Doğu Slav Dilleri grubuna mensup olan Rusça, Birleşmiş Milletler’in resmi dillerinden biridir. Bu dil, Bulgarca, Sırpça, Lehçe ve Çekçe ile aynı prot-Slav dilinden türemiş ve günümüz dünyasında en çok kullanılan diller arasında yedinci sıraya yerleşmiştir.
Rusça dilbilgisi yapısına genel bir bakış yapıldığında şunlar söylenebilir: Rusça, İngilizce’ye oranla anlaşılması ve öğrenilmesi daha zor bir dildir. Hiçbir eğitim kurumuna gidilmeden, sadece piyasada satılan Rusça dil kitapları veya online sözlüklerle bu dili öğrenmek neredeyse imkânsızdır. Dilin, dilbilgisi yapısı, grameri, imla ve noktalama kuralları ancak ve ancak eğitimi alındığı veya doğrudan Rusça’nın ana dil olarak konuşulduğu ülkelerde belli bir süre yaşanıldığı takdirde öğrenilebilir. Peki, İngilizce’den oldukça farklı bir yapıda ve öğrenilmesi güç olan Rusça’nın, Türkçe ile benzer yanları var mıdır? Türkçe ile Rusça arasında benzer özellikler bulunur; ancak farklılıkları, bu benzerliklerin çok daha üzerindedir. Rusça öğrenmeye ve konuşmaya çalışan bir kişinin yaşadığı en büyük zorluk “vurgu” faktörü üzerinedir. Bununla anlatılmak istenilen şudur; Rusça’da vurgu, kullanılış amacına göre kelimelerin ya başına ya da sonuna getirilir. Bunun yanı sıra, kelimelerin yaklaşık 10 farklı çekimi bulunabilir. Dilde, Türkçe’nin aksine anlatımı kuvvetlendirmek amacıyla aynı kelimeler birden çok defa tekrar edilebilir. İşte tüm bu bahsedilenler, hem Rusça öğrenimini zorlaştırmakta, hem de Rusça çeviri yapan Türk tercümanları zorlamaktadır. Türkiye, uzun yıllardan beri bilimsel ve ticari alanda Rusya ile etkileşim halindedir. Bahsi geçen bu etkileşim, her geçen gün büyümekte ve iki ülke ortak projelerini hızla arttırmaktadır. Bunların doğal bir sonucu olarak, Türkiye’de Rusça tercüme hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzde hemen her tercüme bürosu, müşterilerine hem yazılı hem de sözlü alanda Rusça çeviri hizmeti sunmaktadır.