Sürekli göz önünde bulunan yüzü ile para kazananların tercih ettiği tedavi yöntemleri arasında yer alan paris ışıltısı cilde ameliyatsız gençlik aşılıyor. Klinikte hazırlanan özel bir karışımın doku altına enjekte edilmesiyle uygulanan bu işlem ağrısız ve acısız estetik tedavi türleri arasında yer alıyor. Yüz bölgesinde oluşan hücre kaybından kaynaklı yaşlanma etkilerini azaltan paris ışıltısı temelinde kolajen dengelemesi sağlıyor.
Zamanla vücutta eksilen protein, vitamin ve mineraller hücrelerin yaşlanma etkilerine karşı direncini kaybediyor. Paris ışıltısı uygulaması için hazırlanan özel karışımda cildin gençleşmesi, daha parlak bir görüntüye kavuşmasını sağlayacak bileşenler yer alıyor. Bu birleşenler; vitamin, mineraller, proteinler, elastin, amino asitler, koenzim gibi serbest radikalleri içeriyor.
Paris Işıltısı Tekniği Kimlere, Nasıl Uygulanır?
Farklı seans sayılarında cilt üzerine uygulanarak etkisini ilk kullanımda hissettiren paris ışıltısı uygulaması cildin kaybettiği nemi yerine getirerek canlı bir görüntüsü alıyor. Zamanla renk tonu eşitsizliğinden kaynaklı olarak ışıltısını yitiren cildin yeniden parlamasını sağlıyor.
18 yaş üzeri tedaviye ihtiyaç duyan her bireye doktor kontrolünde uygulanabiliyor. Paris ışıltısı uygulaması kuru ve yıpranmış cilt görüntüsünü kusursuzlaştırarak yorgun ve donuk görüntüyü ortadan kaldırıyor. Ameliyatsız yaşlanma belirtilerini birkaç seansta gideren paris ışıltısı cilt üzerinde görülen sarkmaya müdahale edebilmeyi sağlıyor.
Paris Işıltısı Kullanım Alanları Nerelerdir?
Cildi gençleştirirken canlandıran paris ışıltısı uygulaması göz altına, yüz bölgesine, dekolte ya da boyun alanına uygulanabilir. Paris ışıltısı içerisinde cildin genç görünmesini sağlayacak antioksidanlar içeriyor. Yaşlanma ile beraber vücutta azalan glutatyon seviyesini dengeleyen antioksidan paris ışıltısı uygulaması için de bulunuyor. Bu sayede vücuttaki hücre hasarı önlenirken yaşlanma belirtileri yok ediliyor.
Cildin daha elastik olması sağlanırken sağlıklı ve ışıltılı bir görüntü elde edebilmek mümkün hale geliyor. Paris ışıltısı uygulaması içerisinde cildin dolgun gözükmesini sağlayan hyaluronik asit bulunuyor. Doğal rengine kavuşabilmesi ve cilt hasarının azaltılması için amino asitlerden destek alınıyor.
Parlayan bir cilt için mükemmel kombinasyonu bulmayı umarak sayısız cilt bakım ürününü denemekten yoruldunuz mu? Şunu hayal edin: Sabah oldu ve aynadaki yansımanıza bakıyorsunuz. Kapsamlı bir cilt bakımı rejimi uygulanmasına rağmen hâlâ bir şeyler eksik. Başka yerde arama! Bu yazımızda ışıltılı bir cilde ulaşmanın yollarından bahsedeceğiz. C vitamini ve hyaluronik asit serumunu birlikte kullanmak, bu iki güçlü bileşen, cildinize çift dozda beslenme ve nem sağlamak için el ele çalışır. Basit ama güçlü bir kombinasyonla ışıltılı bir cilde ulaşmanın yollarından bahsedeceğiz.
Konu cilt bakımına gelince, son yıllarda ilgi çeken iki temel bileşen var: C vitamini ve hyaluronik asit. Her ikisi de cilde çeşitli faydalar sunar ve bir serumda birlikte kullanıldıklarında cildinizi dönüştürebilecek güçlü bir kombinasyon oluşturabilirler.
C vitamini, cildin serbest radikallerin vereceği hasara karşı korunmasına yardımcı olan antioksidan özellikleriyle bilinir. Aynı zamanda kollajen üretimini destekler, cilt tonunu aydınlatır ve koyu lekeleri ve hiperpigmentasyonu giderir. Öte yandan hyaluronik asit nemlendirici bir süper kahramandır. Cilde nem çekerek ince çizgilerin ve kırışıklıkların dolgunlaşmasına yardımcı olur. Bu iki bileşen bir serumda birleştirildiğinde cildinizin genel görünümünü iyileştirmek için birlikte çalışırlar.
C vitamini ve hyaluronik asit serumunu birlikte kullanmak için öncelikle yüzünüzü hafif bir temizleyiciyle iyice temizleyerek başlayın. Yüzünüze birkaç damla serumu yukarı doğru hafif hareketlerle uygulamadan önce temiz bir havluyla kurulayın. Gündüz kullanıyorsanız bir nemlendirici veya SPF ile devam etmeden önce serumun cildinize tamamen emilmesini bekleyin. Benzersiz cilt tipinizle uyumluluğundan emin olmak için herhangi bir yeni ürünü rutininize eklemeden test yapmayı unutmayın.
Genel olarak, cilt bakımı rutininize C vitamini ve hyaluronik asit serumu eklemek, sağlıklı görünen, parlak bir cilt elde etmek için oldukça faydalı olabilir.
C vitamini ve hyaluronik asit serumunun birleştirilmesi cilde çok sayıda fayda sağlayabilir. C vitamini cilt tonunu aydınlatmaya ve eşitlemeye yardımcı olurken, hyaluronik asit cildi nemlendirip dolgunlaştırır. Bu iki bileşen birlikte kullanıldığında birbirlerinin etkinliğini artırabilir ve güçlü bir yaşlanma karşıtı etki sağlayabilir. Ek olarak, maksimum etkinliği sağlamak için her iki bileşenin de yüksek kaliteli, stabil formülasyonlarını seçmek çok önemlidir. Bu dinamik ikiliyi cilt bakım rutininize dahil ederek daha pürüzsüz, daha ışıltılı bir cilde kavuşabilirsiniz. Peki neden bekleyelim?
Thebodyshop.com web sitesi içerisinde yer alan Vitamin C Yüz Serumu ile birlikte içerisinde hiyalüronik asit bulunan Vitamin E Nemlendirici Jel Krem’i birlikte kullanabilirsiniz. Formülünde cildi nemle toparlayan ve canlandıran yüksek oranda E vitamini içeren ahududu meyvesi de mevcuttur. Günlük cilt nemlendiricisi 48 saat nem sağlayan yağsız ve kolay emilen yapı Fransa’nın, Pomecle köyünden doğal kaynaklı hiyalüronik asit formüllü Daha yağsız ve daha mat bir cilt görünümü Normal ve karma ciltlere uygun Dermatolojik olarak test edilmiştir.
Bugün günlük rejiminize C vitamini ve hyaluronik asit serumu ekleyerek cildinize hak ettiği desteği verin!
Saçlarımız, güzelliğimizin ve özgüvenimizin önemli bir parçası. Saçlarımızın sağlıklı, parlak ve canlı görünmesi kendimizi iyi hissetmemizin bir yansıması. Ancak günlük stres, hava kirliliği, sıcak şekillendirme araçları ve kimyasal işlemler gibi etkenler saçlarımızı zorlayabilir, yıpratabilir ve kurutabilir. Neyse ki saç bakım kremi ve nemlendirici ürünler, saçlarımıza sihirli bir dokunuş yaparak onları yeniden canlandırmanın ve güzelleştirmenin yolunu açar.
Saç Bakım Kremi ve Nemlendiriciler Ne İşe Yarar
Saç bakım kremi ve nemlendiriciler, saçlarımıza derinlemesine nüfuz ederek nemlendirme ve besleme sağlar. Kuru, yıpranmış saç tellerini onarır ve saçlarımızı güçlendirir. Bu ürünler saç tellerini pürüzsüzleştirir, kabarmayı engeller ve elektriklenmeyi azaltır. Ayrıca saç derimizi rahatlatır ve saçımızın daha sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar. Saçlarınızı nemlendirmek ve onları kuruluktan kaynaklanan sorunlardan korumak için Moisture Repair Conditioner Saç Bakım Kremi tam size göre. Zengin içeriği sayesinde saç tellerine derinlemesine nüfuz eder ve onları nemlendirir. Ayrıca saçların yumuşak, pürüzsüz ve kolay taranabilir olmasını sağlar. Saçlarınıza canlılık ve parlaklık katar. Yoğun bir saç onarımı sağlamak istiyorsanız, Repairing Hair Mask Saç Maskesi tam ihtiyacınız olan şeydir. Bu maske saç tellerinin içine nüfuz ederek kırık uçları onarır ve saçın esnekliğini geri kazandırır. Saçınızı güçlendirir, yeniden yapılandırır ve hasara karşı korur. Kısa sürede saçlarınızın daha sağlıklı ve canlı görünmesini sağlar.
Saç Bakım Ürünleri Nasıl Seçilmeli
Saç bakım kremi ve saç nemlendirici maske seçerken, saç tipimize ve ihtiyaçlarımıza uygun olanları tercih etmek önemli. Kuru saçlar için yoğun nemlendirme sağlayan ürünler, yağlı saçlara ise hafif formüllerle nem dengesini sağlamayı hedefleyen ürünler seçilmeli. Renkli veya boyalı saçlar için özel olarak formüle edilmiş ürünler de mevcut. Bu ürünler saç renginin solmasını önler ve canlılığını korur. Saçlarınızın gücünü ve direncini artırmak için mükemmel bir ürün olan Strengthening Conditioner Güçlendirici Saç Bakım Kremi, saç tellerini kökten uca besler. İçerdiği özel formülü sayesinde saçınızı kırılmaya ve yıpranmaya karşı korur. Her kullanımda saçlarınızın daha dolgun, sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar.
Saçlarınıza En İyi Gelecek Saç Bakım Rutinini Bulun
Siz de saçlarınıza sihirli bir dokunuş yapmak ve onları güzelleştirmek istiyorsanız, saç bakım kremi ve saç nemlendirici maske ürünlerini hayatınıza dahil edebilirsiniz. Bu ürünler saçlarınızı onarmak, korumak ve her günün stresinden kaynaklanan zararlara karşı savunmak için mükemmel bir çözüm sunar. Kendinize ve saçlarınıza bu özel bakımı sağlayarak, saçlarınızın güzelliğini ortaya çıkarabilir ve her adımda özgüveninizi artırabilirsiniz. Unutmayın, saçlarınız sizin en değerli aksesuarınız. Saç nemlendirici maske ve saçınıza iyi gelecek diğer ürünleri Sephora online satış mağazasında bulabilirsiniz.
Makyaj yapmak her kadının en temel ihtiyacıdır. Makyaj malzemelerinin kullanımı ise bazen karışık ve zor olabilir. Bu yazıda size yeni başlayanlar için makyaj malzemelerinin isimleri ve kullanımları hakkında detaylı bir rehber sunacağız.
Fondöten
Fondöten, yüzünüzün kusurlarını gizlemek için kullanılır. Cilt tipinize uygun bir fondöten seçmeniz önemlidir. Yağlı ciltler için matlaştırıcı özellikli, kuru ciltler için nemlendirici özellikli fondötenler tercih edilmelidir.
Kapatıcı
Kapatıcı, göz altı morlukları ve sivilce izleri gibi kusurları örtmek için kullanılır. Fondöten gibi cilt tipinize uygun bir kapatıcı seçmek önemlidir. Sıvı kapatıcılar daha doğal bir görünüm sağlar, ancak krem kapatıcılar daha iyi kapatıcılık sağlar.
Pudra
Pudra, fondötenin kalıcılığını arttırmak ve parlama önlemek için kullanılır. Pudra cilt renginize uygun seçilmelidir. Transparan pudralar her cilt tonuna uygun olabilirken, renkli pudralar sadece belirli cilt tonları için uygundur.
Allık
Allık, yüzünüze renk ve canlılık katmak için kullanılır. Allık rengi, cilt tonunuza uygun seçilmelidir. Hafif bir dokunuşla uygulanan allık doğal bir görünüm sağlar.
Far
Far, göz kapaklarına renk katmak için kullanılır. Göz renginize ve ten renginize uygun far renklerini seçmek önemlidir. Farları fırça yardımıyla göz kapaklarına uygulayabilirsiniz.
Eyeliner
Eyeliner, gözlerinizi daha büyük ve belirgin göstermek için kullanılır.
Maskara
Maskara, kirpikleri daha dolgun ve uzun göstermek için kullanılır. Maskara seçimi, kirpiklerinizin ihtiyacına göre yapılmalıdır. Dolgunluk için hacimli maskaralar tercih edilirken, uzunluk için uzatıcı maskaralar tercih edilebilir.
Dudak Kalemi
Dudak kalemi, dudakların şeklini belirlemek ve rujun dışarıya yayılmasını önlemek için kullanılır. Dudak kalemi rengi, ruj renginizle uyumlu seçilmelidir.
Ruj
Ruj, dudaklara renk ve parlaklık katmak için kullanılır. Ruj rengi, cilt tonunuza ve kıyafetinize uygun seçilmelidir. Mat rujlar daha kalıcıdır, ancak nemlendirici özellikli rujlar daha yumuşak ve doğal bir görünüm sağlar.
Fırçalar ve Süngerler
Makyaj yapmak için doğru fırçalar ve süngerler kullanmak önemlidir. Fondöten ve pudra fırçaları, allık ve far fırçaları ve göz kalemi fırçaları, makyaj fırçaları arasında en temel olanlardır. Süngerler ise fondöten ve kapatıcıların daha doğal bir görünüm sağlaması için kullanılabilir.
Yeni başlayanlar için makyaj malzemeleri bu kadar. Ancak makyaj yaparken bazı ipuçlarını da göz önünde bulundurmak önemlidir:
Makyaj yapmadan önce cildinizi temizleyin ve nemlendirin.
Makyaj malzemelerinizi doğru saklayın. Açılmış ürünleri mümkün olduğunca kısa sürede tüketin.
Makyajınızı çıkarmak için özel bir ürün kullanın. Pamuklu bir bezle cildinizi nazikçe temizleyin.
Makyaj yaparken fazla ürün kullanmaktan kaçının. Doğal bir görünüm için hafif dokunuşlarla uygulama yapın.
Bu rehber umarız sizin için faydalı olmuştur. Yeni başlayanlar için makyaj malzemelerinin isimleri ve kullanımları hakkında detaylı bilgi vermekle kalmadık, aynı zamanda makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken ipuçları da paylaştık. Makyaj yaparken kendinizi iyi hissetmeniz ve güzel görünmeniz dileğiyle.
Likit ruj ve maskara kombinasyonu, günlük kullanım veya özel bir gece için herhangi bir makyaj rutininin vazgeçilmez bir parçası. Farklı makyaj malzemeleri seçeneklerini bir arada kullanarak, makyajınıza çarpıcı bir dokunuş ekleyebilirsiniz. Ancak bu kombinasyonun doğru uygulanması gerektiğinden, uygulama sırasında dikkatli olunması gerekir. Bu şekilde harika bir sonuç elde edebilir ve makyajınızı taze ve çarpıcı bir şekilde gün boyu koruyabilirsiniz.
Hafif ve Doğal Görünüm İçin Maskara Kullanımı
Hafif ve doğal bir görünüm elde etmek, makyaj malzemeleri kullanırken birçok kadının tercih ettiği bir stil. Bu amaçla maskara kullanımı oldukça önemli. Doğru maskara seçimi ve uygulama tekniği ile gözlerinizi daha büyük ve daha genç görünmesini sağlayabilirsiniz. Hafif ve doğal bir maskara görünümü elde etmek için doğru maskara renk seçimi oldukça önemli. Siyah maskara yerine, kahverengi veya şeftali tonlarında bir maskara tercih edebilirsiniz. Ayrıca sadece üst kirpiklerinize uygulama yapmak yerine, alt kirpiklerinize de hafif bir katman uygulayarak daha doğal bir görünüm elde edebilirsiniz. Son olarak fazla maskara uygulamasından kaçının ve kirpiklerinizi tarayarak doğal bir görünüm elde edin. Bu teknikleri uygulayarak hafif ve doğal bir maskara görünümü elde edebilir ve günlük makyaj rutininize kolayca ekleyebilirsiniz.
Daha Yoğun ve Etkileyici Görünüm İçin Likit Ruj
Daha yoğun ve etkileyici bir makyaj görünümü elde etmek isteyenler için likit rujlar ideal bir seçenek olabilir. Likit rujlar kalıcı ve yoğun renkleri ile dudakları belirginleştirirken, aynı zamanda dolgun bir görünüm de sağlar. Daha yoğun bir görünüm elde etmek için kırmızı veya bordo tonlarında bir likit ruj seçebilirsiniz. Ayrıca likit rujun uygulanmadan önce dudaklarınızın nemlendirilmesi ve pürüzsüz hale getirilmesi de önemli. Daha yoğun bir renk elde etmek için likit ruju dudaklarınıza iki kat uygulayabilirsiniz. Bu katmanlar arasında birkaç dakika beklemek daha kalıcı bir sonuç elde etmenize yardımcı olur.
Likit Ruj ve Maskara Uyumu Nasıl Sağlanır?
Öncelikle likit ruj ve maskaranın uyumlu olması için doğru renk seçimine dikkat edilmesi gerekiyor. Eğer koyu tonlarda bir likit ruj kullanıyorsanız kirpiklerinize daha hafif tonlarda bir maskara uygulamalısınız. Ayrıca her ikisi de yoğun renkler içeren bir makyaj yapacaksanız, dudaklarda daha mat bir görünüm elde etmek için mat bir likit ruj tercih edebilirsiniz. Maskaranızı uygularken de gözlerinizi daha belirgin hale getirmek için kirpik kıvırıcısı kullanabilirsiniz. Bu sayede daha etkileyici bir görünüm elde edebilirsiniz. İster doğal ister daha yoğun makyajları tercih edin, en kaliteli likit ruj ve maskara ürünleri Flormar online satış mağazasında sizleri bekliyor!
Cilt bakım yağı, cildi nemlendirmek, beslemek ve korumak için kullanılan bir yağdır. Bu yağlar, bitkisel kaynaklardan elde edilir ve doğal bir şekilde cildin ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur. Cilt bakım yağları, birçok farklı cilt tipine uygun olarak üretilir ve birçok farklı cilt sorununa karşı çözüm sunar. Bu makalede, cilt bakım yağları hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve faydalarını öğrenebilirsiniz.
Cilt Bakım Yağı Türleri
1. Argan Yağı
Argan yağı, özellikle kuru ciltler için harika bir seçenektir. Ciltteki su kaybını önleyerek nemlendirir, antioksidanlar içerir ve cildi besler. Ayrıca, ciltteki kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir.
2. Jojoba Yağı
Jojoba yağı, özellikle yağlı ciltler için mükemmel bir seçenektir. Cildin doğal yağlarını dengeleyerek, sivilce ve akne gibi cilt sorunlarına karşı mücadele eder. Aynı zamanda, cildi nemlendirir ve antioksidanlar içerir.
3. Çay Ağacı Yağı
Çay ağacı yağı, cilt bakımında en çok tercih edilen yağlardan biridir. Antimikrobiyal özellikleri sayesinde ciltteki bakterileri öldürür ve sivilce ve akne gibi cilt sorunlarına karşı mücadele eder. Ayrıca, anti-inflamatuar özellikleri sayesinde cildi sakinleştirir ve nemlendirir.
4. Hindistan Cevizi Yağı
Hindistan cevizi yağı, cildi besleyen, nemlendiren ve koruyan doğal bir yağdır. Cildin doğal yağlarını dengeleyerek, kuru ciltlerdeki su kaybını önler. Ayrıca, ciltteki kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olur.
5.Noni Yağ İle Cilt Bakımı
Noni yağı faydaları kişilerin cilt yüzeyinde bulunan izlerin ve yaraların tedavisinde de kullanılmaktadır. Bu ürünün birden fazla faydası ve koruma alanı bilinmektedir. Cildi aydınlatarak koruyan bu ürün tamamen bitkisel özler ile beraber hazırlanmaktadır. Cildin nem oranını dengeleyerek hücrelerin yenilenmesine de yardımcı olmaktadır. Noni yağ cilt bakımı sayesinde cildin dokusu da her daim pürüzsüz bir görünüm almaktadır. Cilde nem ve doğal yağ özleri sağlayan bu ürün makyaj öncesi ve sonrası kişi için kullanıma uygun global ürün çeşitlerinden biridir.
Cilt Bakım Yağları Nasıl Kullanılır?
Cilt bakım yağlarını kullanmadan önce, cildinizi temizlemeniz önemlidir. Bu sayede cilt bakım yağı daha iyi emilir ve daha etkili bir şekilde çalışır. Cilt bakım yağını cildinize nazikçe masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Daha sonra, isterseniz üzerine bir nemlendirici uygulayabilirsiniz.
Cilt Bakım Yağı Hangi Cilt Sorunlarına İyi Gelir?
Cilt bakım yağları, birçok farklı cilt sorununa karşı çözüm sunar. Örneğin;
Kuru ciltlerde: Argan yağı, hindistan cevizi yağı, badem yağı gibi yağlar, cildi nemlendirir ve su kaybını önleyerek, cildin daha canlı ve parlak görünmesini sağlar.
Yağlı ciltlerde: Jojoba yağı, çay ağacı yağı, susam yağı gibi yağlar, cildin doğal yağ dengesini sağlar ve sivilce ve akne gibi cilt sorunlarına karşı mücadele eder.
Hassas ciltlerde: Lavanta yağı, gül yağı, papatya yağı gibi yağlar, cildi sakinleştirir ve anti-inflamatuar özellikleri sayesinde ciltteki kızarıklıkları ve tahrişleri azaltır.
Yaşlanma belirtileri: Nar çekirdeği yağı, gül yağı, avokado yağı gibi yağlar, cildi besler ve kırışıklıkların ve çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olur.
Cilt Bakım Yağı Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Cilt bakım yağı seçerken, yağın içeriğine ve kaynağına dikkat etmek önemlidir. Doğal kaynaklı ve organik yağlar, sentetik yağlara göre daha sağlıklı ve etkilidir. Ayrıca, cilt tipinize uygun bir yağ seçmeniz de önemlidir. Yağın yapısı, hafif ve hızlı emilen bir yağ mı yoksa daha ağır bir yağ mı olduğuna da dikkat etmek gerekir.
Cilt Bakım Yağı Nasıl Saklanır?
Cilt bakım yağlarını, serin ve karanlık bir yerde saklamak önemlidir. Ayrıca, ısıya karşı hassas olan yağları buzdolabında saklamak daha doğru bir tercih olabilir. Yağların kapaklarını sıkıca kapalı tutmak da yağın kalitesini korumak için önemlidir.
Sonuç
Cilt bakım yağları, cildin nemlendirilmesi, beslenmesi ve korunması için doğal bir çözümdür. Yağların cilt tipinize ve cilt sorunlarınıza uygun olarak seçilmesi, en iyi sonuçları almanızı sağlar. Doğal kaynaklı ve organik yağlar, cilt sağlığı açısından daha faydalıdır. Cilt bakım yağlarını düzenli olarak kullanarak, daha sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olabilirsiniz.
Kurulduğu günden bu yana bitkilerin gücünü doğa ile uyumlu hale getirmek adına çalışan The Body Shop, söylemlerinden yaşlanma karşıtı söylemini (Anti Aging) kaldırarak cesur bir hamle gerçekleştirdi.
Marka bu cesur hareketine ek olarak dünya çapında her 20 saniyede bir şişe satılan Drops of Youth Konsantre Serum’da dahil olmak üzere tüm serinin adını doğada kendini yenileme özelliği ile bilinen ve içeriğinde bulunan Edelweiss Çiçeği’nden ilham alarak Edelweiss olarak değiştirdi.
The Body Shop, 2021 yılında özgüvene ilham vermek adına öz sevgi kampanyası başlatarak Global Kendini Sevme Endeksi’ni uygulamaya aldı. Sonuçlar net bir şekilde; güzellik endüstrisinin havalı, filtrelenmiş mükemmel görüntüleri ve gerçekçi olmayan iddiaları kullanmasından kaynaklı dünya çapında insanların çoğunluğunun özgüvenleri üzerinde olumsuz bir etki bıraktığını ortaya koydu.
Endeks sonuçları ardından kendi uygulamalarını gözden geçiren The Body Shop, 140 milyar dolar değerinde olan küresel yaşlanma karşıtı pazarının oyuncusu olmaktan vazgeçme kararı aldı ve uzun yıllar boyunca güzellik endüstrisinin normlarının ve kodlarının değişim yaratıcısı olan Kurucusu Anita Roddick’in aktivist köklerine geri dönmek için harekete geçti.
İnsan hakları ve çevre sorunlarının yanı sıra özgüven konusunda da yorulmadan kampanyalar yürüten The Body Shop Kurucusu Anita Roddick yıllar öncede yaşlanma karşıtı konusunda kararlı bir duruş sergileyerek “Kırışık bir cilde sahip olmak istemediysen, yıllar önce gülümsemeyi bırakmalıydın.” demişti.
Yaşlanma karşıtı söylemini kaldırarak cesur bir hamle gerçekleştirdiklerini belirten The Body Shop’un Marka Başkan Yardımcısı Lionel Thorea, “Biz her zaman değişimlere imza atan, aktivist bir markayız. Doğru mesajı verdiğimizden emin olmak, bizim en büyük görevimiz. Ürünlerimizi kullanan herkesin kendini güçlü ve ışıltılı hissetme hakkı var. The Body Shop ailesi olarak bizler, yaşlanmanın bir zevk ve ayrıcalık olduğuna inanıyor, insanların bir zaman makinesindeymişçesine gençleşmeye çabalaması yerine, yaş almanın güzelliklerini kabul etmesine yardımcı olmayı amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.
Dünya çapında her 20 saniyede bir şişe satılan “Edelweiss”
The Body Shop‘un en çok satan ürünlerinden biri olan Edelweiss serisinin içeriği aşırı rüzgar, kar ve yağmura karşı sert Alp koşulların da yetişen dayanıklı Edelweiss çiçeğinin özünden oluşmaktadır.
Edelweiss, The Body Shop‘un tedarikçileri tarafından Alplerin biyo çeşitliliğine saygı göstermek için çiçeğin tehlikede olmadığı yerlerde özenle, saygıyla yetiştirilerek, elle hasat edilerek ve katı “yeşil kimya” ilkeleri çerçevesinde üretiliyor.
Doğada kendini yenileme özelliği ile bilinen Edelweiss, antioksidan etkisiyle bilinen retinolden %43 daha güçlü bir bileşen ve iki kat daha fazla Edelweiss Çiçeği konsantrasyonu sağlayacak şekilde formüle edilen bir içeriğe sahip.
Cilt bariyerini koruyarak cilt yüzeyini pürüzsüzleştirmeye yardımcı olan Edelweiss, yaşınız kaç olursa olsun, cildinizin ışıltılı ve taze bir görünüme kavuşmasına yardımcı olacak.
Günlük cilt problemlerinin %80’i, cildin donuk, kuru ve yorgun görünmesine neden olan kir ve toz gibi çevresel faktörlerden kaynaklanıyor. Edelweiss’te bulunan güçlü doğal koruma sistemleri, onu en ideal cilt bakımı bileşenleri arasında ilk sıraya koymanızı sağlayacak.
Tüm gün kusursuz bir cilt
Serinin en favori ürünlerinden Edelweiss Günlük Konsantre Serum, bilinen bir antioksidan olan “Leontopodik asit” (Retinol’e göre daha fazla koruma sağlayan bir çeşit A vitamini) ile zenginleştirildi. Pürüzsüz görünen bir cilt için klinik olarak kanıtlanmış bu eşsiz ürün sayesinde cildinizi kirlilikten korunmasını sağlayacaksınız.
Edelweiss Likit Peeling, cildinizi nazikçe temizleyerek arındırmanıza yardımcı olurken, Edelweiss Bouncy Uyku Maskesinin cildinizi nemlendirmesi sayesinde teninizde tazelik hissiyatına kavuşacaksınız. Sabahları göz çevrenize uygulayacağınız Edelweiss Göz Maskesi gün boyunca cildinizin ışıldamasına destek olurken, cildi mavi ışığın etkilerinden koruyan nemlendirme etkili Edelweiss Bouncy Jel Mist isecildinizin yenilenmesini sağlayacak.
Edelweiss Konsantre Göz Serumu göz çevresindeki ince çizgilerin görünümünü azaltırken, Edelweiss Konsantre Serum Kağıt Maske ile kusursuz bir cilde kavuşacaksınız.
Edelweiss Konsantre Cilt Temizleyici, tüm cilt tipleri için uygun olup jel formülüyle cildi günlük kirden arındırarak ferahlatır. Cildi kirliliğe karşı korumaya yardımcı olduğu klinik olarak kanıtlanan bir diğer ürün Edelweiss Yoğun Pürüzsüzleştirici Gündüz Kremi ise, edelweiss özü ile zenginleştirilmiştir. Kuru ciltler için kusursuz bir nem vadeden bu besleyici krem, tüm gün cildinizin tazelenmiş görünmesine yardımcı olacak.
The Body Shop’un efsanevi serisini deneyimlemek için sizi mağazalarımıza ve www.thebodyshop.com.tr adresimize bekliyoruz.
Edelweiss Günlük Konsantre Serum 30ml 999,90 TL /50ml 1.299,90 TL
Her ne kadar son zamanlarda nemli ve ışıltılı yüz makyajı öne çıksa da, özellikle karma ve yağlı ciltler için bu çok da uygun olmayabilir. Zira T bölgesi gün içinde yağlanmaya daha müsaittir ve gözenekler kendini belli edebilir. Bu noktada devreye ise mat görünümlü cilt makyajı giriyor. Aşağıdaki adımları takip ederek de parlamanın önüne geçen, pürüzsüz ve elbette mat bir makyaj nasıl yapılır öğrenebilirsiniz.
Yüzünüzü makyaja hazırlayın
Makyajınızı uygulamaya başlamadan önce yüzünüzün temiz ve iyi nemlendirilmiş olduğundan emin olun. Cildiniz yağlıysa bile nemlendirici adımını asla atlamayın. Zira yüzünüzü iyi nemlendirmek, makyajınızın düzgün görünmesini ve pul pul dökülmemesini sağlar.
Primer uygulamayı atlamayın
Hem makyajınızın cildinizde daha uzun süre kalmasını sağlayacak hem de gözenek görünümünü azaltacak bir baz yani primer uygulamalısınız. NARS Soft Matte Primer ise pürüzlü cildi anında doldurarak pürüzsüz bir fondöten uygulaması sağlıyor ve makyajın kalıcılığını artırıyor. Ciltteki parlamayı da kontrol altına alıyor.
Mat bitişli bir fondöten tercih edin
Cildinizin tüm gün mat görünmesini istiyorsanız, cilt makyajınızda bu özelliklere sahip mat fondötenseçmeniz çok önemli. 16 saate kadar kalıcılık sağlayan NARS Soft Matte Complete Fondöten, yumuşak mat bir bitişle cildi anında pürüzsüzleştiriyor. Ortadan yükseğe ayarlanabilir bir kapatıcılık sunarken, ikinci bir cilt etkisi sunuyor.
Ekstra kapatıcılık isteyen kısımları unutmayın
Eğer cildinizde kapatmak istediğiniz bir leke ya da sivilce izi varsa, bunun için de mat görünüm sağlayan bir kapatıcıyla makyajınıza devam etmelisiniz. NARS Soft Matte Complete Concealer bu aşamada devreye girerek kusurları flulaştırıp gizliyor. Kat kat uygulama yapmayı mümkün kılarak yoğun kapatıcılık sağlıyor.
Trendleri belirleme ve tüm dünyayla tanıştırma noktasında TikTok’un ciddi bir rolü var. Kullanılan ürünlerden denenen tekniklere kadar hemen hemen her şey bir anda popülerleşebiliyor. Bunlar arasında yükselen “skin cycling” isimli trend ise bir cilt bakım trendi ve sıkça konuşulmaya devam ediyor.
Skin Cycling Trendi Nedir?
Skin cycling, cilt bakımında belirli ürünleri kullandıktan sonra cildin kendini onarabilmesi için hafta boyunca dinlenme günleri sağlayan bir rutin. Hedefleri arasında ise cildi pürüzsüzleştirmek ve cilt bariyerini iyileştirmek var. 4 gecelik bu rutinde belirli ürünleri kullanmanız ve 4 gecenin sonunda aynı rutini devam ettirmeniz gerekiyor. 4 günlük bu rutin eksfoliasyon, retinoid, onarma ve iyileşme için etkili ürünlerden oluşuyor.
İlk gece cildi ölü derilerden arındıran peeling ve ardından nemlendirici,
İkinci gece çizgilerin, sivilcelerin ve kırışıkların azalmasına yardımcı olan retinoid,
Üçüncü ve dördüncü gece ise cildi onarıcı bir rutinle nemlendirici ürünler kullanmanız gerekiyor.
Skin Cycling İçin Hangi Ürünler Kullanılmalı?
Shiseido Skin Cycling Set ise bu cilt bakım trendi için gerekli tüm ürünleri içeriyor.
Waso Shikulime Gel-to-Oil Cleanser: Ciltteki kir ve makyajı nazik bir şekilde temizliyor. Cildin ideal nemini koruyor ve cilt sorunlarının tekrarlanmasını önlemek için cildin bariyer işlevini onarıyor.
Shiseido Vital Perfection Intensive Wrinkle Spot Treatment: Derin kırışıklıkların ve koyu lekelerin görünümünü azaltmaya yardımcı oluyor, cildi tahriş etmeden daha pürüzsüz, daha sıkı ve daha parlak bir cilt ortaya çıkarıyor.
Shiseido Ultimune Power Infusing Concentrate: Markanın ödüllere doymayan ürünü Ultimune, cilde parlaklık, dayanıklılık, pürüzsüzlük sağlıyor. Cildi nemlendirip doğal yaşlanma ve hava kirliliğinin zararlı etkilerine karşı koruyor. Anında cilt daha pürüzsüz görünürken beslenmiş hissediyor.
Waso Shikulime Mega Hydrating Moisturizer: Cildin ideal nemini korur ve cilt sorunlarının tekrarlanmasını önlemek için cildin bariyer işlevini onarır. Nemli, dolgun ve yumuşak bir cilt ortaya çıkarır.
Waso Satocane Pore Purifying Scrub Mask: Gözeneksiz ve pürüzsüz görünen bir cilt için kirleri ve siyah noktaları hedef alır. Nazik peeling etkisiyle cildi kurutmadan ölü cilt hücrelerinden arındırır. ebum dengesini sağlar.
Yaş almaya bağlı çizgilerin ve kırışıklıkların diğer bir deyişle yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkması doğal bir o kadar da çoğu kişide memnuniyetsizliğe neden olan bir süreçtir. Ortaya çıkan yaşlanma belirtilerini gidermek isteyen kişilerin sayısının artması ise medikal estetik prosedürlerin giderek artan popülerliğinin altında yatan temel nedendir.
Medikal estetik prosedürler estetik cerrahi prosedürlerine göre pek çok farklı avantaja sahiptirler. En çok ilgi gören medikal estetik prosedürlerin başında ise hiç şüphesiz botox gelir. Botox alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulandığı sürece son derece etkili sonuçlar alınmasını sağlayan, hızlı, pratik ve konforlu bir prosedürdür. Yaş almaya bağlı olarak ortaya çıkan ince çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesinde en sık başvurulan yöntem botoxtur.
Cilt altındaki yağ tabakasında, cildin kolajen, elastin ve hyaluronik asit gibi yapısal elemanlarında yaş almayla birlikte görülen azalmalar ciltte sarkmaların ve kırışıkların ortaya çıkmasına neden olur. Estetik açıdan kişide memnuniyetsizliğe neden olabilen çizgi, kırışıklık ve sarkmaların giderilmesi noktasında botox enjeksiyonundan etkili sonuçlar alınması mümkündür.
Botox Doğallığı Bozar mı?
İnsanların duygularını ifade etmesinde ve tepkilerini yansıtmasında en önemli görev belki de mimiklere düşer. Buna bağlı olarak mimikler sıklıkla kullanılır. Mimik kaslarının aşırı kullanımı sonucunda yaş almanın da etkisiyle mimik kasları üzerindeki deride çizgiler ve kırışıklıklar ortaya çıkar. İnce çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesi noktasında yararlanılan botox mevcut sorunları gidermesinin yanı sıra yeni kırışıklıkların oluşmasını da önler. Buna ek olarak mimik kaslarının üzerindeki deri de botox enjeksiyonundan sonra pürüzsüz bir görünüme sahip olur. Enjeksiyon yoluyla gerçekleştirilen ve geçici bir etkiye sahip olan botox prosedüründe Clostridium Botulinum olarak adlandırılan bir nörotoksin kullanılır.
Botox yapılacak bölgeye lokal anestezik etkili krem sürülüp hedef bölgenin uyuşması beklenir. Daha sonra ince uçlu iğnelerler kişi özelinde belirlenen noktalara belirli dozlarda botoks enjekte edilir. Hızlı ve konforlu botox enjeksiyonu sırasında hasta acı ya da ağrı hissetmez. Hastalar günlük yaşantılarına herhangi bir kesinti olmadan devam edebilirler.
Botox Yaptıracaklar Bu Noktalara Dikkat!
Botox yapılacak hasta, düzenli olarak kullandığı ilaçlar ya da herhangi bir sağlık sorunu varsa uygulamadan önce doktorunu bilgilendirmelidir. Aspirin ve türevi kan sulandırıcı ilaç kullanımına botox enjeksiyonundan 2 hafta önce ara verilmesi gerekir.
Yeşil çay, balık yağı, ekinezya, Gingko Biloba, sarımsak, C ve E vitamini de kanın pıhtılaşmasını önleme özelliği nedeniyle botox enjeksiyonu yapılmadan 2 hafta önce bırakılmalıdır.
Aynı şekilde botox enjeksiyonundan 3 gün önce alkol tüketimine de ara vermek gerekir. Hedef bölgede herhangi bir enfeksiyon varlığı söz konusuysa konu hakkında doktorun bilgilendirilmesi ve botox enjeksiyonunun ertelenmesi ihmal edilmemelidir.
Botox Sonrası İyileşme Süreci
Botox enjeksiyonunu takip eden ilk birkaç saat boyunca uygulama bölgesindeki mimik kaslarının çalıştırılması botox enjeksiyonunun kaslar üzerindeki etkisinin artmasını sağlayan önemli bir etkendir. Uygulamadan sonra hedef bölgede enjeksiyona bağlı şişlik, morluk ve kızarıklık görülmesi olağan bir durumdur. Bu etkilerin minimize edilmesi için bölgeye nazik bir şekilde soğuk kompres uygulanabilir.
Botox enjeksiyonundan sonraki ilk 4 saat yüzüstü yatmama gerekir. İlk 24 saat süresince uygulama bölgesi ovuşturulmamalı, hedef bölgeye masaj ve makyaj uygulaması yapılmamalıdır. Bu süreçte kaş aldırmamaya ve saç boyatmamaya da özen gösterilmelidir. Ayrıca sıcak su, hamam, sauna ve güneş ışınlarına doğrudan maruziyetten kaçınmak botox sonrası ilk 24 saatte çok önemlidir.
Botox prosedürü uygulandıktan sonraki 3 gün boyunca ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır. Enfeksiyon oluşması riski nedeniyle havuza ve denize girilmemelidir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu botox yapıldıktan sonraki 1 ay boyunca cilt bakımı ve peeling uygulamalarından kaçınılması gerekliliğidir.
Lipoliz Ne İşe Yarar?
Botox ve lipoliz İstanbul ve diğer illerimizde farklı yaş gruplarındaki kadın ve erkek hastalar arasında son derece popüler medikal estetik prosedürlerdir. Uzman Dr. Şafak Göktaş medikal estetik prosedürler konusundaki uzmanlığı ve deneyimi sayesinde hastalarının doğal ve etkili sonuçlar almasını sağlamakta, yüksek hasta memnuniyeti oranlarına imza atmaktadır.
Herkes fit bir vücuda sahip olmak istese de bu ne yazık ki her zaman mümkün değildir. Lipoliz vücudunda bölgesel yağ birikintileri bulunan ve bu birikintileri düzenli diyet ve sporla uzaklaştırması mümkün olmayan kişiler için en etkili yöntemlerden biridir. Diğer yandan pek çok kişinin düşündüğünün aksine lipoliz bir zayıflama yöntemi değildir.
Lipoliz ideal kilosunda ya da ideal kilosuna yakın olan kişilere uygulanabilen bir bölgesel şekillendirme prosedürüdür. Cerrahi bir işlem gerektirmediğinden hastanın günlük yaşantısında kesintiye neden olmaz. Uzun bir iyileşme süreci yoktur. Liposuction yöntemine göre daha az invasive bir yöntem olan lipoliz bu nedenle sıklıkla tercih edilmektedir.
Lipoliz enjeksiyon yoluyla gerçekleştirilen bir prosedürdür. Hedef bölgeye yapılan enjeksiyonlar sonucu cilt altındaki yağ birikintileri çözülüp kırılır. İnatçı yağ birikintilerinin giderilmesiyle estetik açıdan daha iyi bir görünüm elde edilebilir.
Kozmetik, bir kimseyi daha fazla çekici hala getirmek ya da görünüm sorunlarını gidermek amaçlı kullanılan bakım ve tedavileri kapsayan bir alandır. Cansu Kozmetik 1998 yılında hizmete geçmiştir. Estetik, kozmetik, spa-wellness sektöründe dünyanın önde gelen ülkelerinden Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda ve İspanya’nın önde gelen firmalarının Türkiye temsilcisidir. Estetik, spa ve medikal ürünlerinin ithalat, satış, eğitim ve teknik servis hizmetlerini sunmaktadır. Bunun yanı sıra dekorasyon, mimari tasarım gibi işlerle de anılmaktadır.
Sektöre daire güvenilir ve kaliteli ürünler sunmaktadır. Bu sayede müşteri memnuniyetini öncelik olarak belirleyip hizmet kalitesini arttırmaktadır. Türkiye’de birçok ilde hatta İstanbul ilinin birçok ilçesinde firma şubelerini bulmak mümkün. Bu sektörde oldukça bilinen ve tercih edilen Cansu Kozmetik hizmetini her yere taşımayı hedeflemektedir.
Cansu Kozmetik Tarafından Sağlanan Hizmetler
Firma spa malzemeleri, masaj yatakları, ısı battaniyesi, kum yatağı gibi birçok ürünü satmakta ve kullanıma sunmaktadır. Cilt bakım ve medikal koltuklarda da oldukça tercih edilen kozmetik firması bunların satışını yapmaktadır.
Günümüzde adından oldukça sık bahsedilen cilt bakım koltuğu güzellik merkezlerinde, kuaförlerde, estetik merkezlerinde kullanılmaktadır. Yapılan tüm bakımlarda kişinin rahatlığını ön plana çıkarmayı hedefler. Yapılan bakım türüne göre de cilt bakım koltukları çeşitlilik göstermektedir. Cansu kozmetikte cilt bakım koltuklarının onlarca çeşitleri bulunmaktadır. Bu çeşitlilik arasında sizlere yarar sağlayabilecek en iyi cilt bakım koltuğunu bulabilirsiniz. Ayrıca firmanın sitesinde bu cilt bakım koltuklarının türlerinden de bahsedilmektedir.
Cilt bakım koltukları gibi birçok alanda tercih edilen masaj sedyesi çeşitleri de firma tarafından sağlanmaktadır. Masaj sedyelerinin de yapılan bakımlara göre değişiklik gösterdiği görülmektedir. Firma web sitesinden masaj sedyelerini inceleyebilir ve yapılacak olan hizmete göre bu masaj sedyelerinin çeşitlerine bakabilir ona göre tercihte bulunabilirsiniz.
Cansukozmetik.com sitesinde sizlere yapılan tüm hizmetlerden bahsedilmiştir. Bu hizmetlerin görüntülerini inceleyebilir ve yapılan hizmetler hakkında kolaylıkla bilgi alabilirsiniz. Ayrıca firma ile rahatlıkla iletişime geçebilir ve aklınızda kalan tüm soruların cevaplarına ulaşabilirsiniz. Müşteri memnuniyetinin oldukça önemli olduğu firmamız sizlere hizmet vermekten mutluluk duymaktadır.
“En iyi nemlendirici krem hangisi?” diye soruyorsanız ürünlerimizi mutlaka göz önüne almanız tavsiye edilir. Cildin nem dengesi üzerinde önemli etkilere sahip olan kremler birbirlerine kıyasla farklı özellikler taşır.
Sizin cildinizin ihtiyaç duyduğu bakımı maksimum ölçüde sağlayabilecek kremler, Jeuvenile ürünleri arasında sizi bekliyor! Cilt nemlendirici kremler arasında tercih yaparken dikkatli olmanız tavsiye edilir. Çünkü cilt tipiniz, deri genelindeki yağ, nem ve ter salınımı önemli faktörlerdir. Bunları göz önüne almayı ihmal etmemeniz kadar, güvenilir markalara öncelik tanımanız da faydalı olabilir.
Cilt Nemlendirici Kremler Ne Kadar Sıklıkla Kullanılmalıdır?
Cildin aşırı kuru olması istenmeyen bir durumdur. Ayrıca cildin aşırı nemlenmesi de ne sağlık ne estetik görünüm açısından istenebilir. Çünkü sivilcelenme, aşırı akne oluşumu, özellikle yaz mevsimlerinde sık rastlanan cilt kabarcıkları ve tahriş problemleri ciltteki yüksek nem oranından kaynaklanır. Nemlendirici cilt bakım kremi, kullanım sıklığı açısından dikkatli davranmayı gerektirebilecek bir ürün seçeneğindir.
Kremler tarafından meydana getirilen etkinin ölçülü olması, kaliteli cilt bakımı için önemlidir. Gereğinden sık ya da az şekilde kullanılan hiçbir cilt bakım ürünü yeteri kadar verim sağlamayacaktır. Nemlendirici krem kullanırken göz önüne alabileceğiniz bazı detaylar ise şöyledir:
Krem uygulaması günde bir defa ve çok kremle değil, az miktardaki kremin düzenli olarak cilde uygulandığı birçok defada gerçekleşmelidir. Bu şekilde yaparak, cildin aniden nemlenmesine ve gözenek sıkılığının zarar görmesine engel olabilirsiniz.
“Her gün yüze krem sürülür mü?” sorusunun cevabı tamamen sizlerin cilt yapısında gizlidir. Krem kullanmaya dair başkalarından tavsiye almayıp kendi cildinizi tanımaya çalışmanız tavsiye edilir.
Eğer cilt genelinde nem ihtiyacı çok fazlaysa, kontrollü olarak her gün kullanım gerçekleştirmeniz mümkündür. Fakat ihtiyaç durumu itibariyle buna gerek yoksa 2 günde bir, 3 günde bir veya 4 günde bir kez krem kullanabilirsiniz.
Cilt Nemlendirici Krem Kullanılmazsa Ne Olur?
Cildin nemlenmesine yardımcı olan ya da kaybedilmiş nemi tekrar cilde kazandıran kremler oldukça işlevsel ürünlerdir. Birbirinden farklı cilt bakım problemlerini daha ortaya çıkmamışken engelleyebilecek kaliteli kremler birçok ürün çeşidine sahiptir. Bu ürünler arasından kendi cilt tipinize uygun olanı seçerek kullanmanızın en ufak bir zararı bile bulunmaz.
Fakat cildi nemlendirmek için krem, jel, losyon ve benzeri dermatolojik ürünler kullanmayıp da daha farklı karışımlar hazırlamanız tavsiye edilmez. Eğer cildinizi nemlendirmeye ihtiyaç duyuyorsanız, güvenilir ürünlerimiz aracılığıyla bu ihtiyacınızı giderebilirsiniz. Cildinizin nem oranı çok düşükse ve nem ihtiyacı sürekli artıyorsa buna uygun hareket etmeniz çok önemlidir. Aksi durumda yaşayabileceğiniz olumsuz durumlardan birkaçı ise şöyledir:
Hızla kuruyan cildinizde yara oluşumu gözlenebilir.
Deri yüzeyindeki aşırı kuruluk, döküntülere ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Pullanma sebebiyle cildinizin estetik görünümü bozulur.
Cilt gözeneklerinin sahip olduğu esneklik olumsuz etkilenir.
Cilt hücrelerinin su kaybetmesinden kaynaklanan mikroskobik büzüşmeler, erken yaşlanma belirtilerini hızlandırarak kırışıklara sebep olabilir.
En İyi Cilt Nemlendirici Ürünler Jeuvenile’den Alınır
Cildinizin ihtiyaç duyduğu nem oranını temin edebilmeniz çok basittir. Çeşitli karışımlar, kürler, tarifler yerine bilimsel metotları seçer ve en iyi nemlendirici seçeneklerine ulaşmak için ürünlerimizi değerlendirirseniz pişman olmayacaksınız!
Cilt tabakaları tarafından ihtiyaç duyulan nem, ancak Jeuvenile’in üstün kaliteye sahip krem seçeneklerini kullanmakla mümkündür. Paraben, SLES, boyar madde ve alkol içermeyen ürünlerde allantoin, aloe vera, B 3 vitamini, B 6 vitamini, panthenol ve hyalüronik asit bulunur. Sizler için sunulan nemlendirici krem çeşitleri, bu ve daha pek çok madde aracılığıyla cildinizi beslemeye hazırdır.
Pandemi hayatımıza girdiğinden beri kimsenin belirli bir alışveriş düzeni kalmadı. Her zaman çıkıp istediğimiz gibi mağaza mağaza dolaşıp alışveriş yapamaz olduk. Bununla birlikte ülkece tam kapanma dönemine girmiş bulunmaktayız. Artık daha dikkatli olmalı, daha sağlıklı ürünleri tercih etmeli ve hijyeni elden bırakmamalıyız.
Bu durum için en ideal yöntem böylece online alışveriş oldu. Artık yedisinden yetmişine çoğu insan online alışverişi öğrenmiş durumda. İstediği ürünleri hiçbir risk altında kalmadan, güvenli bir şekilde sipariş ediyorlar ve evlerinden ayrılmak zorunda kalmıyorlar.
Online ve Değişen Alışveriş Kültürü
Maalesef pandemi beraberinde ekonomik bunalımı da getirdi. Çoğu mağaza, market, esnaf eskisi gibi hizmet veremiyor ve kar edemiyor. Ve halk da bu durumdan muzdarip. Bu yüzden, indirimli ve ucuz ürünleri tercih etmek istiyorlar. Ama her zaman nerede ne indirimi olduğunu ve en ucuz marketin, mağazanın hangisi olduğunu anlamak hem kolay değil hem de vakit istiyor.
Bu, pandemide ve pandemi öncesinde müşterilerin çoğunun şikayet ettiği bir durum olmuştur. Mağaza mağaza dolaşıp doğru ve en ucuz ürünü bulmak çoğu insana yorucu geliyor.
Pandemi ile birlikte bakım ve kozmetik mağazalarındaki indirimleri de kaçıran birçok insan oldu. Gratis gibi büyük kozmetik zincirlerinin sürekli indirim yaptığını biliyorsunuzdur. Pandemide olsak bile kişisel bakımını aksatmak ve indirimleri kaçırmak istemeyenler için harika bir çözüm sunacağız.
Online Katalog ve Broşürleri Neden Tercih etmeliyiz?
Size burada biraz Kimbino adlı uygulamadan bahsetmek istiyorum. Kimbino birçok süpermarket, kozmetik, elektronik market zincirinin ve ünlü markaların broşürlerini online olarak bir araya getirip kolay alışveriş imkanı sunan bir uygulama. Market ve mağazaların günlük veya haftalık broşür dağıtımı düşünüldüğünde yapılan kağıt israfı sayısı oldukça fazla.
Özellikle büyük talep gören kozmetik ürünlerini Gratis Mayıs Katalog gibi broşürleri inceleyerek hem tasarruf yapar hem de israfı engelleyebilirsiniz. Ayrıca Covid-19 riski altındaki bireyleri düşündüğümüzde olabildiğince fiziki temastan uzak kalmak iyi bir seçenek olacaktır.
Tüketiciler pandemi öncesinde onlarca mağazanın ve marketin günlük, haftalık ve aylık broşürlerini kontrol etmek için büyük bir zaman harcıyorlardı. Çünkü en iyi indirimlere, promosyonlara ve her türden ürüne tasarruflu bir şekilde ulaşmak istiyorlardı. Bu noktada Kimbino kozmetikten gıdaya, gıdadan elektroniğe binlerce ürünün indirimli fiyatlarını online broşürler sayesinde biz tüketicilere ulaştırıyor.
Kozmetik Ürün Alışverişlerinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Ekonomik sıkıntıların son zamanlarda yükselmesi ile birlikte tüketiciler olabildiğince tasarruflu ürünlere yönelmeye başladı. Peki hem kozmetik hem de diğer alışverişlerimizde nelere dikkat etmeliyiz? İlk olarak en önemlisi yüzlerce üründeki indirim fırsatlarını Kimbino ile keşfetmeli ve alışverişimizi ona göre yapmalıyız.
Çoğu üründeki indirimler ve sağladığı indirim kodları sayesinde alışverişiniz daha ekonomik bir hale gelecektir. Mesela yüz bakımı kategorisinde alışveriş yapmak istiyorsunuz. En uygun fiyatlı ve en iyi yüz temizleme jellerini, yüz maskelerini ve peelingleri arıyorsunuz. Bunun için Gratis Mayıs Katalog veya diğer kataloglara bakmak isteyebilirsiniz.
Bunun için Gratis, Watsons, Rossmann gibi alışverişinizi yapabileceğiniz birçok mağaza var. Aradığınız cilt bakım ürünlerinin hangilerinin indirimde olduğunu tek bir ekran üzerinden görüntülemeniz elbette daha kolay olacaktır.
Pandemide Alışveriş
Artık hiçbirimiz lazım olmadıkça dışarıda fazla zaman harcamak istemiyoruz. Çünkü pandeminin seyri gittikçe artıyor ve tedbirli olmak zorundayız. Peki pandemi günlük alışveriş rutinlerimizi nasıl etkiledi? Eskiden istediğimiz mağazayı gezip rahatça alışveriş yapabiliyorduk. Ama artık 3 mağaza veya markete gitmek yerine 1 tanesine gidebiliyoruz.
Bu nedenden dolayı alışveriş yapacağımız marketi veya mağazayı seçmek bizim için bir hayli zorlaştı. Bu noktada Kimbino adlı uygulamanın size sağladığı kolaylıkları daha önceden bahsetmiştik.
Peki ayrıyeten hiç evden çıkmak istemeyenler için ne gibi seçenekler var? Online alışveriş pandemi öncesinde de hayatımızda olan bir seçenekti ama pandemiyle birlikte oldukça yaygınlaştı. Eğer herhangi bir riske girmekten kaçınıyorsanız çoğu marketin online seçeneği ile sipariş verebilirsiniz. Ayrıca Getir, Banabi gibi hızlı teslimat uygulamaları da dakikalar içerisinde gıda, kişisel bakım gibi birçok kategorideki siparişinizi size ulaştırıyor.
Zaman içerisinde emzirme, hamilelik, yer çekimi ve kilo alıp verme gibi etkenler hem cildin hem de meme içerisindeki bağ dokuların elastikiyetinin kaybolmasına neden oluyor. Buna bağlı olarak memenin şekli bozuluyor, yumuşamaya ve sarkmaya başlıyor. Bunun yanı sıra meme başlarının normalden daha geniş olduğu durumlarla da karşılaşılabiliyor. Tüm bu etkenlere bağlı olarak meme estetiği İstanbul ve diğer illerimizde olduğu gibi dünya genelinde de kadınların en çok tercih ettiği estetik operasyonların başında geliyor.
Meme dikleştirme İstanbul Op.Dr.Evren İşçi Kliniği’nin uzman ekibi tarafından en sık uygulanan estetik operasyonlardan biri olup sarkmış memelerin yeniden şekillendirilmesi, dikleştirilmesi ve sertleştirilmesi için memenin üzerindeki deri fazlasının alınmasını ve içerideki meme dokusunun şekillendirilmesini kapsıyor. Meme dikleştirme operasyonu ile aynı zamanda meme başı ve çevresi olması gereken pozisyona getiriliyor ve meme başı çevresinin genişliği de azaltılabiliyor. Meme sarkıklığı az olan hastalarda ise yalnızca protez kullanılarak da dikleştirme sağlanabiliyor.
Meme dikleştirme ameliyatı göğüsleri sarkan ve deri fazlası olan herkese uygulanabiliyor. Bazı hastalar aşırı kilo vermelerinin ya da kilo verme ameliyatı olmalarının ardından meme dikleştirme ameliyatı olma ihtiyacı duyabiliyorlar. Bazı durumlarda ise silikon protez kullanılmadan asimetrik olan göğüslerin düzeltilmesi amacına yönelik olarak meme dikleştirme ameliyatı tercih edilebiliyor. Ancak genel olarak değerlendirildiğinde pek çok hastanın meme dikleştirme ameliyatı yaptırmasındaki temel sebebin kilo alıp verme, hamilelik ve emzirme sonrasında yer çekiminin de etkisi ile meydana gelen olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak olduğu görülebiliyor.
Meme Dikleştirme Ameliyatı İle Birlikte Meme Büyütme Ameliyatı Da Uygulanabiliyor
Meme dikleştirme ameliyatı için uygun bir aday olmasının yanı sıra memelerinin boyutunu ve hacmini de artırmak isteyen hastalara, meme dikleştirme ameliyatı ile eş zamanlı olarak meme büyütme ameliyatı da uygulanabiliyor. Bu iki operasyon duruma göre aynı anda ya da farklı seanslarda gerçekleştirilebiliyor.
Meme dikleştirme operasyonunda; hastanın istediği göğüs boyutu, şekli, sertliği, meme ucu çevresini konumuyla derinin elastikiyeti gibi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Tabii ki bu noktada hastanın beklentilerinin gerçekçi olması da büyük önem taşıyor ve hastanın operasyonun sonucu hakkında doktoru tarafından detaylı ve açık bir şekilde bilgilendirilmesi dikkat edilmesi gereken konular arasında ilk sırada geliyor.
Meme dikleştirme ameliyatlarında meme başının çevresinde bir iz oluşuyor. Bazı hastalarda meme başıyla meme katlantısı arasında dikey bir iz bazı hastalarda ise bu dikey izin yanı sıra meme altı katlantısı boyunca yatay bir izin de kullanılması gerekebiliyor. Meme estetiği operasyonlarından sonra kalacak olan izin belirginliği uygulanan tekniğe, kişinin genetik yapısına ve çevresel faktörlere göre değişiklik gösterebiliyor. Sigara içilmemesi ve C vitamini ile proteinden yana zengin bir beslenme programının tercih edilmesi izin belirginliğinin azalmasında önemli bir rol oynuyor.
Kullanılacak olan teknikler tamamen hasta özelinde belirleniyor. Meme dikleştirme ameliyatında kesi açıldıktan sonra alttaki göğüs dokusu yeniden şekillendiriliyor. Göğüs ucu çevresi simetrik ve doğal bir görünüm sağlayacak pozisyonda yerleştiriliyor. Sarkmış olan derinin daha genç ve güzel bir görünüme kavuşması için fazla deri alınıyor. Dikişler dışarıdan belli olmayacak şekilde estetik olarak atılıyor.
Meme Estetiği Operasyonlarından Sonra İyileşme Süreci
Meme dikleştirme operasyonları yaklaşık 3 saat sürmekle birlikte bu süre hasta özelinde değişiklik gösterebiliyor. Hastalar genelde aynı gün taburcu oluyor ve operasyondan 3-4 gün sonra işlerine dönebiliyorlar. Ameliyatın ardından bir miktar ağrı görülse de doktorun reçete ettiği basit ağrı kesicilerin kullanılmasıyla bu ağrılar ortadan kaldırılabiliyor. Ameliyattan sonra birkaç gün sızlama ve kol hareketlerinde hafif ağrı yaşanabiliyor. Şişme ve morarma oluştuğu takdirde 5-10 gün içerisinde bu durumlar kendiliğinden ortadan kalkıyor. Ameliyattan sonra 4 hafta kadar sporcu sütyeni kullanılması tavsiye ediliyor. Böylece meme kendisini daha iyi toparlıyor ve istenilen sonuçlar elde edilebiliyor. Bu süreç esnasında hastanın yoğun spor aktivitelerinden uzak durması ve göğüs ya da kol kaslarına zarar verebilecek hareketlerden kaçınması gerekiyor. Meme dikleştirme ameliyatının ardından ilk 6 hafta boyunca hastaların meme başında ya da göğüs alt bölgelerinde his duyusunda azalma durumu görülebiliyor. Bu geçici bir durum olup zamanla hastanın meme başı hissiyatı tamamen normale dönüyor.
Hastanın süt verme fonksiyonunun korunması seçilen tekniğe ve memedeki sarkmanın hangi derecede olduğuna göre değişiklik gösterebiliyor. Meme başı alttaki meme dokusundan ayrılmayacak şekilde uygulanan tekniklerde süt kanalları korunabiliyor. Hastanın göğüslerinin çok büyük ya da sarkmanın çok yoğun olduğu durumlarda hastanın bilgisi ve onayı dahilinde süt kanallarından feragat edilmesi söz konusu olabiliyor.
Meme dikleştirme operasyonunun ardından hamilelik ya da fazla kilo alınması gibi etkenlere bağlı olarak göğüslerin yeniden sarkması söz konusu olabiliyor. Bu nedenle meme dikleştirme operasyonu geçirecek olan hastaların operasyonlarını hamilelik sürecinin ardından gerçekleştirmeleri uzmanların tavsiyeleri arasında yer alıyor. Ayrıca hastalar meme dikleştirme operasyonun ardından kilo almamaya özen göstererek olası sarkmaların önüne geçebiliyorlar.
Detaylı Bilgi Almak İçin: https://drevrenisci.com/
Epilasyon ile ilgili en büyük problemlerden biri uygulamanın oldukça acılı ve ağrılı olmasıdır. Sırf bu yüzden dahi pek çok insan epilasyon yaptırmaktan vazgeçmekte. Özellikle kalın ve yoğun kılları olanlar için oldukça sıkıntılı olan bu süreç buz lazer epilasyon ile tamamen acısız ve ağrısız bir hale dönüştü.
Buz lazer epilasyon yaptıranların tamamının hem fikir olduğu konu buz lazer işleminin oldukça konforlu olduğudur. Bu uygulamada bunu sağlayan iki temel unsur bulunmaktadır. Öncelikle buz lazer başlığı ütüleme tekniği ile sürekli kaydırılarak uygulanır. Böylece kıl köklerinin kademeli olarak ısınması sağlanırken bu esnada oluşan acı da neredeyse sıfıra yakındır.
Buz lazer uygulamasının ağrısız ve acısız olmasını sağlayan bir diğer önemli özellik de cihazın soğutma özelliğidir. Bu özellik sayesinde uygulama yapılan alan soğutulur ve yine acı hissi ortadan kaldırılır.
Buz Lazer Uygulamasının Özellikleri
Son yılların en popüler epilasyon uygulaması olan buz lazer epilasyon uygulama tekniği açısından da pek çok ezberi bozmuştur. Bu uygulama sırasında kıl köklerinin kademeli bir şekilde ısıtılması sağlanır. Tamamen kıl köklerine odaklanarak çalışan bu yöntem sayesinde kıl kökü dışında başka hiçbir bölgede tahribat görülmez. Ayrıca yanık veya kızarık gibi istenmeyen yan etkiler de tamamen konu dışı olacaktır.
Buz lazer uygulamasında kullanılan ütüleme tekniği in-Motion tekniği olarak adlandırılmaktadır. Bu uygulamada buz lazer başlığı sürekli olarak hareket ettirilmektedir. Bu uygulama sayesinde açık renkli olan kıllar da tespit edilir hale gelmiştir.
Buz lazer başlığı ile uygulanan soğutma işlemi kademeli ısıtmadan sonra gelmektedir. Bu soğutma işlemi sayesinde epilasyon bölgesine uygulanan soğuk sayesinde hem acı hissi ortadan kalkacak hem de o bölge rahatlatılacaktır. Soğutma sağlayan bu teknoloji ICE teknolojisi olarak adlandırılmaktadır. Bu teknolojide soğutma işlemi safir uçlar aracılığı ile sağlanmaktadır. -3 0C’ye kadar soğutma sağlayan bu teknoloji ile epilasyon işlemi bambaşka bir boyut kazanmıştır.
Buz Lazer Epilasyon Seansı Öncesi Bu Konulara Dikkat
Bilinen en etkili epilasyon yöntemi olan buz lazer uygulaması istenmeyen kıllardan kurtulma noktasında en çok tercih edilen yöntem haline gelmiştir. Bu uygulamanın çok daha etkili olabilmesi için seans öncesinde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
Bu hususların en başında kılların köklerinden alınmasına sebep olan ağda veya epilatör gibi uygulamaların buz lazer senasından 1 ay öncesine kadar uygulanmaması gelmektedir. Bunun tek sebebi buz lazerin tamamen kıl köklerine odaklanması ve kıllar köklerinden alındığı takdirde de etkisini gösterememesidir. Seanstan 1 gün öncesinde kılların jiletlenmesi yeterli olacaktır. Uzun tüyler lazer ile yanabileceği için bu işlem oldukça önemlidir.
Buz lazer epilasyonun en önemli avantajlarından biri her tip kılda ve her cilt renginde etkili olmasıdır. Ancak yine de buz lazer seansından 1 hata öncesinde güneşlenilmemesi veya solaryuma girilmemesi tavsiye edilir. Bunun sebebi ise cildin hassaslaşarak tahriş olmasının önlenmesidir. Ancak yazın buz lazer yaptırabilir miyim sorusunun cevabı evettir. Mühim olan uygulama bölgesinin belirli bir güneş görmemesi ve kesinlikle güneş kremi ile korunmasıdır.
Buz lazer seansından önce vücutta bulunan yabancı maddeler ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin koltuk altında deodorant veya benzeri bir madde kullanıldıysa bunun ıslak bir mendille temizlenmesi gerekir. Ya da epilasyon yüz bölgesine yapılacaksa, yüzde bulunan makyaj tamamen çıkarılmalıdır.
Buz lazer epilasyonun gerçekleşeceği merkezden seans öncesinde detaylı bir inceleme yapılır. Bu muayene esnasında epilasyon ile ilgili detaylı bir planlama yapılır. Tam bu noktada eğer özel bir durumunuz varsa ya da kullandığınız bir ilaç veya aldığınız tedavi varsa mutlaka bunu uzman kişi ile paylaşmalısınız.
Sahteleri Gerçeklerinden Ayırın
Gerçek buz lazer epilasyonun sahtelerinden ayrılması oldukça önemlidir. Bu uygulama popüler hale geldikçe merdiven altı olarak tabir edilebilecek güzellik merkezlerinde buz lazer uygulaması yaptığını iddia eden kişilerin sayısı da artmıştır. Buz lazer epilasyon yaptırmadan önce güzellik merkezinde kullanılan cihazın orijinal olup olmadığını sorgulamanız oldukça önemlidir.
Orijinal buz lazer cihazı Soprano ICE serisi olarak adlandırılan, Alma Lasers tarafından üretilen FDA onaylı bir cihazlardır. Bu cihaz dışında kullanılan hiçbir cihaz orijinal değildir. Bu sebeple de diğer cihazlardan beklediğiniz etkiyi görmeniz mümkün değildir. Ayrıca uygulamayı yaptıracağınız güzellik merkezinde orijinal cihaz kullanılıyorsa bile cihazın düzenli bakımlarının yaptırılması ve orijinal yedek parçaların kullanılması da oldukça dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Ancak bu sayede buz lazer epilasyon gerçek anlamda etkili ve verimli çalışacaktır.
Gerçek buz lazeri ayırt etmenin bir diğer yolu da uygulama tekniğidir. Bu epilasyonu uygulayanlar eğitim aldıkları için tekniği doğru uyguluyor olmalıdırlar. Buz lazer epilasyon işleminden önce ultrason jeli kullanılıyor olmalıdır. Bir kişinin uzmanlığını bu şekilde ayırt edebilirsiniz. Ayrıca işlem sırasında beklenmedik derecede bir ağrı ya da acı duymanız durumunda hemen seansı keserek uzmanı bu konuda bilgilendirmelisiniz.
Buz Lazer Epilasyon Merkezleri
Buz lazer merkezlerinin arasından sizin için en doğru olanı seçmek her zaman çok kolay olmayabilir. Unutmamak gerekir ki en iyi buz lazer merkezleri orijinal cihazları kullanıyor olmalı ve Sağlık Bakanlığından gerekli onayları almış olmalıdır. Bu konularda istediğiniz bilgiyi mutlaka güzellik merkezinden uygulama öncesi alabiliyor olmalısınız.
Buz lazer epilasyon güzellik merkezleri dışında bazı hastanelerde de uygulanabilmektedir. Tüm seçenekler arasında buz lazer Nişantaşı ve buz lazer Bakırköy en öne çıkan seçeneklerdir. Ancak siz yine de en doğru merkeze karar vermeden önce detaylı bir araştırma yapmalısınız. Bu noktada buz lazer yaptıranların yorumlarını değerlendirmeye alabilirsiniz.
Buz Lazer Uygulamasından Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Buz lazer uygulaması tamamlandıktan sonra istenmeyen tüylerin çıkmaması, sonuçların ise kalıcı olması beklenmektedir. Bu durum ancak hastanın başka bir sıkıntısı özellikle de hormonal bir sıkıntısı yoksa geçerlidir. Seans sürelerine uyulduğu ve seans aralıklarının uygun bir şekilde düzenlendiği tüm uygulamalarda kalıcı bir çözüme ulaşılacaktır.
Buz lazer seansları geleneksel epilasyonlara göre neredeyse yarı yarıya daha kısa sürmektedir. Bu seanslardan sonra seansın yapıldığı gün boyunca o bölgeye su değdirilmemesi tavsiye edilir. Ayrıca epilasyon bölgesini tahriş edebilecek peeling ya da kese gibi uygulamalardan da uzak durulmalıdır.
Buz lazer doğrudan kıl köklerine etki eden bir uygulama olduğu için hem seans öncesinde hem de seans aralarında kılların kökünden alınmasına neden olan ağda, cımbız ve epilatör gibi uygulamalardan da uzak durulmalıdır. Ayrıca yine epilasyon bölgesinin tahriş olmasını engellemek için 1 hafta boyunca koruyucu krem sürülmesi önerilir.
Derimiz bir organımızdır ve en büyük organımızdır. Cildimiz diğer organlarımız gibi sağlığına dikkat etmemiz gerekir. Cildimiz vücumuzu sararak bir çok görevi üstlenir. Sağlığımızla ilgili görevinin yanında dış görüntümüzde de büyük etkisi vardır. Yüzümüz, ellerimiz, boynumuz bizim yaşımızla ilgili ipucu verir. Yaşımızı saklamak için cildimize iyi bakmamız gerekir.
Cilt bakımı el yıkamak gibi hayatımızın içinde olmalıdır. Ellerimiz, ayaklarımız kirlendiğinde yıkıyorsak yüzümüzü de bazı ürünlerle temizlemeliyiz. Cildimiz hücrelerden oluşur ve gözenekler vardır. Gün boyunca uçuşan tozlar bu gözeneklere dolar. Eğer bu tozlar temizlenmezse bu tozlar siyah noktalar haline gelir. Siyah noktalar gözle görülebilir hale gelir ve görüntü kirliliği oluşturur. Eğer siyah noktalar temizlenmezse bu sefer burada bakteriler oluşmaya başlar.Bu bakteriler iltihap oluşturmaya başladığında akne oluşumuyla karşı karışıyayız demektir. Cildin günlük temizliğinin yapılmaması daha büyük cilt problemleriyle uğraşmamıza neden olur.
Cilt temizlilğinde sabun kullananlarımız vardır. Bu hareket çok doğru bir hareket değildir. Cildimizin bir ph değeri vardır ve sabunlar bu ph değerini bozabilir. Cildin nemini azaltacaktır ve kurumasına neen olacaktır. Bu da alerjik bir cilde zemin hazırlar. Cildimiz kızarabilir, pul pul dökülebilir.
Cildin günlük temizliğinde cildimize uygun kozmetik ürünlerini kullanmalıyız. Cilt temizliğinde temizleme jeli yada sütü, peeeling, tonik ve nemlendirici krem kullanılır. Peeling uygulamasını günlük yapmayabilirsiniz. Haftada bir yada iki kere yapabilirsiniz. İlkönce cildinizi temizleme jeliyle temizleyin. Eğer kuru bir cildiniz varsa temizleme jeli yerine temizleme sütü ve köpüğü kullanmalısınız. Kuru ciltlerin nemini koruması için bu ayrıntıya dikkat etmek gerekir. Cilt bakımınızda mutlaka size ait sünger olsun. Bu süngerleri ılık suya batırıp cildinizi silin. Peeling uygulaması yapacaksanız peeling ürünlerinden satın almalısınız. Mineral bakımından zengin olan ürünleri tercih etmeliyiz. Elimizi ıslatalım ve biraz peeling ürünü alıp cildimizi yavaş yavaş ovmalıyız. Gözeneklerimiz açılacak ve kan dolaşımı sağlanacaktır. Peeling işleminden sonra tonik sürmelisiniz. Bir parça pamuğun üstüne biraz tonik damlatın ve cildinizi temizleyin. Tonik cildinize ferahlık sağlayacaktır. Genişleyen gözenekleri sıkıştıracaktır. Son olarak cilt tipinize uygun nemlendirici sürmelisiniz. Kremlerinizi sürerken çenenizden alnınıza doğru sürün. Bu uygulamayı gece uykudan önce yaparsanız daha doğru olacaktır. Uykudan önce hücre yenilemesi başlar. Bu da cildimizin yenilenmesine yardımcı olacaktır.
Gül suyu antiseptik ve antibakteriyel özelliği olan doğal cir güzellik kaynağıdır. Yaygın olarak kozmetik sanayide kullanılır. Bununla beraber bir çok iç hastalığının tedavisinde de kullanıma uygundur. Uzun yıllar boyunca özellikle cilt bakımı için kullanılan gül suyu enfeksiyonel cilt hastalıkların tedavisinde de çözüm niteliğindedir. Bu bağlamda gül suyunun cilde faydaları :
Gül suyu cilt kızarıklıklarını gidererek cildin renk tonunu sabitler.
Antibakteriyel ve antiseptik olmasından dolayı iltehap giderici etkisi bulunmaktadır.
Ciltte birikmiş ölü deriyi temizleyerek gözeneklerin açılmasını sağlar.
Gül suyu mat ve sönük olan cildi yağlandırmadan doğal parlaklık kazandırır.
Ciltte rahatlamayı sağlayarak stres faktörünü en aza indirger. Dolayısıyla rahat bir uyku uyunmasını sağlar.Çünkü gül suyu bir çok esansiyel yağ içermektedir.
Doğal ve hoş kokusundan dolayı dikkat dağınıklığını giderir ve enerji verir.
Günün sonunda pamukla uygulanan gül suyu cildin gün içinde maruz kaldığı kirden ve yağdan arındırır.
Pamuk yardımıyla gözde bekletildiğinde göz yorgunluğunu alır ve göz nezlesine karşı koruma sağlar.
Cilt kuruluğunu gidererek nemlenme sağlar.
Akne oluşumunu engeller ve var olan aknelerin giderilmesi sağlar.
Göz altında oluşum gösteren morlukların ve şişkinliklerin en aza indirgenmesini sağlar.
Yaşlanmanın etkisiyle meydana gelen sarkma ve kırıkların oluşumunu geciktirerek cildin elastik yapısını korumada etkilidir.Çünkü içerisinde bol miktarda A ve E yağı mevcuttur.
Cildin PH dengesini korur.
Alerjik reaksiyonlara karşı cili korur.
Güneş yanıklarına uygulandığında yanma hissini azaltır ve yanıkları tedavi eder.
Masaj yaparak cilde uygulandığı takdirde selülit oluşumunu engeller ve var olan selülitlerin tedavisinde etkili sonuç verir.
Kan dolaşımı açısından hızlandırıcı etkisi vardır.
Özellikle hassas cilt yapısına hücreleri kuvvetlendirerek destek olur.
Gül suyu sadece cilt için kullanılan bir ürün değildir. Gül yapraklarının kaynatılarak içilmesi de bir çok rahatsızlığa iyi gelecektir. Gül suyunun diğer faydaları :
Boğaz ağrıların dindirir. Öksürüğü keser.
Ağızda gargara yapıldığında ağız kokusunu keser ve diş yapısını kuvvetlendirir.
Mide problemlerine karşı (ülser gibi) tedavi edicidir.
Sindirim sisteminin çalışmasında ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde etkilidir.
İdrar söktürücü etkisi vardır.
Adet düzensizliği olan kadınlarda kanamanın düzene girmesini sağlar.
Kozmetik amaçlı üretilen gül suyu kesinlikle tüketilmemelidir. Eğer gül suyu tüketmeyi düşünüyorsanız gül suyu yapraklarını evde kendiniz kaynatarak çay halinde tüketmelisiniz. Bunun dışında kozmetik amaçlı üretilen gül suyunu pamuk yardımıyla cilde uygulamalı ve işlem bittikten sonra durulama işlemi uygulamamalısınız.
Bazı yüzleri ve burunları daha beğeneceksiniz. Peki neden? Beğeninizin kaynağını nedir? Bir burun kendi içerisinde de birçok estetik kısımlara ayrılır; burun ucu, burun sırtı, kanatlar gibi. Bunların birbirine oranı, diğer yüz yapıları ile uyumu, belki kaş dizaynınız, alnınızdaki ovallik, elmacıklarınız ve çeneniz ile ilişkisi… daha birçok neden bulunabilir. Bu yüzden bazı yüzler ve bazı burunlar daha güzeldir. Ve burun estetiği cerrahisi, ya da daha profesyonel ismi ile rinoplastibudur: daha güzel algılanan burunlar yaratma sanatı.
Karşımızdaki insana baktığımızda önce onun burnunu görürüz. Tam yüzümüzün ortasındaki bu organ gerçekten de güzellik algımızın merkezini oluşturur. İşte bu yüzden, insanlar orta yüz bölgesinde ya da göz kapaklarında sarkma var mı yok mu bazen emin olamaz iken burunlarındaki bir görsel problemden genellikle haberdardır.
Burundaki estetik algımızı bozan şey kemik iskelete, kıkırdak yapılara ve cildimize yönelik problemler olabilir. Yaptığımız işlem bazen fazlalıkları almak, bazen başka yerlerden kıkırdak, dermis gibi dokuları eklemek bazen de mevcut dokuyu şekillendirmedir. Bu dokuların şekil olarak üç boyutlu özel bir dizaynı vardır. Bu dizayn üzerinde değişiklik yaparak şekillendirmeler yapmak özel teknikler gerektirir. Ayrıca ameliyat masasında elde edeceğiniz güzel bir görüntünün ileri ki süreçte devam edebilmesi için de birçok önlem alınmalıdır.
Zira, kıkırdak dokular üzerindeki perikondrium denilen zarları ve kendi elastikiyetleri nedeni ile eski şekillerine dönme istekleri vardır. Bu nedenlerden dolayı rinoplasti bilgi, beceri ve tecrübenin önem kazandığı bir ameliyat çeşididir. Aslında “komplikasyon sadece zaman meselesidir” ve tecrübe seviyeniz ne olur ise olsun rinoplasti her zaman size bir sürpriz çıkartabilir. Kabul görmüş uluslararası yayınlarda risk ortalaması %10 olarak bildirilmektedir. Burada cerrahtan sıfır risk beklentisi yerine olabilecek tüm problemleri çözme becerisi beklemek, sizi yarı yolda bırakmayacağını bilmek önemlidir. Doğrusu da budur.
Aynaya baktınız (aslında uzun zamandır bakıyorsunuz) ve “zamanı geldi” dediniz, artık rinoplastiolmaya hazırsınız. Şimdi uzun bir soru cevap maratonu başlıyor sizin için. Bunlardan bazılarını yanıtlayayım. Devamı için lütfen linki tıklayın : https://www.ozanbalik.com/burun-estetigi
Op. Dr. Ozan Balık – Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah
En yaygın cilt problemleri arasında yer alan Atopik dermatit, çok kuru ve hassas ciltlerde gözlemlenen cilt rahatsızlığıdır. Çevresel faktörler, yanlış ürün kullanımı, mevsim geçişleri ve cildin susuz kalması zamanla cilt bariyerinin zayıflamasına neden olur. Eğer önlem alınmaz ise cilt kurumaya başlar ve pul pul dökülmeler meydana gelir. Bu durum cildin hassaslaşmasına ve daha fazla zarar görmesine zemin hazırlar.
Atopik Dermatit Cilt Probleminin Belirtileri
Aşırı kuruluk
Pul pul dökülme
Kaşıntı
Kızarıklık
Hassasiyet
Bioderma Atoderm Serisi
Yenidoğan bebekler dahil her yaş grubunda rastlanan atopik dermatit cilt problemine en etkili sonucu Bioderma Atoderm serisi sunuyor! Seri içeriğinde yüz temizleme jeli, yoğun nemlendirici krem, kalıp temizleyici (sabun), duş jeli, dudak kremi ve rahatlatıcı yüz spreyi bulunmaktadır. Serinin öne çıkan ürünlerinde ise Bioderma Atoderm Intensive Baume bakım kremi yer almaktadır.
Bebek, çocuk ve yetişkinlerin kullanımına uygun olarak geliştirilmiş Bioderma Atoderm Cream patentli formülü sayesinde koruyucu bir katman oluşturarak cilt bariyerini güçlendirmeyi hedefler. Yoğun nemlendirici ve besleyici özelliği cilt kuruluğu, hassasiyet, kaşıntı ve kızarıklıkları gidermeyi sağlar.
Atopik Ciltlerin Dikkatine!
Atopik dermatit bir cilde sahip kişiler için günlük yüz ve vücut temizliği son derece önemlidir. Çünkü bu cilt tipleri çevresel faktörlere karşı oldukça savunmasız ve hassastır. Peki atopik cilde sahip kişiler için bakım rutini nasıl olmalıdır? Birlikte inceleyelim.
Öncelikle cildi kurutmayacak ve nemini dengeleyecek bir temizleme jeli tercih edilmelidir. Bioderma Atoderm Intensive Foaming Gel yüz ve vücut için kullanımına uygun özelliği ile doğru bir tercih olacaktır. Sonrasında Bioderma Atoderm krem ile yüz ve vücut nemlendirilmelidir.
Bioderma White Objective ile İstenmeyen Cilt Lekelerine Son!
Cilt lekesinin en önemli sebebi güneş ışınlarına fazla maruz kalmaktır. Bunun yanı sıra yaşlılık lekesi, doğum sonrası oluşan leke, akne ve sivilce lekeleri gibi birçok çeşide sahiptir. Şunu söylemek gerekir ki leke sabır ve zaman isteyen cilt problemlerinden biridir. Ciltteki kahverengi lekelerin açılması ve yok denebilecek kıvama gelmesi için leke ürünlerinin düzenli olarak kullanılması ve bu sırada güneşe fazla maruz kalınmaması gerekir.
Bioderma White Objective leke kremi, formülündeki C vitamini sayesinde cildi aydınlatmaya ve renk eşitsizliğini gidermeye yardımcı olur. Güneş koruyucu özelliği ile cildi çevresel faktörlere ve güneş ışınlarına karşı koruma sağlar. Etkili bir sonuç Bioderma White Objective leke açıcı temizleyici ile cildi arındırdıktan sonra leke kremi sürülmesi tavsiye edilmektedir. Bioderma White Objective kullananlar tarafından da sıklıkla tavsiye edilmektedir.
Sizde cildinizde leke problemi yaşıyorsanız Bioderma White Objective Foaming Cleanser, Bioderma White Objective serum, Bioderma White Objective krem ve daha fazla ürün çeşidini Dermokozmetika’da bulabilir, dilediğiniz ürüne fırsatlarla sahip olabilirsiniz.
Gratis İndirim Kodu kullanarak marka tarafından düzenlenecek olan Gratis Kasım Kampanyaları ‘nı ve Black Friday indirimlerini çok daha ucuza getirme avantajına sahipsiniz. Gratis geçtiğimiz yıl 22-25 Kasım tarihlerinde yine yoğun katılımlı indirimler düzenlemişti. Büyük Efsane Cuma indirimlerinin öncesinde Gratis büyük bir indirim düzenledi ve göz kamaştıran ürünleri inanılmaz fiyatlarla müşterilerine sundu.
İçinde bulunduğumuz 2020 yılında geçen yıl olduğu gibi Black Friday indirim günlerinin yaklaşması ile birlikte Gratis indirimleri, Gratis İndirim Kuponu gibi konular merak edilmeye ve araştırmalar yapılmaya başlandı. Eğer sizler de Gratis indirimleri ile ilgili detaylı bilgiler edinmek ve kampanyalardan anında haberdar olmak istiyorsanız, indirim kodu ve markalar konusunda güncel kampanyalar için başarılı grafik çizen kuponburada.com internet sitesini sık sık ziyaret etmeyi unutmayın.
Gratis kataloğu da Kasım indirimlerinden ve Black Friday fırsatlarından haberdar olabilmeniz için etkili. Her ay düzenli olarak çıkarılan gratis indirim kataloğu, o ay için özel fırsatları ve promosyonları gösteriyor. Bununla birlikte Gratis Aktif İndirim Kodu gibi fırsatlardan da müşterileri haberdar etmeyi ihmal etmiyor.
Gratis Makyaj Ürünlerinde %50’ye Varan İndirimler
Bütün makyaj markalarını kapsamakta olan Gratis Kart lılara özel %50’ye varan indirimler ve daha pek çok fırsat Black Friday indirimlerinde Gratis mağazalarında alışveriş severleri bekliyor olacak.
Bu indirim günlerinde pek çok kategoride indirime giden Gratis; özellikle makyaj ürünlerinde Gratis Kart ’lılara özel olarak %50’ye varan indirimler uyguluyor. İşte geçtiğimiz yıl yalnızca Gratis mağazalarında, Gratis Kart ile yapılmakta olan alışverişlerde geçerli olan kampanya bünyesinde yer alan bazı ürünler;
City ColorCosmeticsmarka makyaj ürünlerinde %50 İndirim fırsatı
Flormarmarka makyaj ürünleri %50 İndirim
Golden Rosemarka makyajürünleri %50 İndirim
MaxFactormarka makyaj ürünleri %50 İndirim
Pastel marka makyaj ürünleri %50 İndirim
Himalayaürünleri %50 İndirim fırsatı
Eklips Ürünlerin%50 İndirim fırsatı
İndirimlerde En Çok Tercih Edilen Gratis Ürünleri
Gratis daima en kaliteli ve güvenilir ürünleri bünyesinde toplamaktadır. Gratis’in satmakta olduğu bütün kozmetik markaları alanlarında söz sahibi markaların ürünleridir. Ancak özellikle indirim günlerinde tercih edilmekte olan belli başlı bazı ürünler mevcut. Gratis online alışveriş sitesinde en fazla tercih edilen ürünler;
Parfüm
Şampuan
Fondöten/Kapatıcı
Güneş kremi
Makyaj çantaları
Hindistan cevizi yağı
Bu ürünleri ve daha onlarcasını gratis indirim kodu ile çok daha ucuza satın alabilme imkanınızın olduğunu unutmayın.
Lazer epilasyonun acısız sonuçlar verdiği biliniyor. Özellikle buz lazer yöntemi kendini alanında kabul ettirdi. Farklı cilt tiplerine uygun farklı çözümler de mevcut. Herkesin kafasını kurcalayan çoğu soru cevabını buldu. Ancak lazer epilasyon yaptıracakların kafasını kurcalayan bir başka soru epilasyon işleminin ne kadar süre kalıcılık gösterdiği. Lazer epilasyonun acısız olması yanında kalıcı olması da ikinci ana talebi oluşturuyor. Bu şartlar lazer epilasyon işlemini tercih edilebilir yapan en önemli özellikler. Hal böyle olunca kalıcılık olmazsa olmaz niteliğe kavuşuyor. İnsanlar da bu soruyu sormadan edemiyorlar.
Seanslar tamamlandıktan sonra bazı sağlık sorunları veya hormonsal dengesizlikler tekrar tüy oluşumuna sebep olabiliyor. Ancak bu durumlar son derece istisnai durumlar olduğundan genel olarak bir kalıcılıktan söz edebiliriz. Bunun yanında bazı konularda gösterilen özenle birlikte bu problemin oluşumu engellenebilir. Bu önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
1) Ergenlik dönemi öncesinde ve sırasında uzmanlar epilasyonu tavsiye etmiyorlar. Bunun sebebi ise vücut yapısının ve dokularının henüz tam anlamıyla gelişim sağlayamamış olması. Bu dönemlerde kıl kökleri hormonlara son derece duyarlı olacağından arzu edilen kalıcılık elde edilemeyebilir.
2) Uygulama sonrasında başka bir deyişle seansların tamamlanmasının ardından belirli bir süre sabırla beklenmelidir. Ancak böylelikle sonuçtan verim alınıp alınmadığı hakkıyla değerlendirilebilir. Bu süreci uzmanlar 6 ay olarak öngörmüştür. Ve tedavi sürecinde sıklıkla tavsiye etmektedirler.
3) Lazer epilasyon uygulaması kıl köklerini hedef alan bir yöntem olduğundan işlem öncesinde ağda vb. yöntemlerle arındırma işlemi yapılması amaçlanan sonucun elde edilmesini güçleştireceklerdir. Ayrıca cımbızla alma gibi yöntemler de bu konuda sıkıntı yaratabilir.
4) Seans sürecinin bitmesi ardından biten ufak tefek tüyler kısa seanslarla ortadan kaldırılabilir. Bu tüyler seansların başarısız sonuçlandığı anlamına gelmez.
Bunlar dışında kişiye özel nitelikte durumlarda da farklı sonuçlar gözlemlenebilir. Bu tarz spesifik durumlarda kişi müdahaleyi yapan uzmandan destek almalıdır. Bu konuda güvenilir bilgiye ulaşmak ve alanında yetkin uzmanlarla çalışmak için YivesClinic tavsiye edilen bir firma. Lazer Epilasyon İzmir ilinde bu firma kalitesiyle yaygınlaşma eğilimi göstermekte. Siz de kaliteli bir epilasyon hizmetine bu firma aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Tüm bu istisnai durumlar söz konusu olsa bile lazer epilasyon son derece güvenilirdir ve gerekli özenle verim oranı arttırılabilen bir uygulamadır.
Bunların yanında biz de bazı durumlara dikkat ederek bu uygulamanın kazanımlarını koruyabiliriz. Bunları da şu şekilde sıralamak mümkün.
1) Makyaj Temizlenmeli
Eğer seans öncesi uygulama bölgesindeki makyajı temizlemezseniz süreç sonrasında bazı başarısız sonuçlara davetiye çıkarıyorsunuz demektir. Ayrıca parfüm kullanımından da kaçınmak gerekir. Bu maddeler bölgede kalırsa leke ve yanık oluşumu gözlemlenebilir.
Bütçenize pahalı gelen epilasyon uygulamaları gördüğünüzde bunların ikamelerine meyletmeyin. Çünkü bu sırada telafisi mümkün olmayan hatalarla ciddi maddi ve fiziki zararlara uğrayabilirsiniz. Son teknolojinin ürünlerini ayağınıza getiren YivesClinic size doğru sonuç garantili uygulamalar sunuyor. Lazer Epilasyon İzmir bölgesinde bu firmayla birlikte gelişimini sürdürürken size de bu kaliteli hizmete ulaşmak kalıyor.
3) Seansları aksatırsanız başarılı sonuçlar alma ihtimaliniz düşecektir.
Bu ihtimalden kaçınmak için seanslara istikrarlı bir biçimde katılmalısınız. Aksi halde verim alma ihtimaliniz çok çok azalacaktır.
4) Epilasyon uygulanan bölgeyi mutlaka güneşin zararlı ışınlarından koruyun.
Bu durum epilasyon uygulanan bölgenin gün içerisinde gözle görülür bölgelerde olması durumlarında ortaya çıkar. Size de böyle durumlarda cildinizi özenle korumalısınız.
Sizde Yives Clinic’e başvurarak lazer epilasyon yaptırabilir ve kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Lazer epilasyon ile ilgili daha fazla bilgi için: https://www.yivesclinic.com/
Meme estetiği son elli yılın en çok ilgi gören, en çok tercih edilen ve en çok yapılan estetik cerrahi uygulamalarındandır. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Leyla Arvas kadınların özellikle son yıllarda meme estetiğine verdikleri önemi dile getirerek; meme görünümünden memnun olmayan kadınların ya da çeşitli sebeplerden dolayı meme şeklinde değişiklik isteyen kadınların meme estetiğinden yararlanabildiğini belirtiyor.
Meme Estetiği Neden Yapılır?
Kadınlarda meme estetiği birçok sebepten dolayı yapılmakla beraber kalıtımsal yatkınlık temel nedendir. Meme dokusu yerçekimi, yaşlanma, hamilelik, emzirme ya da sadece genetik yatkınlıktan dolayı en çok tercih edilen ve yapılan estetik uygulamaların başında gelmektedir. Kadınlar kendi vücutlarında herhangi bozulma olduğu zaman kendilerini mental olarak mutsuz ve rahatsız hissederler. Bu mental rahatsızlık kadının iş, sosyal ve ev hayatına kadar birçok alanda kendisini mutsuz hissetmesine ve özgüven kaybına neden olmaktadır. Her kadın özellikle memelerinin dik, dolgun ve çekici görünmesini ister. Meme estetiğinde kişinin vücut şekliyle uyumlu, aşırı olmayan, estetik bakımdan göze hoş gelen ve naturelliği bozulmamış meme formu tercih edilir. Operasyonu gerçekleştirecek cerrah ile hastanın meme estetiği öncesinde yapılan muayene sonrasında ortak bir karar doğrultusunda hareket etmeleri hem kişinin hem de operasyonu yürüten cerrahın memnuniyetini sağlar.
Meme Estetiği Çeşitleri
Meme estetiği teknolojinin ve trendlerin yükselmesiyle beraber son yıllarda hız alarak yükselişe geçmiştir. Her kadının anatomik yapısı birbirinden farklıdır. Aynı vücut yapısı çeşitliliği gibi meme yapısındada birbirinden farklı göğüs yapıları bulunur. Kişinin anatomik, genetik özelliklerine bağlı olarak yapısal bir farklılığı olduğu gibi, gebelik, emzirme, ilaç kullanımı, hormon kullanımı ya da yerçekimi gibi çevresel faktörler de meme yapısında değişikliğe neden olur. Meme asimetrisini düzeltme, meme hacmini artırıcı ya da azaltıcı yöntemlerle meme dış görünümünde düzeltme sağlanır. Meme implantları meme şekillendirmede yaygın olarak kullanılırlar. Meme implantlarında su damlası şeklinde ya da yuvarlak şekilde olabilmektedir. İmplant yüzeyi pürüzlü ya da düz, içi silikon jel veya tıbbi özel bir su içerebilir. Muayenede kişi ne tip bir göğüs şekli istediğini doktoruyla paylaşmalıdır. Kadınlar memenin normal şekli damla olduğu için, damla formundaki protezleri tercih etmek isterler. Damla tipi implantın üst tarafı alt kısmına oranla daha incedir. Meme estetiğinde göğüs bölgesinde dolgunluk isteyen hastalar ise yuvarlak şekilli implantları tercih ederler. Kadınların memnuniyetini sağlayacak çok çeşitli meme estetiği çeşitleri vardır;
Augmentasyon Mamoplasti (Meme Büyütme): Kişinin meme yapısı doğumsal nedenlerden dolayı küçük olabilir. Vücut yapısıyla orantısız olan meme büyüklüğü kişiyi erkek gibi gösterebilmektedir. Meme büyütme ameliyatında kullanılacak olan implantın şekli, büyüklüğü, dokusu üzerine mutlaka doktorla görüşme yapmak gereklidir. Fizyolojik olarak meme büyüklüğü yeterli olmayan kişilere göğüs kafesi büyüklüğü, kilo ve vücut yapısı dikkate alınarak implant uygulaması yapılır.
Redüksiyon Mamoplasti (Meme Küçültme): Büyük ve sarkık memeler kişinin omuzlarında fazla yük oluşturur. Omuzlar öne doğru düşer ve sırt kamburlaşır. Omurgaya binen fazla yük sırt ve bel ağrılarının artmasına neden olur. Operasyonun temel amacı kişinin omuzlarındaki ve doğal olarak sırtındaki fazla yükü almak ve kişinin postürünü düzeltmektir. Kadınlarda ileri yaşlarda görülen kemik erimesi problemi nedeniyle vücutta fazla yük taşınmaması gerektiği için erken dönemde yapılacak meme küçültme ameliyatıyla kişinin vücut duruşu düzeltilmektedir. Meme ucu areola çevresinden yapılan kesiden fazla deri çıkarılır. Meme dokusundaki fazla yağlar alınarak kişinin meme yapısında hafifleme sağlanır.
Mastopeksi(Meme Dikleştirme): Çevresel ve kalıtımsal faktörler meme yapısının bozulmasına, sarkmasına, neden olur. Vücudun elastik yapısı çevresel faktörlere bağlı olarak kaybedilebilir ve meme formu bozularak biçimsizleşir. Meme dikleştirme prosedüründe meme ucu çevresinden meme altına dikey bir kesi yapılarak ya da sadece meme ucu çevresinden benzer işlem uygulanarak meme altına protez yerleştirilmesiyle dikleştirme uygulaması yapılır.
Yağ Enjeksiyonu: Meme büyütme operasyonu yaptırmak isteyen ancak memelerinde silikon protez gibi madde istemeyenler ya da vücudunda kesi izi olmasını istemeyenler yağ enjeksiyonu işlemini tercih ederler. Yağ enjeksiyonu işleminde genellikle kişinin bel ve karın bölgesinden alınan yağlar özel bir işlemden geçirilerek kalıcılığı artırıldıktan sonra meme bölgesine transfer edilir. Meme dokusunda daha naturel görünen bir form yakalanır.
Meme Estetiği Kimler İçin Uygundur
Meme estetiği prosedürleri meme gelişimi tamamlamış ve 18 yaşından büyük her kişi için gerçekleştirilebilir. Meme büyüklüğü az olan, kalıtımsal olarak küçük ya da hiç gelişmemiş kişilere, kilo alıp vermeye bağlı olarak meme hacminde azalma yaşayan kişilere, genetik olarak büyük memeli kişilere, memelerinde asimetrilik olan kişilere, kanser ameliyatlarından sonra bir ya da iki memesini birden kaybetmiş hastalara, cilt yapısı sarkmaya müsait olan kişilere ya da sadece memelerinin görüntüsünden memnun olmayan kadınlara meme estetiği rahatlıkla uygulanabilir.
Meme Estetiği Operasyonu ve Sonrası
Kişinin hayatındaki çeşitli faktörler ameliyat sürecini ve yöntemini etkiler. Kişinin sigara kullanımı, daha önceden geçirdiği gebelikler ve emzirme süreçleri, kullandığı ilaçlar düşünülerek operasyon planlaması yapılır. Meme operasyonları genel anestezi altında ve hastane koşullarında gerçekleştirilir. Ameliyat süresi 2.5 ile 3 saat arasında değişmekle beraber operasyonun başka ameliyatlarla birleştirilmesi durumunda bu süre uzayabilmektedir. Meme estetiği sonrasında kişinin meme bölgesinde kesi izleri olmaktadır ancak bu izler zamanla yavaş yavaş daha az görünür hale gelmektedir. Operasyon sonrasında yaşanan ödem, yanma, karıncalanma gibi hassasiyetler kişinin ağrı eşiğine göre fazla ya da az hissedilmektedir. Bu ağrı ve ödem oluşması 3- 6 hafta arasında yok olur. Operasyondan sonra kişinin meme bölgesi bandajlanır ve hastaya korse giydirilir. Meme estetiğinde iyileşme süresi 1,5 ay civarıdır. Bu süre içerisinde günlük ve hafif rutine devam edilebilir. Ağır ve aşırı sporlardan uzak durmak, göğüs çevresini zorlayıcı hareketlerden kaçınmak iyileşme süresinin kısalmasına etki eder. Operasyonu yapan doktorun tavsiyelerine uymak ve dediklerini yapmak iyileşme süresinin kısalmasını sağlar.
Meme Estetiğinde Fiyatlar
Meme estetiği fiyatları değişiklik göstermektedir. Hangi meme estetiği yapılacağını ve başka bir operasyonla kombin edilip edilmeyeceğine doktorla muayenede ve görüşme sırasında belirleniyor. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Leyla Arvas’ ın sizler için detaylandıracağı tüm işlemler ile ilgili bilgi almak için +90 212 241 46 24 numaralı telefonundan randevu oluşturabilir ve meme estetiği operasyonunu rahatlıkla ve güvenle yaptırabilirsiniz.
Dudaklara genç bir görünüm kazandırmanın en pratik yollarından biri hyalüronik asit içeriğine sahip dolgu maddeleridir. Dolgu uygulamaları, doğal olarak ince dudaklara sahip kişilerin, dudaklarını dolgunlaştırmak ve yılların geçmesiyle eskileşen dudak hacimlerinin yerine; yeni hacimler eklemek temel amaçtır.
Dudak dolgularında uygulanılan teknikler geliştirilerek, daha doğal olan işlemleri mümkün kılmaktadır. Örneğin dudak kalbi ismini verilen bölgenin küçük bir dokunuş yapılarak daha belirgin bir hale getirilmesi ve bu sayede dudaklarında kontur yapılması giderek popüler olan estetik bir yeniliktir. Dudak kalbi; dudağın ortasında görülen bölge, diğer bir deyişle üst dudağın alt dudak ile karşılık gelen yerin toplamından oluşan bölgeye denilmektedir.
Dudak dolgusu yöntemlerin yaygınlaşması sayesinde birçok kişi, bu yöntemleri tercih etmektedir. Son zamanlarda ortaya çıkan dudak büyütme yöntemlerine göre, daha çok yaygın olarak tercih edilen dudak dolgusunun; ne olduğunu ve nasıl yapıldığını alt başlıklarda inceleyeceğiz.
Dudak Dolgusu Nedir?
Su çekme kapasitesinin yüksek olduğu ve vücutta doğal bir şekilde bulunan hyaluronik asit bazlı dolgu maddelerinin, enjeksiyon işlemi kullanılarak dudak bölgesine uygulanmasına dudak dolgusu denilmektedir. Genellikle, üst dudak bölümü, alt dudak bölümün 1 veya 2 milimetre kadar önünde olmaktadır. Aynı zamanda alt dudak bölümü biraz daha kalın görünür. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri sayesinde bu oranı güvenilir bir şekilde eşitlemek ve düzenlemek mümkündür.
Dudaklar doğal bir şekilde dolgunsa, hacim katılmasına gerek yoktur. Dudak dolgusu yönteminin temel amacı; var olan hacmi korumaktır. Yaşın ilerlemesi nedeniyle ortaya çıkan dudak problemlerinden bazıları, incelme ve dolgunluğun kaybedilmesidir. Dudak incelmesinin sebeplerinden biri östrojen kaybı olmaktadır. Dudak dolgusu sayesinde az miktarda dolgu maddesinin enjeksiyon işlemi yapılarak dudakların daha belirgin ve dolgun hale getirilmesi mümkündür,
Dudak Dolgusu Nasıl Yapılır?
Vücudun en hassas bölgelerinden birisi dudaktır. Bu bölgede gerçekleştirilecek olan her işlem ağrılı olmaktadır. Ancak dudak dolgusu yapılmadan önce anestezik etkili kremler dudak bölgesine sürülür. Bu sayede dolgu yapılırken çok daha rahat olacaksınız. Anestezik kremin etkisini gösterebilmesi amacıyla 15 veya 20 dakika gibi bir süre beklenilmesi gerekir. Dudakların uyuştuğu sırada dolgu maddesinin ince uca sahip iğneler kullanılarak enjeksiyon işlemi ile dudaklara aktarılması gerekir. Bu işlem ise 10 dakika gibi bir sürede tamamlanır.
Dudak Dolgusu Kimlere Uygulanabilir?
· 18 yaşından büyük olması gereken kişinin, dudağı inceyse
· Yaşın ilerlemesinden dolayı kaybedilen kollajene bağlı dudak bölgesinde incelme problemi yaşayan
· Dudak bölgesi ve çevresinde oluşan kırışıklıklardan rahatsız olan
· Dudak yapısının dolgunlaştırılması ile beklentisi ve ihtiyacı olan kişiye
Dudak bölgesi veya çevresinde sarkma problemi yaşayan, dudak çizgisi kaybolma problemi olan kişilere
Dudak dolgusu uygulanabilir. Ancak bu yöntemin alanında uzman bir doktor ile yapılması son derece mühimdir. Bu nedenle yöntemi tercih etmeden önce, detaylı bir araştırma yapmanızı öneririz.
Dudak Dolgusu Kalıcı mıdır?
Dudaklarına dolgu yaptırmak isteyen kişilerin sıklıkla sorduğu sorulardan bir tanesi, dudak dolgusu kalıcı mı? Bu soruya cevap verilecek olursa; günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin içeriği nedeniyle; kullanılan dolgular geçicidir. Ancak geçici dolguların süresi kişiye ve kullanılan malzemeye göre 8 ay veya bir sene sürmektedir. Eskiden kalıcı dudak dolgusu yöntemleri de kullanılmaktaydı, ancak bu dolgu yöntemlerin birçok kişiyi hasta ettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle geçici dudak dolguları tercih edilmektedir.
Dudak Dolgusu Yöntemi İçin Doğru Adres!
Dudak dolgusu yöntemini tercih eden kişilerin www.drmustafakaratas.com sitesine ziyaret gerçekleştirmelerini öneririz. İletişime geçerek süreç hakkında bilgilenebilir ve randevu alabilirsiniz. Aynı zamanda diğer tedavi süreçlerini de tedaviler bölümünden okuyabilmeniz mümkündür.
Vücudumuzun her bölgesinde sıklıkla görülen ve istenmeyen kıllar; farklı yöntemler denenerek ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bu yöntemler; ağda, jilet, tüy dökücüler gibi yöntemler olmaktadır. Ancak kesin sonuç alınan yöntemler olmamaktadır. Bu yöntemlerin uygulanması sonucunda kıl dönmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Birçok kişinin ergenlik döneminde ortaya çıkabilen tüy ve kıl sorunu, yaşlanma evresine kadar devam edebilir.
Günümüzde çoğu kişinin yaşadığı kıl ve tüy sorununa, lazer epilasyon yöntemiyle çözüm bulunabilmesi mümkündür. Vücutta doğal bir şekilde ortaya çıkan bu kıllardan kurtulmak istiyorsanız, son derece hızlı, etkili ve kalıcı bir yöntem olan lazer epilasyon tam da size göredir. Bu yöntemin, diğer yöntemlere göre daha az acı hissettirmesi; sağladığı en büyük avantajlardan biri olmaktadır. Bu nedenle son zamanlarda oldukça tercih edilen bir yöntemdir.
Lazer Epilasyonu Nedir?
İstenilmeyen tüy ve kıllardan kalıcı olarak kurtulmanın en teknolojik yolu olan lazer epilasyon, lazer ışınlarının cilt üzerinden yollanarak melanin adı verilen birleşenin emmesiyle kıl köküne ısı iletilerek uygulanan bir yöntem olmaktadır. Ev ortamında tercih edilen epilasyon yöntemleri yerine, lazer epilasyon İzmir merkezimizi tercih ederek istenmeyen tüy ve kıllara veda edebilirsiniz.
Hormonal anlamda dengesizlik sorunu yaşayan kişilerin sonuç alamadığını ancak bu durumun nadiren görüldüğünü söylemek mümkündür. Lazer epilasyon yöntemine başvuran kişiler oldukça başarılı sonuçlar elde edebilmektedirler. Uygulama doğru uzmanlar ile doğru bir şekilde yapılırsa, herhangi bir yan etki görülmez. Ancak cildi hassas olan kişilerin ekstra özen göstermeleri gerekir.
Lazer Epilasyonu Nasıl Yapılır?
Lazer epilasyonu uygulamasının süresi, başvurmayı düşünen kişiler tarafından sıklıkla sorulan sorular arasındadır. Bu sorunun cevabı; uygulamayı yapacak uzman doktora ve uygulanacak bölgeye göre değişebilmektedir. Yaş, hormon seviyeleri gibi etkenler lazer epilasyonun seans sürelerini etkilemektedir. Bir seans ortalama olarak 10 dakika sürerken, seans sonrasında kişiler günlük yaşantılarına devam edebilmektedirler. Ancak oldukça güvenilir bir işlem olmakla beraber sağladığı birçok avantaj sayesinde, sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir.
Lazer epilasyonu öncesinde dikkat edilmesi gerekenlerden biri; kişinin uzmanlığına bakılmasıdır. Seansa başlamadan önce uygulamanın yapılacağı bölgenin iyice temizlenmesi gerekir. Bu kapsamda tüyleriniz veya kıllarınız uzunsa kısaltmalısınız. Uygulama nasıl olmaktadır? Sorusu oldukça sorulan bir soru olmaktadır. Uygulama sırasında bölge veya bölgenin alanına lazer ışını atılmasıyla birlikte, atımdan sonra birkaç saniye içinde kıl kökleri yanmaktadır.
Lazer Epilasyon İşlemi Güvenilir midir?
Lazer epilasyonu uygulamasını detaylıca araştırmak isteyen kişilerin sıklıkla sorduğu sorulardan biri; Lazer epilasyonu güvenilir bir yöntem midir? sorusudur. Bu sorunun sorulma nedeni, cihazın yaydığı ışıkların radyasyon barındıran Gama ışınları ile karıştırılmasıdır. Öncelikle bilinmesi gereken; lazer epilasyon uygulaması, cildin üzerinden ışın değil ışık yayarlar. Işın olmadıkları için radyasyon barındırmazlar ve hiçbir riski yoktur. Lazer epilasyon uygulaması sadeye kıl köklerinde bulunan melanini hedef alarak yapılan bir işlemdir.
Lazer epilasyon doğru uzmanlar tarafından uygulandığında herhangi zararı olmamaktadır. Güvenilir ve etkili lazer epilasyon uygulaması için cilt rengi, kıl rengi ve kalınlığının dikkate alınması gerekir. Cilde verilecek enerji çok önemlidir. Kişi ve uygulamanın yapılacağı bölgeye en etkili dozların belirlenmesi gerekir.
Buz Lazer ile İstenmeyen Tüylerden Kurtulmak Oldukça Basittir!
Buz lazer işlemi birçok kişinin sorununu hızlı bir şekilde çözmektedir. Hızlı ve etkili bir yöntem olan lazer epilasyon İzmir ilinde faaliyet gösteren şubemiz ile mümkün! https://www.buzlazerizmir.com/ sitesi ile iletişime geçerek akıllardaki sorulara cevap bulunabilir. Aynı zamanda randevu alarak buz lazer yöntemini tercih edebilirsiniz.