Öğrencilerin başarısı için Okulistik’te her şey var.
Okulistik, Konuları daha iyi öğrenebilecekleri interaktif konu anlatımları, öğretmen videoları, etkinlikler, soru çözümleri, konu testleri, hazırlık ve online değerlendirme sınavları, elektronik kitaplar ve daha birçok içerik…
Hepsi Okulistik’te – Okulistik giriş için tıklayınız: https://www.okulistik.com/anasayfa/giris-yap.html
Veliler kolayca takip edebiliyor
Çocuğunuzun başarısına katkıda bulunun.
Okulistik üyesi öğrencilerin anne babaları ücretsiz olarak Okulistik Veli Üyesi olabilirler. Veli üyesi olarak çocuğunuzun derslerdeki katılım ve başarımlarını takip edebilir, başarısına katkıda bulunabilirsiniz.
Okulistik Veli Üyeliğiücretsiz
Sizden Gelenler
Öğrencilerimizin başarısı için çalışmaya devam ediyoruz. Sizin memnuniyetiniz bizim gururumuz.
Okulistik çağrı merkezi görüşme kayıtlarından derlenmiştir.
Konu Anlatımı
Ders tekrarı mı yapmak istiyorsun?
Okulistik’te temel derslerinle ilgili bütün konu anlatımları var. Bütün konu anlatımları etkileşimli yani interaktif. Hem dersleri izle hem etkinlikleri yap. Sonunda da katılım ve başarımını gör.
Video Konu Anlatımı
Dersi bir de özel öğretmenin anlatsın mı?
Okulistik’teki öğretmenler konuyu en iyi şekilde öğrenmen için en güzel örnekleri sunar, en iyi etkinlikleri yapar.
Etkinlikler
Bir konuyla ilgili etkinlik mi yapmak istiyorsun?
Okulistik’te her konuyla ilgili birçok interaktif etkinlik ve çalışma kâğıdı var. Etkinlikleri ya da çalışma kâğıtlarını aç, çözümleri bul, başarını artır.
Konu Testleri
Bir konuyu ne kadar öğrendiğini bilmek mi istiyorsun?
Okulistik’te her konuyla ilgili konu testleri var. Konu testlerine katıl, başarını ölç. Eksik olduğun konuları gör.
Çözümlü Soru
Sınavlarda karşılaşacağın soruların nasıl çözüldüğünü görmek mi istiyorsun?
Okulistik’te her konuyla ilgili birçok soru çözümü videosu var. Soru çözümlerini izle, hem konuyu daha iyi anla hem de soruların nasıl çözüleceğini öğren.
Ödevler
Okulistik’te şimdi hazır ödevler var. Öğretmenler kolayca çıktısını alabilir ve öğrencilerine dağıtabilir.
Yardımcı kitaplara mı ihtiyacın var?
Okulistik’te her dersle ilgili birçok yardımcı kitap var. İstediğin kitabı seç, istediğin kadar oku.
Ünite Testleri
Okulistik’te sadece konu testleri değil ünite testleri de var. Ünitenin tamamını kapsayan testlere katıl, bütün konularla ilgili genel düzeyini değerlendir.
Sınavlar
Genel değerlendirme sınavlarına katılmak mı istiyorsun?
Okulistik’te her yıl altı hazırlık, altı değerlendirme sınavı var. Sınavlara katıl, hangi derslerin hangi konularında eksiklerin olduğunu gör. Türkiye geneli, il geneli, okul geneli ve şube geneline göre durumunu izle.
AB SÜRECİNDE MİLAT DÖNEMİNE GİRİYORUZ
AB; kendi varlığı ve yarınları için çok önemli bir karar aşamasına geldi. Ya bize “evet” deyip yarınlarının daha güvenli ve istikrarlı olabilmesine; veya “hayır” deyip tüm dünya önünde güvensiz ve kimliksiz bir geleceğine karar verecek. Gelen sinyaller olumlu, ancak aykırı ve çatlak sesler de yok değil. Avusturya’nın Hırvatistan takıntısı, Almanların Hıristiyan Demokratları, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesiminin “kendilerini tanıma ve kabullenme” komplekslerini bir kenara koyacak olursak genel çerçeve; AB’nin Türkiye’yi rahatlıkla kabul edeceği yönünde. Zira AB biliyor ki,Türkiyesiz bir istikrar, güven söz konusu olamaz. 70 milyonluk genç ve dinamik bir nüfusuyla, dünyanın en güçlü ve donanımlı ordusuyla, Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya, Türki Cumhuriyetler ve diğer stratejik ve jeopolitik bölgelere olan yakınlığı ve münasebetiyle Türkiye; onlar için vazgeçilmezdir, kaçınılmazdır. İster istemez Türkiye, onlar için her türlü güven ortamının, istikrarın sigortasıdır, garantisidir. Bölgesel barış ve güvenin temini açısından Türkiye, yine ayrıcalıklı durum ve konumunu her zaman muhafaza etmektedir. Bu gerçekleri değil AB, tüm dünya biliyor. İşte o nedenle AB; kesinlikle Türkiye gibi bir ülke ve toplumdan vazgeçemez. Aykırı ve çatlak sesler her zaman ve her yerde olur. Önemli olan genel çerçeve ve kanaatlerdir.
Türkiye, uzun zamandır AB ile ilgili dengeli ve ılımlı tavrını sürdürüyor. Değişen dünya dengeleri içerisinde giderek önemli bir konuma ulaşan Ankara, uluslar arası dengelerin yeniden şekillenip oluşmasında da söz sahibi olma gayretinde. Bir yandan AB ile olan diyalogları, beri taraftan da ABD ve diğer dünya ulusları ile olan ilişkileri, Ankara’ ya ayrıcalıklı bir önem atfediyor. Bu önem artarak devam eden küreselleşme eğilim ve yönelimleriyle birleşince, uluslar arası arenada ve balanslarda Türkiye’ yi bir denge unsuru olmaya itiyor.Bu haliyle Türkiye, dünyanın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Şüphesiz onu bu duruma taşıyan salt jeopolitik ve jeostratejik pozisyonu değil tabii ki. Mensubu olduğu uygarlık değerlerinin de bunda payı azımsanmayacak kadar büyüktür.
Jeopolitik ve jeostratejik duruş ve konumunu bir tarafa koyacak olursak, burada öne çıkan daha önemli bir unsur olan uygarlık değerleri, uluslar arası ilişkilerde belirleyici faktörleri oluşturuyor.
Samuel Huntington’ un ısrarla ağzına doladığı “(crisis of civilations) medeniyetler çatışması”, uygar Batının değerler manzumesinde olanca ağırlığını hissettiriyor.Aidiyetimiz olan uygarlık ile, entegre olacağımız uygarlık arasında var olan ve uzun geçmişe dayanan kopukluk ve ilgisizlik bir çırpıda giderilmeye çalışılıyor.Küçük bir arıza gibi görülen uygarlık sorunu, aslına bakılırsa çıkmazların ve açmazların başını çekip çeviren bir sorun olmaya aday. Medeniyetler çatışmasını savunan kesimlerin ellerindeki ipuçları, daha önce gerçekleşmiş kötümser tarihi realitelere yaslanır.Uygarlıkların bir uzlaşma içerisinde olduğunu öne sürenlerin gerekçeleri de, tarihi olayları iyi niyet temelinde ele alarak, ayrılıkları bir zenginlik olarak görmeye dayanır.İki temel düşünüş arasındaki fark; tarihe bakış açısında yatıyor. Hoşgörü ve diyalog unsurunu içeren uzlaşmacı yaklaşım, çatışmalardan uzak kalmayı yeğlerken, diğer görüş ise farklılıkları derinleştirmektedir.
Tüm dünyada genel geçerliği olan evrensel değer ve referans çerçeveleri, uygarlıkların müşterek buluşma noktaları olarak telakki edilebilir.Bunda tüm taraf ve kesimler hemfikir.Kızıl kıyametlerin koptuğu noktalar, taraflar arasında uçurumlar oluşturan ayrıcalıklı noktalardır.Yerel ve kültürel yapıdan kaynaklanan bu kırmızı çizgiler, ulusların çekingen taraflarını oluşturuyor. Bir yerde onların yumuşak karnı da diyebiliriz, bu noktalara.
AB, bir uygarlık projesi olarak, çok renkliliği ve kültürel zenginliği kabul eder niteliktedir.Tek tip bir medeniyet yaratma amacı gütmez. Toplumların hassasiyetlerine saygı çerçevesinde, onları diğer Batı toplumlarıyla kaynaştırıp, bütünleştirmeyi hedefliyor. Bu entegrasyonu gerçekleştirirken de, gönüllülük esasına riayet eder. Zira demokrasilerde zorlama değil, genel kabuller esastır ve geçerlidir.Kimse kimseye zorla bir şeyler kazandırma kaygısını taşımıyor.
Ulusal kaygıların da devreye girişiyle AB entegrasyonu hepten bir açmaza sürükleniyor.Zaman zaman AB karşıtı kesimlerin yüksek perdeden dillendikleri kaygılar, genelde eski alışkanlıklarımızla yakından ilgilidir.Söz konusu kaygıların giderilmesi de zaman alacağa benzer. Alışık olmadığımız şeylerin rutinleşerek yaşamımıza katmamız isteniyor bizden.İlk etapta zor gibi görünüyor.Yıllanmış alışkanlıklarımızı terk etmemiz arzulanıyor. Oysa zorluk, onu yapmada değil, onu benimseyip özümsemededir. İnsanlar genelde kabullendikleri şeyleri, yapmak üzere harekete geçerler.Kabullenmedikleri şeyler onlar için yabancılık arz eder. Ve bu ayrıksılar dışlanmayla karşı karşıya kalır.Uyumu güçleştirecek asıl açmaz buradadır.