edu.tr/üzerinden kursa kayıt olmalıdır. Kursa katılacakların kendi dizüstü bilgisayarlarını yanlarında bulundurmaları ve üzerinde en az bir linux dağıtımı kurulu olması önerilir.

 

Akademik Bilişim

Yürütme Kurulu

OpenOffice.orgun adı değişiyor!

Geçtiğimiz yıl Oracle firmasının Sun Microsystems şirketini satın almasıyla üzerine Sun Microsystems tarafınan geliştirilen özgür ofis yazılımı OpenOffice.org’un kaderi üzerine tartışmalar başlamıştı. Bu tartışmalar üzerine OpenOffice.org’un özgürlüğü ve kaderinden endişe eden katkıcıları tarafından başlatılan hareket neticesinde kurulan The Document Foundation OpenOffice.org‘u çatallandırarak LibreOffice özgür ofis yazılımını ortaya koymuştu.

Bu gelişmeler üzerine Oracle firması ilk başta OpenOffice.org‘u geliştirmeye devam edeceklerini açıklamıştı. OpenOffice.org topluluğunun projenin gidişatı ile ilgili tartışmaalr üzerine Oracle 1 Haziran 2011 tarihinde OpenOffice.org‘u Apache Foundation (Apache Vakfı)’a devrettiklerini açıklamıştı. Bundan böyle OpenOffice.org Apache Vakfı üzerinden geliştirilecek ve Apache Lisansı üzerinden dağıtılacak ve marka hakları Apache Vakfı’na ait olacaktı.

Hazirandan bu yana yaşanan sessilik üzerine, Apache Vakfı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla, OpenOffice.org projesini kendi deyimleriyle; bir projeyi vakıf bünyesine sokup devralmak için geçiş sürecine yani “Kuluçka” sürecinde çalışmalara devam ettiğini duyurdu. Projenin tıpkı diğer projeler gibi Apache LaboratuarlarındaApache Usülü(Apache Way)” geliştirileceğini belirtildi.

Kuluçka sürecinde, mevcut OpenOffice.org projesinin kaynak kodu, internet siteleri, forumlar, wiki, eklenti siteleri, e-posta listeleri, çeviri platformu vb gibi bileşenlerini Apache Vakfı bünyesinde yeni yapıya aktarılmakta.

Apache Vakfının kuluçka evresindeki çalışmaları ve geçiş işlemleri neredeyse tamamlanmak üzere. Güncel iş listesini bu adresten görebilirisiniz.   Bu sürecin yansıması mı bilinmez ama bir süredir Oracle‘ın OpenOffice.org siteleri aktifliğini yitirmiş ve bakımsız bir halde beklemekte.

Görülen o ki Apache Vakfı bu geçiş sürecini ciddiye almakta ve hali hazırda yoğun olarak süreçleri devam ettirmekte. OpenOffice.org gibi bir projeyi devralmak kolay bir iş değil. Hele karmaşık yapısını ve bugüne kadar atıl kalmış onlarca servisi yeniden aktif bir yapıya dönüştürmek hiç kolay olacak bir iş gibi görünmüyor.

Mevcut süreç devam ederken, Apache Vakfı OpenOffice.org adında da değişikliğe gidiyor; OpenOffice.org’un ‘.org’ kısmı giderken başına Apache ismi geliyor. Projenin yeni adı artık “Apache OpenOffice”.

OpenOffice.org’un çatallanması LibreOffice ve Apache OpenOffice’in en temel farkalrından biri LibreOffice’in GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı Sürüm 3 ile lisanslandığını buna karşılık Apache OpenOffice’in bir copyleft  lisans olmayan Apache Lisansı ile lisanslandığı belirtmeden geçmeyelim. Özgür Yazılım Vakfı’nın bu konu ile ilgili bildirisini buradan okuyabilirsiniz

Apache Vakfı’nın Apache OpenOffice için hazırladığı internet sitesine bu adresten ulaşabilirsiniz. Çalışmaların ve süreci takip etmek için e-posta listelerine göz atabilirsiniz.

Apache Usulü ve OpenOffice.org ile ilgili hazırlanan bir sunumu da buradan izleyebilirsiniz:

 

Kaynaklar:

http://www.taming-openoffice-org.com/newsite/?p=1448

http://www.taming-openoffice-org.com/newsite/?p=1393

https://blogs.apache.org/foundation/entry/the_apache_software_foundation_statement

CeBIT 2012 Projelerini Çağırıyor

Dünyanın en büyük bilişim teknolojileri ticari fuarlarından biri olan CeBIT 2012, Almanya’nın Hannover fuar alanında 6 – 10 Mart 2012 tarihleri arasında yapılacak. CeBIT, fuarda ücretsiz fuar alanı için açık kaynak projelerine çağrıda bulundu. Sponsorluğunu Linux New Media ve Deutsche Messe’nin yaptığı çağrıya katılacak açık kaynak projelerinin taşıması gereken koşullar:

– Proje, içeriği ve amaçlarını da içerecek şekilde, fuar katılımcılarına bilgilendirici şekilde sunuma hazır olmalıdır.

– Proje içeriği ve başlıkları, anlaşılır bir biçimde sunulmalıdır.

– Proje fuar standı, fuar boyunca, katılımcılara hizmet etmeye yeterli üyelerce çalıştırılmalıdır.

– Proje standı hazırlanarak, fuar başından sonuna kadar aktif olmalıdır.

– Proje, CeBIT 2012 katılımı hakkında topluluğunu yeterince bilgilendirmelidir.

– Proje, CeBIT 2012 katılımı hakkında fuar katılımcılarına da genel bir bilgilendirme yapmalıdır.

Katılan projeler, Linux New Media tarafından oluşturulmuş, uluslararası bir juri tarafından değerlendirilecektir. Bu jurinin temas kurabileceği bir proje sorumlusu da projenin başında olmalıdır. Ücretsiz fuar alanı için başvuracak olan proje:

– Linux ve açık kaynak ile ilgili ve kendisi ticari olmayan bir proje olmalıdır.

– Aktivitesi ve topluluk desteği de, projenin kendisi kadar belirleyici bir kriter olarak değerlendirilecektir.

– Projenin, iş dünyasında kullanılabilirliği de önemli bir kriter olacaktır.

– Proje yeni ve orjinal olmalıdır.

CeBIT 2012 açık kaynak çağrısına son başvuru tarihi 18 Aralık 2011. Projelerin, buradan başvuru yapıp, kayıt yaptırmaları gerekiyor.

LibreOffice için yeni bir arayüz

LibreOffice’in arayüzünün yenilenmesiyle ilgili uzun zamandır çeşitli tartışmalar sürmekteydi. LibreOffice ve OpenOffice.org’un görünümünün eskidiği ve artık daha modern bir arayüze ihtiyaç duyulduğu herkes tarafından dile getirilmekteydi.

OpenOffice.org projesi, bu konuda Rönesans projesini başlatmış ve bu proje ile OpenOffice.org’un Sunum arayüzünde iyileştirmeler yapmış fakat diğer uygulamalara bu iyileştirmeler yansımamıştı.

Geçtiğimiz yıl, LibreOffice’in OpenOffice.org’dan çatallanmasıyla bu tartışamalar tekrar gündeme gelmiş ve LibreOffice’in tasarım ekibi bu konuyu ele almıştı.

Arayüze yeni bir yaklaşım: Citrus

Citrus, aslında geçtiğimiz yıl Mayıs aylarında ortaya çıkmış bir tasarım projesi. Mirek Mazel tarafından tasarım konusunda yaratıcı fikirler ortaya koymak amacıyla başlatılan proje, geçtiğimiz bir buçuk yılda yavaş yavaş olgunlaşarak bu ay başında ortaya alternatif bir arayüz olarak tartışılmak üzere derli toplu bir şekilde sunuldu.

Citrus, bugüne kadar alıştığımız ve “eskiyen” temel arayüzün yerine, doğal ve kullanım kolaylığı sağlayan bir arayüz getirmeyi hedefliyor. Ayrıca çeşitli yenilikler getirmeyi de ihmal etmiyor.

Citrus arayüzü ile ilgili bazı örnekleri aşağıda görebilirsiniz.

Citrus, kelime işlemci arayüz önerisi:

 

Citrus, menü yerleşimi ve sayfa stillerine bir örnek:

 

Citrus, metin içi düzenleme aracı:

Citrus Fizz:

 

Diğer tasarım örneklerine Citrus projesi ile ilgili internet günlüğünden ve Marek2’nin LibreOffice vikisindeki sayfasından ulaşabilirsiniz.

Citrus için henüz bir karara verilmiş değil, şu anda geri bildirimler ve tartışmalar devam etmekte. Umuyoruz ki bu alternatif ve modern arayüz kısa zamanda uygulama aşamasına geçer.

Ayrıca Mirek Mazen’in Android platformu için hazırladığı LibreOffice arayüzü çalışmalarını da “Zest UI” proje başlığı altında  görebilirsiniz.

 

Daha fazla bilgi için:

Citrus tasarımlarının sunulduğu internet günlüğü:http://clickortap.wordpress.com/

Mirek2’nin LibreOffice Wikisindeki sayfası:http://wiki.documentfoundation.org/User:Mirek2

LibreOffice Tasarım Wiki sayfası: http://wiki.documentfoundation.org/Design

LibreOffice Tasarım Ekibi:http://wiki.documentfoundation.org/Design/Team

LibreOffice Tasarım e-posta listeleri:http://listarchives.libreoffice.org/global/design

 

Kaynak:

http://clickortap.wordpress.com/2011/05/01/citrus-overview/

http://listarchives.libreoffice.org/global/design/msg03313.html

Doom 3 Kodları Açıldı

Daha önce Doom 3’ün Kodları Açılıyor Mu? başlıklı haberimizde, id Software’in kurucusu ve idTech motorunun mucidi olan John Carmack’ın Twitter hesabında yapmış olduğu bir yayınla, idTech4 (oyuncular arasındaki adıyla Doom 3 ya da Quake 4 motoru) motorunun kodlarının açılması için teknik hazırlıkların tamamlandığını ve avukatların onayının beklendiğini belirttiğini sizlere aktarmıştık. Ve nihayet beklenen an geldi ve 22 Kasım’ı 23 Kasım’a bağlayan gece yarısında Doom 3’ün kodları yayınlandı.

Doom 3’ün kaynak kodları genel olarak GNU General Public License 3 ile lisanslanarak yayınlandı. Ancak bazı kısımları yine özgür yazılım lisansları olan değişik lisanslar ile yayınlandı.

Doom 3’ün kaynak kodları, bir GIT barındırma hizmeti olan Github üzerinde bulunuyor ve kodlara https://github.com/TTimo/doom3.gpl adresinden erişilebiliyor. Adreste aynı zamanda kaynak kodların işletim sistemlerinde nasıl derlenebileceğine de değinilmiş. Umuyoruz ki yakın bir zamanda Pardus kullanıcılarını Doom 3’ün PiSi paketi ile tanıştırırız.

Tüm özgür yazılım camiasına uğurlu olsun diyoruz

Desura Geldi

Daha önce sitemizde “Desura Geliyor” başlığı ile Desura oyun yöneticisinin Beta aşamasında olduğunu duyurmuştuk. Şimdi ise “Desura geldi” diyoruz.

GNU/Linux oyuncuları için iki ay kadar bir süre Beta aşamasında olan ve sadece “Desura” grubuna üye olanlarca çevrim içi olarak kullanılabilen Desura oyun yöneticisi, Beta aşamasından çıkarak, tüm GNU/Linux oyuncularının kullanımına sunuldu. Beta aşamasından çıkna Desura’nın gözüme çarpan güncellemleri (herkese açılmış olması dışında) kurulan oyunun bağıl kütüphanelerini denetlemesi ve eksik olanlar hakkında oyuncuyu uyarması. İkinci olaraksa, Games -> Properities altından, oyunu çalıştırmak için gereken komutu, başına bir başka komut ya da başka bir ikili dosya ile açacaksak onu yazabiliyoruz. Beta aşamasında sadece 64 bit için olan Desura, artık 32 bit mimarisi için de mevcut. Kurulumun Beta aşamasından bir farkı yok. Desura’nın sitesinden, Desura oyun yöneticisinin *.tar.gz uzantılı güncelleyicisini indirdikten sonra (mimarinize göre otomatik olarak i686 ya da x86_64 gelecektir), dosyayı açın. Açtığınız dizine giderek konsola ./desura komutunu verin.

“Desura Updater” uygulaması başlayacak ve Desura oyun yöneticisini indirip kuracaktır. Yaklaşık 33MB boyutunda olan Desura oyun yöneticisinin kurulumu tamamlandıktan sonra, KDE münüsünden Uygulamalar -> Oyunlar -> Desura yolu ile oyun yöneticisini başlatabilirsiniz. Desura da, aynen Steam’de olduğu gibi, sistem çekmecesine kendisini atacak  ve arka planda çalışacaktır.

Desura başladığında, “New Account” kısmından ya da Desura’nın sitesine giderek sitesinden, kullanıcı hesabınızı oluşturuyorsunuz. Hizmet sözleşmesini kabul ettikten sonra, önümüze çıkan mini bir formu doldurarak, hesabımız oluşturuyoruz. Sonrasında ise, formda belirttiğimiz e-posta adresine gönderilen aktivasyon linkine tıklayarak hesabımızı bitiriyoruz. Sonrasında kullanıcı adı e parolamızı girip “Sign In” dediğimizde, Desura istemcisi açılıyor.

Bu kadar da değil; Desura’nın kurucusu Scott Reismanis, uzun vadede, aynen Google Chrome / Chromium gibi bir GPL lisansı ve açık kod yapılandırılmasına gidileceğini belirtiyor An itibariyle Desura’dan 65 GNU/Linux oyununu (ticari + özgür) indirip oynayabilirsiniz.

Doom 3ün Kodları Açılıyor mu?

id Software’in kurucusu ve idTech motorunun mucidi olan John Carmack, Twitter hesabında yapmış olduğu bir yayınla, idTech4 (oyuncular arasındaki adıyla Doom 3 ya da Quake 4 motoru) motorunun kodlarının açılması için teknik hazırlıkların tamamlandığını ve avukatların onayının beklendiğini belirtmişti. Ancak Bethesda / id Software’in avukatları, Doom 3’ün kaynak kodlarının açılmasının, bazı lisans ihlâllerine sebep olabileceğini belirttiler.

Ancak John Carmack’ın yanıtı gecikmedi: “Avukatlar bazı kodlar konusunda endişeli, ama ihlâl konusu olması muhtemel kodları yeniden yazacağım.” Avukatlatrın endişelerini ifade etmesinin ardıdnan gelen bu açıklama, John Carmack’ın, idTech4 motorunu açık kaynak camiasına (henüz belli olmasa da öncekileri gibi idTech4’ün de GPL ile lisanslanması durumunda özgür yazılım camiasına) kazandırmasındaki kararlılığı gösteriyor. Carmack’ın artık, motorun performnans ve görselliğini mümkün olduğunda koruyarak, lisans koruması altındaki kodları, avukatlarının endişelerini giderecek biçimde yeniden yazması gerekiyor.

Teknik adımlarını tümünü tamamlayıp, son dakikada hukuki sorunla karşılaşan idTech4’ün, bir an önce bu sorunu aşıp, başka bir problemle karşılaşmamasını umarak; özgür yazılım camiasına katılımını bekliyoruz. idTech4, üzerinden 7-8 seneden fazla gibi bir zaman geçmiş de olsa, hâlâ oldukça güçlü bir motor. Bu motorun kazanımının, gelişmiş GNU/Linux FPS oyunlarının önünü açmasını bekliyoruz.

Pardusa kardeş geliyor!

Pardus GNU/Linux’u temel alan ilk dağıtım olma hedefiyle yola çıkan Turkuaz GNU/Linux projesi için ilk adımlar atıldı!

Pardus porjesine alternatif gelişim çözümleri sunmak için ilk önce, 2 Nisan’da yapılan Özgür Yazılım ve Linux günlerinde bir “Topluluk Dağıtımı” konuşulmuş[1]. Bu dağıtım Pardus teknokojilerini temel alarak, Pardus projesinin gerek bürokratik sorunlar gerekse yapısal ve yönetimsel engelleri nedeniyle aksayan bacaklarını telafi etmek, Türkiye’de GNU/Linux’un gelişimi için bir alternatif çatı olmayı hedeflemişti.

Topluluk Dağıtımı fikir, somut adımlara dönüşmüş, internet alan adı olarak toplulukdagitimi.org alınmış ve burada bir wiki kurulumuş, eposta listeleri açılarak temel konularda epeyce konuşulmuştu. Fakat bir süre sonra bu listeler bir sessizliğe bürünmüştü.

Topluluk Dağıtımı listelerindeki sessizliğin ardından, yaza doğru bir zemin değişikliği olarak değerlendirebileceğimiz Turkuaz GNU/Linux projesi ortaya atılmıştı, fakat yaz tatilinin verdiği sessizik nedeniyle projede  bir mesafe kat edilememişti.

Bu sessizliği Turkuaz Linux Geliştirici Listesine[2] 29 eylül’de attığı mesajla bozan Necdet Yücel bu aranın kendisinin sağlık sorunları ve öğrencilerinin stajı nedeniyle verildiğini söyleyen Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:”Neyse işimiz bu dönemi yargılamak olmadığından önümüzdeki maçlara bakalım. Turkuaz için çalışmaya başlamadan önce ne kadarlık bir insan gücümüz var onu görelim istiyorum. Ben bu dağıtıma vakit ayırabilirim diyenler bu maile cevap yazarlarsa hepimiz önümüzü daha kolay görebiliriz.” dedi,  “Elleri görelim” diyerek mesajını bitirdi.

Necdet Yücel’in bu mesajı geliştirici olmak isteyenlerce yanıtlandı. Yücel 5 ekim’de attığı mesajda “Bu kadar fazla cevap aldığımıza göre bu iş gücünü verimli kullanmaya çalışalım. Önce wiki’de hepimiz hangi konuda çalışabileceğimizi yazalım.” çağrısında bulundu. İlk hedeflerinin de üzerinde çalışabilecekleri bir kurulan CD hazırlamak olduğunu söyleyen Yücel, elini kaldıranlara teşekkür ederek mesajına son verdi.

Pardus temelli ve Pardus teknolojilerini mümkün olduğu mertebede kullanacak olan Turkuaz GNU/Linux dağıtımının sosyal sözleşmesine, ana hedefleri ve stratejisine wikisinden bakabilirsiniz.

[1]http://nyucel.blogspot.com/2011/04/topluluk-dagtm.html
[2]http://liste.turkuazlinux.org./pipermail/gelistirici/

http://wiki.turkuazlinux.org/wiki/Ana_sayfa

NASAdan Açık Kaynak Yarışması..

ABD uzay ajansı NASA küresel sorunlara hitap eden yeni nesil bir yazılım sunmayı umduğu önümüzdeki yıl uluslararası açık kaynak uygulama müsabakası düzenliyor. NASA açık teknoloji, açık veri ve açık kaynak kullanarak yeni çözümler oluşturmak maksadıyla “bilim adamları ve ilgili vatandaşları” cesaretlendirecek Uluslararası Uzay Uygulamaları Yarışmasını oluşturmak için diğer uzay ajansları ile birlikte hareket etmeyi planlıyor.

 

NASA tarafından verilen uygulama örnekleri iki sınıfa ayrılıyor. Birinci grup yerel veya küresel tesislerdeki insanlara yardımla ilgili olanlar; örnek olarak küresel ekonomilerde havanın etkisi ve okyanus kaynaklarının eksilmesi. Diğer grup ise uzay görevlerinden gelen verileri görselleştirmeye ve analiz etmeye yardım etmek için çoklu kaynaklar kullanmak gibi uzay keşiflerine odaklanmış olanlardır. NASA projenin çoklu kaynak analizlerini mümkün kılacağını ve işbirlikçi platformları geliştireceğini umuyor.

 

Mevcut yarışma başarılı olmak maksadıyla daha sonra problemlerde veri dizileri ve somut bilgilerin haritasını oluşturacak uzmanları arayacağı bu problemler için fikirleri topluyor. Sonra dünya çapında birkaç şehirde sadece bir kerelik iki günlük bir faaliyet olacak, Random Hacks Of Kindness (20 şehirde yılda iki kez düzenlenen evrensel bir faaliyet) tarzında bilgisayar korsanlarını ve diğer girişimcilerin uzman planlarını alacakları ve onları açık kaynak çözümlerine dönüştürecekleri görülecektir.

 

Tüm dünya açık kaynak yazılıma yönlenirken ülkemizdeki kurum ve kuruluşların malum işletim sistemi üzerinde ısrar etmelerini anlamak zor olsa gerek. Umarız en kısa sürede kendilerine vurdukları prangadan kurtulurlar ve özgür yazılımlara yönelirler.

 

Kaynak: h-online

Pardus CeBITte

Linux ve yüzlerce özgür yazılımın bir araya gelmesiyle, teknolojinin en güncel, güvenli ve işlevsel ürünlerini kullanıma hazır biçimde sunan Pardus 7-A22 nolu TÜBİTAK standında ziyaretçileriyle buluşuyor.

Masaüstünde Pardus K2
Pardus Kurumsal 2, üstün yetenekli masaüstü ortamı ve eksiksiz ofis araçları seti içeriyor. Geniş bir internet araçları seçkisi, grafik ve multimedya araçlar da Pardus K2 ile kullanıma hazır. Pardus’la her ölçekte kurum, kendi özgün ihtiyaçlarına uygun bir çözüm bulabiliyor. Kurumsal çözümlerdeki deneyimleriyle Pardus ekibi, kurumların özel istek ve ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen butik çözümleriyle TÜBİTAK standına yer alıyor.*

Eğitim Yazılımlarıyla Pardus
Pardus, gelişmiş grafik ve multimedya yetenekleri, içerdiği eğitim yazılımları ve geniş donanım desteği ile Akıllı Tahta ve diğer interaktif eğitim gereçlerinde de özgün çözümler sunuyor.

TRAC (Telsiz ve Radyo Amatörleri Cemiyeti) ve Pardus İşbirliği
TRAC ve Pardus, Kandilli Rasathanesi’yle birlikte deprem rasatlarının kesintisiz ve internetten bağımsız dağıtımını amaçlayan APRS ağı için işbirliği yürütüyor. TRAC ekibi, AMD Geode platformu ile beraber Pardus üzerinde çalışan amatör telsizcilik yazılımları ve bunların uygulamalarını sergileyecekler.

Bu yıl CeBIT’te Pardus’a sanatsal yaklaşımları teknolojik yeniliklerle kullanılabilir ürünlere dönüştüren Nerdworking de eşlik edecek. Nerdworking, beden ve hareket kontrollü sistemler üzerine uzmanlaşan programcılardan oluşan SigmaRD’nin herhangi bir alıcı takmadan el hareketlerini detaylı bir şekilde bilgisayara aktaran ve Pardus üzerinde geliştirilen sistemlerinin sunumunu gerçekleştirecek.

Ofis uygulamalarından video/fotoğraf yazılımlarına, Firefox, VLC gibi popüler masaüstü uygulamalarından irili ufaklı araçlara, ihtiyacınız olan her şeyi kurulumla birlikte bilgisayarınıza yükleyen Pardus’da oyun da oynayabilirsiniz. CeBIT’e özel hazırlanan oyun alanında başka bilgisayarda çalıştırdığınız oyunları Pardus’la da oynayabileceksiniz.

 

*CeBIT Kurumsal Sunum Programı:

6 Ekim 2011 Perşembe 13.00-13.10 / 15.00-15.10
7 Ekim 2011 Cuma 11.00-11.10 / 13.00-13.10 / 15.00-15.10
8 Ekim 2011 Cumartesi 11.00-11.10 / 13.00-13.10 / 15.00-15.10

Fuar hakkında detaylı bilgi için: http://www.cebitbilisim.com/tr
Tübitak Standı: 7-A22

İyi ki doğdun LibreOffice!

LibreOffice projesini ortaya çıkaran The Document Foundation(Belge Vakfı) 28 Eylül tarihinde 1. yaşını kutladı. Oracle firmasının Sun Microsystems şirketini satın alması ve özgür ofis yazılımı olan OpenOffice.org’un geleceğinin karanlık bir hale gelmesi üzerine ortaya çıkan bu LibreOffice projesi, ilk beta sürümünün yayımlandığı 28 Eylül tarihini kendine doğum günü seçti.

LibreOffice projesinin geleceğini güvenceye almak için ortaya çıkan ve Almanya’da bir vakıf olarak fiziki bir yapıya bürünen The Document Foundation, topluluk idareli ve odaklı geçen bir yılın ardından gelinen noktadan çok memnum. İdare Komitesi üyesi Charles Schulz’un ifadesi şöyle: ” Geçtiğimiz on iki ayda başardıklarımız inanılmaz! Gelin biraz rakamlara bakalım, şu an projeye katkıları ile seçilmiş 136 üyemiz var; 100’den fazla e-posta listemiz 15.000’den fazla üyeye sahip, bu üyelerden yarısı duyurularımızı alıyor ve dünya çapında hakkımızda binlerce makale yayımlandı”.

 

LibreOffice, birlikte çalışan 330 katkıcının 25.000’den fazla kod işlemesi(commit) neticesinde ortaya çıkan bir proje oldu. Bu katkıcıların birçoğu eski OpenOffice.org katkıcısı olması diğer önemli bir nokta.  Projenin sponsor katkıcıları ve topluluk katkıcıları arasında dengeli bir yapıda olması gelişimi açısından bugüne dek sağlıklı bir yapı ortaya koymasını sağladı: Şimdiye kadarki kodlamaların %25’ini SUSE ve toplululuk gönüllüleri gerçekleştirirken, %20 Red Hat şirketinden diğer bir %20’lik kısım ise OpenOffice.org kod tabanından geldi. Geri kalan kodlamalar TDF öncesi katkıcılar, Canonical geliştiricileri ve Bobiciel, CodeThink, Lanedo, SIL ve Tata Danışmanlık Hizmetleri şirketlerinden geldi.
25 Ocak 2011’de LibreOffice’in ilk kararlı sürümünün duyurulmasından sonra, 81 TDF yansısından 6 milyondan fazla indirme gerçekleşti. Bunun yanı sıra Softpedia gibi dış sitelerden gerçekleşen indirme sayısının 7,5 milyon civarı olduğu hesaplanıyor. LibreOffice’i CD ortamında edinerek kuran ve paylaşan kişi sayısınında 15 milyon civarı olduğu öngörülüyor. Bunların %90’ı Windows %5’i ise MacOS kullanıcıların olduğu hesaplanmakta. Bu rakamlarda eğer TDF’nin eski OpenOffice.org yansı ölçümlerini kullansaydı tahmini indirme rakamı 22 milyon civarı olacaktı.

Linux kullanıcılarının LibreOffice’i dağıtımlarının depolarından edindiği göz önüne alındığında ve Pardus gibi neredeyse bütün dağıtımların ofis paketi olarak LibreOffice sunduğu göz önüne alındığında, TDF 15 milyon Linux kullanıcısının ofis yazılımı oalrak LibreOffice kullandığını öngörmekte.

TDF dünya çapında 25 milyondan fazla LibreOffice kullanıcısının olduğunu tahmin ediyor. Bu rakam karşısında TDF’nin hedefi ise daha büyük, TDF önümüzdeki 10 yılın sonunda dünya çapında 200 milyondan fazla kullanıcıya erişmeyi hedeflemekte.

Projenin ilk günlerinden gönüllü olan ve TDF’ye katkıları ile kabul edilen David Nelson projenin geldiği noktayı şöyle anlatıyor ” OpenOffice.org etrafındaki topluluk, OpenOffice.org’u bağımsız, topluluk tarafından idare edilen bir proje olarak çatallanmaya karar verdiği zaman çok heyecanlandım ve bu başarıyı görmek için bunun bir parçası ol aya karar verdim. LibreOffice’in belgeleme, internet sayfaları ve projenin Alfresco platformu üzerinde çalışmaktayım, bunun yanı sıra pazarlama grubunda da faaliyet yürütüyorum. LibreOffice gerçek anlamda canlı, heyecan verici aktif bir proje ve hepimiz bunun bir başarı hikayesi olması için yoğun çaba sarf ediyoruz. ”

David Nelson’un altını çizdiği noktalar gerçek anlamda projenin diğer ayakları için de geçerli, yüzlerce yerelleştirmeci LibreOffice’i kendi dillerinde sunmak için yukarıda saydığımız katkıcıların dışında büyük bir ekip oluşturmuş durumda. Aynı şekilde LibreOffice’in Türkçe yerelleştirmesi konsunda da önemli adımlar atıldı. LibreOffice’in arayüzü tamamen Türkçe oldu ve LibreOffice’in Türkçe internet sitesi tr.libreoffice.org adresinde yayına başladı.

TDF topluluğunun 12-15 Ekim arasından Paris’te gerçekleştireceği toplantı, ilk LibreOffice konferansı olacak. İlgili kişiler şu adresten kayıtlarını yaptırabilir.

LibreOffice’in 2011  InfoWorld BOSSIE Awards ve OWF Experiment Ödülleri ‘nde en iyi Açık Kaynak yazılımı seçildiğini de bahsetmeden geçmeyelim.

LibreOffice’in 1. yaşını, kararlı sürümünde ilk kez LibreOffice’i öntanımlı ofis yazılımı olarak sunan dağıtımın Pardus olduğununu üzere, en büyük iyi ki doğdun LibreOffice’e bizden gitsin 🙂

 

Kaynak: http://blog.documentfoundation.org/2011/09/28/the-document-foundation-celebrates-its-first-anniversary/

Pardus-Linux.org: TDF 1 Yaşında

Teknokedi: LibreOffice 1 Yaşında

Lilypond

PARDUS Linux İşletim Sistemi içinde, depodan yükleyip kullanabileceğiniz LILYPOND Nota Yazma Programı ile ilgili kaynak Web sayfalarını, başlangıçta sunmamın daha doğru olacağını düşündüm.

Lilypond Ana Sayfası:
http://lilypond.org/

Kullanıcı El Kitapları – İngilizce
http://lilypond.org/manuals.html

Lilypond Örnekler (Examples)
http://lilypond.org/examples.html
Besteci ve aranjörlerin genel olarak kullandıkları 2 profesyonel Nota Yazma Programı vardır. Bu programlar ve ilgili Web sayfalarını şöyle sıralayabiliriz:

  1. Finale – http://www.finalemusic.com/finale/home.aspx
  2. Sibelius – http://www.sibelius.com/home/index_flash.html

Bu iki yazılım da, hem Windows, hem de Macintosh İşletim Sistemleri’nde çalışmaktadır. Ancak, bu yazılımların lisanslı fiyatları ülkemizdeki müzikçilere “pahalı!” geldiği için, genellikle “korsan” versiyonları kullanılmaktadır. Lisanslı yazılım kullanan kişilerin sayısı oldukça azdır.

Bu yazımızı ilk yazdığımız tarihlerde (-ki bu da 2008 yılı civarına denk gelmektedir), LilyPond sürüm numarası “2.8.7” idi. Bu yazının yeniden gözden geçirildiği tarihte ise (10 Eylül 2011) sürüm numarası “2.14.2” olmuştu.

Nota yazma programlarının genel olarak grafik kullanıcı arayüzüne sahip olduğu beklentisi oldukça yüksektir. Ancak, LilyPond dosyasını oluşturmak için genel olarak metin editörleri kullanılır. LilyPond sayfasında “Easer Editing” alt sayfasında LilyPond dosyalarını oluşturabileceğimiz editörlerden bahsedilmektedir. BURAYA tıklayarak bu sayfaya göz atmanızı tavsiye ederim.

Pardus 2011 deposunda da yer alan Frescobaldi yazılımını kullanarak LilPond dosyalarını nasıl oluşturabileceğinizi örnek vererek anlattığım Frescobaldi Kılavuzu – No.1 web sayfasına göz atarsanız, LilyPond yazılımı hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.

Mutlaka göz atılması gereken web sayfaları:

pardus2011

Pardus 2011in Yenilikleri

Pardus 2011’de Bizi Neler Bekliyor?

  • 32 ve 64 bit iki farklı sürüm,
  • Son Linux çekirdeği 2.6.37,
  • En güncel yazılım bileşenleri:
    • KDE 4.5.5 Yazılım Seçkisi,
    • Mozilla Firefox 4.0 web tarayıcısı
    • LibreOffice 3.3 ofis araçları,
    • Gimp 2.6.11 grafik düzenleme yazılımı,
    • Clementine 0.6 müzikçalar,
    • DigiKam 1.7.0 fotoğraf yönetim aracı,
  • 3G modem bağlantı desteği,
  • USB bellek üzerinden de kurulabilme,
  • 3.800 üzerinde paketten oluşan zengin uygulama deposu,
  • Harici diskleri yönetmek, tek tıkla yapabileceğiniz bir işlemle artık çok daha kolay!
  • Pardus kurulum aracı YALI, artık LVM/RAID ve UUID desteklerine sahip,
  • Paket Yöneticisi artık çok daha fazla bilgi sunuyor. Programları kurmadan önce görebileceksiniz ve beğeninize göre oylayabileceksiniz!
  • NVIDIA, ATI ve Intel ekran kartı sürücüleri için pek çok iyileştirme,
  • Kaptan, kurulumdan sonra size eskisinden çok daha fazla yardımcı oluyor :).

 

Nasıl Kurabilirim?

Pardus 2011’i bilgisayarınıza kurmak son derece kolay. Pardus 2011’i mevcut işletim sistemiyle birlikte kullanabileceğiniz gibi, dilerseniz tek işletim sisteminiz olarak da belirleyebilirsiniz.

Pardus 2011’i bu adresteki sunucularımızdan kolaylıkla indirebilirsiniz.

Pardus 2011 DVD’sini Windows ortamında nasıl oluşturacağınızı gösteren çok güzel bir kılavuzumuz var. Adım adım Pardus 2011 kurulumunu aktaran belgemize ise buradan ulaşabilirsiniz.

Kurulum sırasında ve sonrasında sormak istediğiniz tüm soruları cevaplamak için sizi forumumuzda bekliyoruz!

KMPlayer

KMPlayer 0.11

Basit kullanımı, KDE ortamına bütünleşik çalışabilmesi KMPlayer’ın birkaç özelliğinden sadece biri. KMPlayer Qt ile hazırlanmış bir MPlayer arayüz çalışmasıdır.

Kurulumu yapmak için Paket Yöneticisi’nden kmplayer diye bulup yükleyebileceğiniz gibi, konsolu açıp “sudo pisi it kmplayer” komutunu kullanarak da yükleme işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Kurulumdan sonra Pardus menüsünde Uygulamalar > Çoklu Ortam altına yerleşecektir.

KMPlayer MPlayer motorunu kullandığı için birçok yeteneği beraberinde getiriyor. Bunlardan en güzeli ise Pardus kullanıcılarının sık sık forumlarda dile getirdiği İnternet’ten radyo dinleme özelliği.

KMPlayer kullanımı kolay bir radyo yapısı sunuyor. Bununla beraber sistem kaynaklarını az kullanımı ve sistem çekmecesine yerleşebilmesi sizler için KMPlayer uygulamasını vazgeçilmezlerinizden biri haline getiriyor.

KMPlayer altında radyo listeleri ülkeler bazında hazırlanmış. Radyo listeleri ise menüden yer imleri altında depolanıyor.

Yukarıdaki resme baktığımız zaman daha iyi görebiliyoruz. South America (Güney Amerika) altında Argentina (Arjantin) sekmesi altında radyolar bulunmaktadır. Bu radyo kanalları Arjantin radyo kanallarıdır. Bir bakıma dikkat çeken bir sıralama biçimi, bu sayede farklı kültürlerin radyolarını dinleyebiliyorsunuz. Açılan pencerelerden dinlemek istediğiniz radyo kanalına tıkladığınız takdirde çalmaya başlıyor.

Peki, “Kendi radyo kanalımızı eklemek istersek ne yapmamız lazım?” derseniz. Bu da çok kolay. Radyo kanalı eklemek ile firefox altına yer imi eklemek arasında neredeyse fark yok diyebiliriz.

 

Radyo Kanalı Ekleme

Menüden, Yer İmleri > Yer İmlerini Düzenle seçeneğini seçiyoruz ve karşımıza aşağıda bulunan resimdeki ekran geliyor.

Sol tarafta hali hazırda bulunan radyo listeleri görülüyor. Dinlemek istemediklerinizi kaldırabilir, yeni dizinler oluşturabilir ya da yeni radyolar ekleyebilirsiniz. Radyo eklemek için, hangi dizin altında bulunacaksa o dizini seçtikten sonra, menüde bulunan Yeni Yerİmi düğmesine tıklıyoruz. Sağ tarafta bulunan alanda, mavi simgeli boş bir bağlantı oluşuyor. O bağlantıya tıkladığınız zaman alt tarafta ki menüde göreceksiniz ki bağlantı bilgileri boştur. İsim yazan alan radyonun adı olacak, Konum yazan alana ise radyonuzun bağlantı adresini yazacaksınız.

Burada yaptıklarınız otomatik olarak kaydediliyor. Bu yüzden ayarlamanız bitince gönül rahatlığı ile pencereyi kapatabilirsiniz. Artık radyonuz Yer İmleri menüsü altındaki yerini almıştır.

İyi eğlenceler ve bol müzikli günler.

Paket Yöneticisi

Paket Yöneticisi 3.0.2

Paket yönetim sistemleri bilgisayarlara yazılımların yüklenmesi, güncelenmesi, ayarlanması ve kaldırılması için gereken işlemlerin otomatikleştirilmesi için bir araya getirilmiş araçlardan oluşur. Pardus ve diğer tüm GNU/Linux dağıtımları yüzlerce hatta binlerce yazılım paketine sahiptir. Bu kadar çok paketle başa çıkabilmek içinse paket yönetim sistemleri zorunludur.

Paket yönetim sistemlerini basit bir yükleyici olarak düşünmek yanlış olur. Bir paket yönetim sistemi ve bir yükleyici arasındaki temel farklar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:

Görüldüğü gibi paket yönetim sistemleri her açıdan yükleyicilerden daha avantajlıdır.

 

PiSi

PiSi (açılımı Packages Installed Successfully as Intended), Pardus’un adı gibi ufak ama özellik dolu paket yöneticisidir. Bağımlılıkları takip ederek paket inşa etme, kurma, kaldırma, güncelleme vb. işlevleri yerine getirir ve kapsamlı bir komut satırı arayüzü içerir.

 

Paket Yöneticisi

Paket Yöneticisi, Pardus resmi paket depolarında arama yaparak bulduğunuz paketleri kurmanızı, bilgisayarınızda var olan paketlerin yeni sürümleri çıkmışsa güncellemenizi ve gerek duymadığınız yazılımları bilgisayarınızdan kaldırmanızı sağlayan bir grafik arayüz uygulamasıdır. Bu araçla birlikte paketlerinizi hızlı ve kolay bir şekilde yönetebilirsiniz.

Paket Yöneticisi’ne üç farklı şekilde ulaşabilirsiniz:

  1. Eğer ilk açılışta Kaptan Masaüstü‘nden ilgili seçimi yaptıysanız saatin yanındaki sistem çekmecesinden.
  2. KDE menüsü > Uygulamalar > Sistem > Yazılım Ekle ve Kaldır yolunu izleyerek
  3. Alt+F2 tuşlarına basarak ve açılan kutucuğa paket yöneticisi yazarak ulaşabilirsiniz.

 

Paket Kurulumu

Pardus’ta sisteminize yeni paketler kurmak sadece bir kaç fare tıklamasıyla gerçekleştirilebilir. Bunun için ayrıca o İnternet sayfası benim bu İnternet sayfası senin dolaşmanıza gerek yoktur. Sadece şu basit işlemler yeterlidir:

  1. Sol üst köşede bulunan Kurulabilir Paketleri Göster düğmesine tıklayın.
  2. Sol tarafta bulunan ve ilginizi çeken yazılım kategorilerinden birini seçin ya da doğrudan kurmak istediğiniz pakete yönelik bir arama gerçekleştirin.
  3. Sağ tarafta seçtiğiniz kategori içerisinde yer alan paketler listelenecek. Buradan aradığınız ya da ilginizi çeken paketlerin yanlarında bulunan kutucuğu işaretleyerek paketi sepetinize ekleyin.
  4. İkinci ve üçüncü maddelerdeki işlemleri, kurulum yapmak istediğiniz tüm paketler için tekrarlayabilirsiniz.
  5. Sağ üst köşede bulunan Paket(ler)i Kur düğmesine tıklayarak kurmak üzere seçtiğiniz paketleri son bir defa kontrol edebilir.
  6. Sepet penceresinin sağ alt köşesinde bulunan Paket(ler)i Kur düğmesine tıklayarak da tüm istedikleriniz kurabilirsiniz.

Kurulum süresi, bağlantı hızınıza bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Paketler kurulurken işlemleri ekranda saniye saniye görebilirsiniz. İsterseniz de bu sırada diğer işlerinizle ilgilenebilirsiniz.

 

Paket Kaldırma

Sisteminize bir zamanlar kurduğunuz ama artık ihtiyaç duymadığınız için kaldırmak istediğiniz paketler olursa yapmanız gerekenler şunlardır.

  1. Sol üst köşede bulunan Kurulu Paketleri Göster düğmesine tıklayın.
  2. Sol tarafta bulunan ve silmek istediğiniz paketin içerisinde bulunduğu kategoriyi seçin ya da doğrudan kaldırmak istediğiniz pakete yönelik bir arama gerçekleştirin.
  3. Sağ tarafta seçtiğiniz kategori içerisinde yer alan paketler listelenecek. Kaldırmak istediğiniz paketlerin yanında bulunan kutucuğu işaretleyerek paketi sepetinize ekleyin.
  4. Kaldırmak istediğiniz tüm paketler için ikinci ve üçüncü maddelerdeki işlemleri tekrarladıktan sonra.
  5. Sağ üst köşede bulunan Paket(ler)i Kaldır düğmesine tıklayarak kaldırmak üzere seçtiğiniz paketleri son bir defa kontrol edip.
  6. Sepet penceresinin sağ alt köşesinde bulunan Paket(ler)i Kaldır düğmesine tıklayabilirsiniz.

Böylece sisteminizde kullanmadığınız paketler boşu boşuna yer kaplamamış olacak ve bu kullanmadığınız paketlerin güncellemeleri ya da diğer bakım işlemleriyle uğraşmak zorunda kalmayacaksınız.

 

Paket Güncelleme

Kullandığınız bir paket, güvenlik ya da işlevsellik açısından Pardus geliştiricileri tarafından sıklıkla güncellenebilir. Bu nedenle sisteminizdeki paketleri belirli aralıklarda güncellemeniz gerekir. Bunun için:

  1. Güncellemeleri Göster düğmesine tıklayın. Paket yöneticisi Pardus depolarına bağlanarak sisteminizde yüklü olan paketler arasında güncellenmesi gerekenler varsa bunların bir listesini çıkaracaktır.
  2. Güncellenecekler listesinde tüm güncellemeleri ya da isterseniz bunların bir kısmını seçebilirsiniz. Kararlılık için eğer ne yaptığınızdan emin değilseniz her zaman tüm güncellemeleri yapın.
  3. Güncellenecek programları seçtikten sonra Paketleri Güncelle düğmesine tıklayın.
  4. Açılan sepeti kontrol ettikten sonra sağ alt köşede bulunan Paket(ler)i Güncelle düğmesine basın.

Bu işlemlerin ardından paketlerin yeni sürümleri otomatik olarak bilgisayarınıza indirilip güncellenme işlemleri gerçekleşecektir.

 

Paket Yöneticisi Ayarları

Paket Yöneticisi’nin ayarlarını değiştirmek için Ayarlar menüsünden Paket Yöneticisi Programını Yapılandır…’ı seçebilirsiniz. Genel Ayarlar bölümünden Paket Yöneticisi’nin temel ayarları yapılabilir:

Sadece masaüstü uygulamalarını göster: Eğer bu düğme seçiliyse, Paket Yöneticisi’nde sadece grafiksel yazılımlar görüntülenir. Belgeler, kütüphaneler ve diğer konsol araçları görüntülenmez.

Bileşen bilgisini göster: Eğer kurmak istediğiniz ya da sisteminizde kurulu paketlerin tam olarak Pardus depolarındaki hangi bileşene ait olduğunu görebilmek istiyorsanız, bu seçeneği açabilirsiniz.

Paket tipi etiketlerini göster: Paketin tipinin paket yöneticisi üzerinden görüntülenmesini sağlar. Grafik arayüzlü uygulama (app:gui), konsol uygulaması (app:console), kütüphane (library), servis (service), yazıtipi (data:font), yerelleştirme (locale:xy) paket tiplerinden bazılarıdır.

Sistem çekmecesi simgesini aç: Eğer bu seçenek aktifse, Paket Yöneticisi paneldeki sistem çekmecesine yerleşir.

Güncelleme olmadığında sistem çekmecesini gizle: Sistem çekmecesinin sadece bir güncelleme olduğunda görüntülenmesini sağlar.

Aralıklı güncelleme kontrolünü aç: Eğer bu düğme seçiliyse Paket Yöneticisi verdiğiniz kontrol aralıklarında otomatik olarak güncel paket kontrolü yapar. Eğer bir güncelleme varsa sistem çekmecesinden bir bilgi balonu çıkararak size haber verir. Eğer güncellemelerin otomatik olarak kurulmasını istiyorsanız buradaki Güncellemeleri otomatik kur seçeneğini etkinleştirebilirsiniz.

Bant genişliği kullanımını sınırlandır: Paket Yöneticisi öntanımlı ayarlarla bant genişliğinin tamamını kullanarak en hızlı şekilde paketleri sisteminize indirir. Eğer Paket Yöneticisi ile paket indirirken İnternet ile ilgili işlemler de yapmak isterseniz Paket Yöneticisi’nin kullanabileceği en fazla bant genişliğini tanımlayabilirsiniz.

 

Önbellek

Pardus deposundan bir paket kurulduğu zaman, indirilen her kurulum dosyası disk önbelleğinde saklanır. Kaldırdığınız bir paketi yeniden kurmak istediğinizde Paket Yöneticisi önce disk önbelleğini kontrol eder. Eğer paket önbellekte bulunursa uzaktaki depodan paketi yeniden indirmek yerine önbellekten kurulumu gerçekleşir. Ancak önbellek kullanılımı açıksa her yeni paket indirildiğinde önbelleğin kapladığı alan sürekli artacaktır.

Paket Yöneticisi ayarları penceresinde bulunan Önbellek ayar sekmesinden, azami önbellek boyutunu belirleyerek önbellek sınırlarını belirleyebilir, önbelleği sınırsız yapabilir ya da önbellek kullanımını tamamen kapatabilirsiniz.

Disk önbelleğini aralıklarla temizlemek isterseniz Önbelleği şimdi temizle düğmesini kullanabilirsiniz. Bunu yaparak depolanan tüm paketleri silebilirsiniz. Bu işlem sistemde kurulu olan paketleri silmeyecek ya da sisteminizin çalışmasını etkilemeyecektir.

Paket Yöneticisi paketleri depolamak için öntanımlı olarak /var/cache/pisi/packages dizinini kullanır. Eğer çeşitli nedenlerle önbellek için farklı bir dizin kullanmak isterseniz yapmanız gereken tek şey, Seç düğmesini kullanarak yeni bir dizin seçmektir.

Ayrıca paketler üzerinde kopyalama vb. işlemler yapmak için de Aç düğmesini kullanabilir ve dosya yöneticisiyle doğrudan önbellek dizinini açabilirsiniz.

 

Depolar

Paket Yöneticisi, birden fazla depoyla çalışabilir. Paket Yöneticisi öntanımlı olarak resmi Pardus deposuyla gelir. Yeni bir depo eklemek isterseniz, Yeni Depo Ekle düğmesini kullanabilirsiniz. Dilerseniz, daha önce tanımlanmış bir depoyu seçerek Depoyu Kaldır düğmesine tıklayıp bu depoyu silebilirsiniz.

Mevcut bir deponun ayarlarını değiştirmek için de depoya ait depo ismi ve depo adresi bölgelerini tıklayarak depo ismini ve adresini yeniden tanımlayabilirsiniz.

 

Vekil Sunucu

Bu alanda vekil sunucunuzu (proxy) tanımlayabilir, vekil sunucu ayarlarını elle girebilir ya da bulunduğunuz masaüstü ortamında tanımlı olan bir ayarı kullanabilirsiniz.

Sonuç olarak, Paket Yöneticisi Pardus’un en önemli araçlarından biridir. Kullanıcıların yeni uygulamalara erişmesinde köprü görevi görür. İlk geliştiriciliğini Faik UYGUR‘un yaptığı Paket Yöneticisi’nin şu anki geliştiricisi Gökmen GÖKSEL‘dir.

Paket Yöneticisi’nin gelişimine katkı vermek isterseniz, karşılaştığınız sorunları hata takip sistemi üzerinden bildirebilirsiniz.

Aklınıza gelen ve Paket Yöneticisi’nin kullanımını kolaylaştıracak fikirlerinizi Özgürlükİçin Yeni Fikirler arayüzü üzerinden bildirebilirsiniz.

Clementine

Clementine 0.6

Linux platformunda adı en çok anılan ve belki de birçoğumuzun KDE 3 ile özdeşleşmiş müzik çaları Amarok, KDE 4 ile sürüm atlamış ve yeni bir kabuğa büründü.

Kodları sıfırdan yazılan bir uygulamanın gelişmesine odaklanan ekip, en son 2008 Ağustos’ta Amarok 1.4.10 sürümünü duyurmuştu. KDE 4 masaüstü ortamına geçiş yaptığımda ilk açtığım uygulama Amarok olmuştu. Açık konuşmak gerekirse, yeni Amarok’a alışmam zaman almış ve eski Amarok’u da özler olmuştum.

Eski Amarok’u özleyenlere çok güzel bir haberimiz var; Amarok eski ihtişamına geri dönüyor! Hem de eskisinden çok daha gelişkin özelliklerle!

Pardus 2011 ile öntanımlı gelecek bu yeni müzikçaların adı: Clementine.

Clementine, eski Amarok’u özleyen ve benim gibi düşünen kullanıcılar için çok iyi bir ilaç olacak. KDE 4 ile tamamen uyumlu bir şekilde geliştirilen Clementine, Pardus 2011’in öntanımlı müzikçaları olarak seçildi.

 

Tanıtım Yazısında Eksiklerden Bahsedilir Mi?

Clementine’in artılarından bahsetmeden önce, eksik yönlerinden bahsederek tanıtım yazısını ilginç bir şekilde devam ettireceğim. Aklınızda bulunsun, Clementine’in bu eksik yönleri ilerleyen tarihlerde duyurulacak olan sürümlerde giderilecek. Bunlardan ilki, henüz Podcast desteğinin yer almaması, bu sebeple Ajans Pardus’u dinleyebilmek için hâlâ Amarok kullanıyorum. İkincisiyse henüz eklenti desteğine sahip olmaması. Gerçi yapabildikleriyle zaten eklenti desteğinin eksikliğini pek hissetmiyorum. Bu iki eksikliğin de kısa süre içerisinde giderileceğini unutmayın!

Clementine’in artılarıysa, Amarok 1.4.10 ile yapabildiklerimizin hemen hemen hepsi (yukarıda sözünü ettiğim ikisi hariç) ve biraz daha fazlası.

  • Last.fm, SomaFM, Magnatune, Jamendo ve Icecast gibi İnternet radyolarını dinleyebilirsiniz,
  • Kapak Yöneticisi ile eksik albüm kapaklarını Last.fm üzerinden otomatik indirebilirsiniz,
  • Müzik dosyalarınızın ID TAG’lerini düzenleyebilirsiniz,
  • Şarkı sözlerine, sanatçı hakkında bilgilere ve fotoğraflarına erişebilirsiniz,
  • Çalma listenizi sekmelere ayırabilir, birden fazla sekme kullanarak farklı listeler hazırlayabilirsiniz,
  • MP3, Ogg Vorbis, FLAC ve AAC dosya türlerini, birbirleri arasında dönüştürebilirsiniz,
  • USB üzerinden bağlanabilen birçok müzik çalara, iPod ve iPhone’lara şarkı aktarabilirsiniz.

Parçaları kuyruğa alma, ekolayzır ayarları gibi olmazsa olmazları ve Nintendo Wii Remote ile de uzaktan kontrol edilebilmesi gibi uçuk ve eğlenceli özellikleri listeye eklemedim.

 

Tanıdık Bir Arayüz

Clementine’in arayüzü hakkında konuşmanın zamanı geldi artık. Amarok 1.4’ten alışık olduğumuz arayüz Clementine’de de aynen karşımızda. Size an itibariyle en güncel sürüm olan 0.6 sürümüne göre anlatacağım. Sol tarafta yer alan dikey çubukta; Kütüphane, Dosyalar, İnternet, Aygıtlar, Şarkı Bilgisi ve Sanatçı Bilgisi şeklinde sıralanmış altı adet menü var. Yakında bu menüye Podcast’in de ekleneceğini düşünüyorum.

Eğer benim gibi netbook ya da ekranı küçük bir bilgisayar kullanıyorsanız, bu liste doğal olarak ekrana tam sığmayacaktır. Fare imlecinizi o yöne doğru götürmenizle birlikte listeyi aşağı doğru kaydırmanız için üzerine tıklayacağınız düğme de görünecektir. En kısa yolsa, dikey çubuğun üzerinde farenin topunu kullanmak.

Sanatçı isimlerinin yer aldığı listenin hemen üstünde yer alan İngiliz anahtarı simgesine tıklayarak bu listeye ayar verebilmemiz mümkün. Bu listenin hemen altındaki bölümdeyse dinlediğiniz albümün kapağı yer alıyor, tabii eğer bu albüm kapağı arşivinizde yer alıyorsa. Yok mu? O zaman Kapak Yöneticisi’nden yeni kapağı indirmeniz mümkün, ona da birazdan değineceğim.

Ekranın ortasında doğal olarak çalma listemiz yer alıyor. Çalma listemizin hemen altındaysa dinlediğimiz şarkıyı duraklatmak için ya da bir sonraki / bir önceki şarkıya geçmemiz için kullanacağımız düğmeler yer alıyor. Bu düğmeler için de klavyenizin tuşlarını kısayol olarak atayabilmeniz mümkün.

Sol taraftaki o dikey çubuğa yeniden bakalım. Kütüphane’de, belirlediğiniz klasörler altında yer alan tüm dosyalar sanatçı bir alt liste olarak da albümler olarak listeleniyor. Dosyalar’daysa ev dizinini görüyoruz. İnternet seçeneğindeyse biraz durmanızda fayda var. Çünkü Last.fm gibi İnternet radyolarını buradan dinleyebilmeniz mümkün. Ben bu yazıyı yazarken Icecast’te yer alan 80’s & 90’s Heavy Metal kanalını dinliyorum örneğin :).

Aygıtlar seçeneğindeyse USB üzerinden bilgisayarımıza bağladığımız müzikçalarlara müzik arşivimizi kopyalayabiliyoruz. İnternet üzerinde en çok konuşulanlardan biri de Apple iPhone’ların yeni nesil Apple iPod’ların Clementine tarafından desteklenip desteklenmediği. Benim bunu deneyebilme olanağım olmadı ama yabancı forumlarda bunu yapabildiğini iddia edenler de var. Şarkı Bilgisi ile şarkının Last.fm üzerinden kaç defa dinlendiğini ve şarkı sözlerini görebiliyoruz. Sanatçı Bilgileri’ndeyse sanatçı hakkında bilgilere ve fotoğraflara erişiyoruz.

Üst menülerse Müzik, Çalma Listesi, Araçlar, Ekler ve Yardım şeklinde. Müzik menüsünde yer alan “Ortam Aç” seçeneğiyle birlikte dilediğimiz parçayı listeye ekleyebilir (ki bunu sürükle – bırak yöntemiyle de yapabiliyoruz). Sessiz seçeneğiyle sadece Clementine’in sesini kapatıyoruz. Beğen ve Yasakla gibi direktifleriyse dinlediğiniz şarkı hakkında doğrudan Last.fm hesabınıza bilgi kaydediyor. Çalma Listesi’ndeyse şarkıları, şarkıların yer aldığı klasörleri ya da İnternet üzerinden gerçekleşen canlı yayın akışını listeye ekleyebilir ve yeni çalma listesi oluşturabilirsiniz (Yeni oluşturulan çalma listesi yeni bir sekme olarak açılır). Araçlar menüsü altında yer alan Kapak Yöneticisi ile eksik albüm kapaklarını Last.fm’den indirebilir, ekolaysız ayarlamalarını yapabilirsiniz, kütüphaneyi güncelleyebilirsiniz ya da Tercihler’e girebilirsiniz.

Tercihler’i biraz anlatmak gerekecektir diye düşünüyorum. Buradan Clementine’in ayarlarını değiştirebilir, müzik arşivinizin içinde yer aldığı klasörleri belirleyebilir, Last.fm bilgilerinizi girebilir ve bilumum birçok ufak ayarlamayı buradan yapabilirsiniz.

Kullanacağım tek müzik oynatıcımın Clementine olduğunu söyleyebilirim. Sade bir arayüz ve yapabildikleri / yapabilecekleriyle inanıyorum ki, Amarok’un sıkı bir rakibi olacak.

Herkese iyi günler dilerim.

DraftSight, Linuxa Geliyor

Linux’daki en büyük eksikliklerden biri AutoCAD ya da SolidWorks kadar üst seviye ve modüler bir CAD programının olmamasıydı.

Dünyaca ünlü CAD/CAM yazılımı CATIA’nın yayıncısı Dassault Systems’in Windows ve Mac OS X için çıkarttığı DraftSight, öyle görünüyor ki yakında bu eksikliği büyük ölçüde giderecek. Birkaç haftaya kadar DraftSight, ücretsiz Linux sürümüyle karşımızda olacak!

Linux kullanan ya da kullanmak isteyen öğrenciler ve profesyonel CAD kullanıcıları için ücretsiz profesyonel sınıf 2D CAD yazılımı DraftSight büyük bir nimet. DWG dosyaları ile çalışabiliyor.

Program 2D’de güzel işler yapabiliyor ama Linux dünyasında profesyonel 3D CAD yazılımları için hâlâ bir boşluk var. Tahminimiz, zaman içinde pek çok daha CAD/CAM yazılım üreticisinin daha,  Linux sürümleriyle yakın zaman içinde karşımıza çıkacağı yönünde…

Profesyonel ortamlar için geliştirilen yazılımların Linux dünyasına girişleri hızlanmaya başladı. Bir aksilik olmazsa, önümüzdeki hafta büyük bir haber daha duyurabiliriz :).

2011 İlk Müjdesi

Pardus‘un diğer masaüstü ortamlarıyla ne zaman kurulabileceği, kullanıcıların herhalde yıllardır en çok sorduğu soruların başında geliyordu.

Geçtiğimiz haftalarda ilk kez Özgürlükİçin’de duyurduğumuz ÇoMaK Projesi, bu büyük hasrete son verecek. Bu hafta Ajans Pardus’ta da ağırladığımız ve Necdet YÜCEL‘in liderliğinde çalışmalarına başlayan genç ÇoMaK geliştiricileri, bu çok merak edilen soruya artık cevap verecek noktaya geldiler :).

Projenin liderliğini yapan ve özgür yazılım dünyasına bugüne dek pek çok geliştirici kazandıran sevgili Necdet YÜCEL‘in günlüğü üzerinden duyurduğu proje takvimi, bu bekleyişin fazla uzun sürmeyeceğini müjdeliyor.

 

Gnome, Xfce, Fluxbox, Lxde ve Enlightenment aromalı Pardus

Sizi daha fazla bekletmeden, Necdet hocamızın açıkladığı proje takvimini sizlerle paylaşalım:

  • 27 Ocak 2011: KDE harici bir masaüstü ortamıyla kurulum yapabilen bir Pardus 2011 sürümü (BETA).
  • 14 Şubat 2011: KDE içermeyen ve Pardus teknolojilerinin düzgün çalıştığı bir Pardus 2011 sürümü (BETA).
  • 19 Haziran 2011: Gnome, Enlightenment, Xfce, Lxde ve Fluxbox masaüstleriyle kurulabilen ve tüm Pardus teknolojilerinin KDE’deki gibi çalıştığı bir Pardus 2011 sürümü.

(….)

Göreceğiniz üzere fazla beklemeyeceğiz. Pardus 2011’in çıkışının hemen bir hafta sonrasında, KDE harici bir masaüstü ortamıyla kurulan ilk deneme sürümü yayınlanacak. Son kullanıcılar için daha kullanılabilir bir diğer deneme sürümüyse şubat ayının ortası gibi çıkacak.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren ÇoMaK ekibi, TÜBİTAK BİLGEM geliştiricilerinin de desteğiyle, çalışmalarını tam gaz sürdürüyor. Eğer sizler de bizim gibi bu gelişmelerden ötürü heyecanlandıysanız, ÇoMak ekibi sizi e-posta listelerine bekliyor :).

2011, çok güzel bir yıl olacak…

K9Copy – Pardus Paket

K9Copy 2.3.5

Pardus kullanıcıları, zaman zaman ellerinde bulunan DVD filmleri nasıl yedekleyeceklerini ya da nasıl başka bir biçime dönüştüreceklerini soruyor. İşte bu sorulara verilebilecek en güzel yanıt, K9Copy isimli yazılımdır.

Pardus depolarında bulunan bu kullanışlı DVD yedekleme yazılımını kurmak için Paket Yöneticisi’ne k9copy yazarak aratabilir ya da konsola “sudo pisi it k9copy” komutunu vererek yükleyebilirsiniz.

Programımız, Uygulamalar > Çoklu Ortam altında kendine yer alıyor. Menü yolunu takip ettiğiniz takdirde karşınıza iki adet K9Copy simgesi çıkar. Bunlardan biri sihirbaz diğeriyse daha tecrübeli kullanıcılar için olan normal ekran kısayollarıdır. Biz bu yazımızda daha çok sihirbaz üzerinde duracağız. Unutmayın, sihirbaza ana ekrandan da geçiş yapabilirsiniz. Örnek uygulamamız için benim DVD arşivimden orijinal “X-Men: The Last Stand” isimli filmi kullanıyorum.

DVD’mizi sürücümüze takıyoruz ve Uygulamalar > Çoklu Ortam > k9copy sihirbazı isimli kısayola tıklıyoruz. Bu sayede otomatik olarak sihirbaz açılacak.

İlk ekranda bize DVD filmimizin kaynağının neresi olduğunu soruyor. İster DVD filminiz sürücüsünde, ister bir dizinde, isterseniz de ISO görüntüsü olarak kayıtlı olsun, k9copy için sorun olmayacak. Bizim DVD filmimiz sürücüsünde takılı olduğu için DVD Drive seçeneğini seçip “Sonraki” düğmesine tıklıyoruz.

Zengin Kayıt Seçenekleri

İkinci ekranda alacağımız yedek türünü ve nereye kayıt edileceğini soruyor. DVD’nizi aşağıdaki tiplerde yedekleyebilirsiniz:

  • to ISO: ISO görüntüsü olacak şekilde.
  • to Disk: Başka bir DVD ortamına kaydederek.
  • to Folder: DVD içindeki dosyaları direk diskinize çıkarma usulüyle.
  • Rip and Encode DVD: Bu seçenekte, DVD filminizi DivX, MKV gibi biçimlere dönüştürebilirsiniz.
  • Rip DVD without Encoding: DVD’nizi, sıkıştırma metodları kullanmadan mpeg biçimde kaydeder
  • Extract audio: DVD’niz içinden ses dosyalarını çıkarmaya yarar.

Biz DVD’mizi ISO biçiminde yedekleme seçeneğiyle devam edeceğiz. “To iso” seçeneğini seçip “Sonraki” düğmesine tıklıyoruz.

“Select the titles you want to copy”: Bu bölümde, DVD’nin içinde bulunan görüntülerin hangilerini yedeklemek istediğimize karar veriyoruz. Unutmayın, eğer yedekleme tipini MKV ya da DivX şeklinde düşünüyorsanız, tek bir başlık seçmenizde fayda var.

“Select the streams you want to keep”: Bu başlık altında, DVD’mizin içindeki ses dosyalarından hangilerini saklayacağımıza karar veriyoruz. Bildiğiniz gibi DVD’ler birçok dil desteğiyle beraber gelir. Biz de yedek alırken hangi dil dosyalarının kalmasını istiyorsak burada seçiyoruz. Seçimimizi yapıp, “Sonraki” düğmesine tıklıyoruz.

“Set DVD playback options”, DVD filmi oynatıcıya taktığımız vakit, karşımıza bir film oynatma menüsü gelir. Burada altyazı, ses seçenekleri gibi tercihleri yapabiliriz. Bu başlık altında bu menüyü saklamak isteyip istemediğimizi soruyor.

  • Copy original menus: DVD menüsünü olduğu gibi yedeklemek
  • Don’t copy menues: Menü kısmını iptal ederek devam et.

İstediğiniz kısmı seçtikten sonra “Sonraki” düğmesine tıklayarak devam ediyoruz.

Sihirbazımızın en son adımı burasıdır. Bu kısımda yedekleyeceğimiz başlıklar için görüntü kalite ayarını yapabiliriz. Unutmayın, elinizdeki DVD’den daha kaliteli görüntü alma şansınız yoktur, en iyi ihtimalle “bire bir kalitede” görüntü alabilirsiniz. Kalite oranı azaldıkça yedek dosyamızın boyutu da ona göre küçülür.

Bu bölümde bulunan öntanımlı ayarları bu konularda yeterli bilginiz yoksa dokunmadan “Bitir” düğmesine tıklayarak tamamlıyoruz.

Sağda gördüğünüz ekran, bitir düğmesine tıkladıktan sonra ortaya çıkar ve DVD’nizin yedekleme durumunu size gösterir.

Programımız Neye Benziyor?

Peki, sihirbaz değil de, “K9Copy programının ana ekranı nasıl? Ayarları nereden yapılıyor?” derseniz, aşağıdaki ekran görüntüsü K9Copy uygulamasının ana ekranına aittir.

 

Bu ekran üzerinden sihirbaz ile yaptıklarımızın tamamını ve daha fazlasını yapabilmenize rağmen, eğer yeterince tecrübeli bir kullanıcı değilseniz, yedekleme işleminizin kalitesini düşürecek birtakım değişiklikleri farkında olmadan yapma şansınız yüksektir. Bu sebeple mümkün olduğunca sihirbazı sizlere öneririm.

Ayarlar bölümü hakkında belli başlı bilgileri vermekte fayda var. K9Copy uygulamasını yapılandır düğmesini kullanarak, ayarlar penceresine geliyoruz.

  • DVD: DVD’den DVD’ye yedeklemeyle ilgili ayarlar alanı.
  • Encoders: DVD’den Divx biçimine dönüştürmeyle ilgili ayarlar kısmı.
  • MPEG – 4: MPEG-4 biçimiyle ilgili ayarların yapıldığı kısım.
  • Ön izleme: Başlık önizlemeleri için kullanılacak oynatıcı ayarları.
  • Paths: Yedekleme işlemimiz sonunda ortaya çıkacak dosyamızın hangi dizine saklanacağını belirleyen ayarlar kısmı.
  • Aygıtlar: DVD aygıtlarımızı tanıttığımız alan.

DVD yedekleme, biçim değiştirme gibi işlemler, bilgisayarların gücüyle doğrudan bağlantılıdır. Kimi bilgisayarlarda bu süreler saatlerce sürebilirken, bazı bilgisayarlarda bu süre 30 dakikaya kadar inebilmektedir.

Hepinizin bol Pardus’lu günler geçirmesi dileğiyle…

Exit mobile version