İnsan vücudunun dolaşım mekanizmaları sindirim ve boşaltım sistemleri düzenli bir şekilde çalıştığı süre içerisinde insanlar sağlık olabilmişlerdir. Böbrekler insan vücudunda çok önemli rolleri üstlenirken, özellikle kandaki üre ve atık maddeleri temizleme konusunda üzerine düşen görevi yapıp insanların sağlıklı bir şekilde hayat sürdürmesine katkı sağlamışlardır. Atık maddelerin bir araya gelmesi sonucunda zaman içerisinde böbrek kanallarında küçük kistleşmeler ve taş taşmalar gözlemlenirken, atıkların içerisinde bulunan bu kireç ve benzeri maddelerin zaman içerisinde büyüdüğü ve bir böbrek taşı haline geldiği görülmüştür. Aslında bu vücudunun bir kusuru olmayıp, atık maddelerin oluşturduğu bir durum olmakla beraber insanları sancılı ve sıkıntılı bir durumun beklediği hallere sokabilmiştir. Ultrasonografi ile ortaya çıkan bu tip sorunlar da lazer tedavisi de son gelişmeler arasında kullanılırken, en son seçeneğin her zaman için cerrahi müdahale olduğu da görülmüştür.
BÖPREK TAŞI BELİRTİLERİ
İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri varlığını sürdüren nephrolithiasis, yani böbrek taşı hastalığının tek olumlu tarafı, belirtilerden ve tetkiklerden rahatlıkla anlaşılıp tanı koyulabilmesidir. Taşın büyüklüğü ve bulunduğu yere göre değişebilmekle beraber en bilindik belirti ‘böbrek koliği’ denilen ağrı tipidir. Ağrı, genellikle birdenbire ve şiddetli olarak başlayıp 20-60 dakika içerisinde zirveye ulaşabilir, birkaç saatten aralıklarla birkaç güne yayılabilir. Sıklıkla alt sırt bölgesinde ve yanlarda böbrek üstlerinde görülür. Kasık bölgesinde de görülebileceği gibi bazı durumlarda testislere inebilir. Ağrı dışında nephrolithiasis teşhisinde birçok bulgu göz önünde tutulur. İdrar esnasında yanma hissi, normalden koyu ve bazen kanlı olması böbrek taşına işarettir. Genellikle hastalarda mide bulantısından kaynaklı kusma görülür. Karında şişlik hissi, ishal, titreme, yüksek ateş diğer belirtileridir.