Özgür Bilgi Kanalı

Adet Söktürmeye Yarayan İlaçlar;
Kadınların yaşamlarını düzensiz ve geç gelmesi ile çileli bir hale getiren regl birtakım ilaçlar ile vücuda takviye yapılması halinde düzene girmektedir. Kanın temizlenmesinde büyük rol oynayan adet dönemlerinde yaşanılan sıkıntılardan dolayı her kadının ömründe bir kez dahi olsa hap, iğne ve tablet gibi ilaçlardan destek almışlardır. Fakat günümüzde bu ilaçlar o kadarda yaygı bir kullanıma sahip değildir. Bazı bayanlar âdetinin düzensizliğinden şikâyetçi dahi olsa umursamadan kontrol altına almazlar. Hâlbuki regl hafife alınacak bir konu değildir. Bunun için doktora gidilmesi gerekmektedir. Kendi başınıza bu ilaçları kullanmanız mümkün değildir. Bilinçsiz kullanılması halinde ciddi sorunlara yol açabileceğinizi unutmamamlasınız. Bunun nedeni ilaçların içerisinde bulunan progesteron hormonudur. Östrojen içeren ilaçlarda bazı ilaçların içerisinde yer almaktadır. Bu da gösteriyor ki uzman tavsiyesi ile hareket edilerek kullanıma uygun ilaçlar olmaktadır.
Adet söktürücü ilaçların etkisi varımdır?
Kadınların adet düzensizlikleri nedeni ile uzmanların tavsiye ettiği adet söktürücü bu ilaçların, Adet düzensizliği problemi yaşayan kadınlara adet düzenini birebir uygulaması ile yardımcı olmaktadır. Bu da normal adet dönemi gören kadınların öncelikle östrojen hormonu ve daha sonrasında progesteron hormonu devreye girmesinden sonra tekrar azalması ile oluşan adet kanamalarını bu ilaçlar taklit etmektedir. Yani adet söktürücü ilaçlar önce progestron ile baskıyı arttırır ve daha sonra kendini geri çeker ve kanamanın gelmesine sebep olur. İlaçların kullanılması halinde kişiden kişiye kanama gelme günü farklı olabilmektir. Fakat genel gecikme oranı 1 hafta on günü geçmez. Bu ilaçlar doktor tavsiyesi olmadan kullanıldığında faydadan çok zarar vermektedir. Özellikle hamile olma ihtimali olan bayanların bu ilcalardan uzak durması tavsiye edilmektedir.
Adet Düzensizliği İçin Bitkilerden Kullanımı Doğrumu?
Kadınların en büyük sorunlarından biride adet dönemlerinin düzensiz olarak seyir etmesidir. Bu da kadınların sosyal yaşamlarını da etkisi altına almaya neden olmaktadır. Düzensiz gelen adet sancıları için çoğu kadın kendi başlarına çareler aramaktadır. Bu çarelerden ilki de Günümüzde kullanılan bitki çeşitleridir. Bitkilerin insan vücuduna çok faydası olmakla birlikte aşırı doz kullanım ile faydadan çok zarara yol açabileceği gerçeğini göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Regl için rahime müdahale edecek olan ilaçların aksine bitkiler başka organların da etkisi altına alarak bilinçsiz doz kullanılması halinde proliferatif etkisi oluşturarak kansere bile yol açabilmektedir. Bu nedenle adet düzensizliği olan bayanların bitki kullanımı doğru değildir. Yapması gereken tek çare uzman bir doktordan yardım almasıdır.
Kadınlarda Bulunan Hormonlar ve Hormonların Bozulma Belirtileri;
Hormonların nasıl bozulduğunu anlamak için öncelikle hangi hormonun fazla ya da düzensiz çalıştığını anlamak gerekir. Çünkü kadınlarda erkekler gibi kısıtlı hormonsal bozukluklular yoktur. Örneğin aşırı tüylenme sorunu ile karşı karşıya gelen bayanların hormonlarının fazla çalıştığı ileri sürülmektedir. İnfertilite yani kısırlık ile ilgili hormonsal bozuklar ve adet düzeni ile ilgili hormonsal bozukluklular gibi kadınlarda birden çok konu üzerinden ilerleme kaydetmek mümkündür. Fakat her kadında da oluşan sorunların hormonsal bozukluk olduğuna bağlamak doğru değildir. Bunun birçok medenide olabilmektedir. Günümüzde hormon terimin en sık kullanıldığı konulardan biride Hirsutismuz yani ergenlik dönemlerinde gençlerde meydana gelen aşırı tüylenme artışına denmektedir. Tabi ki her tüylenme artışını hormona bağlanamaz. Polikistik over sendromu denilen rahatsızlığa bağlı olarak bireylerde foliküllerin hormon ile aralarındaki bağ azaldığından aşırı tüy artışı gözlenebilmektedir. Adet düzensizlikleri de hormona bağlanan bir diğer konuların arısındadır. Fakat araştırmalara göre her adet düzensizliği ile gelen bayanların yüzde 80-90 civarında bir oranla hormon bozukluğu tespit edilmemiştir. Bu nedenle guatr, kullanılan ilaçlar ve psikolojik sorunların çoğunlukla adet düzensizliğine etkisinin olduğu görünmektedir. Fakat Özellikle ileri yaşlardaki bayanlarda ve çok nadir gençlerde adet düzensizliği hormona bağlı olduğu saptanabilmektedir.
Kadınlarda Bulunan Başlıca Hormonlar:
Bu hormonun kadınlarda ilk görevi yumurtalıklara uyarı göndererek östrojen hormonunu salgılamaktır. Beyin bölgesinde bulunan bu hormon hipofiz organ Kısımında üretimini gerçekleştirmektedir. Özellikle adet olmaya yakın dönemlerde kendini daha fazla belli ederek salgılanması ile yumurtalıklara östrojen üretimi için yardımcı olur. Bayların haricinde erkeklerde de bulunan bir hormondur. Kadınlardaki menopozun belirtilerini bu hormondaki FSH artışı ile anlamak mümkündür. Bu nedenle gebe kalmak isteyen bayanların tüp bebek yolunan başvurduğu konulardan biridir. Bu gibi durumlarda gebe kalma sansı çok düşük bir ihtimaldir.
LH Hormonu: Bu hormonda FSH hormonunun bulunduğu hipofiz organında salgılanması ile olmuş yumurtalıkların çatlamalarını tetiklemektedir. İlaçlarda da LH hormonunun bulunması bu yüzdendir. Bu ilaçlar yumurtaları çatlatmak için oluşturulmuş iğne olarak adlandırılmaktadır. Bir nevi bu ilaçlar LH hormonunun görevini üstlenmektedir. Kadınlarda olduğu gibi LH hormonu vardır. Fakat görevi erkeklerde testosteron hormonuna müdahale etmektir.
Estrojen Hormonu: Yumurtalıklarda salgılanması ile bilinen estrojen hormonu özellikle ergenlik evrelerinde dişiliği arttırmaya yarayan bir hormondur. Ergenlik döneminde oluşum gösteren memelerin gelişimine katkı sağlamaktadır. Progestron ile iş birliği yaparak adet dönemine yardımcı olur ve âdetin başlangıç evresinde etkisini daha fazla gösterir.
Progesteron Hormonu: Bu hormon özellikle adet döneminin diğer evresinde devreye girmektedir. Yumurtalık kısımlarında salgılanarak gebe olmada ve gebelik döneminin sürmesinde önemli rol oynamaktadır.
Prolaktin Hormonu: Memelerde sütün meydana gelmesi sağlayan beynin hipofiz bölümünde oluşan bir hormondur. Gebelik dönemlerinde daha fazla artmasının yanı sıra kadınların gebe kalmadığı dönemlerde de bazen galaktore olarak adlandıran memelerden süt gelme ihtimali olabilmektedir. Fakat prolaktin seviyesnin yüksek olması kadınlar için olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.
TSH Hormonu: Hipofiz bezinde salgılanması ile bilinen TSH hormonu boyun bölgesinde bulunan ve troid bezlerini uyarması ile bilinmektedir. Bu hormonun vücuda çok etkisi vardır. Böylelikle troid hormonunun bozulması birçok organınıza zarar verebilmektedir.
T4 ve T3 Hormonu: Toksin ve triiyodotironin olarak bilenen bu hormonlar troid bezlerinin salgılanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Vücutta birden fazla görevi vardır bunlardan biri adet düzenini oluşturulmasıdır. Bu düzenin fazla artış göstermesine hipertroidi ve azalmasına ise hipotroidi denilmektedir.
Testosteron Hormonu: Toplumla genellikle erkek hormonu olarak bilinmektedir. Fakat kadınlarda da minimum oranda bulunan bir hormondur. Bu hormonun bozulması halinde kadınların aşırı tüylenmesine sebep olacağı gibi, aşırı tüylenmede payı olmayabilir.
DHEA-SO4 Hormonu: Tıbbı adı ile Dihidroepiandrosteron olarak bilinen bu hormon kadınlarda aşırı tüylenmenin oluşmasının sebepleri arasındadır.
17 OH-P Hormonu: Bu hormonda aşırı tüylenme problemi yaşayan bayanlarda bakılması gereken hormonlardan arasındadır.


Yemliha Toker

Yemliha Toker

Profesyonel SEO Uzmanı ve E-ticaret uzmanıyım. https://yemlihatoker.com web adresim aracılığı ile SEO hakkında yanlış bilinen gerçekleri bildirmek ve SEO'yu öğrenmek isteyen herkese yardımcı olmaya çalışıyorum.