Trigliserit Nedir ve Ne İşe Yarar?
Doğal yağlardan olan trigliseritlerin yapısında 3 yağ asidi ve 1 adet gliserol bulunur. Bu yağlar hayvansal veya bitkisel olabilmektedir. Oda sıcaklığında katı halde olan trigliseritler hayvansal olanlarıdır. Yapılarında doymuş yağ asitleri vardır. Bu doymuş yağ asitleri hidrojen bakımından zengindir. Oda sıcaklığında sıvı durumda olan trigliseritler ise bitkisel olanlardır. Bu yağların yapısında ise hidrojen bakımından fakir yağ asitleri vardır. Trigliserit olarak bilinen bu maddeler vücutta besin ve enerji deposu olarak bulunur. Bu maddeler vücuda alınan besinlerin fazlalıklarından meydana gelmektedir. Bulundukları yerler organ yüzeyleri, etrafları ve deri altıdır. Kısa ve net bir şekilde ifade etmek gerekirse bu madde bağırsaktan emilen sindirilmiş besin maddelerinin yağa dönmüş halidir.
Trigliseritler ve Görevleri
Bilinmesi gereken en önemli nokta trigliseritlerin enerji depoları olduklarıdır. 1 gram trigliseritte 9 gram enerji bulunmaktadır. Canlılarda deri altında birikerek onların vücut ısılarının korunmasını sağlarlar. Bunun yanında yine canlılardaki organların etrafında birikirler. Bu birikme sayesinde organlara gelebilecek bir darbeden daha az etkilenmelerini sağlarlar. Bu madde sayesinde organlar ve buna benzer yapılar bulundukları ortama daha iyi bir şekilde tutunurlar. Yapılarında biriken yağda eriyen vitaminlerin depo görevini görürler. Bu vitaminler A,D,E ve K vitaminleridir. Böylelikle vitamin eksikliğinden meydana gelen hastalıkların önlenmesinde görev alırlar.
Kanın yoğunluğunu ayarlayan bir madde olan trigliserit bu özelliğinden dolayı tansiyon hastalıklarında önemli bir role sahiptir. Vücudun inorganik madde dengesinin kurulmasında yardımcı olurlar. Bunu da yapılarına katılan inorganik maddeler sayesinde yaparlar. Proteinler ile birleşerek proteinin etkinliğinin artmasına ve protein koruyucu olarak görev alırlar. Bu maddenin en önemli görevlerinden biri hücre zarının yapısına katılmaktır. Hücre zarının yapısına katılarak bu yapının esnekliğini arttırırlar ve yağda eriyen vitaminlerin hücre içine kolayca alınmasını sağlarlar.
Beslenmede yağların oldukça büyük önemi vardır. Besinlerimizin lezzet kaynağı olan bu yağlar vücudumuzda sentezlenebilmektedir. Bunun yanında omega 3 ve omega 6 gibi hayvansal olan yağ asitleri vücutta üretilemez. Bunun için de dışarıdan alınması gerekmektedir. Böyle olan yağ asitlerine esansiyel yağ asitleri denilmektedir. Kanda yağ olması ve kolesterol rahatsızlığı doğrudan bu yağlar ile ilgilidir. Trigliserit yağlar ancak vücuda dengeli bir şekilde alındıkları zaman faydalı olurlar.
Trigliserit’e Neden Olan Hastalıklar
Bu hastalıkların arasında; böbrek hastalıkları, pankreasın iltihaplanması, hamilelik önleyici ilaçların kullanılması, şeker hastalığının varlığı, kanda idrar içeriğinde artış olması, glikojen depo hastalığının olması, ağır bir kalp krizinin geçirilmesi ve kandaki yağ oranlarının yüksekliği trigliserit’in kandaki miktarını arttırır.
Yüksek Trigliserit Zararları
Vücut organlarının görevlerini yerine getirebilmeleri için denge oldukça büyük önem taşır. Bu maddenin azı da çoğu da vücutta bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Vücutta trigliserit yüksek olduğu zaman görülebilecek hastalıklar arasında; damar sertliği, kalp ve damar hastalıkları, kısmi veya tam felç durumu, depresyon ve stres halleri ve tansiyonun dengesiz olması gibi birçok önemli ve ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir.
Trigliserit Belirtileri
Böyle bir durumda hiçbir belirti görülmeyebilir. Bu durum ise oldukça tehlikelidir. Yalnız çok sık aralıklar ile baş ağrıların olması, vücutta tekrarlayan ağrıların varlığı, tansiyonda oluşan dengesizlikler ve ense kökünde oluşan alışılmadık durumlar trigliserit ile ilgili durumu düşündürmelidir. Kesin bir tanı için kişiye kan testleri yapılır.
Trigliserit Tedavisi
Tedavi, ilaçlı ve ilaçsız olmak üzere iki şekilde yapılır ama bu rahatsızlığın asıl tedavisi egzersiz ve iyi bir beslenme programı yapmaktır. Hareketsiz kalmaktan kesinlikle kaçınınız. Bu hareket yapmak ev işlerinden tutun da yapılabilecek en basit egzersizleri kapsar. Beslenmenizde Akdeniz tipi beslenmeye ağırlık verin. Zararlı alışkanlıklarınızı bırakın. Özellikle de alkol kullanımı bırakılmalıdır. Omega 3 ve omega 6 esansiyel yağlarının alımını vücuda dengeli bir şekilde almaya özen göstermelisiniz.