ÖZGÜRLÜĞÜN ADI KAYSERİ PARAŞÜT

İnsan oğlu yüzyıllar boyu gökyüzünde özgürce uçmayı hayal etmiş. Bunun için tarih boyunca farklı şekillerde deneyenler olmuş. Kendi tarihimizde galata kulesinden uçma deneyimi yaşamış Hazerfen Ahmed Çelebi ve niceleri. Özellikle sanayi devrimi ile insanoğlu bu hayali çok yaklaşmıştır. Wright kardeşler 1900’lerin başında bu hayali gerçeğe çevirmiştir. İlerleyen yıllarda daha da özgürce uçabilecek olan paraşüt olmuş fakat paraşüt ile olan ilk deneyimler askeri amaçlarladır. Daha sonra siviller uçaklar ile atlanan paraşütler ile yamaçlardan kalkış denemeleri yapmıştır. İlerleyen yıllarda özgürlüğe daha da yaklaştığımız yamaç paraşütleri geliştirilmiştir.

Yamaç paraşütü sporu Türkiye’nin bir çok ilinde yapılmaktadır. Ulaşım imkanları bakımından sayılı yerlerden biri de kayseri yamaç paraşütüdür. Yamaç paraşütü oldukça basit yapılı bir malzemedir. Biraz kumaş, ipler, oturacak bir yer ve ikinci bir şans için yedek paraşüt bu kadar. Paraşütünüzü alın istediğiniz tepeden uçun. Belki de bu sporu geniş kitlelere sevdiren de budur. Yamaç paraşütü farklı türleri vardır. Bunlar single; kişilik uçuşlar, tandem; iki kişilik uçuşlar. Eğer bir deneyiminiz yok ve denemek istiyor iseniz muhtemelen sizinde ilinizde yapılıyordur. Sosyal ağlardan iletişime geçip uçabilirsiniz. İç Anadolu da faaliyet gösteren kayseri paraşüt ve ekibi bu spor ile oldukça uzun yıllar uğraşan deneyimli bir ekiptir. Özgürlüğünüze ve adrenaline düşkün iseniz hayatınız da bir kez de olsa denemeniz gereken bir spordur. Yamaç paraşütü ile seyrü sefer yani mesafe uçuşu ile oldukça uzun yol katledebilirsiniz. Yamaç paraşütü ile Dünya rekoru 613 km ‘ dir. Türkiye rekoru 368 km’dir. Kayseri paraşüt rekoru ise 180 km civarındadır. Mesafenin en kötü yönü geri dönüşüdür. Sizi uzun mesafeden alacak birileri yok ise otostop vs. ile geri dönmeniz gerekecektir. Tabi bu kadar uzun uçuşlarda mutluluktan geri dönüşü kimse düşünmez.

Hediye kime alınır?

Hediyeleşme kültürünün tam olarak hangi toplumlarda ve zaman diliminde başladığını bilmesek de bunun, sosyal yaşamın ilk dönemlerinden beri var olduğunu tahmin etmek pek zor değil https://bodo.com/tr/hediyeler/. Bizler hediyeyi, mağazalardan alınıp paketlenen herhangi bir eşya olarak kavramlaştırmış olsak dahi, kişiye değer katacak tek bir sözün bile hediye edildiğini gözden kaçırmamak gerekir. Üstelik yalnızca sevdiğimiz tanıdığımız insanlara değil, bazen tanımadığımız ya da henüz tanıştığımız kimselere de hediye verdiğimiz durumlar olabilir. Hediyeleşme, her iki tarafında güzel bir enerjiyle çevrelenmesini sağlar, yalnızca bunun için bile hediyeleşme ile hayatını harika bir enerji ile doldurmak ve bu alanda yeni konseptler ile tanışmak isteyenler varsa hemen bodo’ya! Birilerine bir şeyler armağan etmek istediğimizde genellikle özel günleri bekleriz. En yakınlarımız dışında, çevreden birilerinin bu gibi özel günleri olduğunda hediye alıp almamak üstelik ne alınacağı konusunda kararsızlığa düşebiliriz. Patrona, iş arkadaşına, komşuya, öğretmene, akrabaya vb. Siz de bu gibi çok yakın olmadığınız kişiler konusunda kararsızlığa düştüyseniz bazıları için özel, öneri kategorilerinin de bulunduğu bodo.com’u ziyaret edebilirsiniz.

Çok yakın olmadığım birilerine nasıl hediyeler alabilirim?

Yeni işe başladığınız ofis ya da sınıfınızda birinin doğum günü kutlaması yapılacak olabilir. Arkadaş grubunuza henüz katılan yeni arkadaşınızın çocuğunu kutlamanız gerekebilir. Birlikte çalışmaya başladığınız iş ortağınıza, memnuniyetinizi ve samimiyetinizi gösteren iyi bir armağan arıyorsunuz. Henüz birbirinizi yakından tanıma fırsatı bulamadığınız flörtünüze, 14 Şubat Sevgililer Günü hediyesi almak isteyebilirsiniz. Buna benzer durumlar için bodo’nun deneyim hediyeleri oldukça kurtarıcı seçenekler içeriyor. Kişisel zevklerine yakından hakim olmadığınız insanlara bile bodo’nun geniş zevkler barındıran deneyim konseptiyle en mükemmel seçimleri yaparsınız. ‘’Uçuş’’, ‘’Sürüş Deneyimi’’, ‘’Sanat’’, ‘’Tekno’’, ‘’SPA ve Masaj’’, ‘’Oyun ve Parti’’, ‘’Su Aktiviteleri’’, ‘’Yemek Workshop’ları’’, ‘’Restoranlar’’ gibi bodo’nun en neşeli, en heyecan verici ve eğlenceli deneyim kategorilerinde aradığınız en uygun hediyeyi, elinizle koymuş gibi bulursunuz. Diyelim bulup kararsız kaldınız, bu durumda da birkaç deneyimi pakete ekleyip kendi hediyesini seçmesini sağlarsınız. 

Herkese uygun hediye fikirleri

bodo’nun en kurtarıcı yönlerinden biri, kişi, kendisine verilen deneyimi gerçekleştirmeden önce online mağazayı ziyaret edip deneyimi aktive ederken mağazanın tüm seçeneklerini görerek en çok istediğini kullanabilir. Günümüzün stres dolu yaşantısında, sağlıklı yaşam için ‘’İki Kişi için özel Nefes Dersi’’ veya ‘’Asya Yakasında Anti Stres Masajı’’ herkesin gözdesi olan deneyimlerden. ‘’Arkadaş Grubu için Günlük Yat Deneyimi’’, ‘’Aile için İllüzyon Müzesi Ziyareti’’, ‘’İki Kişi için Sanal Gerçeklikte Kaçış Oyunu’’ yahut ‘’İki Kişi için Tarihi Vapurda Terasta Kahvaltı’’ gibi sürprizler ise çoğu insanın genel ilgi ve merakına uygun grup deneyimleridir. Hemen bodo’yu ziyaret edin ve daha fazla beklemeden, kafanızdaki o en uygun hediyeye bir an önce kavuşun.

Gezi Rehberiniz; Gezilinki Sitesi

Günümüzde insanlar boş vakitlerinde bir yerlere seyahat etmek yeni yerler görmek isterler. Ancak bu süreçte nereye seyahat edebilecekleri konusunda zaman kaybı yaşayabilirler. Bu kararsızlığı kısa sürede giderebileceğiniz platformlardan biri olarak Gezilinki karşımıza çıkar. Gezilinki sitesi adeta bir gezi bilgilendirme platformu olarak nitelendirilebilmektedir. Yurtiçi veya yurtdışı seyahatlerde gidebileceğiniz yerler hakkında bilgilendirmeler yapılmaktadır.

Kısa süreli veya uzun süreli olarak gitmek istediğiniz yerler için fikir sahibi olabilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken şey Gezilinki.com adresine erişim sağlamaktır. Böylece etkinlikler, festivaller veya değerlendirebileceğiniz alternatif gezi fikirlerini görüntüleyebilirsiniz. Bilgilendirici metin içeriklerinin yanı sıra görsel eklentiler de siteye yer almaktadır. Bu sayede tek bir mecra üzerinden gitmek isteyeceğiniz yerler hakkında fikir alabilirsiniz.

Gezilinki Yurtiçi Gezileri Hakkında

Yurt dışında gözü olmayanlar veya yurt genelinde seyahat planı yapmayı düşünenler için sitede yurt içi geziler için ayrı bir kategori vardır. Bu kategori içerisinde Türkiye’nin her bölgesi adına ayrı bir alt kategori hazırlanmıştır. En güncel bilgileri bulabileceğiniz kısımda Türkiye genelinde seyahat edebileceğiniz şehirler belirtilmektedir. Bu şehirlerdeki yemek kültürü, özel ve tarihi dokular, müzeler ve çok daha fazlası aktarılmaktadır. Bunun yanı sıra yaz veya kış tatili, kültür gezisi gibi planlamalara uygun yerler de belirtilmektedir.

Eğer yurt içinde bir kaçamak planlıyorsanız, öncesinde mutlaka Gezilinki sitesine göz atmalısınız. Bu sayede siteden gitmeyi planladığınız yer hakkında detaylı bilgiler edinerek tatil rotanızı da oluşturabilirsiniz.

Yaz Tatili İçin Gidebileceğiniz Yerler

Koca bir kışın ardından keyifli bir yaz tatili için ülke genelinde tercih edilen birçok şehir vardır. Bu şehirler arasında ise Antalya gelmektedir. Antalyada gezilecek yerler oldukça geniş bir skalaya yayılmaktadır. Bu kapsamda Eğer Antalya’ya gitmeyi düşünüyorsanız, Gezilinki sitesinden bu alanda bilgi alabilirsiniz. Sitede Antalya’da gidip görebileceğiniz yerler, tadabileceğiniz yemekler ve tüm güzel sahiller açıklanmaktadır.

Görselleriyle birlikte gitmeyi planladığınız yerler için belirtilen açıklamaları okuyabilirsiniz. Böylelikle seyahat edeceğiniz süreç zarfında tüm durumlara karşı kendinizi hazırlamış olursunuz. Bu bakımdan değerlendirildiğinde Gezilinki sitesi oldukça başarılı bir bilgilendirici gezi rehberi platformu oluşturmaktadır.

Yüzme Havuzu Yapımı

Yüzme hazuzları insanların yüzdüğü, eğlendiği, güzel vakit geçirdiği, dinlendiği, çelik veya beton yapılardır. Havuz suyu; klorlanmış ve arıtılmış şebeke sularından, kuyulardan sağlanır.Bu yüzdendir ki, kullanacağımız havuz suyunu ilk haliyle korumak için kimyasal ürünler kullanılmalıdır. Fakat havuz suyuna sadece kimyasallar vermek yeterli değildir.

Havuz yapımında önemli olan;

*Havuzun boyutu: Havuz alanı büyüdükçe  m2 başına düşen maliyet oranı azalır.

*Havuzun derinliği: Hiçbir sınırlama yoktur.

*İşletim sistemi : Taşmalı ve skimmerli havuz yapılabilir.

Taşmalı havuz: Kirlilikler suyun üst kısmına yani yüzeyine ve bunun altındaki katmanlara çıkarlar. Bu yabancı maddeler üstten taşırma sağlanarak,kanallar yardımıyla en kestirme yoldan sisteme geri yollanır.

Taşan su savaklara, yani taşma kanallarına, sonrasında taşma ana arterine ve buradan da denge arterine geçer. Denge arterine geçen su ise fokulasyon, filtrasyon, ph düzenleme ve klorlama yapılarak tekrar havuza gönderilir.

Skimmerli havuz: Yüzey sıyırıcılı anlamına gelen sistemdir. Kullanımı az olan havuzlar için daha avantajlıdır. Bu sisteme göre yüzeydeki kirli suyun, birçok değişik sistemden emilmesi esasına dayanır. ‘Skimmer’ bu işte kullanılan malzemenin ismidir. Filtre tesisinin emişi doğrudan skimmera bağlandığı için bu sistemde denge deposu yoktur. Yüzme havuzlarında yüzeydeki kirliliğin filtre edilmesi, emilmesi için skimmer tekniği gayet uygundur  ve düşük maliyetlidir.

*Kaplama: Liner veya cam mozaik olarak kaplanabilir. Prefabrik yüzme havuzu sitemi için ise seramik, cam mozaik gibi malzemeler kaplamada kullanılabilir.

*Yapım süresi: Klasik betonarme perdeyle inşa edilen orta boy havuzun betonarme perde imalatı süresi, 10-15 gün civarındayken, prefabrik havuz sistemi ile yapım 1 gün kadar sürmektedir.

Yüzme Havuzları ile İlgili Püf Noktaları

Eğer evinizde veya bahçenize uygun alanınız ve bu önemli tadilat işini göze alabiliyorsanız, sahip olacağınız bir yüzme havuzu ile birlikte rahatlama ve eğlence dolu saatlerinizi artırmanız mümkün. Ancak bu işe karar verdikten sonra ilk kazmayı vurmadan önce istediğiniz ve ihtiyacınız olan şeyleri kesin şekillerde belirlemeniz gerekmektedir.

İç mekanda yaptıracağınız bir yüzme havuzu evinizin içinde de dış bir bölgesinde de yaptırsanız büyük bir inşaat faaliyeti gerektirir. Eğer aklınızda kapalı bir havuz binası var ise, ne kadar derecede suya ve diğer sistemlere ihtiyaç duyacağından emin olmanız gerekmektedir.

Yüzme havuzları genel olarak iki temel çeşide sahiptir. Bunları seviye açısından yer üstü ve yerle eşit seviyede olarak değerlendirebiliriz. Yapımında bir çok farklı malzeme kullanılan bu havuzlarda bazı malzemeler diğerlerinden daha fazla bakıma ihtiyaç duyarlar. Bazı temel çeşitlere bakacak olursak :

-Fiberglas malzeme önceden kazılmış bir çukur içine tek parça halinde montelenen havuz küvetlerinde kullanılır. Yüzeyinde genellikle yosun tutmayan bu malzeme yine de zaman içinde yenilenmeye ihtiyaç duyar.

-Plasterle kaplanmış beton malzemeler zaman içinde diğerlerinden daha çok aşınma ve yıpranma gösterebilir. genellikle 7 yıldan sonra yeniden kaplama yapılması gereklidir.

-Agrega kaplama ise normal kaplamalı betonların biraz daha kalitelisidir. Gömülü çakıllarla çevrelenmiştir.

-Karo malzeme ile kaplı betonlar diğer kaplama malzemelere göre daha az bakıma ihtiyaç duyar.

Havuz bakımı

Düzenli bir havuz bakımı için haftada 4 ila 8 saat arası ayırmamız gereklidir. Temel bakım malzemeleri olarak vakumlu temizleyici, fırçalar, su test kiti ve yaprak süpürücü gibi malzemeleri gösterebiliriz. Bunların yanında temilik için çeşitli kimyasallara ihtiyaç duyarsınız.

Çamurlu ve renklenmiş havuz suyu bazı organizamaların, kimyasalların veya kirlerin suya karışmış olduğunu gösterir; tıkalı filtreler bakım için ekstra para harcatırlar.

Zaman içinde oluşan yosunlar ise diğer bir problemdir. Bunlardan kurtulmak için 2 yol tercih edilir. Biri yoğun kimyasal maddeler ile mücadele etmek, diğeri de kahverengi, yeşil veya siyah küçük lekeler görülmeye başlandığı anda havuz suyunun değiştirilmesidir.

Eğer açık alanda bir havuza sahipseniz, yapanız gereken bir diğer bakım işi de kış hazırlığıdır. Suyun donma tehlikesine karşı borulara ve giriş yerlerine konulacak antifirizlerle donma ile buralara gelecek zarar engellenir.

Havuz özellikleri

Çoğu geniş havuzlar kendi ısıtma sistemlerine sahiptirler. Havuz sahipleri sıcak aylarda bu sistemleri kapatarak tasarruf ederler.

Filtre sistemleri havuzun içindeki suyu daime temiz tutarlar. Ancak yanlış yapılabilecek ayarlamalar suda zararlı kimyasal hareketlenmelere izin verir. Bunları kontrol edebilmek için suyun kalitesini test eden cihazlar bulunmaktadır.

Çocuklarınızın düşmesini engelleyecek bazı havuz kenarlıkları da önemli havuz aksesuarlarındandır. Bununla beraber açık havuzların kış aylarında üstünün kapanması da faydalı bir sistemdir. Otomatik olarak kapanan kapak sistemleri de hem yaz hem kış için idealdir.

Yüzme havuzu bakımı nasıl yapılır?

Havuz bakımı için gerekli olanlar:

*Havuz sirkülasyon pompası: Havuz bakımının en önemli parçalarından birisidir. Havuz sirkülasyon pompası, havuz filtresinden daha önemli bir bakım elemanıdır. Çünkü havuz suyunun filtresiz devir daimini sağlayan bir eleman olarak görev yapar. Katı ve büyük parçacıklı pisliklerin temizlenmesi için ihtiyaç duyulan bir sistemdir. Görevi ise, katı pisliklerin tutulmasını sağlayan filtre sisteminden ayrı olarak, suyun daimi temiz kalmasını sağlamasıdır. Suyun tam anlamıyla temiz kalması için günde en az dört kez devir daim olması gerekmektedir.

*Havuz Filtresi: Görevini en iyi şekilde yapan filtre; katı atık, bakteri ve yosunların temizliğini, kirlerin arınmasını sağlamaktadır. Kum filtreler en büyük parçaları, kartuş filtreler ise biraz daha küçük parçaların temizlenmesinde görev alır. Filtre pompasını günde 8-12 saat çalıştırarak istediğimiz sonucu elde edebiliriz. Ancak,iyi filtre sağlamak istiyorsak filtrenizi kimyasal temizleme malzemeleriyle sezon boyunca 2 veya 3 kez bakımının yapılması gerekmektedir.

*Havuzun Temizliği
Birçok yüzme havuzunda sirkülasyonunun olduğu veya hiç olmadığı birkaç alan mevcuttur. Bu alanlar,bakteri ve yosunların büyümesine gayet elverişli kısımlardır. Bu kısımlar,suyun yeşil veya daha bulanık görünmesine neden olabilir. Bu sebepledir ki 1hafta boyunca en az bir kez havuzun duvar ve dibinin, vakum veya fırça ile temizliği yapılmalıdır.

*Test Etmek: Havuz suyunuzu test yaptırmak havuzun içindeki bakterilere karşı koruma sağlar. Havuz suyunun berrak görünmesi aldatıcı olmamalıdır. Pek çok ciddi problem havuz suyunun kristal berraklığında olduğu zamanlarda ortaya çıkmıştır.

*Havuz Suyu Kimyası: Havuz suyunda kullanılan kimyasallar ise gerçekten önemli bir basamaktır. Kullanılan dezenfektan seviyesi ve bunların sabit tutulması gerçekten önemlidir. Bunlar için tabletler ve yavaş çözülen klor çubukları kullanılmalıdır. Havuz,devreye girdikten sonra veya ayda bir kez şoklama yapılması da gereklidir. Şoklama ile bulanık su görünümüne neden olan maddeleri, havuz kokusunu veya göz kızarıklıklarına neden olan maddeleri yok eder. Yosun öldürücü kimyasal madde çözeltisini haftada bir kullanmak havuz suyu için önemli olacaktır. Havuz suyu dengesini sağlayan maddeler ise dezenfektanların görevini doğru yapabilmesi için önemlidir. Havuz suyunun ph ı yükseldiğinde bulanıklık artabilir, havuz suyunun ph nın düşmesi ise havuz suyu ortamında çamurlaşmaya neden olabilir.

Havuzun yapımı bilgi, kalite ve deneyim  gerektirmektedir. Genel olarak bir kez inşa edilen ve kalıcı olarak kullanılan yapılar olması sebebiyle, firmanın iyi seçilmesi, referanslarının tatmin edici olması ve kullanılan malzemelerin yüksek kalitede olması,  gerçekten hassas bir konudur.

Yüzme Havuzu Bakımı Hangi Aralıklarla Yapılır ?

Genellikle yüzme ve serinleme amaçlı olarak kullanılan havuzlar daha küçük boyutlarda park veya bahçelerde dekorasyon amaçlı olarak da kullanılabilirler. İçerisindeki suyun devir daim yapmasını amaçlayan bir sisteme sahip ve denizler gibi kendini temizleme imkanına sahip olmayan bu sistemlerin düzenli olarak bakımının yapılması gerekir. Buna göre havuzlarınızın aylık ve yıllık bakımında kullanabileceğiniz 4 temel kimyasal vardır. Bu kimyasalları doğru bir şekilde kullanmanız gerekir. Her gün ph değeri ve klor değeri ölçülmelidir. Ph değeri yüksek çıkarsa ph düşürücü kullanılmalıdır.

Havuzlarınız genelde klorlu olduğu için toz klor kullanabilirsiniz. Eğer havuzunuzda yosunlaşma var ise mutlaka yosun giderici kimyasalını kullanmanız gerekmektedir. Havuz kenarları temizlenmelidir. Havuz kenarlarındaki ızgaralar kirlenmiş ise bunları temizlemeniz gerekir.

Eğer otomatik dezenfeksiyon sistemi yok ise havuzların günlük bakımında kullandığımız temel araç ph ve klor ölçerdir. Ölçtüğünüzde ph değeri yüksek çıkıyorsa ph düşürücü kullanmanız gerekir. Havuz dibinin hergün süpürülmesi gerekir. Havuz etrafının da temiz olması gerekir. Havuz suyu kirlendiği zaman ise hemen değiştirilmesi gerekir.

Türkiye’deki havuzlar da genelde klorlu havuzlardır. Çok az havuzda ozon takviyeli dezenfeksiyon yapılmaktadır. Havuz bakımında sağlık bakanlığından onaylı dört temel kimyasallar vardır. Bunlardan birinci temel madde PH dengeleyicidir. Bunun için de genelde ph düşürücü kullanılıyor.

Çünkü ph genellikle yükselme eğilimi gösteren bir su parametresidir. İkinci temel madde klordur. Kloru toz olarak kullanabilirsiniz. Suya katıldığı takdirde sağlığa hiç bir zararı yoktur. Üçüncü temel madde yosun gidericidir. Sıvı olarak suya katılıyor. Dördüncü temel maddemiz ise sıvı topaklayıcısıdır. Bu madde ufacık olan, gözle çok zor görülebilen partikülleri bir araya getirip kum filtresine takılmalarını sağlıyor. Böylelikle daha berrak bir su elde ediliyor.

Mantolama İşleminde Nelere Dikkat Edilmelidir? Fiyatlar

Mantolama İşleminde Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kaliteli ve keyifli bir ev yaşamı için en önemli gereken detaylardan birisi de ortam sıcaklıklarının dengeli şekilde etki edebilmesidir. İnsanların yaşadıkları iç mekanlarda konforlu bir yaşam sürebilmeleri için yaşadıkları mekanın 20 ile 22 derece sıcaklıkta ve yüzde 50 bağıl nem oranına sahip olması gerekir. Dış cephe mantolama da bu standartları yaşam mekanları içerisinde tutmaya yardımcı olan ve binanın etrafına uygulanan bir işlemdir. Yaklaşık 10 yıldır ülkemizde kullanılmaya başlanan bu sistem 2000 yılı itibariyle yapı denetim firmaları aracılığıyla zorunlu hale getirilse de kullanılan ürünlerin sadece yasaya uygunluk amaçlı uygulanması sonucu resmiyette var olan ancak bir işe yaramayan mantolamalı evler inşa edilmeye başlanmıştır.

Evlerindeki yalıtımla ilgili eksikleri gidermede yardımcı olmak için birçok şirket müşterilerine indirim fırsatları sunmaktadır. İşinde ehil, güvenebileceğiniz şirketler ile indirim koşullarını da konuşarak izolasyon işleminden önce bir ödeme planı çıkartılması daha sonra oluşabilecek sorunları önlemek için gereklidir.

Isı izolasyonu her ev için gerekli olan bir parçadır. Profesyonelce yapılan bir izolasyon yaz kış evinizin ısısını ve enerjisini sabit tutacaktır. Bu da tasarruf etmenizi sağlayarak size uzun vadede büyük oranda avantaj sağlayacaktır. Isı yalıtımı yapmaya karar verdiğiniz anda bunun maliyeti kafanızı kurcalayabilir. Maliyeti belirleyen birkaç farklı faktör vardır.

Herhangi bir yalıtıma başlamadan önce evinizin ne derece enerji kaybettiğini tespit etmeniz gerekir. Bu izolasyon, işinde ehil firmalarca yapılan bir işlemdir. Bunu etkileyen faktörler ise evinizin yaşı, duvarlarınızın sağlamlığı ya da evinizin bulunduğu bölge gibi şeylerdir. Eğer evinizin enerji kaybı değeri tespit edilmeden ısı yalıtımı işlemi yapılırsa izolasyon işleminden tam olarak verim alamayabilirsiniz. Aynı zamanda evinizdeki duvarların her biri aynı durumda olmayabilir. Yalıtım firmaları size herhangi bir duvarınız için ısı yalıtımına başlamadan önce başka bir işlem gerektiğini söyleyebilir. Elbette böyle bir durumda izolasyon işleminin maliyetinde değişiklik olacaktır.

Mantolama Fiyatı Ne Kadardır ?

Farklı mantolama malzemeleri farklı fiyatlara sahiptir. Mantolama malzemelerinin fiyatı bir nevi kalitesini de belli edecektir. Ancak yüksek fiyatlar sizi korkutmamalıdır. Çünkü her zaman bu işte ehil olan kişiler tarafından uzun vadede tasarruf sağlaması için, kaliteli bir dış cephe ya da iç yalıtım yaptırılması önerilir. Bunun için sizlerin yapması gereken yalıtım işlemi konusunda güvenebileceğiniz, profesyonel bir firma ile çalışmaktır. Yaptıracağınız yalıtım, kışın ısınmak yazın ise serinlemek için kullandığınız elektronik ya da doğalgaz faturalarınıza yansıyacaktır.

Eğer eviniz birden fazla kata sahipse ve siz bütün eve yalıtım yaptırmanın sizin için pahalı olacağını düşünüyorsanız en çok kullandığınız kata ya da katlara yalıtım yaptırmak isteyebilirsiniz. Ancak bölgelere göre farklı gereksinimler ortaya çıkabilir. Örneğin; eğer çatı katına yalıtım yaptırmaya ihtiyacınız varsa çatı katınızın havalandırmasını da düşünmek zorundasınız. Elbette bu maliyeti arttıracaktır fakat ısı yalıtımı ve havalandırmanızı yaptırdıktan sonra çatı katları için kullanılan ve genel bir tabir olan çatınızın basık havasından kurtulacaksınız ve belki de yalıtımdan sonra evinizde en çok kullanacağınız yer çatı katınız olacaktır.

Siberalem’de Nasıl Arkadaş Olunur?

Siberalem yeni kişilerle tanışmanıza yardımcı olan Türkiye’nin en büyük arkadaşlık sitesidir. Siberalem’e ücretsiz üye olarak yakınınızda bulunan kız veya erkek arkadaşlarla tanışma fırsatını bulabilirsiniz. Siberalem size ardığınız arkadaşları da ücretsiz olarak bulma imkanı verir. Siberalem üzerinden arkadaş veya sevgili arayan diğer insanlarla tanışabilirsiniz.

Siberalem’de Nasıl Arkadaş Bulunur?

Siberalem ücretsiz üyeliğinizi başlattıktan sonra arkadaş veya sevgili olmak istediğiniz  kişi özellikleri sisteme girerek size uygun adayları bulabilirsiniz. Siberalemde şehre veya bölgeye göre arkadaş veya sevgili arayan kişilerle bağlantı kurabilirsiniz. Aramalar sonucunda karşınıza çıkan kişilerle canlı sohbete başlayabilirsiniz.

Türkiye’nin en büyük arkadaşlık sitesi olan Siberalem’de kayıtlı olan binlerce kadın ve erkek kullanıcı ile tanışabilir ve konuşabilirsiniz. Aradığınız insanla tanışme ve konuşma fırsatını Siberalem’de yakalayabilirsiniz.

Siberalem kullanıcıları arasındaki üyelerden bazıları arkadaş bazıları aşk bazıları ise evlilik arıyor. Siberalem’e üye olarak size uygun olan insanla arkadaşlık kurmaya başlayabilirsiniz. Siberalem sayesinde Türkiye’nin her yerindeki kadın ve erkek kullanıcılarla sohbet edebilirsiniz.

Siberalem Verileri

Özellikle yaz ayları yaklaşırken yurtdışından Türkiye’ye gelecek olan insanların Siberalem’I çok daha aktif kullandıkları görülmektedir. Türkiye’ye gelecek olan vatandaşlar arkadaşlık sitesi sayesinde TürkiyeDen insanlarl tanışarak bağlantı kurabilirler. Türkiye’nin büyük arkadaşlık sitesi Siberalem’in verileri özellikle Almanya ve Hollanda’da Türklerin yoğunlukta bulunduğu noktalarda Siberalem kullanımının fazla olduğunu gösteriyor. Siberalem’in Türkiye dışında en çok kullanıldığı ülkelerin Almanya, Hollanda ve ABD olduğu bilinmektedir.

Türkiyede liglerin ve sevilen dizilerin bitiş tarihlerinde Siberalem kullanıcı sayıları artış gösteriyor. Bununla birlikte 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken de Siberalem üye sayısının arttığı görülüyor. Siberalem verilerine göre 2012’de bu sitelerde arkadaş arayanların oranı yüzde 6 olarak hesaplanmışken bugün bu oran yüzdde 47’ye yükselmiştir.

Siberalem’de arkadaş bulmak isteyenlerin en yoğun olduğu saatler 20.00 ile 00.00 arasındayken, web üzerinden siteye bağlananlar günde 48 dakikasını mobil kullanıcılar da 31 dakikasını Siberalem’de geçirmekte.

İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Antalya illerinde Siberalem kullanıcıları yaptıkları arkadaş aramalarında eğitimi birinci sırada tercih etmekte. Hatay, Manisa, Aydın gibi iller için ise eğitim ikinci sırada aranan özelliklerden.

İŞ GÖRÜŞMESİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 11 KURAL

1. CV düzenleme

İş görüşmesine gitmeden önceki ilk kural CV hazırlamadır. Kesinlikle hiç bir konuda kendinizi abartmayın. Beklemediğiniz yerden gelecek olan ani ve önemsiz bir soru işi almanıza engel olabilir. Ayrıca bu noktada önemli bir diğer ayrıntı ise özgeçmişinize hakim olmanızdır. Kendinizi en ince ayrıntısına kadar tanıyın , kendini keşfedin.

2. İş görüşmesine zamanında gelmek

İş görüşmelerine zamanında gitmek oldukça önemli bir ilk izlenimdir. Belirtilen saatten geç gitmeniz sorumsuz ve dakik olmadığınızın göstergesi olacaktır. Ayrıca iş görüşmelerine çok erken gitmekte iyi değildir. Çünkü sizinde zamanınız kıymetli. Muhtaç havası yaratılmamalıdır. En ideali 10 dk önce orada olup ortama ısınmak ve aşırı heyecanın önüne geçmektir.

3. Kendinizi haddinden fazla yüceltmeyin

Unutulmaması gereken en kritik nokta, iş görüşmelerinde iş isteyen sizsinizç. Karşınızdaki ise sizin bu işe uygun olup olmadığınıza karar verecek kişidir. Bundan dolayı kendi niteliklerinizi, becerilerinizi ve diğer özelliklerini anlatırken kendinizi yüceltip havalara girmek yerine, konuşmalarınızda mütevazı ve duygulara hitap edecek üslup tercih etmelisiniz. Aksi takdirde kibirli insanların toplum olarak sevilmediği unutmuş olursunuz. Ayrıca işverenler kendilerinden daha baskın elemanlardan haz etmez.

4. Fazla Konuşmayın

Size soru sorulduğunda cevap verin. Ancak cevaplarınız çok uzun olmamalı. Çünkü uzatılan konuşma da hata yapma riski yüksektir. Bu sebepten kısa ve net olmak önemlidir. Mülakat, iş konuşmak için düzenlenmiş olan ciddi bir toplantılardır. Samimiyet derecesini mülakat yapan insan kaynakları sorumlusunun durumuna göre ayarlayın. İş arayan bir aday olarak sınırları aşmamanız işi elde etmenizi kolaylaştıracaktır.

5. Başvurduğunuz Pozisyon hakkında tam bilgi sahibi olun.

Ne istediğinizi bildiğinizi anlamak adına “Şirketimiz ve açık olan pozisyon hakkında ne biliyorsunuz?” gibi sorulara yanıt vermeniz gerekli olacaktır. Hanenize artı puan katmak adına başvurduğunuz iş için önceden kısa bir araştırma yaparak bu soruyu etkili bir şekilde cevaplamalısınız.

6. Bilmediğiniz konularda biliyormuş havası takınmayın

Yapılan en büyük hatalardan biride,abartılı düzenlenmiş bir CV dir. Buradan gelecek herhangi bir açık yazılanların doğru olanlarını bile tehlikeye atacak niteliktedir. Bunun dışında kendinizden bahsederkende abartılı olmayın. Yalan söylemeyim. Çünkü yalan söyleyeni hiç kimse sevmez.

7. Özenli giyinin

İş görüşmesine giderken spor ve gündelik kıyafetler tercih etmeyin. Bunun yerine daha şık ve klasik kıyafetler tercih ederek kişisel bakımınıza ve görünümünüze önem verdiğinizi gösterin. Çünkü kendinize özenli olmanız işinizde de titiz ve özenli olacağınız şeklinde algılanır. Mümkünse parfüm gibi hoş kokular kullanarak daha etkileyici olun. Kesinlikle soğan,sarımsak gibi rahatsız edici kokusu olan besinler yedikten sonra iş görüşmesine gitmeyin.

8. Not defteri bulundurun

Not almak bir konuya özen göstermenin ve unutmadan yerine getirmenin en önemli göstergesidir. Görüşmede sorular sorarak aldığınız cevapları veya önemli gördüğünüz bazı noktaları not almanız görüşmeyi yapan işverenin hoşuna gidecektir. Bunun dışında not almak yaptığınız görüşme sonrasında size fayda sağlayacaktır.

9. Beden dili

Beden dili karşınızdaki kişiyi etkilemek için önemlidir. Ancak iş görüşmelerinde beden dili kullanmak önerilmez. Çünkü bazı durumlarda abartıya kaçabilir veya yanlış anlaşılmanıza zemin hazırlayabilir. Daha ziyade kendinizi kelimeler ve cümlelerle ifade etmeye çalışmanız daha verimli sonuçlar almanız açısından etkili olacaktır.

10. Düzgün konuşma stili

Kelimelerinizi özenle seçin. Kaba kelimeler kesinlikle kullanmayın. Nazik ve mümkünse İstanbul Türkçesi kullanın. Bunun yanı sıra karşınızdakine hitap şekliniz de oldukça önemli. Bey ve bayan gibi hitap şekillerine cümleleriniz de sık sık yer verin. Çünkü bu durum işverenin hoşuna gidecek ve saygı gördüğünü fark edecektir.

11. Ayrıldığınız işinizle ilgili detaya girmeyin, kötülemeyin.

Eğer ayrıldığınız işiniz veya patronunuzla sorunlarınızı anlatırsanız bu karşınızdaki tarafından uyumsuz ve geçinmesi zor biri olarak algılanmanıza neden olabilir. Kesinlikle kötülemeden ve fazla detaya girmeden kısaca söz edip geçin.

Kalın Kaş

Son zamanların en moda kaşları, kalın kaşlar. Kadınlar kaşlarını kalınlaştırmak için birçok
formül arıyorlar. Pek çok ürüne dünya kadar para veriyorlar. Oysa kaşlar hem daha ucuza
hem de doğal bir şekilde kalınlaştırılabilir. Kaş bakım ürünlerinin yerine doğal yağlarda
kullanılabilir. Kaşları kalınlaştırmak için son zamanlarda en çok hint yağı kullanılıyor. Hint
bitkisinin tohumundan elde edilen bu yağ oldukça faydalı ve etkilidir. Sadece kaşlar için değil
aynı zamanda kirpikleri dolgunlaştırmak için de kullanılır. Mineral, protein, E vitamini
bakımından oldukça zengindir. Hint yağı kozmetik ve ilaç sektöründe kullanılır. Tedavi edici
özelliği de vardır. Hint yağı antibakteriyel bir özellik taşır. Hint yağı kaş ve kirpik diplerinde
etki gösterir. Küsen kaşların , dökülen kirpiklerin tekrar çıkmasına yardımcı olur. Kaşlarınızı
kalınlaştırmak istiyorsanız eğer hint yağını kullanabilirsiniz. Hint yağını kullanırken dikkat
etmeniz gereken birkaç nokta vardır. En önemli nokta olarak derinize çok fazla sürmemeye
dikkat etmelisiniz. Hint yağı deriye çok fazla temas ettiğinde gözeneklerin kapanmasına
sebep olur. Gözenekler kapandığında ise cildin hava alması engellenir. Bu yağı cildinize
uygulamadan önce mutlaka cildinizi temizlemeniz gerekir. Her gün yatmadan önce
uygulanmasında sakınca yoktur. Ancak banyodan çıktıktan sonra uygulamanız daha iyi
olabilir. Kaşınıza ve kirpiğinize küçük bir pamuk yardımı ile sürebilirsiniz. Kısa bir zaman
diliminde kaşınızın ve kirpiğinizin kalınlaştığını sizde fark edeceksiniz.

Tırnak Soyulmaları

Tırnaklarının soyulmasından çoğu kadın şikayetcidir. Tırnakların soyulmasına neden olan
birçok etken vardır. Tırnak soyulması stres, yanlış diyet, tiroid hastalığı ve ellerin uzun bir
süre su da kalması gibi sebeplerden dolayı olabilir. Tırnaklarınız yanlış diyet yaptığınız için
soyuluyorsa bu yeterli miktarda kalsiyum almadığınız içindir. Kalsiyum eksikliğini gidermek
için süt, peynir, yoğurt gibi süt ürünlerini tüketmelisiniz. Aynı zamanda ıspanak, pırasa gibi
yeşil sebzeleride tüketmelisiniz. Eğer tırnak soyulmanızın nedeni yeterli sıvı tüketilmemesi
ise sıvıyı sadece su da aramak yerine meyve, meyve suyu ve domates gibi besinleri
tüketebilirsiniz. Tırnaklarınıza nemlendirici uygulamasınız. Günde 1 defa uyumadan önce
uygulanan nemlendirici faydalı olacaktır. Takma tırnak takmak, kalitesiz oje kullanmak ,
tırnakları çok fazla törpülemek tırnakların soyulmasına neden olur. Tırnaklarınıza sürekli oje
sürmemelisiniz. Tırnaklarınızın nefes almaya ihtiyacı vardır. Oje sürmek tırnakların hava
almasını engellemektedir. Bu yüzden oje kullanımınıza bazı günler ara vermelisiniz.
Soyulmaların bir diğer nedeni de iklim değişiklikleridir. Sıcaklık farkı fazlalığı tırnak
soyulmasına neden olur. Bunu engellemek için sabahları ve akşamları tırnak losyonu
kullanılmalıdır. En önemlisi de temizlik yaparken çok dikkat edilmesidir. Hepimizin de bildiği
gibi temizlik malzemelerinin içinde çok fazla kimyasal vardır. Bu kimyasallar cildimizi tahriş
eder. Aynı şekilde tırnakların soyulmasına da neden olur. Bu yüzden temizlik malzemelerini
kullanırken eldiven kullanmayı unutmamalısınız. Tırnaklarınızın sağlıklı görünmesini
istiyorsanız bunları dikkate almalısınız.

Doğal Bakım Maskeleri

Doğal cilt bakım ürünleri yüksek fiyatları dolayısı ile her bütçeye uygun olmamaktadır. Ancak
para harcamadan da bakım yapmak mümkündür hem de evde kolay bir şekilde. Cilt tipinize
göre dilediğiniz maskeyi hazırlayıp kullanabilirsiniz. Yağlı ciltler için; 1 tatlı kaşığı balın içine
3-4 damla limon eklenip yüzünüze uygulayın. Soğuk ya da ılık su ile yıkayın. Bal cildi
beslerken limon mikropları öldürür ve böylece sivilce oluşumu engellenir. Sivilceli ciltler için;
bir avuç kadar beyaz kil, yarım bardak su, birer çay kaşığı havuç, yasemin ve buğday filizi
yağı karıştırılarak yüze uygulanır. 20 dakikalık bir bekleme sonrası ise ılık su ile durulanır.
Maske sonunda nemlendirici kullanmak gerekir. Elma her tip cilt için uygundur. Cilt
canlandırmak için 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1 yemek kaşığı bal, yarım tatlı kaşığı mısır
ezmesi ve bir elmanın yarısını blenderdan geçirin. Maske uygulanmak için hazır. Karışımı
yüzünüze sürdükten sonra ılık su ile durulayın. Ölü derileri yüzünüzden atamak için ise 1
yemek kaşığı zeytinyağı ve sirkeyi karıştırıp yüzünüze sürün ve daha sonra durulayın.
Ellerinize yumuşaklık kazandırmak isterseniz 1 yemek kaşığı pirinç unu ve sütü karıştırın.
Ellerinizin üzerine 1 yemek kaşığı gliserin sürün ve üzerine hazırladığınız karışımı sürüp 10
dakika bekledikten sonra durulayın. Ellerinizin farkına inanamayacaksınız. Son olarak yağlı
saçlardan şikayetçi iseniz saçlarınızı yıkadıktan sonra bir litre ılık suya sıktığınız yarım
limonlu karışımı saçınıza dökün 2 dakika kadar bekleyip durulayın. Saçınızdaki fazla yağdan
böylece kurtulacaksınız.

Evde Ağda Nasıl Yapılır?

İçinde herhangi bir kimyasal içermeyen ağda imkansız değil. Hatta çok kolay. Tüylerinizden
kurtulmak için evde pratik bir şekilde kendi ağdanızı kendiniz hazırlayabilirsiniz. Bunun için
gerekli olan malzemeler toz şeker, su ve limon tuzundan başka bir şey değil. Yapılması ise
çok basit. 2 su bardağı toz şeker ve 2 su bardağı suyu bir tencereyi koyup 10 dakika
boyunca karıştırın. Ardından 1 çay kaşığı limon tuzunu ekleyin ve karışım ağda kıvamına
gelene kadar karıştırmaya devam edin. Kıvamının tutması için kısık ateş kullanın. Yüksek
ateş içindeki şekerin yanmasına neden olacağı için kıvamı tutmayabilir. Ağda kıvamına
geldiğinde ise hemen soğusun diye ıslatılmış mermerin üzerine dökün. Sertleşmesin diye
arada bir karıştırabilirsiniz. Sıcaklığı geçince yeniden kabın içine alıp kullanmaya
başlayabilirsiniz. Ağdayı kullanırken yanınızda su bulundurmanız işinizi kolaylaştırabilir. Ağda
çok koyu ise biraz sıcak su ekleyip karıştırabilirsiniz. Fazla gelir ise buzdolabında saklayıp
daha sonra yeniden kullanabilirsiniz. Son olarak ağdanın iyi bir şekilde uygulanması için tüm
uzunluğunun yarım santim olması gerektiğini unutmayınız. Ağda uygulanmadan önce ağda
yapacağınız yeri yıkayıp güzelce kurulayın. Böylelikle gözenekleriniz açılmış olur ve daha
kolay ağda yaparsınız. Ağdayı tüylerin çıkış yönüne doğru sürmelisiniz. Sürmeden önce
ağdanın sıcaklığını kontrol edin çünkü aşırı sıcak ağda cildinizde leke bırakabilir ya da
kararmalara neden olabilir. Sürülen ağdanın üstüne bir ağda bezi yapıştırın ve sürdüğünüzün
tam tersine hızlı bir şekilde bezi çekin. İşlemi tüylerinizden arınana dek tekrarlayın ve en son
ılık su ile durulayın. Artık pürüzsüz bir cilde sizde sahipsiniz.

Kepek Neden Oluşur ?

Kepek saçta rastlanan en yaygın rahatsızlıklardandır. Kepek daha çok kıllı bölgelerde
oluşur.Kepek saç dersinde ölü hücrelerin birikmesiyle oluşmaktadır. Eğer saçınızı sık sık
veya nadiren yıkıyorsanız kepek oluşabilir. Veya saçınızı yıkamaya uzun süre ara verirseniz
de oluşabilir. Çünkü saç derinizin dengesi bozulacaktır. Eğer saçınıza sprey, jole, saç
koruyucu kullanıyorsanız kepek meydana gelebilir. Bu tür kimyasallar saç derinizin
gözeneklerini kapatacaktır. Kepek oluşumunun bir diğer nedeni ise cildinizin kuru olmasıdır.
Kuru cilt saç derisinin dökülmesine neden olabilir. Saç derisinde hastalık olan kişilerde de
kepek oluşabilir. Aynı zamanda ruhsal sorunlar yaşayan insanlarda da kepek meydana
gelebilir. Kepeğin kılların olduğu bölgelerde belirgin olmasının sebebi kıllardan ayrılmasının
oldukça zor olmasıdır. Cildin yenilenme hızının arttığı dönemlerde kepek oluşumu da artar.
Kepek her insanda normal seviyede olmaktadır. Fakat bazı insanlar da sosyal yaşantısın da
sorunlar çıkartacak kadar kepeklenme olabilir. Saçlarınızı yıkarken de dikkatli olmalısınız.
Eğer saç derinizi tırnaklarınızla ovalarsanız saç deriniz kalkar ve kepeklenmeye neden olur.
Saçlarınızı ılık su ile yıkamalısınız. Ilık su saç derinize iyi gelecektir. Ancak sıcak su kepek
oluşumunu hızlandırır. Saçlarınızı sürekli toplamamaya dikkat etmelisiniz. Çünkü saç
diplerinizin hava almaya ihtiyacı vardır. Bu yüzden saçlarınızı arada bir açık bırakmanızda
fayda vardır. Bu şekilde kepek oluşumunu önleyebilirsiniz. Yeterli miktarda su
tüketmiyorsanız eğer kepek meydana gelebilir. Çünkü az su içmek cildin kurumasına neden
olacaktır.

Bursa Şehri

Bursa eski tarihlerden beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bursa’nın tarihi
M.Ö. 4000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Bu çağdan itibaren Bitinler, Misler, Lidya,
Persler, Roma, Bizans ve en son ise Osmanlı İmparatorluğu gibi bir çok devleti yıllar
boyunca barındırdı. Ayrıca 1326 yılında Orhan Bey tarafından alınarak Osmanlı
Beyliğinin başkenti yapılmıştır ve Edirne fethedilene kadar burası başkent olmuştur.
Bursa ili denizden 155 metre yüksekliğinde bir konumdadır. Bursa genellikle ılıman bir
iklime sahiptir. Ama iklim bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Bursanın kuzeyi
Marmara sayesinde ılıman bbir yapıya sahipken, ilin güneyinde bulunan Uludağ
sayesinde sert ve soğuk bir iklim yaşanmaktadır. Uludağ kış turizmi açısından
bölgenin gözde mekanları arasında gösterilmektedir. Ayrıca Bursa uzun yıllar
Osmanlı’ya ev sahipliği yaptığı için bu şehirde oldukça fazla Osmanlı eseri
bulunmaktadır. Ayrıca Bursa lezzetli sofrasıylada midemizi cezbetmektedir. Bursa’ya
gelince mutlaka İskender Kebabı, İnegöl Köftesi ve Kemalpaşa Tatlısı yenmeldir. Ve
ek olarak Bursa’ya gelince alınması gereken bazı ürünler vardır. Bunlardan bazıları
Bursa ipek dokumalarıdır. Ayrıca Bursa havlusuda alınacaklar listesine eklenmelidir.

İstanbul Tanıtım

İstanbul, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bu kıtaların birbirlerini en çok yaklaştıkları iki kıta üzerine kurulmuş bir şehidir. İstanbul ilk yüzyıllardan beri tüm medeniyetlerin gözde mekanlarından biri olmuştur. Şehrin tarihçesi hakındaki net bir
bilgi bulunmak sızın Haliç ve Asya’da yapılan kazılada M.Ö. 3 bin yılından kalma
eserler bulunmuştur. Buda şehrin oldukça eski olduğunu gösterir. Ayrıca İstanbul
Osmanlı İmparatorluğunun 3. Başkentidir. Haliç, İstanbul’un tarihi simgelerinden biri
olarak sayılmaktadır. Haliç şuanda kullanılan bir limana sahiptir ve burdan başlayan
güçlü surlar tüm şehri sarmaktadır. İstanbul Roma İmparatorluğunun önemli bir
ticaret ve liman şehri olarak uzun yıllar kalmıştır. M.S. 192 Roma İmparatorluğu
tarafından fethedilen o dönemki adı Byzantion olan İstanbul yerle bir edilmiştir. Daha
sonra Roma İmparatorluğu yerle bir ettiği bu şehri kendileri inşa ederek daha büyük
bir yerleşim olmasını sağladılar. M.S. 4. Yüzyılda şehir oldukça genişlemiş ve stratejik
konumu oldukça avantajlıydı. Bundan dolayı bu şehir Uzun yıllar Roma
başkentliğinide yapmıştır. Daha sonraki yıllarda Roma ve Bizans İmparatorluklarının
güç kaybetmesiyle şanlı ecdadımız Fatih Sultan Mehmet Han taradından 1453 yılında
Osmanlı toprağı olmuştur ve o günden bu yana Türk hakimiyeti bugüne kadar süre
gelmiştir.

İSTANBUL’DA NE YENİR?

İstanbul mutfağı dünyanın önde gelen mutfaklarından biridir. İmparatorluklar
başkenti olan İstanbul ülkenin dört bir yanından gelen ustalar, malzemeler ve yepyeni
tarzlarla Osmanlı Mutfağının oluşması için zemin sağlamıştır. İstanbul mutfağında
esas yemekler sebzeyle birlikte dana, kuzu ve koyun etidir. Pilavlar, bulgur, kuru
fasulye, börek gibi yemekler ara öğün olarak tanımlanmaktadır. Kebab ve döner
çeşitleride mutfakta yerlerini almışlardır. Ayrıca kadıyıf, baklava ve hamurlu tatlılarda
ayrıca mutfakta yerlerini alırlar. Ve belkide en meşhur ve en önemli lezzetlerinden
biriside Türk Kahvesidir. Türk Kahvesi 16. yy dan beri Türkler tarafından bu kıvamda
içilmektedir.

İSTANBUL’DA ULAŞIM?

Öncelikle şehir içi ulaşım minibüs, otobüs, metrobüs, metro, tranvay ve elektrikli
tranvaylarla sağlanmaktadır. Ancak tüm bu topu taşıma araçlarına rağmen yoğun bir
trafik vardır. Ayrıca İstanbul’un anadolunun her tarafina kara yolu bağlantısı vardır.
Bu sayede İstanbul’ ulaşım kolaydır. Ayrıca hava ve deniiz yoluda etkin şekilde hizmet
vermektedir.

Battaniye Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?

Bir battaniye size yorgandan çok daha fazla seçenek sunar. Soğuk bir günde sizi sıcak tutabilir ve ev dekorasyonuna renk katar. İster bir televizyonun önünde kıvrılmış olun ister kamp yaparken rahat olmak isteyin pamuklu battaniye kullanabilirsiniz. Sıcaklığı ve yumuşak dokusu sizi güvende hissettirir ve keyif verir. Battaniye üretiminde doğal malzemelerin kullanılması, ürünlerin nefes alan dokuya ve maksimum yumuşaklığı sahip olmasını sağlar. Bu ve benzer nedenlerden pamuklu battaniye satın almak en doğru tercihlerden biridir.

Pamuk Battaniye Seçmeden Önce Bilinmesi Gerekenler

Çoğu uyku uzmanı, iyi uyumak için sıcaklığın ideal olması gerektiğini söylüyor. En iyi sıcaklık 62-70 derece Fahrenheit arasındadır. Yatak odası sıcaklığınız düştüğünde, uykunuz bozulacaktır. Farklı battaniyeler farklı sıcaklık seviyeleri sunar. Bu nedenle satın aldığınız battaniyenin; kış aylarında ısıyı koruyabildiğinden, ancak yaz aylarında sizi boğmadığından emin olun. Ayrıca battaniyenin boyu, üretim materyali, deseni ve tasarımı diğer dikkat edilecek hususlar arasındadır.

Nem Oranı Koruma, Sıcak Tutma, Konfor

Nemlilik koruma özelliği pamuk, yün ve hatta ipek gibi doğal liflerden yapılmış battaniyeleri ifade eder. Bu kumaş materyalleri kullanım esnasında aşırı ısıya neden olmadan kullanıcıyı sıcak ve rahat tutmaya yardımcı olur. Hem rahat hem de her mevsim kullanıma uygun olan pamuk battaniyeler hafifliğiyle de pratiklik sağlar. Ev tekstili konusunda etkin bir profile sahip olan Madame Coco, hem hafif hem de çift yönlü battaniye kullanımıyla öne çıkan firmalar arasında.

Tasarım ve Renk

Bir battaniye, yatak takımının bir parçasıdır ve dekoratif amaçlar için kullanılır. İkisi arasındaki farkı söyleyemiyorsanız battaniye ölçüsüne önem verin. Battaniyeler çift kişilik, tek kişilik ve king size olarak üretilir. Uygun ölçülerde battaniyeleri göz zevkine hitap eden renk ve tasarımlarla birleştirin. Füme, bej, ekru, mürdüm, pembe, turuncu, bordo, kiremit, zencefil, beyaz, gri, hardal, turkuaz gibi onlarca renk arasından size hitap eden battaniye rengini bulun.

Tüm bu renklere sahip pamuklu battaniye modelleri için Madame Coco’yu ziyaret edebilirsiniz:

https://www.madamecoco.com/pamuklu-battaniyeler/

Battaniye Ölçüsü

Satın almadan önce, battaniyenin, yatağınızı kaplayacak kadar büyük olduğundan emin olmak için yatağınızın boyutunu da not edin. Yatağın yan cepheleri ve alt kısımlarını kapatacak genişlik ve uzunluk, battaniye ölçüsü belirlemede önemlidir.

Pamuk Kumaş Nedir, Nasıl Elde Edilir?

Piyasada farklı kumaş türlerinde ürünler bulunsa da pamuklu battaniyelerin birçok avantajı vardır. Pamuk bitkisinden elde edilen lif genellikle uzun ömürlüdür. Yumuşak ve kabarık kumaşı ifade eden kesikli bir liftir. Pamuk bitkileri Hindistan, Afrika ve Amerika gibi tropikal ve subtropikal bölgelerde bulunabilir. Pamuk üretiminde hasat yapıldıktan sonra her türlü tekstilde kullanılabilen bir iplik haline getirilir. Bu kadar popüler olmasının nedeni tüm yıl boyunca üretilebilmesidir.

Madame Coco battaniye modelleri için linke tıklayın: https://www.madamecoco.com/battaniye/

 

 

Yoksa Sizin Faturalarınız Çok mu Geliyor?

Kira parası, enflasyon oranı, borçlar, kredi kartı ekstreleri derken tüm maaşınız bir hafta içerisinde tükeniyor mu? Günümüzde bir çoğumuzun yaşadığı ve artık sıradanlaşan  ay sonunu getirememe sorununu bir nebze de olsa çözebilmek için, işte size faturalarınıza gelen ödeme tutarlarını aza indirgeyebilmenizi sağlayacak birkaç tasarruf önerisi :

  1. Buzdolabı seçiminize dikkat edin. Büyük buzdolapları daha fazla enerji harcar. İhtiyacınız olan büyüklüğü belirleyip seçerken A, A+ ya da A++ sınıfı tercih etmeye çalışın. Unutmayın ki evde tüketilen enerjinin %15ini buzdolabı oluşturur.
  2. Buzdolabını yerleştirdiğiniz yerin ısıtıcılardan ya da fırın ocak gibi sıcak yerlerden uzak durmasına dikkat edin. Bu kaynaklardan gelen sıcaklık dolabınızın ayarlanan ısıda kalması için daha fazla enerji tüketmesine sebep olacaktır. Bu düzey %25’e kadar artabilir.
  3. Buzdolabına koyduğunuz yiyecekleri kapatarak ya da streç film ile sararak koymaya özen gösterin. Aksi halde dolabınızdaki nem artar ve dolabın bu yiyecekleri serin tutmak için daha çok enerji harcamasına sebep olur.
  4. Dondurucudan kullanacağınız yiyeceklerinizi bir gün öncesinden çıkarıp buzdolabına koyarak çözülmesini sağlayın. Bu şekilde dolabınızın ısısı düşeceğinden enerji tüketimi de mümkün olduğunca azalacaktır.
  5. Buzdolabı kapağının açık kalması, herkesin bildiği gibi dolabın güç tüketiminin en çok artmasına sebep olan olaydır. Mümkün olduğunca az açık tutmaya çalışın. En çok kullandığınız ürünleri daha kolay erişebileceğiniz yerlere yerleştirin.
  6. Dolabınızın altını ve arkasını yılda 2 kez elektrikli süpürge ile süpürün. Bu enerji tüketimini %25 azaltacaktır.
  7. Tencere ya da tavalarda yaptığınız pişirmelerde eğer üstünde kapak koyarak pişirirsek hem işlemi hızlandırmış oluruz hem de sağlanacak buhar enerjisiyle %60’a kadar tasarruf sağlamış oluruz.
  8. Pişirme yaparken düdüklü tencere kullanmak hem enerji tasarrufu sağlar hem de yiyeceklerinizin besin değerlerini korur.
  9. Fırın kullanırken gerekli olmadığı müddetçe ön ısıtma yapılmamalı yapılsa bile bu süre 10 dakikayı geçmemelidir. Bunun yanı sıra fırın kapağının her açılışında ısı oranında %20 kayıp yaşanır. Pişirme süresinin sonuna kadar mümkün olduğunca kapağın açılmaması gerekir.
  10. Mikrodalga fırınlar, elektrikli fırınlara oranla daha az enerji tüketirler. Yemek ısıtma işlemleri 30-60 sn arasında gerçekleştiği için %60-65 oranında enerji tasarrufu sağlar.
  11. Fırın satın alırken hava ve ısı yalıtımına dikkat etmeniz gerekmektedir. Ve elbette daha verimli çalışması için her zaman temiz tutulmalıdır.
  12. Banyo yaparken ve ya tıraş olurken kullanılmayan suyu kapatmaya özen gösterin böylece su harcamalarınızdan % 40 oranında kazanç sağlayacaksınız.
  13. Kalorifer peteklerinin arkasına, ucuza satılan camyünü levhalarından koyarak önemli oranda ısı tasarrufu sağlayabilirsiniz.
  14. Çamaşır makinesi seçerken her zaman enerji tüketimi en düşük olan A, A+ ya da A++ sınıf seçilmelidir. Bunun yanı sıra su ve deterjan kullanım oranları da göz önünde bulundurulmalıdır elbette.Çamaşır makinenizi gerekmedikçe düşük sıcaklıkla ya da soğuk suyla kullanmaya dikkat edin. Unutmayın ki makineniz kullandığı enerjinin %90’nını suyu ısıtmak için kullanmakta. Makinenizin kullanım talimatlarında bahsedilenden daha fazla deterjan kullanılmamalıdır. Olabildiğince düşük ısıda temizleme yapan deterjanlar tercih edilmeli ve aşırı köpüren deterjanlardan kaçınılmalıdır.
  15.  Çamaşırlarınızı mümkün olduğunca kurutma makinesinde değil güneş ve rüzgârda kurutursanız hem enerji tasarrufu yapmış olursunuz hem de çamaşırlarınızın erken yıpranmasını önlersiniz.
  16. Ütü yaparken işlem bitmeden 5 dakika önceden fişten çekerseniz enerji tüketimini düşürmüş olursunuz.
  17. Ütü seçerken kurutucu gücü düşük buhar kapasitesi yüksek bir ütü seçmek enerji tasarrufu sağladığı gibi işinizin de daha hızlı bitmesine yardımcı olur.
  18. Kullanılmayan bilgisayar ve televizyonlarınızı fişten çekmek %10 oranında enerji tasarrufu sağlar.
  19. Televizyon izlerken ses ayarını duyabileceğiniz yükseklikte dinlemek, yüksek sesle dinlemeye oranla daha az enerji tüketimini sağlar.
  20. Bilgisayar tercihlerinizde dizüstü bilgisayar tercih etmeniz enerji tasarrufu açısında daha iyidir. Masaüstü bilgisayarlar dizüstü bilgisayarlara oranla 5 kat daha fazla enerji tüketir.

Sarı ZEYBEK Kitap Özeti

Atatürk’ün son 300 gününü ayrıntıları ile anlatan Sarı Zeybek, Yazar Can Dündar’ın Atatürk’ün yatı olan Savanora’yı gezerken bir fikir olarak 1980’lerin sonunda doğmuş, Yazar Savanora’nın öyküsünün ayrıntılarına girdikçe, yepyeni bir Atatürk’le karşılaştığı, araştırmayı derinleştirdikçe Atatürk’e ilişkin ne varsa adeta üstü örtülü gördüğü şeyleri gün yüzüne çıkarmak ve o yüce insan hakkındaki daha da olgunlaşan hislerini başkalarıyla paylaşmak isteğiyle kaleme almıştır.

11 Kasım 1923 Ölümle ilk Randevu :

Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen 10 gün sonra gelmişti ilk kriz. 11 Kasım 1923 günü Eşi Latife Hanım’la birlikte Çankaya’da öğle yemeğindeydiler. Sofra başında birden eli kalbine gitmiş ve sol kolunun dirseğinden göğsüne vuran şiddetli bir sancıyla kıvranmıştı. Neyse ki sofrada, O günlerde ağır bir zaturre geçirmekte olan Latife Hanım’ı tedavi için Köşk’te bulunan Doktor Refik Saydam vardı. Saydam, hemen Latife Hanım için yanında getirdiği kalbi kuvvetlendirici ilaçlardan hazırladı. Ata’ ya derhal bir morfin iğnesi yaptı ve yatışmasını sağladı.

Henüz genç sayılabilecek bir yaşta 42 yaşında ilk kalp krizini geçirmişti. Doktorlar ona çok kullandığı sigara ve içkiyi yasaklamışlardı. Lakin doktorları dinlememiş bu iki alışkanlığını ömrünün sonuna kadar devam ettirmişti.

Çankaya’da hemen her akşam sofra kurulur Atatürk arkadaşlarıyla sabahın ilk ışıklarına kadar Devlet meselelerini konuşur bunun yanında sürekli alkol tüketirdi. Atatürk’ün sofrası alışıla gelmiş içki sofralarının aksine konuklarının çoğu ve de tamamı alanlarında uzman kişiler idi.

Sofranın başında mutlaka bir kara tahta ( yazı tahtası) bulunur. Gelen konuklar burada devlet meseleleri hususunda adeta sınava tabi tutulurlardı. Atatürk sağlam bünyeli bir insandı, bazı geceler sofradan en son o kalkar bir duş alır ve yeni güne istirahat etmeden devam ederdi.

Atatürk’ün büyük eseri olan Nutuk’u hazırlarken günlerce hiç uyumadığı olurdu. Lakin o da bir insandı ve vücudu bu hızlı ve ağır çalışma temposuna dayanamadı.

Kimseleri dinlemiyordu, rahatsızlanıp fenalaştığında Almanya’dan gelen doktorların içki ve sigara içmemesi konusundaki tembihlerine gülüp geçmişti. Çok yoğun çalışıyordu. Devlet meseleleri, yurt gezileri, inkılapların tanıtımı, ancak kendisini eskisi gibi zinde hissetmiyordu. Sık sık yoruluyor yorgunluğunu belli etmemek için çeşitli bahaneler ileri sürerek dinleniyordu. Vücudu özellikle karnı büyümeye başlamıştı, Atatürk’ün bazen aynanın karşısına geçip çok kilo aldığından dert yandığı oluyordu. Halbuki bu kilo alma değil, karnı su toplamaya başlamış ve karaciğeri büyümüştü.

Yanlış Teşhis :

Doktorlar Atatürk’ün rahatsızlığına doğru teşhis koyamamışlar, hastalığı karaciğerde değil de başka yerlerde aramışlardı. Atatürk sözde devamlı doktor kontrolü altındaydı, ama şikayetlerine karşı hep anlık tedaviler uygulanıyor, iştah açıcı mezeler tavsiye ediliyor, burun kanamalarına da tamponla çare bulunmaya çalışılıyordu. Bir imparatorluğu çökerten adamı, şimdi içindeki amansız bir illet çökertiyordu. Amansız ve adını henüz bilmediği bir illet.
Son 300 gününe girerken kaplıca tedavisi görecek, şifayı sularda arayacaktı.

Kaplıcada bulunduğu sırada kaplıcanın kurucu müdürü olan Doktor Nihat Belger’i çağırttı. Derdini bir kez de ona anlattı. İşte müthiş hüküm anı gelmişti. Doktor Karaciğerden kuşkulandı ve büyümeyi fark etti. Atatürk’e rahatsızlığının siroz olduğunu belirtti.

Rahatsızlığına yanlış teşhisler kondu. “Hatta, hastalığınızın sebebi karıncalar !” deyip Çankaya köşkünü ilaçlattırmışlardı.

Eğer Atatürk’ün doktorları erken teşhis koysalardı. Ata daha uzun yaşar mıydı… kim bilir.

Yurt gezilerinin birinde Bursa’ya gitmişti sahilde onu coşkun bir kalabalık karşıladı. Olağan denetimler, sohbetler edindi ve şerefine akşam Bursa Valisi yemek verecekti. Yüzü bembeyazdı. Hastalık iyiden iyiye ilerlemişti. Bursa’daki odasından

çıkmadan giyimine bir baktı, yüzünü fark etti soluktu. Ve ilk kez makyaj yaptırdı. Yüzünün solukluğunu gizlemeye çalıştı…

Sarı Zeybek :

Salona girdi. Oldukça neşeli idi içki yasak olmasına karşın doktoru ile göz göze geldi Doktoru bir parmak işaret edince sevindi. Lakin bir parmakla yetinmedi içti, içti çok güzel vals yapıyordu. Kalabalık etrafını sarmış kıvraklığını ritmini ayak oyunlarını hayranlıkla izliyordu. Vals bitti. Kendine eşlik eden bayana teşekkür ederek yerine oturdu.

Orkestraya dönerek “Zeybek’ i çal” dedi. Orkestra zeybek çalmaya başlayınca “ hayır, hayır Sarı Zeybek “ dedi… ve . Dizlerini tahta kaplı yere vurarak oynamaya başladı. Herkes hayran haran onu seyrederken Doktoru bir köşede kendini yiyordu.

Sabaha doğru davetten ayrıldı yürümek istediğini söyledi. Bursa’nın soğuk ayazında ağır ağır yürürken geriye döndü ve arabayı neden getirmediklerini sordu. Koruması şaşırmıştı. Hafızası gidip gelmeye başladı. Arabaya bindiğinde “çabuk çocuk çok üşüyorum” olmuştu.

Hastalık artık çok ilerlemişti. Fransız doktorun kati talimatıyla Ata Ankara’dan dışarı çıkmıyor dinleniyordu. Bu sıralarda ise Hatay sorunu gündemde idi.

Avrupa basını dedikodulara başlamıştı bile. Atatürk’ün öldüğünü, felç olduğunu, onun için ortalarda gözükmediğini yazıyordu. Halbuki o Ankara’da Çankaya’da dinleniyordu. Aslında bu dinlenmenin de faydası olmuştu toparlanmıştı biraz.

Hatay onun için bir tutkuydu adeta halkına son bir armağan vermek Hatay’ı Anavatana katmaktı amacı. Bunun için Savaşı bile göze almıştı. Fransızlarla Hatay pazarlığı sürerken Atatürk Avrupa’ya henüz bitmediğini göstermenin peşinde idi fakat hastaydı.

Son bir hamle yapıp Mersin gezisi tertiplemişti. Trenle Mersin’e geldiğinde yine muazzam bir Askeri tören düzenlendi ve bu 3,5 saat süren tören boyunca ayakta duruyordu.

Gereken mesaj Avrupa ya verilmişti fakat Ata hayatını kaybetmişti. Yorgun şekilde Ankara’ya döndü 1 ay sonrada İstanbul’a geçti. Dolmabahçe sarayında her türlü rahatlık vardı. Lakin tekti yalnızdı, hastaydı ve de mutsuzdu.

Bu durumu fark eden Başbakan Celal BAYAR ona moral verebilecek bir şeyler aramaya koyuldu. Aranan hediye bulundu. Savarona. Bir İngiliz kadın dan 10 bin liraya satın alınıp Ata’ ya hediye edildi. Çok sevinmişti. Fakat fazla kullanamadı bu hediyeyi. Ankara’ya dönmek istiyordu, doktorlar buna izin vermiyorlardı. Doktorların korktuğu onun yolda ölmesi idi.

Bir Tarih Göçüyor :

Son bir haftası hep bilinci kapalı idi, gözlerini açıp yanındakilere bakıyor.. tanıyamıyor. Kelimeleri bulamıyor. Cümle kuramıyordu. Yanındakilerin yardımı ile anlaşabiliyordu…

Karaciğeri iyice büyümüş karnı su toplamıştı. Doktorlar bir operasyon yapıp suyun bir kısmını almışlardı. Ama iş işten artık geçmişti. Karaciğer görevini yapamadığından karnı sürekli su topluyordu. Son iki gün hiç konuşmadı. Hep baygındı…

Bir daha konuşmadı. Koruması Kılıç Ali tedirgindi çünkü herkes sonun ne olduğunu bilmekteydi. Fakat kabullenmek istemiyordu.

09 Kasım akşamı şiddetli bir kriz daha geçirdi. Artık bilinci tamamen kapanmıştı. 10 Kasım sabahı saat 09:05 de doktoru Atanın gözlerini kapadı. Koruması, Yaveri herkes şoktaydı. 56 yıllık bir yaşam bitmişti. Dünyaya meydan okuyan büyük asker, siyaset adamı bir karaciğere yenilmişti.

Türk halkı kendisini düşman elinden kurtaran, kendilerine çağ atlatan Atasına Atatürk’e ağlıyordu.

Doğum Günü Hediyeleri

Sevdiklerinizi doğum gününde özel hissettirmek isterseniz onlara özel hediyeler seçebilirsiniz. Hediye seçiminde dikkat etmeniz gereken en önemli ayrıntı bütçe olacaktır. Bütçe belirledikten sonra hediye seçimine geçebilirsiniz. Doğum gününde farklı hediyeler vermek isterseniz isme özel olarak hazırlanan hediyeler şık bir seçim olacaktır. Doğum günü hediyeleri içerisinde özel olarak hazırlanan yastıklar, kupa bardaklar, isme özel hazırlanan duvar saatleri ve benzeri ürünleri bulabilirsiniz. İlginç ürün arayanlar için de seçenek oldukça fazladır.

Doğum Günü Hediyesi Nereden Alınır

Doğum günü hediyeleri arayışı içerisinde iseniz mutlaka sıradan bir hediye almak yerine görselliği üst seviyede olan ve farklı bir hediye türü seçmeye özen gösterin. Bu sayede karşı tarafta etki bırakabilir ve şaşırtabilirsiniz. Farklı hediye seçeneklerini incelemek ve satın almak isterseniz izlemeniz gereken yol haritası https://www.hediyelen.com/dogum-gunu-hediyeleri adresi üzerinden geçecektir. Firma da bulunan tüm hediyelerin görsel şıklığı üst seviyede yer almakta olup hızlı bir şekilde adresinize kadar gönderim yapılıyor. Bundan dolayı güven içerisinde istediğiniz ürünü kolaylıkla temin edebilirsiniz.

 

PIRELLI, İSVEÇ RALLİSİ’NİN ZORLU ŞARTLARINA SOTTOZERO ICE İLE YANIT VERİYOR

Pirelli bu hafta sonu Dünya Ralli Şampiyonası’nın ikinci etabı olan İsveç Rallisi’ne Sottozero Ice lastiklerini götürüyor. Sottozero Ice, vulkanizasyon sırasında patentli bir prosesle lastiğe entegre edilen 384 çivili tasarımıyla biliniyor. Pirelli gibi İsveç Rallisi de serinin başladığı 1973 yılında Dünya Ralli Şampiyonası’nın parçası olmuştur.

Yarış: Dünya Ralli Şampiyonası takvimindeki gerçek anlamda tek kış yarışı olan İsveç Rallisi, yarışmacılara benzersiz bir mücadele imkanı sunuyor. Etaplar, kar ve buz kaplı mıcır yollardan oluştuğu için yüzeye batabilecek ve tutuş sağlayacak özel çivili lastikler kullanılıyor. Bu yıl etaplarda son sezonlarda pek görülmeyen yoğunlukta kar bekleniyor.

 

Pirelli pilotları: Pirelli, tek lastik tedarikçisi olduğu Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nın yanı sıra İsveç’te JWRC dışındaki bazı pilotların donanımını da sağlıyor. Bunlar arasında 2017’nin Dünya Rallycross şampiyonu Johan Kristofferson, Toyota himayesindeki Takamoto Katsuta ve Hiroki Arai yer alıyor. Diğer Pirelli katılımcıları arasında Kevin Abbring, Mattias Adielsson, Janne Tuohino, Tamara Molinaro ve Jarkko Nikara (bir başka eski Pirelli Star Driver) gibi tanınmış isimler sayılabiliyor. Toplamda JWRC dahil 33 pilot ralliye Pirelli lastikleriyle katılıyor.

 

Ürün: İsveç’te Sottozero Ice 1 olmak üzere sadece tek tip lastik kullanılacak. Her lastik, çok kaygan olan yüzeye rağmen mükemmel tutuş sağlamak amacıyla özgün tungsten uçlu 384 çivi içeriyor. Pirelli’nin benzersiz vulkanizasyon prosesi, etaplarda yolda mıcır olduğu zaman bile çivilerin lastikte kalmasını sağlamaya yardımcı oluyor.

 

Kurallar: Pilotların yarışta en fazla 22 lastik kullanmasına izin verilirken denemeler için ayrı lastikler tahsis ediliyor. Pilotlar artık İsveç’te özel dar lastikler kullanmıyor; onun yerine jant ölçüsünün mıcırda kullanılanla aynı olması gerekiyor. Çivilerin toplam uzunluğu en fazla 20 milimetre (çıkıntı için limit olmaksızın), maksimum ağırlığı ise dört gram olabiliyor.

 

Etkinlik: İsveç Rallisi, 15 Şubat Perşembe günü 19 özel etabın ilkiyle başlıyor. Toplam 314,25 kilometrelik ralli, 18 Şubat Pazar günü öğle saatlerinde Torsby’de sona eriyor. İsveç Rallisi’nin ilginç bir özelliği olarak, Cuma günkü etkinliğin büyük kısmı Norveç’te gerçekleşiyor.

 

Pirelli açıklaması: Ralli etkinlikleri müdürü Terenzio Testoni: “Halen Dünya Rallycross Şampiyonu olan ve ilk WRC yarışlarına hazırlanırken testlerde büyük ümit vadeden Johan Kristofferson gibi çok özel misafirlerimize hoş geldin demekten memnuniyet duyuyoruz. Bu macerada onun yanında yer almak harika bir his. Bu hafta sonu ısının düşük, karın bol olmasını bekliyoruz dolayısıyla Sottozero Ice lastiklerimiz için ideal koşullar olacak.

Türkiye ‘Yatay Mimari’ ile yeniden şekilleniyor

Günümüzde gayrimenkul sektörünün yeni bir gündem konusu var; Yatay Mimari. Devletin gündeminde de olan bu yeni nesil mimarlık anlayışı için inşaat firmaları ve mimarlar ön çalışmalara başladı. Peki, Yatay Mimari ile yeni projeler nasıl hayat bulacak? Bilirkişilerin söylediklerine göre; yeni yapılacak binalarda arsada inşaat sınırları genişleyecek, dikey yerine yatay mimari teşvik edilecek. Bu da insanların doğa ile bütünleşmesini ve çocukların özgürce oyun oynayabilecekleri alanlara ulaşmasını sağlayacak.

 

Son günlerde Türkiye gayrimenkul sektörü Yatay Mimari’yi tartışıyor. Devletin gündeminde de olan bu konu için belediyeler ve tüm proje firmaları yol haritası çizmek için çalışmaya başladı.  Peki, Yatay Mimari ile hayatımız nasıl değişecek? Bilirkişilerin söylediklerine göre; yeni yapılacak binalarda arsada inşaat sınırları genişleyecek, dikey yerine yatay mimari teşvik edilecek. Doğru yerlerde doğru yapıların yapılmasıyla insanların doğa ile bütünleşmesi ve çocukların özgürce oyun oynayabilecekleri alanlar gün yüzüne çıkacak. Aslında bu bakış açısıyla tasarlanan yapılar da yok değil. Bunlarda biri de Ankara’nın Gölbaşı Ballıkpınarı Köyü’nde hayata geçen Aden Ballıkpınarı Konut Projesi.

 

Yatay yaşam konseptini, müstakil yaşam ayrıcalığına dönüştüren proje…

Müşterilerine mimari çözümlerden proje geliştirmeye, finansman yönetiminden işletmeye kadar 360 derece hizmet sunan Lejant Proje tarafından Ankara’nın Gölbaşı Ballıkpınarı Köyü’nde hayata geçirilen Aden; yatay yaşam konseptini, müstakil yaşam ayrıcalığına dönüştürüyor. Dalgıç GY ve Lejant ortaklığıyla hayat bulan Aden, 2+1’den 5+1’e kadar geniş seçeneklerle sunulan villalar ve farklı mimarisi ile dikkatleri üzerine çekiyor. Ferah mimarisini, yüksek tavanlarla destekleyen   benzersiz projede; evin içinde sayılabilecek şekilde tasarlanan havuzlar ve özgür kullanım imkanı sunan bahçeler de bulunuyor. Sosyal donatıları ve yeşil alanları ile doğanın içinde yaşama fırsatı sunan Aden Ballıkpınarı; Mogan Gölü ve Eymir Gölü ile Beynam ormanları tarafından çevreleniyor. Kent merkezine 20 dakikalık mesafede yer alan Aden Ballıkpınarı’nda trafik sorunu yaşanmadığı gibi 7/24 profesyonel güvenlik hizmetiyle huzurlu bir yaşamın kapılarını konukları için açıyor.

Erkek Nasıl Mutlu Olur?

Bir erkeğe sevdiğini söylemesi her zaman için zor gelmiştir.Bunun erkekler daha çok hareketleri ve tavırları ile belli etmekten hoşlanırlar.Erkeğin doğasında bu düşünce olduğu için değiştirmek çok zordur

Erkek Nasıl Mutlu Olur?

Bir erkeğe sevdiğini söylemesi her zaman için zor gelmiştir.Bunun erkekler daha çok hareketleri ve tavırları ile belli etmekten hoşlanırlar.Erkeğin doğasında bu düşünce olduğu için değiştirmek çok zordur.Bu yüzden erkeğin bu yapısını değiştirmek yerine erkeği kendinize ayak uydurabilirsiniz ve onun kuralları ile oynayabilirsiniz.

Erkekleri mutlu ederek sizi sevdiğini ifade eden davranışlar sergilemesine neden olabilir ve erkeğin sevgi sözcüklerini dilinden dökmesine neden olabilir.Erkeklerin söylediği bazı kelimeler ve hareketler ile aşklarını söylemelerine şaşırabilirsiniz ama bu 4 hareketin kesinlikle çekici olduğuna bizi ikna ettiler.

Erkek arkadaşınızın gizlice gülümsemesini sağlayan yaptığınız küçük şeyler var. Ama her zaman tahmin ettiğiniz şeyler değiller.

Erkeği Mutlu Eden Davranışlar

1. Özenle giyinip makyaj yaptığınızı izlemek

Bayanların makyaj yapması erkeklere işkence gibi gelebili fakat onları izlemek erkekleri büyüler. Bayanların havlu ile oturup, aynanın karşısına geçim makyaj yapmalarının erkeklere sevimli gelen bir yanı vardır. Dışarı çıkmadan önce ya da sabahları sizi izleyebilmesi için kapıyı aralık bırakın.kadinca.net

2. Onun çekici olduğunu söylemek

Bayanlar güzel göründükleri zaman mutlu olurlar. Aynı şekilde erkeklerde güzel göründüklerini duymaktan memnun olurlar. Erkek arkadaşınızın fiziksel varlığının farkına varın, ona seksi bir söz söyleyin ya da ona sarılın.

3. Sessizliğin tadına varmak

Bazen erkekler sessizdir. Bu onların üzgün olduğunu göstermez aksine mutlu oldukları zaman susarlar. Sessizliğiniz ilişkinizdeki güven duygusunu yansıtır.

4. Tavsiyeleri dinlemek

Bayanlar iş, arkadaş ya aileleri ile ilgileri konuştuklarında erkekler onları destekleyici şekilde dinleyip konuşmaları gerektiklerini bilirler. Ama gerçek ya da değil erkekler çoğu problemin bir çözümü olduğuna inanırlar. Yani bayanlar herhangi bir ikileme düştüklerinde erkekler onlara tavsiyede bulunurlar. Eğer bu önerileri dikkate alırsanız bu erkekler için çok önemlidir çünkü onlara güvendiğinizi kanıtlamış olursunuz.

Cam Atölyeleri Minikleri Bekliyor

Çocuğunuzla birlikte camların sihirli dünyasını keşfetmeye ne dersiniz? Üstelik cam atölyelerinin yanı sıra havuza girip dere kenarında yürüyüş yapmanın tadını çıkarma şansını da yakalayacaksınız.

Cam Ocağı Vakfı’nın Beykoz’da düzenlediği cam atölyeleri ile çocuğunuzun yaratıcılığını ortaya çıkarabileceği etkinliklere katılmasına yardımcı olurken ailece keyifli vakit geçirebilirsiniz. Riva deresi kenarında yürüyüş ve piknik yapabilir, atölyelerde izleyici ve katılımcı olarak yer alabilirsiniz.

 

Cam Ocağı Vakfı yeşillikler içerisinde cam atölyelerinde yapılan pek çok sanat eserinin de sergilendiği bir kampüs. İçerikleri birbirinden farklı olan yaz atölyeleri uzun ve detaylı programlara sahip ama cam atölyelerine her yaştan çocuk izleyici olarak katılabiliyor. Bunun dışında, 4 yaş üstü çocuklar eğitmenlerin gözetiminde üfleme denemesi yapabilirken 5 yaş üstü çocuklar füzyon atölyesine, 8 yaşın üzerindeki çocuklar ise yine eğitmenler eşliğinde boncuk atölyesine katılabiliyorlar.

Yer: Cam Ocağı Vakfı

Köyiçi Caddesi 72/A Öğümce

Beykoz / İstanbul

Tarih: Telefonla randevu alınabiliyor.

Telefon: 0216 433 36 93

Samsung’un Videosu Herkesi Duygulandırdı

Samsung’un işitme engellilerin sorunlarına dikkat çekmek için yaptığı video çalışması sosyal medyada büyük ilgi uyandırdı. Proje olarak çok hassas bir konuyu ele alan videoyu izleyen herkesin gözleri doldu…

Kısaca konu olarak işitme engelli muharrem arkadaşımızın hayatından kısa bir kesitte destek olunuyor.

 

https://www.youtube.com/watch?v=rKAVJMWiJ1Q

kaynak: http://www.teknoplato.com/samsungun-videosu-herkesi-duygulandirdi.html

Exit mobile version