Uzun zamandır gözlemlediğim bir konu üzerine düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Yıllardır hem mimarlık mesleğimi icra ederken hem de emlak şirketim ve ekibimin çalışmalarını yönlendirirken fark ettim ki; müteahhitler ve inşaat şirketleri ısrarla emlak profesyonelleriyle çalışmaktan kaçınıyorlar.
Neden? Birkaç temel neden var.
1. Biz toplum olarak her şeyi kendimiz yapmak için iflah olmaz bir gayret içindeyiz.
2. Yakın zamana kadar emlakçılık mesleğini icra edenlerin önemli bir bölümü pek de profesyonel değillerdi kuşkusuz.
3. Güvensizlik sıklıkla yaşadığımız bir duygu.
4. Ucuza getirme mantığı hiç bitmez.
5. Hizmet soyut bir kavram olduğundan bedeli hep göze batar.Emlakprofesyoneline aracılık hizmetinin parasını ödememek için uğraşmak ve hatta güvercin takla.
6. Her şeyi kontrol altında tutmak, işi bilene teslim olmamak.
Çok açık ve aydınlatıcı oldu diye düşünüyorum.
Bir de piyasa gerçekleri var. Baş döndüren bir dönüşüm var. Nereye ne kadar ya da neye dönüştüğümüz bir muamma olmakla beraber ha bire dönüşüp duruyoruz. Büyük şehirlere hala çılgınca bir göç var. Artık kimse nohut oda bakla sofa demiyor. Herkes daha büyük beklentiler peşinde. Yetmiş milletten insan var. Suriye’den ya da başka ülkelerden gelenlerin hepsi peş parasız değil ki. Ciddi nakitle gelip burada yatırım yapan var. Yabancı fonlar var. Havadan gelen büyük paraları inşaat sektörüne yatıran var. Var oğlu var. Bu durum yatırımcılar ve müteahhitler için gerçekten iştah açıcı ve hareketli bir ortam ilk bakışta. Tabii çok kolay görünüyor her şey. Ama ucuzcu yaklaşımla sonuçlar nasıl oluyor bir kıyaslama yaparsak aslında gerçekleri göreceğiz.
Basit bir mantıkla piyasa işi bir inşaat projesi nasıl hayata geçer bir bakalım.
Arsa sahibi ikna edilir, inşaat maliyetleri belli zaten, acele ve ucuz tarafından bir proje yaptırılır, cepheye biraz kompozit malzeme biraz cam kaplanır. İnşaat alanının kenarına barakadan hallice bir satış ofisi yapılır. İçine konudan bir haber iki kişi koyulur. Maket üstünde projeyi anlatırken müşteri şu anda neredeyiz diye sorarsa satış elemanların cevap veremez. Gazeteye dergiye birkaç render’dan ilan verilir. İçinde bol miktarda sürekli kahkaha atan biri kız bir erkek iki çocuğu olan gamsız tasasız mutlu aile fotoğrafları da olur. Bu aile üyeleri sürekli tenis oynar, ultra olimpik görünen yüzme havuzunda stres atar vs vs. Özellikle Pazar günleri çarşaf çarşaf ilanlar verilir. Tanıdık birkaç gazeteciye ilk günde neredeyse tamamını sattık diye haber yaptırılır. Hatta arayanlara hiç kalmadı ama değişiklik olursa haber veririz deyip numaraları alınır. İki hafta sonra deli gibi bu insanları aranır. Çok değil iki ay sonra olağanüstü indirimler ve şimdi al iki yıl sonra öde kampanyaları yapılır. İşin sonunda aman ne olacak ben yaparım dediğin pazarlama ve satış organizasyonunun maliyeti %15 leri bulur.
İşte böyle. Bu anlattığım piyasanın %80’nine hakim pazarlama ve satış organizasyon anlayışı.
Bir de gerçekten profesyonelce iş yapmayı ilke edinmiş inşaat şirketi veya müteahhidin çalışma şeklini anlatalım.
İlk önceGayrimenkul PazarlamaŞirketini yanına alır. Bölge analizi ve fizibilite yaptırır. Bölge ihtiyacı nedir? Alıcı profili nedir? Gelecek iki yıl için projeksiyon nasıldır? Aldığı bilgiyle hedef kitleyi belirler. Birkaç mimardan avan proje teklifi alır. Projeye para harcar iyi bir tasarım yaptırır. Çünkü bilir ki iyi bir mimari proje ve konsept aynı ürünü diğerlerinden %15 daha pahalıya sattırır. Müteahhit tüm bu hazırlık aşamalarında pazarlama şirketinden destek alır. Pazarlama çalışması için örneğin bir reklam ajansıyla çalışılacaksa danışman şirkete fikir sorar. Çünkü aracı şirket pazarın içindedir o nedenle olanı biteni takip eder. Aracı şirket müteahhit için iyi bir pazarlama planı hazırlar. Yaratıcı, en az maliyetle en çok ses getirecek, insanlara hayal kurduracak, onları ikna edecek, motive edecek mesajlar içeren tanıtım çalışmaları hazırlar. Daha inşaat başlamadan da projenin pazarlamasına başlar. Kimsenin gözüne sokmaz. Planlı hareket eder. Nokta atışları yapar. Alıcılara gerçekten hayal kurdurur. En kısa sürede satmak için uğraşır. Çünkü ancak satarsa para kazanacaktır. Sistemli çalışır. Elinden gelenin en iyisini yapmaya uğraşır. Çünkü bir sonraki işi için referansı iyi olmalıdır. Gerçekten müteahhidin ya da yatırımcının iş ortağı ve çözüm ortağı olur. Bu kadar ciddi çalışmanın sonunda da Gayrimenkul pazarlama firmalarına en fazla %7-%8 ödenir. Proje çabuk pazarlanır. Satışlar hızlı olur. Proje imaj olarak yıpranmadan ve yüzü eskimeden tamamlanır. Kısa sürede yaşam başlar. Herkes mutlu olur. Bir sonraki projeler için istek, şevk ve bol para olur. Bu duruma bankacılar da çok sevinir. İş çabuk bitmiştir. Yeni bir projeye finansal destek vermek için daha da istekli olurlar.
Sayın müteahhitler ve inşaat şirketleri size sesleniyorum.
1. Projelerinizin çabucak satılması için emlak profesyonelleriyle çalışın. Büyük küçük fark etmez. Profesyonelle çalışmak size para, zaman, yeni işler için enerji, motivasyon ve daha çok para kazandıracaktır.
2. Mimarlara şans verin. Mimari projeye para harcayın. Nitelikli inşaatlar ve ruhu olan binalar yapın.
3. Her şeyi kendiniz yapmaya çalışmayın. Astarı yüzünden pahalıya gelir. Bir şey hem üretmek hem pazarlamak doğru değildir. Siz yapın, satışını uzmanlara bırakın.
Projelerinizin en kısa sürede ve en iyi şekilde pazarlanması için,
EMLAK PROFESYONELLERİNİN GÜCÜNÜ KULLANIN KISA ZAMANDA SATIN ÇOK SATIN.