Kablosuz kulaklık nedir? Kablosuz kulaklık özellikleri, eşleme, şarj ve bakım detayları. En iyi kablosuz kulaklık seçimi için bilgi.
Kablosuz kulaklık nedir?
Kablosuz kulaklık, kablolarla bağlantı gerektirmeyen, Bluetooth veya diğer kablosuz teknolojileri kullanarak ses iletimi sağlayan bir kulaklık türüdür. Bu sayede kullanıcılar, cihazlarına direkt olarak bağlanarak müzik dinleyebilir, telefon görüşmeleri yapabilir veya oyun oynayabilirler.
Kablosuz kulaklık genellikle kulak içi, kulak üstü veya kulak arkası olmak üzere farklı tasarımlarda bulunabilir. Bazı modeller aktif gürültü engelleme özelliğine sahipken, diğerleri suya dayanıklı yapılarıyla dikkat çekebilir.
Bu tür kulaklıkların en büyük avantajlarından biri, hareket özgürlüğü sağlamalarıdır. Kablo derdinden kurtulduğunuzda spor yaparken, iş yerinde veya evde rahatça kullanabilirsiniz. Ayrıca, kablosuz kulaklıkların bağlantıları genellikle hızlı ve istikrarlıdır.
Her ne kadar kabloların getirdiği bazı dezavantajları ortadan kaldırsa da, kablosuz kulaklık kullanmanın pil ömrü ve bağlantı hassasiyeti gibi konularda dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Bu nedenle, kullanıcıların ihtiyaçlarına göre doğru modeli seçmeleri önemlidir.
Kablosuz kulaklık özellikleri
Kablosuz kulaklık özellikleri, kablosuz teknoloji sayesinde kablolarla uğraşmadan kolayca kullanılabilen bir tüketici elektroniği ürünüdür. Kablosuz kulaklıklar genellikle Bluetooth teknolojisi ile çalışır ve cihaza kablosuz olarak bağlanarak müzik dinlemeyi veya telefon konuşmalarını gerçekleştirmeyi mümkün kılarlar.
Kablosuz kulaklık özellikleri arasında en önemlilerinden biri, kablosuz bağlantı özelliğidir. Bluetooth bağlantısı sayesinde kulaklıklar cihaza hızlıca eşlenebilir ve kablosuz bir şekilde kullanılmaya başlanabilir. Ayrıca, genellikle şarj edilebilir bataryalara sahip oldukları için uzun süreli kullanım imkanı sağlarlar. Ayrıca, kullanıcının hareket kabiliyetini artırarak özgürlük sağlaması da kablosuz kulaklık özellikleri arasında dikkat çekicidir.
Genellikle ergonomik tasarımları ile dikkat çeken kablosuz kulaklıklar, kullanıcıların uzun süreli kullanımında rahatlık sağlar. Ayrıca, gürültü engelleme teknolojisine sahip olan modelleri sayesinde dışarıdan gelen sesleri minimum seviyeye indirerek müzik keyfini artırabilirler. Son olarak, suya dayanıklı özellikte olan kablosuz kulaklıklar, spor yaparken veya dış mekan aktivitelerinde kullanıcıya avantaj sağlar.
Genellikle taşınabilir ve hafif yapılarıyla dikkat çeken kablosuz kulaklıklar, kullanıcılarına pratik bir şekilde kullanım imkanı sunar. Kullanıcılarına özgürlük ve konfor sağlayan kablosuz kulaklık özellikleri, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Kablosuz kulaklık nasıl eşlenir?
Kablosuz kulaklık kullanıcıları genellikle cihazlarını birbirine eşlemek zorunda kalabilirler. Bu işlem oldukça kolaydır, ancak her kulaklık modeline göre farklı olabilir. İlk adım genellikle kulaklığın açılması ve eşleme moduna alınmasıdır.
Bunun ardından, cihazın bluetooth ayarlar kısmına girilir ve kablosuz kulaklık seçilerek eşleme işlemi başlatılır. Birçok kulaklık modeli otomatik olarak eşleşebilirken, bazıları için manuel olarak eşleme yapılması gerekir. Bu durumda kullanıcı kılavuzuna başvurmak faydalı olacaktır.
Eşleme işlemi tamamlandığında, cihazlar birbirleriyle bağlantı kurar ve artık kablosuz kulaklık kullanıma hazırdır. Bu işlem her seferinde tekrarlanmak zorunda kalmayabilir, çünkü cihazlar genellikle eşlendikten sonra otomatik olarak bağlantı kurarlar.
Eşleme sırasında dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, kulaklığın şarjının yeterli olmasıdır. Eşleme esnasında şarj seviyesi düşük olan kulaklık, bağlantı problemi yaşayabilir. Bu nedenle eşleme öncesinde kulaklığın şarjının tam olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Kablosuz kulaklık şarjı nasıl yapılır?
Kablosuz kulaklık şarjı nasıl yapılır? Kablosuz kulaklıklar genellikle mikro USB kablosu ile şarj edilir. İlk olarak, kulaklığın şarj girişini bulun ve mikro USB kablosunu bu girişe bağlayın.
Ardından diğer ucunu ya bir adaptöre ya da bir bilgisayara bağlayarak kulaklığınızı şarj edebilirsiniz. Kulaklığın şarj olduğunu gösteren bir ışık veya gösterge genellikle bu işlem sırasında yanar.
Şarj işlemi tamamlandığında kablolu mikro USB kablosunu kulaklıktan çıkarın ve kablosuz kulaklığınızı kullanmaya hazır hale getirin.
Bu basit adımları takip ederek kablosuz kulaklığınızın şarjını kolayca yapabilirsiniz.
Kablosuz kulaklık bakımı nasıl yapılır?
Kablosuz kulaklık bakımı, kulaklık performansını korumak ve uzun ömürlü olmasını sağlamak için oldukça önemlidir. İlk olarak, kulaklıklarınızın nemli bir bezle temizlenmesi gerekmektedir. Bu, kulaklıklarınızın temiz ve hijyenik kalmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, kulaklıkların sık sık şarj edilmesi ve düzenli olarak pil değişimi yapılarak, pil ömrünün uzatılması sağlanmalıdır. Kulaklık yastıkları da düzenli olarak temizlenmeli ve değiştirilmelidir, böylece kullanım sırasında kulaklarınıza rahat bir deneyim sunulabilir. Son olarak, kulaklıklarınızı sık sık kontrol etmeli ve gerekli olan bakım ve onarımları yaptırmalısınız. Bu basit adımlarla kablosuz kulaklık bakımı yaparak, kulaklıklarınızın ömrünü uzatabilir ve optimum performans sağlayabilirsiniz.
Telefon yazılımını kontrol etme, güncelleme yöntemleri araştırma, Wi-Fi bağlantısı kullanma ve otomatik güncelleme ayarları hakkında bilgi edinin, yedekleme ve güncelleme işlemi için adımları öğrenin.
Telefon Yazılımı Kontrol Etme
Telefon yazılımı, telefonunuzu kullanırken karşılaştığınız sorunların çözümünde oldukça önemlidir. Genellikle telefon üreticileri, cihazlarının performansını artırmak, güvenlik açıklarını kapatmak ve yeni özellikler eklemek için periyodik olarak yazılım güncellemeleri yayınlamaktadır. Bu nedenle telefonunuzun yazılımını belirli aralıklarla kontrol etmek, güncel olup olmadığını ve güncel olmadığı durumda nasıl güncelleneceğini bilmek oldukça önemlidir.
İlk olarak, telefonunuzun güncel yazılımla çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için Ayarlar menüsüne gidin. Ardından, Yazılım Güncelleme veya Telefon Hakkında gibi sekmeleri bulabilirsiniz. Bu sekmelerde, telefonunuzun mevcut yazılım sürümünü ve en son güncellemeleri kontrol edebilirsiniz.
Bunun yanı sıra, telefonunuzun otomatik güncelleme ayarlarını etkinleştirebilirsiniz. Bu sayede, telefonunuz yeni bir güncelleme yayınladığında otomatik olarak indirilip yüklenir. Ayrıca, telefonunuzun yazılımını yedekleyerek güncelleme işlemi sırasında veri kaybı yaşama riskini minimize edebilirsiniz. Bu adımları takip ederek telefonunuzun yazılımını kontrol etmek ve güncel tutmak oldukça kolay olacaktır.
Genel olarak, telefon yazılımının kontrol edilmesi ve güncel tutulması, telefonunuzu korumak ve performansını artırmak adına oldukça önemlidir. Bu nedenle düzenli olarak yazılım güncelleme işlemlerini yaparak telefonunuzu her zaman en iyi şekilde kullanabilirsiniz.
Güncelleme Yöntemleri Araştırma
Güncelleme yöntemleri araştırma konusunda birçok farklı seçenek bulunmaktadır. Bir cihazın yazılımını güncel tutmak, performansını artırmak ve güvenlik açıklarını kapatmak için oldukça önemlidir. Güncelleme yöntemleri araştırma yaparken en önemli faktör, güvenilir kaynaklardan bilgi edinmektir. İnternet üzerinde pek çok farklı kaynaktan güncelleme yöntemleri ile ilgili bilgi bulunabilir fakat her kaynağın güvenilir olmadığını unutmamak gerekir.
Telefon veya cihaz üreticisinin resmi web sitesi, kullanıcı kılavuzları, teknik destek forumları ve güvenilir teknoloji siteleri, güncelleme yöntemleri hakkında araştırma yaparken faydalı olabilecek kaynaklardır. Ayrıca, güncelleme yöntemleri konusunda uzman kişilerin görüşlerini ve önerilerini takip etmek de doğru bir yaklaşım olacaktır.
Yazılım güncellemeleri genellikle cihazın ayarlar menüsünden kontrol edilebilir. Otonom güncelleme ayarlarını kullanarak cihazın düzenli aralıklarla otomatik olarak güncellenmesini sağlamak da oldukça önemlidir. Böylece cihazınızın yazılımının en güncel sürümde olmasını sağlayarak performansını koruyabilirsiniz.
Wi-Fi bağlantısı kullanarak yazılım güncellemelerini yapmak da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Güvenli Wi-Fi ağları üzerinden güncelleme yapmak, veri kullanımını azaltır ve güvenliğinizi sağlar. Güncelleme yöntemleri konusunda yapılan araştırmalar, cihazınızın sorunsuz bir şekilde güncel kalmasını ve en iyi performansı göstermesini sağlar.
Wi-Fi Bağlantısı Kullanma
Wi-Fi bağlantısı kullanarak internete kolayca bağlanabilirsiniz. İlk olarak cihazınızın Wi-Fi özelliğini açın. Çevrenizdeki ağları tarayarak istediğiniz Wi-Fi ağına bağlanabilirsiniz. Şifreli ağlara bağlanmak için şifreyi girmeniz gerekebilir. Bağlantı kurulduktan sonra internete sorunsuzca erişebilirsiniz.
Ev veya işyerinizde Wi-Fi kullanarak daha hızlı ve stabil bir internet deneyimi yaşayabilirsiniz. Ayrıca mobil veri kullanımını azaltarak tasarruf sağlayabilirsiniz. Wi-Fi bağlantısını kullanmak için cihazınızın Wi-Fi ayarlarına giderek çevrenizdeki ağları listeleyebilir ve tercih ettiğiniz ağa kolayca bağlanabilirsiniz.
Bu nedenle, Wi-Fi bağlantısını kullanarak internete bağlanmak cihazınızın performansını artırırken aynı zamanda veri kullanımını da düşürebilir. Bu nedenle Wi-Fi bağlantısını aktif olarak kullanarak daha ekonomik ve hızlı bir internet deneyimi elde edebilirsiniz.
Umarız bu yazı, Wi-Fi bağlantısını kullanma konusunda size yardımcı olmuştur. Artık cihazınızı Wi-Fi ağına kolayca bağlayarak internetin keyfini çıkarabilirsiniz.
Otomatik Güncelleme Ayarları
Otomatik Güncelleme Ayarları telefonunuzun yazılımının düzenli olarak güncellenmesini sağlayarak cihazınızın performansını artırabilir ve güvenliğini sağlayabilir. Otomatik güncelleme ayarlarını doğru bir şekilde yapılandırmak, telefonunuzun en son yazılım sürümüne sahip olmasını ve güncel güvenlik yamalarını almasını sağlar.
Telefonunuzun otomatik güncelleme ayarlarını kontrol etmek için Ayarlar menüsüne gidin ve Yazılım Güncellemeleri bölümüne tıklayın. Burada güncelleme düzenleri ve otomatik güncellemelerin durumu ile ilgili seçenekleri bulabilirsiniz.
Otomatik güncelleme ayarlarını etkinleştirdiğinizde, telefonunuzun en son güncelleme sürümünü kontrol eder ve otomatik olarak indirip yükler. Bu, cihazınızın en güncel özelliklere ve performansa sahip olmasını sağlar.
Doğru otomatik güncelleme ayarlarıyla, telefonunuzun yazılımını düzenli olarak güncel tutarak, performansından ve güvenliğinden en iyi şekilde faydalanabilirsiniz.
Yedekleme ve Güncelleme İşlemi
Yedekleme işlemi, cihazınızda bulunan verilerin yedeğini alarak onları kaybetme riskinizi en aza indirir. Yedekleme işlemi için cihazınızın ayarlar bölümünden yedekleme seçeneklerini bulabilir ve istediğiniz verileri yedekleyebilirsiniz. Bu işlem genellikle bulut hizmetleri veya bilgisayarınıza bağlı harici bir depolama alanı aracılığıyla gerçekleştirilir.
Güncelleme ise cihazınızın yazılımının en son sürüme getirilmesi işlemidir. Güncellemeler, cihazınızın performansını artırır, hataları giderir ve yeni özellikler ekler. Cihazınızın ayarlar bölümünden güncelleme seçeneklerini bulabilir ve gerekli güncellemeleri buradan yapabilirsiniz.
Cihazınızın yedekleme ve güncelleme işlemlerini periyodik olarak yapmak, veri kaybı riskinizi azaltmanın yanı sıra cihazınızın güncel ve sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu nedenle düzenli olarak yedekleme ve güncelleme işlemlerini gerçekleştirmeniz önerilir.
Yedekleme ve güncelleme işlemlerini otomatik olarak ayarlayarak, bu işlemlerin unutulmasını engelleyebilirsiniz. Böylece cihazınızın güncel ve verilerinizin güvende olduğundan emin olabilirsiniz.
Telefonunuzu televizyona bağlamak için gereken malzemelerden kablolu ve kablosuz bağlantı yöntemlerine kadar her şeyi öğrenin. Televizyonu telefonunuzla nasıl bağlarsınız? Öğrenin!
Telefonunuzu televizyona bağlamak için gereken malzemeler
Telefonunuzu televizyona bağlamak için bazı malzemelere ihtiyacınız olacak. İlk olarak, televizyonunuzla uyumlu bir kablo gerekebilir. HDMI, USB veya VGA gibi çeşitli bağlantı seçeneklerine sahip kabloları kontrol etmelisiniz. Ayrıca, kablosuz bağlantı cihazları da kullanabilirsiniz, ancak bu durumda gerekli olan malzemeler farklı olacaktır.
Telefonunuzun televizyonla bağlantı seçenekleri arasında Wi-Fi Direct, Bluetooth veya Screen Mirroring gibi seçenekler bulunmaktadır. Bu nedenle, kablosuz bağlantı ayarlarını kontrol etmek ve gereken malzemeleri temin etmek önemlidir.
Kablosuz bağlantı yöntemleri ve ayarlarının yanı sıra, telefonunuzu televizyona bağlamak için kablolu bağlantı yöntemlerini de göz önünde bulundurmalısınız. Bu durumda, uygun bir kablo ve gerekli bağlantı noktalarının bulunduğundan emin olmalısınız.
Son olarak, telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra yapmanız gerekenler arasında, her iki cihazın da bağlantısını kontrol etmek, ses ve görüntü ayarlarını yapmak ve gerektiğinde ek aygıtlar temin etmek yer alabilir. Bu malzemeleri hazırlamak, telefon ve televizyon arasında sorunsuz bir bağlantı kurmanıza yardımcı olacaktır.
Telefonunuzun televizyonla bağlantı seçenekleri
Telefonunuzun televizyonla bağlantı seçenekleri arasında kablosuz bağlantı yöntemleri ve kablolu bağlantı yöntemleri bulunmaktadır. Kablosuz bağlantı yöntemleri arasında telefonunuzu televizyona Bluetooth ile bağlamak, Wi-Fi Direct kullanarak bağlantı kurmak veya Google Cast/Apple AirPlay gibi akıllı TV özelliklerini kullanmak bulunmaktadır. Kablolu bağlantı yöntemleri ise telefonunuzu televizyona USB kablosu, HDMI kablosu veya MHL (Mobile High Definition Link) kablosu ile bağlamak şeklinde gerçekleşmektedir.
Telefonunuzun televizyonla kablosuz bağlantı seçeneklerinden birini kullanarak bağlantı kurmak istiyorsanız, telefonunuzun ve televizyonun Wi-Fi özelliklerinin açık olduğundan emin olmalısınız. Ayrıca telefonunuzun Bluetooth özelliği bulunmuyorsa, Bluetooth bağlantısı için Bluetooth adaptörü kullanmanız gerekebilir. Kablolu bağlantı yöntemleri için ise telefonunuzun ve televizyonun uyumlu USB, HDMI veya MHL girişlerine sahip olması gerekmektedir.
Telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra, telefonunuzda bulunan ekran yansıtma veya screen sharing özelliğini kullanarak telefonunuzun ekranını televizyona yansıtabilir ve video, fotoğraf veya oyun gibi içerikleri büyük ekranda izleyebilirsiniz. Ayrıca bazı televizyonlarda Smart View veya Screen Mirroring gibi özellikler bulunabilir, bu özellikleri kullanarak da telefonunuzun ekranını televizyona yansıtabilirsiniz.
Telefonunuzun televizyonla bağlantı seçenekleri, telefon modeliniz, televizyonunuzun markası ve modeline göre değişiklik gösterebilir, bu nedenle telefonunuzun kullanım kılavuzunu ve televizyonun kullanım kılavuzunu inceleyerek doğru bağlantı seçeneğini belirlemeniz önerilir.
Kablosuz bağlantı yöntemleri ve ayarları
Telefonunuzu televizyona kablosuz bir şekilde bağlamanın birkaç farklı yöntemi bulunmaktadır. Bunlardan biri, telefonunuzun ve televizyonunuzun aynı Wi-Fi ağına bağlı olmasıdır. Bu durumda, telefonunuzdaki ekranı televizyonunuzda yansıtabilirsiniz. Bir diğer kablosuz bağlantı yöntemi ise Bluetooth kullanmaktır. Eğer televizyonunuz Bluetooth özelliğine sahipse, telefonunuzu televizyona bağlayabilir ve içerikleri paylaşabilirsiniz.
Ayarlardan telefonunuzun Bluetooth veya Wi-Fi ayarlarını açarak, televizyonunuzla kablosuz bağlantı kurabilirsiniz. Bunun için telefonunuzdaki Wi-Fi veya Bluetooth seçeneklerine tıklayarak, uygun bağlantıyı seçmeniz yeterli olacaktır. Ancak bu işlem için televizyonunuzun da Wi-Fi veya Bluetooth özelliğine sahip olması gerekmektedir.
Telefonunuzun televizyonla kablosuz bağlantısını ayarladıktan sonra, her iki cihazda da belirli izin ve ayarlar yapmanız gerekebilir. Örneğin, telefondaki içeriklerin televizyonda görüntülenebilmesi için belirli izinlerin ve paylaşım ayarlarının yapılması gerekmektedir. Bu ayarları telefonunuzun ayarlar bölümünden veya televizyonunuzun bağlantı ayarlarından görebilir ve düzenleyebilirsiniz.
Kablosuz bağlantı yöntemleri sayesinde telefonunuzu televizyona kolayca bağlayabilir ve içeriklerinizi büyük ekranda keyifle izleyebilirsiniz. Bu yöntemler, kablolu bağlantılara göre daha esnek ve hareketli bir kullanım imkanı sağlar.
Kablolu bağlantı yöntemleri ve ayarları
Kablolu bağlantı yöntemleri, telefonunuzu televizyona bağlamanın en geleneksel yoludur. Bu yöntemde, telefonunuz ve televizyonunuz arasında bir kablo kullanarak bağlantı kurabilirsiniz. İlk olarak, HDMI kablosu kullanarak telefonunuzu televizyona bağlama seçeneğiniz bulunmaktadır. Bu sayede hem görüntü hem de ses iletimini aynı anda gerçekleştirebilirsiniz. Gereken ayarları yapmak için televizyonunuzun giriş ayarlarını kontrol etmeli ve HDMI girişini seçmelisiniz.
Bir diğer kablolu bağlantı seçeneği ise MHL kablosu kullanmaktır. Bu kabloyu telefonunuzun şarj girişine takarak, diğer ucunu televizyonunuzun HDMI girişine bağlayabilirsiniz. Telefonunuzun görüntüsünü televizyona yansıtmak için telefonunuzda MHL desteğinin olup olmadığını kontrol etmelisiniz.
Kablolu bağlantı seçenekleri arasında bir diğer yaygın seçenek ise USB-Kablo kullanmaktır. Telefonunuzu televizyonunuza USB kablo ile bağlayarak, telefonunuzda bulunan fotoğraf, video ve diğer medya dosyalarını televizyonunuzda görüntüleyebilirsiniz. Bu yöntem için telefonunuzun USB bağlantısını seçip, medya içeriğini görüntüleme ayarlarını yapmanız gerekmektedir.
Kablolu bağlantı yöntemleri kullanılarak telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra, televizyonunuzun giriş ayarlarını kontrol edip, görüntü ve ses ayarlarını yaparak telefonunuzdaki medya içeriğini rahatlıkla izleyebilirsiniz.
Telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra yapmanız gerekenler
Telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra yapmanız gereken ilk şey, televizyonunuzdaki giriş ayarlarını kontrol etmektir. Telefonunuzu bağlamak istediğiniz televizyonun kılavuzunu açarak, doğru bağlantı noktalarını ve ayarları bulmalısınız.
İkinci olarak, telefonunuzun bağlantı seçeneklerini kontrol etmelisiniz. Telefonunuzla televizyonunuzu bağlamak için kablosuz veya kablolu bağlantı seçeneklerinden hangisini kullanacağınızı belirlemelisiniz.
Üçüncü adım olarak, bağlantıyı test etmelisiniz. Telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra, bir video veya fotoğraf oynatın ve bağlantının başarılı olup olmadığını kontrol edin.
Son olarak, telefonunuzu televizyona bağladıktan sonra, ses, görüntü ve diğer ayarları tekrar gözden geçirmeniz gerekebilir. Bağlantının sorunsuz çalıştığından emin olmak için bu ayarları kontrol etmeyi unutmayın.
Akıllı telefon alımında krediye uygunluk kontrolü, taksit seçeneklerinin incelenmesi, marka ve model seçimi, prosedür ve ödeme planı hakkında bilgi.
Krediye Uygunluk Kontrolü
Krediye uygunluk kontrolü yapmadan önce iyi bir planlama yapmak son derece önemlidir. İlk olarak, gelir ve gider tablonuzu detaylı bir şekilde incelemelisiniz. Aylık gelirinizi ve sabit giderlerinizi belirledikten sonra, geriye kalan miktarın ne kadarını kredi ödemeleri için kullanabileceğinizi hesaplayabilirsiniz.
Ardından, bankaların kredi notu şartlarını dikkatlice incelemelisiniz. Kredi notunuz ne kadar yüksekse, kredi kullanma olasılığınız o kadar artacaktır. Bu nedenle, kredi notunu etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak notunuzu yükseltmek için adımlar atabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, gelir belgesi ve diğer finansal belgelerinizi de hazır tutmanız gerekmektedir. Bankalar, krediye başvuran kişinin finansal durumunu detaylı olarak inceledikleri için, tüm belgelerin eksiksiz ve güncel olması önemlidir. Bu belgelerin eksik olması durumunda kredi başvurunuz reddedilebilir.
Son olarak, kredi ödeme planınızı detaylı bir şekilde oluşturmalısınız. Hangi taksit seçeneklerini tercih edeceğinizi ve ödeme planınızı nasıl şekillendireceğinizi belirleyerek, krediye uygunluk kontrolünü tamamlayabilirsiniz.
Taksit Seçeneklerinin İncelenmesi
Taksit seçenekleri, bir ürünü satın alırken ödeme kolaylığı sağlayan önemli bir unsurdur. Satın almayı düşündüğünüz telefon için farklı taksit seçeneklerini inceleyerek bütçenize uygun olanı tercih edebilirsiniz. Genellikle 6, 12, 24 ve 36 aya kadar değişen taksit seçenekleri bulunmaktadır. Bu seçenekleri değerlendirerek en uygun olanı seçebilirsiniz.
Öncelikle, kredi kartı taksit seçeneklerini incelemenizde fayda var. Farklı bankaların sunmuş olduğu taksit seçeneklerini araştırarak, sizin için en uygun olanı belirleyebilirsiniz. Bazı bankaların özel kampanyaları bulunabilir, bu nedenle taksit seçeneklerini değerlendirirken bu detayı da göz önünde bulundurmanız önemlidir.
E-ticaret siteleri ve mağazaların, kendi bünyelerinde sundukları taksit seçenekleri de bir diğer önemli detaydır. Bazı firmaların kendi taksit imkanları bulunabilir ve bu da sizin için ek bir avantaj olabilir. Bu nedenle alışveriş yapmadan önce, mağazanın veya sitenin taksit seçeneklerini detaylı bir şekilde incelemenizde fayda vardır.
Unutmamanız gereken bir diğer nokta, taksit seçeneklerini değerlendirirken faiz oranlarını da göz önünde bulundurmanızdır. Bazı taksit seçenekleri yüksek faiz oranlarına sahip olabilir. Bu nedenle en uygun taksit seçeneğini belirlerken sadece taksit sayısını değil, aynı zamanda faiz oranlarını da incelemeniz önemlidir.
Telefon Marka ve Model Seçimi
Telefon marka ve model seçimi yaparken ihtiyaçlarınızı ve bütçenizi göz önünde bulundurmanız oldukça önemlidir. Marka seçimi yaparken güvenilir ve uzun ömürlü bir telefon kullanmak istiyorsanız, bilindik markaları tercih etmeniz daha doğru olacaktır.
Fakat daha uygun fiyatlı bir telefon almak istiyorsanız, alternatif markaları incelemenizde fayda var.
Telefon modeli seçerken ise kullanım amacınızı, ekran boyutu, kamera kalitesi, depolama alanı, batarya ömrü gibi faktörleri göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.
Eğer oyun oynamayı veya medya izlemeyi seviyorsanız, büyük ekranlı ve yüksek çözünürlüklü bir telefon tercih etmeniz daha uygun olacaktır.
Bir diğer önemli faktör ise telefonun depolama alanıdır. Eğer sık sık fotoğraf ve video çekiyorsanız ya da birçok uygulama kullanıyorsanız, geniş depolama alanına sahip bir telefon seçmeniz daha mantıklı olacaktır.
Son olarak, telefon batarya ömrü de seçim yaparken dikkat etmeniz gereken bir diğer kriterdir. Günlük yoğun kullanım için uzun ömürlü bir bataryaya sahip bir telefon tercih etmek, kullanım deneyiminizi olumlu yönde etkileyecektir.
Taksitli Telefon Satın Alma Prosedürü
Taksitli telefon satın alma prosedürü, birçok tüketici için cazip bir seçenek olabilir. Ancak, bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. İlk olarak, krediye uygunluk kontrolü yapılmalıdır. Yani, taksitli telefon almak isteyen bir kişi, kredi notunu ve gelir durumunu gözden geçirmelidir. Ardından, taksit seçeneklerinin incelenmesi önemlidir. Bazı mağazalarda farklı taksit seçenekleri bulunabilir, bu nedenle en uygun ve avantajlı seçeneği belirlemek gerekmektedir.
Sonrasında, telefon marka ve model seçimi yapılmalıdır. İhtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun bir telefonu seçmek, uzun vadede memnuniyetinizi artıracaktır. Tercihinizi belirledikten sonra, ödeme planı ve takibi yapmanız gerekmektedir. Bu aşamada, taksitlerinizi düzenli olarak ödemek ve faturaları takip etmek önemlidir.
Taksitli telefon satın alma prosedürü, dikkatli bir şekilde yönetildiğinde, tüketiciye birçok avantaj sağlayabilir. Ancak, bu süreci bilinçli bir şekilde yönetmek, gereksiz mali yüklerden kaçınmanızı sağlayacaktır.
Ödeme Planı ve Takibi
Ödeme Planı ve Takibi oldukça önemlidir. Satın aldığınız ürün veya hizmet için belirlenen taksit süreleri ve ödeme miktarları, düzenli bir takip gerektirir. Öncelikle, ödeme planınızı detaylı bir şekilde inceleyerek, her taksit ödemesini zamanında yapmanız önemlidir.
Bu süreçte, banka hesap özeti ve kredi kartı ekstresi gibi belgeleri düzenli olarak kontrol etmek, ödeme planı ve takibi için oldukça faydalı olacaktır. Ayrıca, her ödeme sonrası kalan borç miktarını ve taksit sayısını güncel tutmanız da gereklidir.
Ödeme planı ve takibi yaparken, olası gecikmeler veya eksik ödemeler konusunda erken uyarı sistemi oluşturmak da önemlidir. Böylece, ödemelerinizi düzenli olarak takip ederek, bütçenizi daha kontrollü bir şekilde yönetebilirsiniz.
Sonuç olarak, ödeme planı ve takibi süreci, disiplinli ve düzenli bir yaklaşım gerektirir. Bu sayede, alışverişlerinizde ve ödemelerinizde herhangi bir aksaklık yaşamadan, bütçenizi koruyabilir ve takip edebilirsiniz.
Telefon sıfırlama nedir, neden önemlidir, nasıl yapılır, sonuçları nelerdir ve önerileri. Telefonunuzu doğru şekilde sıfırlayın ve veri kaybını önleyin.
Telefon sıfırlama nedir?
Telefon sıfırlama, bir telefondaki tüm verilerin silinmesi ve fabrika ayarlarına geri dönmesi işlemidir. Yani, telefon sıfırlama işlemi, cihazınızdaki tüm kişisel verilerin, uygulamaların ve ayarların silinmesine neden olur.
Bu işlem genellikle bir cihazı sıfırlayarak, satış öncesi ya da eski bir cihazı sıfırlayarak satmadan önce veya bir sorun giderme yöntemi olarak yapılır. Özellikle kişisel bilgileri içeren bir cihazı satmadan önce, telefon sıfırlama işlemi oldukça önemlidir.
Telefon sıfırlama işlemi, Android, iPhone ve diğer akıllı telefon modelleri için farklı adımlar içerebilir. Bu adımları doğru bir şekilde takip etmek son derece önemlidir.
Telefon sıfırlama işlemi sonucunda, cihazınızdaki tüm kişisel verilerin kalıcı olarak silindiğini unutmamalısınız. Bu nedenle, sıfırlama işlemini yapmadan önce mutlaka yedekleme yapmanız gerekmektedir.
Telefon sıfırlama neden önemlidir?
Telefon sıfırlama, telefonunuzu performansını artırmak, hataları düzeltmek, kişisel verilerinizi korumak ve güvenliği sağlamak için yapacağınız bir işlemdir. Telefon sıfırlama işlemi, cihazınızdaki gereksiz uygulamaları ve verileri temizler, batarya ömrünü uzatır ve üstün performans sağlar.
Güvenlik açısından da telefon sıfırlama oldukça önemlidir. Cihazınızı yeniden satmak veya bir başkasına vermek istediğinizde kişisel verilerinizi tamamen temizlemenin en etkili yolu budur. Aksi halde kişisel bilgilerinizin kötü niyetli kişilerin eline geçme riski vardır.
Ayrıca, cihazınızda meydana gelen yazılım sorunlarını düzeltmek için de telefon sıfırlama işlemi oldukça önemlidir. Güncelleme sonrası yaşanan performans düşüklüğü veya hataları bu şekilde düzeltebilirsiniz.
Sonuç olarak, telefon sıfırlama işlemi, cihazınızın performansını artırır, kişisel verilerinizi korur, güvenliği sağlar ve yazılım sorunlarını giderir. Bu nedenle düzenli aralıklarla telefon sıfırlama işlemi yapmanız oldukça önemlidir.
Telefon sıfırlama nasıl yapılır?
Telefon sıfırlama işlemi, cihazınızı fabrika ayarlarına geri döndürmek anlamına gelir. Bu işlemi gerçekleştirmek istediğinizde ilk adım olarak cihazınızın ayarlar menüsüne gidin.
Ayarlar menüsünde genellikle Yedekle ve Sıfırla veya Yedekleme ve Sıfırlama adında bir seçenek bulunur. Bu seçeneğe tıklayarak Fabrika Verilerine Sıfırla veya Telefonu Sıfırla seçeneğini bulmalısınız.
Bu adımdan sonra cihazınızın size bir uyarı verecektir ve işlemi onaylamanız istenecektir. Onay verdikten sonra cihazınız sıfırlanacak ve tekrar başlangıç ekranına dönecektir.
Sıfırlama işlemi tamamlandıktan sonra cihazınız ilk aldığınız günkü gibi temiz ve sıfır bir durumda olacaktır. Bu işlemi yapmadan önce mutlaka önemli verilerinizi ve dosyalarınızı yedeklemeyi unutmayın.
Telefon sıfırlama sonuçları nelerdir?
Telefon sıfırlama işlemi birkaç farklı sonuca yol açabilir. İlk olarak, telefonunuz yeniden hızlı ve sorunsuz bir şekilde çalışmaya başlayabilir. Uygulamalar daha hızlı açılabilir, telefonunuzun performansı artabilir. Ancak, bazı durumlarda telefon sıfırlama sonrasında veri kaybı yaşanabilir. Bu durumda, yedekleme yapmanız ve önemli verilerinizi korumanız önemlidir.
Telefon sıfırlama sonucunda aynı zamanda, telefonunuzda bulunan virüslerden kurtulabilirsiniz. Temiz bir başlangıç yaparak, telefonunuzu daha güvenli hale getirebilirsiniz. Ancak, sıfırlama sonrasında tekrar aynı virüsleri almamak için dikkat etmeniz gereken hususlar bulunmaktadır.
Telefon sıfırlama sonuçları arasında bir diğer etki ise pil ömrüdür. Telefonunuzu sıfırladıktan sonra, pil ömründe bir iyileşme fark edebilirsiniz. Uygulamaların gereksiz arka planda çalışmasının önüne geçerek, pil ömrünü uzatabilirsiniz.
Telefon sıfırlama sonucunda, telefonunuzdaki teknik sorunların bir kısmı çözülebilir. Ancak, her durumda sıfırlama işlemiyle tüm sorunların giderileceğini garanti etmek mümkün değildir. Bazı durumlarda, sorunların devam etmesi halinde teknik desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz.
Telefon sıfırlama önerileri
Bir telefon sıfırlaması yapmadan önce, cihazınızın yedeğini almanız çok önemlidir. Bu, telefonunuzdaki tüm verilerin kaybolmasını engellemenin en iyi yoludur. Yedekleme işlemi için bulut depolama servislerini veya bilgisayarınızı kullanabilirsiniz. Ayrıca, telefonunuzda yer alan önemli belgeleri ve fotoğrafları başka bir cihaza veya hafıza kartına aktarmanız da iyi bir fikirdir. Böylece, sıfırlama sonrasında bu verilere erişmeye devam edebilirsiniz.
Telefon sıfırlaması yapmadan önce, cihazınızın şarj seviyesini kontrol etmek de oldukça önemlidir. Eğer telefonunuzun şarjı bitmeden sıfırlama işlemine başlarsanız, cihazınızda bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden, şarj seviyesinin en az %50 olmasına dikkat etmelisiniz.
Bir diğer öneri ise, telefonunuzdaki hesaplarınızdan çıkış yapmak ve uygulamaları kapatmaktır. Özellikle banka uygulamaları ve sosyal medya hesapları gibi kişisel bilgiler içeren uygulamalardan çıkış yapmanız, veri güvenliğiniz açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, sıfırlama işlemi sırasında herhangi bir uygulamanın arka planda çalışmaması da cihazınızın daha hızlı ve düzgün bir şekilde sıfırlanmasını sağlayacaktır.
Son olarak, telefonunuzdaki güncellemeleri kontrol etmek ve gerekli olanları yüklemek de önemli bir öneridir. Telefon sıfırlaması sonrasında, cihazınızda yer alan uygulamaların en güncel versiyonlarına sahip olmanız, performans ve güvenlik açısından oldukça önemlidir. Bu yüzden, sıfırlama işleminden önce telefonunuzdaki tüm uygulamaları güncellediğinizden emin olmalısınız.
Bahis dünyasının kalbinin attığı ve yasal bahis sitelerinin bilinen en uzun soluklu, en doğru ve en kaliteli hizmetinin sunulduğu Nesine.com, uzunca bir süredir Türkiye’de online bahis şirketleri arasında en çok tercih edilen sitedir. Nesine.com verdiği hizmetler arasında spor bahisleri, süper sayısal oyunlar, at yarışı, canlı bahis, spor toto ve piyangogibi seçenekler yer almaktadır. Özellikle spor bahisleri ise bahis severlerin %90’lık kısmını oluşturuyor. Hal böyle olunca da yapılan kuponların ve tahminlerin takip edilebilmesi adına Nesine canlı sonuçlar kısmında yer alan canlı müsabakaları takip etmek, oldukça pratik bir çözüm sunuyor. Peki, Nesine.com’a nasıl üye olunur, bahis nasıl yapılır ve canlı sonuçlar nasıl elde edilir?
Nesine.com Üye Olmak
Nesine.com, 2006 yılından bu yana yayında olan ve an itibari ile Doğan Holding’e ait bahis sitesidir. Nesine.com’a üye olmak için izlenen yol ise oldukça kolay. Nesine.com’a girin, sayfanın sağ üst köşesinde yer alan ‘’Hemen Üye Ol’’ butonunu tıklayın ve sizden istenen bilgileri doldurarak üye hesabınızı oluşturun.
Nesine.com Bahis Nasıl Yapılır?
Nesine.com’a üye olduktan sonra spor bahisleri gerçekleştirmek için ‘’Bülten’’ seçeneğini tıklayın, tercih edeceğiniz bahis türünü belirleyin, bahsi kime yatıracağınızı seçin ve tıklayın ve sonrasında da bahis miktarını belirleyip ‘’Hemen Oyna’’ tuşuna basın. Bu sayede bahsi gerçekleştirmiş olacaksınız. Nesine.com canlı bahis yapmak istiyorsanız, Bülten’de yer alan ‘’Canlı’’ seçeneğini tıklayıp, buradan canlı bahis yapma şansına da erişebilirsiniz.
Nesine Canlı Sonuçlar Nasıl Takip Edilir?
Nesine.com’da gerçekleştirmiş olduğunuz bahislerin başlangıç saati geldiğinde, oynadığınız spor müsabakaları Nesine Canlı Sonuçlar sekmesinde sizleri bekliyor olacak. Tüm karşılaşmaları canlı takip edebileceğiniz bu ekran sayesinde ‘’İzle’’ seçeneği sayesinde bazı müsabakaları canlı izleme fırsatına da sahip olursunuz.
QNB Finansbank’ın 2012 senesinde dijital ortamda şubesiz ve masrafsız hizmet olarak lanse edip kullanıma sunduğu Enpara.com‘u, Enpara müşteri numarası öğrenme işlemini inceledik.
ENPARA.COM NEDİR?
Enpara müşteri numarası öğrenme konusundan önce kısaca Enpara.com nedir sorusunun cevabını verelim. Türkiye’nin ilk şubesiz dijital bankası olarak açıklayabileceğimiz Enpara.com, şubesiz bir sistem olarak maliyetsiz bankacılık hizmeti veriyor. QNB Finansbank’a ait olan Enpara.com sistemi; tüm bankalarda olduğu gibi kanun ve düzenlemelere tabi olarak çalışıyor. Bu konuda güvenliği diğer bankacılık hizmetleri nasılsa o şekilde sağlıyorlar, içiniz rahat olsun.
ENPARA.COM VE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR
Günümüzde dijital bankacılığın gelişmesi ile birçok vatandaş işlemlerini online olarak yapıyor. Zamandan tasarruf ettiren bu sistemin maliyetsiz versiyonu Enpara.com, kullanıcılarına daha pek çok kolaylık sağlıyor. Peki, enpara.com’un sağladığı avantajlar nedir?
· Kullanıcılar EFT/havale ve fatura ödeme işlemleri için hiçbir masraf ödemez.
· Enpara.com sözleşmesine göre hiçbir müşteri, kredi kartı aidatından sorumlu tutulmaz.
· Kazandırma odaklı çalışan bu sistemde, birikimlerinizi tanışma faizi, hoş geldin faizi gibi geçici kampanyalarla değil her daim yüksek faiz oranlarıyla artırabilirsiniz.
· Enpara‘nın internet ya da cep bankacılığından başvuruda bulunduğunuz ihtiyaç kredilerine masraf ödemesi istenmez.
· Kredilere düşük faiz oranları verilir.
· Enpara.com kullanıcıları, QNB Finansbank ATM’lerinde ücretsiz bir şekilde işlem gerçekleştirebilir. Bunun yanı sıra bankanın “Üç banka, tek ATM” iş birliği sayesinde, bir ay içerisinde ilk üç işleminizi DenizBank ve TEB ATM’lerinden de ücretsiz bir şekilde yapabilirsiniz.
ENPARA BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
Siz de Enpara dünyasına katılmak isterseniz yapmanız gerekenler çok basit. İlk olarak bankanın web sitesine girip burada yer alan başvuru formunu doldurmanız gerekiyor. Hiç vakit kaybetmeden banka size bir randevu oluşturacak. Enpara.com dünyasının ayrıcalıklarından biri olarak, adresinize kadar gelen çalışanlar sayesinde başvuru işlemlerini kolay bir şekilde tamamlayabilirsiniz. Bu noktada aklınızdaki tüm sorular cevaplanmış, sözleşmeniz imzalanmış, hesabınız açılmış ve kartınız teslim edilmiş olacaktır.
ENPARA.COM MÜŞTERİ NUMARASI NASIL ÖĞRENİLİR?
Birçok kullanıcının merak ettiği Enpara müşteri numarası öğrenme işlemi, hiç vaktinizi almayacak kadar kolay.
İlk olarak müşteri hizmetlerini arayarak, sizden istenilen güvenlik sorularının cevabını verdikten sonra müşteri numaranızı öğrenebilirsiniz. Ya da internet sitesine girerek oturum açın. Buradaki menüden ‘Hesaplarım’ kategorisine tıklayın. Hangi hesabınız için Enpara müşteri numarası öğrenmek istediğinizi belirtin. Seçim yaptıktan sonra karşınıza gelecek hesap verileri içerisinde müşteri numaranızı görebilirsiniz. İşte Enpara müşteri numarası öğrenme işlemi bu kadar basit!
Günümüzde vatandaşlara çeşitli alanlarda hizmet vererek hayatı kolaylaştıran E-devlet sisteminde veraset ilamı olarak da bilinen E-devlet miras sorgulamasının nasıl yapıldığını anlattık.
Sigorta sorgulama, soy ağacı çıkarma gibi sık sık yeni hizmetleri vatandaşlar ile buluşturan e-devlet sisteminde daha birçok uygulama mevcut. Bunlardan bir tanesi de Adalet Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışma ile ortaya konulan miras sorgulama işlemidir. Artık isteyen kişiler sisteme giriş yaparak kendilerine kalan bir miras olup olmadığını öğrenebilirler. Veraset İlamı bölümünden yapılan e-devlet miras sorgulama sisteminin nasıl yapılacağını çok basit bir şekilde sizlere anlatacağız. Ancak ilk olarak E-devlet giriş nasıl yapılır, e-devlet şifresi nasıl alınır gibi soruları cevaplayarak başlayalım.
E-DEVLET GİRİŞ SİSTEMİ
Miras sorgulama ve daha pek çok uygulamaların yer aldığı e-devlet sistemine www.turkiye.gov.tr adresinden erişim sağlayabilirsiniz. Bu sayfa açıldıktan sonra sisteme giriş yapmanız gerekiyor. TC kimlik numaranızı ve e-devlet şifrenizi yazdıktan sonra işlem tamamlanır. E-devlet şifrenizi size en yakın PTT şubesinden öğrenebilirsiniz. Bu şifre ile sisteme girdik sonra kendinize özgü yeni bir şifre oluşturacaksınız. Ayrıca sisteme kayıt ettirebileceğiniz E-imza veya mobil imza ile de e-devlet giriş işlemlerini yapabilirsiniz. Eğer e-devlet şifrenizi unutursanız, cep telefonunuzun sisteme kayıtlı olması durumunda buradan doğrulama yaparak yeni şifre alabilirsiniz. Böylece tekrar PTT’ye gitmek zorunda kalmazsınız. Mobil imza ya da elektronik imza girişine sahipseniz yeni şifrenizi bunlar sayesinde de oluşturabilme şansınız var.
E-devlet sistemi üzerinde aktif hale getirilen bir diğer yenilik miras sorgulama özelliği oldu. Bunun için öncelikle e-devlet sistemine kişisel bilgilerinizi ve şifrenizi girmeniz gerekiyor. Ardından aile büyüklerinden bir miras kalıp kalmadığını öğrenmek için sitedeki kategorilerden ‘Veraset İlamı Sorgulama‘ menüsüne tıklayın. Karşınıza doldurulması için tek bir boş alan çıkacak. Burada miras bıraktığını düşündüğünüz kişinin TC kimlik numarasını yazarak miras sorgulama işlemini başlatabilirsiniz. Eğer miras kalma durumu varsa açılan ekranda konu ile ilgili tüm verilere ulaşabilir, arzu ederseniz çıktısını alabilirsiniz.
ÖSYM bilindiği üzere sınav, yerleştirme gibi olayları yapan kuruluştur. ÖSYM sınavlarına başvurabilmek ve duyuruları takip edebilmek için bu sisteme kayıt olması gereklidir. Bundan dolayı da ÖSYS AİS sistemi yapılmıştır. AİS yani aday işlem sistemi ve ÖSYM AİS farklı sayfalardan oluşmaktadır. Bu sayfalara girdiğiniz de karşınıza ÖSYM ana sayfası gelecektir. Bu site üzerinden ÖSYM kullanıcı adınız ve şifreniz girerek sisteme verilmektedir. Yani kayıt işlemleri bulunmamakta olup şifre size okulunuz tarafından verilmektedir.
ÖSYM’ye Dilekçi Nasıl Gönderilir?
Günümüzde sınav yeri değişikliği, sınav sonuçlarında hata ve benzeri durumlardan dolayı çoğu zaman adaylar dilekçe doldurarak yollamak zorunda kalmaktadır. Öncelikle ÖSYM’ ye yollanacak yazışma türlerinde genel amaçlı dilekçe adı verilen dilekçe örneği kullanılmalıdır. Bu dilekçe mutlaka doğru bilgiler ile doldurulmalıdır. Eğer bilgilerde hata ya da eksiklik olursa dilekçe işleme alınmayacağından dolayı bu noktaya çok dikkat edilmesi gereklidir. Yollanmakta olan dilekçeler bizzat ÖSYM binasına iletilmelidir aksi takdirde faks gibi yollarla yollanan dilekçeler geçersiz olmaktadır. Dilekçe de yer alan referans numarası oldukça önemli olup dilekçe de bulunmalıdır. Bu referans numarası ÖSYM ana sayfasındaki giriş sayfanızda bulunmaktadır. ÖSYM giriş şifresi oldukça önemli bir konu olup asla unutulmaması gereklidir. Çünkü her türlü sınav, sonuç ve başvuru için bu şifre gerekli bir konu olmaktadır.
ÖSYM Dilekçe Hangi Konularda Yazılmamalıdır?
ÖSYM dilekçesi yazılırken dikkat edilmeli olduğu konusuna değinmiştik, bunun yanında dilekçe konuları da oldukça önemli bir konudur. Asla dilekçe yazılmaması gerekli olan bazı konular bulunmaktadır. Bu konular ÖSYM aday işlemleri sayfasından yapılabilecek işler olmaktadır.
Adaylar kimlik bilgisi gibi değişiklikleri Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi sayfasından yani MERNİS adı verilen sayfadan yapılması gereklidir. Gerekli değiştirmeyi yaptıktan sonra tekrar ÖSYM aday işlemleri sayfasına girilmeli ve aynı şekilde ÖSYM sayfasına da kayıt, düzeltme işlemleri yapılmalıdır. Daha sonrasında eğer sınav bilgilerini değiştirmek istiyorsanız bu değişim işlemleri de ÖSYM AİS yani aday işlemleri sitemi kullanılarak düzeltilmesi gereklidir.
Dilekçe Yazılabilecek Konular
Başvuru yaparken kullanılan resmî belge değişikliği gibi durumlar site üzerinden gerçekleştirilememektedir. Bu durumda ÖSYM binasına dilekçe yazılması gereklidir.
Diğer bir konu ise Türk olmayan adayların kimlik belgelerini değiştirilebilmesi için öncelikle ÖSYM’nin izin verilmesi gereklidir, bundan dolayı dilekçe gereklidir. Engelli adayların engelli sınavlarına girebilmesi için dilekçe göndermesi gereklidir bunun dışında son olarak sınav sonucu gibi konularda ÖSYM dilekçesi yöntemi uygulanmalıdır.
Morpa Kampüs, ilkokul ve ortaokul öğrencileri ve öğretmenleri için derslere destek olarak MEB müfredatına uygun konu anlatımı, soru bankası, deneyler, belgeseller, videolar, test yapraklar gibi birçok içerik üretim ve takip platformudur. Bu sistem sayesinde öğretmenler öğrencilerini, veliler çocuklarını, okul müdürü de hem öğrencilerini hem öğretmenlerini takip edebilmektedir. Öğretmenler bu sistemle öğrencilerinin gelişimini detaylı bir şekilde takip edebilir ve diğer öğretmenlerle belge ve bilgi paylaşımında bulunabilirler. Morpa Kampüs, 1,2,3,4’üncü sınıflar ve 5,678’inci sınıflar kullanmaktadır. Ayrıca sınıf ve branş öğretmenleri, öğrencilerin yanında velilere bu sistemi kullanabilmektedir.
Morpa Kampüs’te 1,2,3,4’üncü ve 5,6,7,8’inci sınıf öğrencilerinin kullanabileceği MEB müfredatına uygun konu anlatımı, interaktif çalışmalar, etkinlikler, sınavlar, ödev yaprakları, interaktif ödevler, çözümlü soru videoları, BBC belgeselleri, İngilizce videoları, deneyler, zengin kütüphanesi, ödüllü yarışmalar gibi birçok öğrencinin sevebileceği ve bilgilerini pekiştirebileceği bölümlerin yanı sıra raporlama ve değerlendirme bölümü de bulunmaktadır. Öğretmen ve velilerin daha düzenli olarak öğrencileri takip etme olanağı sağlayan bu sistem sayesinde öğrenciler daha hızlı ve kaliteli gelişme göstermektedir.
MorpaKampü’seNasılÜyeOlunur?
Morpa kampüs’e öğrenciler kredi kartı, banka havalesi, posta çeki, kargoyla kapıda ödeme gibi seçeneklerle ödeme imkanı bulabilmektir. Abonelik durumu abone olunduğu tarihten itibaren bir yıl sonrasına kadar olup öğrenciler Ağustos ayına gelindiğinde otomatik olarak üst sınıfa geçerler. Bu şekilde öğrenciler Morpa Kampüs’e istediği zaman kayıt olabilirler.
ÖğrencilerMorpaKampüs’eNedenÜyeOlmalı?
Öğrenciler Morpa Kampüs’le derste öğrendiklerini eve gelerek tekrar edebilir ve öğrendiklerini pekiştirebilirler. Sesli ve animasyonlu anlatımla daha hafızada kalıcı bilgiler edinirler. Binlerce soru çözme imkanı bulan öğrenciler bu sistemle gelişimlerini rapor edip takip edebilirler. Öğretmenlerinin gönderdiği ödev, test gibi dökümanlara buradan ulaşabilirler. Ayrıca Türkiye genelinde yapılan ödüllü yarışmalara katılabilirler.
Öğretmenler MorpaKampüs’eNedenÜyeOlmalı?
Öğrenciler bu yaşlarda görselliğe ilgi duyduğu için daha fazla görsel ve animasyonlarla öğrencilerinin daha iyi öğrenin görmesini sağlayan öğretmenler Morpa Kampüs’le öğrencilerinin gelişimini de tekzip edebilmektedir. Öğretmenler sınıf içindeki konsantrasyonu arttırabilen interaktif bölümlerden faydalanabilirler. Deesi daha eğlenceli hale getirmek için eğitici oyun ve bilgi yarışmasından yararlanabilmektedirler.
Çocuklarının bilgisayar başında eğlenceli ve güzel vakit geçirmesini sağlayarak internette ki zararlı sitelerden korumuş olurlar. Çocuğunuzun ne kadar çalıştığını görebilir testlerde ve derslerde ki başarılarını takip edebilirler. Çocuğunuzun öğretmeniyle iletişim kurarak ödev ve dersler hakkında bilgi alabilirler. Çocuklarını daha ekonomik fiyata kaliteli eğitim görmesini sağlayabilirler.
türü işletim sistemlerinde kullanılmak üzere oluşturulmuş hafif denilebilecek bir masaüstü ortamıdır. Hızlı olmaya ve sistem gereksinimleri fazla kullanmamaya odaklanan bu ortamda aynı zamanda görsel açıdan çekici ve kullanıcı dostu bir yapıya sahip olmak da hedeflenmiştir.
Xfce klasik UNIX filozofisi ile kullanılabilirlik ve modüler olmayı bir araya getiren bir yapıdır. Kullanıcıların modern bir masaüstü ortamından beklentilerini karşılayacak tüm gereksinimleri karşılayabilmek için birkaç bileşene sahiptir. Bu özellikler ayrı ayrı paketlere ayrılmış halde tutulurlar ve mevcut paketler arasından seçiminizi yaparak kendinize en uygun kişisel masaüstü yapınızı oluşturabilirsiniz.
Özellikleri
Xfce bir masaüstü ortamından bekleneceğiniz tüm işlemleri gerçekleştirmek üzere birkaç ana bileşene sahiptir. Bunlar;
Pencere Yöneticisi
Ekrandaki pencerelerin konumlarını ayarlar, pencerelerin veya sanal masaüstlerinin tasarımlarını ayarlamaya ve yönetmeye imkan tanır.
Masaüstü Yöneticisi
Ekrandaki pencerelerin arkaplan görüntülerini belirler ve ana pencere menüsü, masaüstü ikonları gibi elemanları sağlar.
Panel
Açık pencereler arasında geçişi sağlar, uygulamaları çalıştırır, çalışma alanları arasında ve menü eklentileri arasında klasör ve uygulamalar görüntülemek amacıyla geçişler sağlar.
Oturum Yöneticisi
Masaüstündeki giriş ve güç yönetimlerini kontrol eder ve kullanıcılara birden fazla giriş oturum açmaları için izin verir.
Uygulama Kaşifi
Bilgisayarınıza yüklü olan uygulamaları kategoriler halinde gösterir, bu sayede onları hızlı bir şekilde bulabilir ve çalıştırabilirsiniz.
Dosya Yöneticisi
Temel dosya yönetim özelliklerini ve grup şeklinde isimlendirme özelliklerini sağlar.
Temel modüllerin yanı sıra Xfce ek uygulamalar da sağlamaktadır. Bu uygulamalar sayesinde masaüstünüze istediğiniz şekilde çeşitli özellikler kazandırabilirsiniz. Bunlara örnek olarak tekst düzenleyici, ses mikseri, terminal emülatörü vb. gösterilebilir.
Xfce Kurulumu
Xfce’yi kurmak için terminali veya uygulama merkezini kullanabilirsiniz. Uygulama merkezinde doğrudan arama kutusuna Xfce yazmanız yeterlidir. Daha sonra karşınıza onunla ilgili çıkan paketleri indirmeniz gerekir. Bu paketi ayrıca terminal aracılığıyla da kurmanız mümkündür. Örneğin Ubuntu terminalinde
Akıllı telefonlardan arabalara, süper bilgisayarlardan ev sistemlerine, Linux işletim sistemi her yerde kullanılıyor.
90’lı yılların ortalarından bu yana etrafta olan Linux, pek çok endüstriden ve pek çok kıtadan kendisine bir kullanıcı kitlesi oluşturdu. Konu hakkında bilgisi olanlar Linux’un hemen hemen her yerde kullanıldığını biliyorlar. Telefonlarınızda, arabalarınızda, buzdolabınızda ve daha pek çok yerde kullanılmakta. İnternetin büyük kısmını Linux çalıştırırken, bu işletim sistemini kullanan süper-bilgisayarlar büyük buluşlara imza atmaya yardımcı oluyorlar. Fakat Linux masa üstülerinde, serverlarda ve dünya çapındaki tüm gömülü sistemlerde kullanılmadan önce de en güvenilir, güvenli ve endişe gerektirmeyen türden bir işletim sistemiydi. Linux’un diğer işletim sistemlerinden bir diğer farkı ise açık kaynak kodlu olması – yani ücretsiz bir şekilde ulaşılarak üzerinde farklı kişilerin geliştirmeler yapabilmesi ve dağıtım adı verilen işletim sistemlerini piyasaya sürebilmesidir. Dağıtımların bazıları ücretliyken bazıları ise ücretsiz şekilde erişilebilirdir. Bunlara örnek olarak Ubuntu, Fedora, openSUSE, Linux Mint gibi dağıtımları gösterebiliriz.
Nedir?
Aynı Windows Xp, Mac OS X, Windows 8 – 10 gibi Linux da bir işletim sistemidir. Bir işletim sistemi ise masaüstü bilgisayarınızda veya laptopunuzdaki donanımla bağlantıyı sağlayan ve yöneten sisteme verilen addır. Bir işletim sistemi olmadan bilgisayarınıza çeşitli yazılımları kurmanız ve kullanmanız mümkün olmazdı. Linux işletim sistemi aşağıdaki parçalardan oluşmaktadır:
Bootloader: Linux’ın bu bileşeni bilgisayarınızın başlatılması sürecinden sorumludur. Pek çok kullanıcı için bu süreç işletim sisteminin açılışına kadar geçen ekranlar olarak görülmektedir.
Kernel: Bu tam olarak Linux adı verilen bölümdür diyebiliriz. Kernel sistemin temelidir ve işlemci, hafıza ve diğer cihazların yönetilmesini sağlar. Kernel işletim sisteminin en alt seviyesidir.
Daemons: Bu servisler arka plan servislerdir (yazdırma, ses, düzenleme vb.).
Shell: Daha önce Linux komut satırından bahsedildiğini duymuşsunuzdur. Burası Shell adı verilen bölümdür ve bilgisayarı komutlarla yönetebileceğiniz bölgedir. Linux’un bu özelliği en az bir kere kullanıcıları korkutarak ondan uzaklaşmaya yol açan bölümü olarak da bilinir. Bununla birlikte artık bu durum söz konusu olmadığını söyleyebiliriz. Modern Linux masaüstlerinde, komut satırını kullanma zorunluluğu artık kalmamıştır.
Grafik server: Monitörünüzdeki grafiklerin gösterilmesini sağlayan alt sistemdir.
Masaüstü: Bu bölüm kullanıcıların etkileşime geçme imkanı buldukları bölümdür. Pek çok farklı masaüstü yapısının varlığından bahsetmek mümkündür. Bunlara örnek olarak GNOME, KDE, XFCE verilebilir.
Diğer uygulamalar: Masaüstü kullanmak isteyebileceğiniz tüm uygulamaları bünyesinde barındırmaz. Aynı Windows ve Mac’de olduğu gibi Linux için de indirebileceğiniz ve yükleyebileceğiniz pek çok yazılımı mevcuttur.
Pardus bir Linux dağıtımıdır. Diğer Linux dağıtımlarına Ubuntu, Fedora, openSUSE örnek gösterilebilir. Pardus da bu dağıtımlar gibi bir Linux işletim sistemi dağıtımıdır. Pardus’un bizler için en önemli özelliği Türkiye’de TÜBİTAK tarafından geliştirilmiş olması ve günümüzde Pardus Topluluk Sürümü olarak ücretsiz şekilde kullanılabilir olmasıdır. Türkçe olması sayesinde pek çok kişi bu ücretsiz işletim sisteminden faydalanabilir. Bu dağıtımın ilk sürümü 2005 yılında yayınlanırken geliştirme sürecine de 2003 yılında başlanmıştır.
Pardus ismi Anadolu Parsının bilimsel isminden gelmektedir. 2011.2 sürümüne kadar bu dağıtım başka herhangi bir Linux dağıtımını temel almadan geliştirilirken, daha sonra Debian dağıtımı temel alınmaya karar verilmiş ve bu yönde değişiklik yapılmıştır. Debian tabanına geçiş değişikliğine karar verilmesinin ardından geliştirilmekte olan PİSİ, ÇOMAR, YALI, Müdür ve Kaptan gibi dağıtımın işlevlerini görmeye yönelik projeler de terk edilmiştir. Bu büyüklü küçüklü projelerin sırasıyla şu işlevleri görmeleri hedeflenmekteydi; Paket yönetim sistemi, yapılandırma yöneticisi, kurulum aracı, açılış sistemi ve ilk ayar sihirbazı. Pardus günümüzde her ne kadar TÜBİTAK eliyle geliştirilmiyor olsa da, açık kaynak kod geliştirme toplulukları tarafından kişisel kullanıma yönelik sürümü geliştirilmeye devam etmektedir.
Pardus Sistem Gereksinimleri ve Neden Pardus?
Pardus sistem gereksinimleri oldukça temeldir. En az 800 Mhz bir işlemci, 4 GB sabit disk alanı, 256 MB RAM ile bu işletim sistemini kurup kullanabilirsiniz. Bu değerlerden bir miktar üstte değerlere sahip olmanız ise önerilmektedir.
Pardus kullanımında en önemli artı sistemin Türkçe olmasıdır. Bunun haricinde diğer Linux dağıtımlarının sahip olduğu tüm ekstra özelliklere sahiptir diyebiliriz. Pardus sistemine sahip olduğunuzda virüs, bilgisayarın takılması, çakılma benzeri sorunlarla karşılaşmazsınız. Üstelik kişisel kullanımı ücretsiz olduğu için yıllık lisans ücretleriyle uğraşmanıza da gerek kalmaz.
İlk olarak windows 10 tarih oluyor haberimizle başlayalım.
Önceki Windows sürümlerine benzer şekilde, Windows 10’un da tarihin çöplüğüne atılması bekleniyordu. Ancak bu gelişmenin ne zaman uygulamaya geçeceği bugüne kadar bir sır niteliğindeydi. Geçtiğimiz günlerde Microsoft yetkilileri tarafından yapılan açıklama ile birlikte bu sır da açığa çıkmış oldu. Üstelik açıklamada bir tarih bile verildi.
Microsoft, yaptığı açıklamada Windows 10 sürümünün, yani diğer adıyla sürüm 1607’nin, resmi güncelleme olanağına 9 Mayıs 2017 tarihinden itibaren destek vermeyeceğini ilan etti. Uzmanlar bu tarihin, yüksek ihtimalle Windows 10’un güncellemeleri toplu şekilde alabileceği son tarih olacağı görüşünde birleşti. Bu tarihten sonra ise Windows 10 sistemine herhangi bir güncelleme, güvenlik güncellemeleri de dahil olmak üzere, sunulmayacak.
Microsoft, daha önce uyguladığı şekilde, Windows 10 sürümü kullanıcılarını, sistemlerini güncel hale getirmeleri konusunda teşvik ediyor. Kullanıcının yeni Windows sürümünü yüklemeleri için ise, Microsoft’un internet sitesinden download sayfasına ulaşmak ve “Hemen Güncelleştirin” butonuna tıklamak yeterli. Microsoft son dönemde Windows 10 sürümü için oyun desteği vermeye başlamış ve bu durum yeni sürümün henüz gündemde olmadığı yorumlarına yol açmıştı.
Pardus nedir?
Pardus linux işletim sistemi , TÜBİTAK ULAKBİM tarafından büyütme ve geliştirme çalışmaları devam ettirilen bir GNU/Linux dağıtımı ve açık kaynak yazılım ( özgür yazılım ) yaygınlaştırma projesidir.
Linux nedir?
Linux, bilindiği üzere İnternet üzerinde ilgili ve meraklı birçok gönüllü kişi tarafından ortak olarak geliştirilmekte olan ve başta IBM-PC uyumlu kişisel bilgisayarlar olmak üzere birçok platformda çalışabilen ve herhangi bir maliyeti olmayan bir işletim sistemidir. Daha fazla bilgi için wiki sayfası.
Açık kaynak nedir?
Açık kaynak bir bilgisayar yazılımının makina diline dönüştürülüp kullanımından önceki, programcılar tarafından okunur, anlaşılır, yeni amaçlara uygun değiştirilebilir halinin gizli tutulmayıp, açık halinde kamuyla paylaşılıyor olmasına verilen isimdir. Daha fazla bilgi için wikipedia sayfası.
Özgür yazılım nedir?
Özgür yazılım (İngilizcesi free software), kullanıcısına çalıştırma, kopyalama, dağıtma, inceleme, değiştirme ve geliştirme özgürlükleri tanıyan yazılım türüdür. Özgür yazılım ile kastedilen özgürlük, yazılımın kullanım hakları ile ilgilidir, ekonomik boyutu ile değil. Özgür yazılımlar çoğunlukla ücretsiz olsalar da ücretsiz olmak zorunda değildirler. İngilizce sözlükler “free” kelimesi için yirmiye yakın anlam sıralar. Bunlardan sadece bir tanesi “bedava” iken geri kalanları özgürlük ve sınırlamaların olmaması (freedom) kavramlarına atıfta bulunur. Dana fazla bilgi için wikipedia sayfasındaki ilgili makale ve linkeleri okunabilir.
Her açık kaynak yazılım özgür yazılım mıdır?
Bir yazılımın açık kaynaklı yazılım olması, özgür yazılım olması veya özgür lisanslanmış olması anlamına gelmez. FSF (tr. Özgür Yazılım Vakfı) tanımına göre özgür yazılım, aşağıdaki dört özgürlüğü sağlayan yazılımdır:
Herhangi bir amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü (0 numaralı özgürlük).
Her ne istiyorsanız onu yaptırmak için programın nasıl çalıştığını ögrenmek ve onu değiştirme özgürlüğü (1 numaralı özgürlük). Yazılımın kaynak koduna ulaşmak, bu iş için önkoşuldur.
Kopyaları dağıtma özgürlüğü. Böylece komşunuza yardım edebilirsiniz (2 numaralı özgürlük).
Tüm toplumun yarar sağlayabileceği şekilde programı geliştirme ve geliştirdiklerinizi (ve genel olarak değiştirilmiş sürümlerini) yayınlama özgürlüğü (3 numaralı özgürlük). Kaynak koduna erişmek, bunun için bir önkoşuldur.
Bir Linux dağıtımı (kısaca dağıtım); Linux çekirdeği, GNU araçları ve bir masaüstü ortamının bir araya gelmesiyle, bu birlikteliği sürdürülebilir şekilde yönetecek bir yapılandırma araçları seti, yazılım güncelleme araçları vb. ile oluşturularak tam teşekküllü bir işletim sistemi haline gelen uygulamalar bütününü ifade eder. Daha fazla bilgi için wiki sayfası.
Pardus Debian tabanlı mıdır?
Evet, Pardus birçok GNU/Linux dağıtımı gibi Debian tabanlıdır. Örneğin Ubuntu, Mint, Deepin gibi çok kullanılan Linux dağıtımları Debian tabanlıdır. Debian tabanlı tüm dağıtımların listelerine https://www.debian.org/misc/children-distros adresinden veya https://distrowatch.com/search.php?basedon=Debian adresinden erişilebilir. Tüm bu sistemler Debian paket altyapısını kullanmaktadırlar. Ayrıca debian tabanlı olsun veya olmasın tüm dağıtımlar ortak olarak Linux çekirdeği içermektedir.
Pardus neden Debian tabanlı olarak geliştirilmeye devam etmektedir?
Pardus’un Debian tabanlı olarak geliştirilmesinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Müşteri isteği: Pardus Projesi TÜBİTAK ULAKBİM bünyesine taşındığında Debian tabanlı bir dağıtım olarak devam etmesi yönünde bazı kamu kurumlarından istekler gelmiştir. Bu istekler ve isterler doğrultusunda Pardus Debian tabanına geçiş yapmıştır.
Güncel teknolojiler ile eşzamanlı ve eşgüdümlü olabilme yeteneği: Pisi paket sistemini kullanan Pardus, ilk geliştirildiğinde GNU/Linux dünyasına bir çok yenilik getirmiş ve bir çok şeyin daha iyi yapılabileceğini dünyaya göstermiştir ancak; açık kaynak yazılımın doğası gereği bu geliştirmeler diğer projeler tarafından incelenmiş ve muadilleri de eşlenik sistemlere (örn: apt, sysV ve ağ yönetimi) de yansıtılmış ve Pisi temelli Pardus bu alanda görevini fazlası ile yerine getirmiştir. Dünyadaki gelişmeler ve Pardus’un Debian tabanlı olmasının sağladığı avantajları nedir? sorusunda da belirtilen maddeler de göz önünde alındığında, dünya açık kaynak geliştirme camiası ile daha entegre ve eşgüdüm içerisinde bir Pardus hem ülkemizin yazılım geliştirme hem de teknoloji üretme konusunda yeteneklerini arttırmaktadır.
Pardus’un diğer dağıtımlardan farkı nedir?
Pardus, TÜBİTAK ULAKBİM tarafından, öncelikle kamu kurumlarının ihtiyaç ve öncelikleri göz önüne alınarak, geliştirilen bir GNU/Linux dağıtımıdır. Pardus GNU/Linux dağıtımı, yine aynı isimdeki Pardus ekosisteminin işletim sistemi bileşenidir. Diğer bileşenler genel olarak Pardus alt projeleri olarak anılabilir ve projelersayfasından detaylı olarak incelenebilirler. Teknik açıdan incelendiğinde, Pardus’un diğer dağıtımlardan paket seçimi ve özelleştirmeler dışında bir farkı yoktur ancak; nihai ürün ve kullanışlılık açısından bakıldığında Türkçe konusunda diğer dağıtımlardan daha ileride, Pardus alt projeleri ve kullanıcıların ihtiyaç duyabileceği diğer paketleri de içeren, Türkiye içerisinde ve özellikle kamu kurumlarında daha rahat kullanılabilecek şekilde özelleştirilmiş ve Türkiye’deki kullanıcı alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına daha uygun bir dağıtımdır.
Pardus’un Debian tabanlı olmasının sağladığı avantajlar nelerdir?
Pardus’un Debian tabanlı olmasının sağladığı avantajlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Geniş paket seçimi: Debian paket deposunda 80.000 den fazla paket bulunmaktadır. Bu paketler Pardus tarafından da kullanılmakta ve kullanıcılara rahatça kurup kullanabilecekleri son derece geniş bir yazılım kataloğu sunmaktadır.
Güvenilirlik ve güvenlik: Debian yıllar içerisinde güvenlik ve güvenilirlik konusunda kendisini kanıtlamıştır. Yeterince güvenilir olmadan sürüm çıkartmama ve güvenlik sorunlarını 24 saat içerisinde çözen bir ekibe sahip olması gibi diğer GNU/Linux dağıtımlarından ayıran belirgin bazı özelliklere sahiptir. Özellikle sunucu dünyasında Debian “kur, ayarla ve unut” şeklinde kullanılabilmesi ile ünlenmiştir.
Uluslararası teknolojiler ile eşzaman ve eşgüdüm olanağı: Açık ve özgür yazılım topluluklar tarafından geliştirilmekte, fikir ve teknolojiler paylaşılıp beraber geliştirildikçe daha sağlıklı ve yetenekli olmaktadır. Dünyanın en yaygın ve en büyük dağıtımlarından biri ile beraber çalışmak ve geliştirme yapmak, Pardus’u hem teknoloji hem de yetenekler açısından dünya ile eşdeğer bir konumda tutmakta, hem de Pardus’un geliştirdikleri ile Linux dünyasına geri katkı yapabilmesinin önünü açmaktadır.
Yetenekli geliştirme araçları ve paket yönetim sistemi: Debian tarafından geliştirilmiş olan .deb paket yapısı şu anda dünya üzerindeki en gelişmiş yazılım paketleme ve dağıtım sistemlerinden bir tanesidir ve sistem üzerinde çalışacak yazılımların geliştirilmesini ve dağıtılmasını oldukça kolaylaştırmaktadır. Bu yazılım ve paket ekosisteminin etrafında bulunan diğer geliştirme araçları da Debian ve GNU/Linux üzerinde yazılım geliştirme ve paketleme süreçlerini oldukça kısaltmaktadır. Bir önceki madde ile birleştirildiğinde bu herkes için daha kaliteli bir dağıtımın daha kolay üretilebileceği anlamına gelmektedir.
Pardus öğrenmek için ne yapmalıyım?
Eğitim ve konferans duyurularımızı takip edebilir, kurum yetkilisi iseniz kurumunuz için eğitim başvurusu yapabilir, eğitim belgelerimizi inceleyebilir ve forumumuza katılabilirsiniz.
Pardus Sertifikasyon nedir?
Pardus/Linux alanında yetkilendirilmeyi isteyen isteklinin bilgi, beceri ve deneyimini ölçen ve TSE tarafından kişinin belirlenen düzeyde akreditesini sağlayan standartları belirlemektedir. Pardus Kullanıcı Düzey 1 (PK1), Pardus Kullanıcı Düzey 2 (PK1), Pardus Eğitmen (PKE), Pardus Sistem Yöneticisi 1 (PSY1), Pardus Sistem Yöneticisi 2(PSY2) olmak üzere beş farklı seviyede yetkilendirmeyi kapsamaktadır. PK1, PK2 ve PSY1 yetkilendirmesi için teorik sınav; PK2 ve PSY2 için ise teorik sınav ve pratik uygulama yaptırılmaktadır. Sınavlar TSE’nin belirleyeceği tarihlerde gerçekleştirilmekte olup, ayrıntılı bilgiye TSE’den ulaşılabilmektedir.
Pardus öğrenmek için eğitim almak istiyorum, nereden alabilirim?
Eğitim sayfamızdan gerekli bilgileri alabilir ve kurumunuz adına başvuru yapabilirsiniz.
Mevcut işletim sistemimi silmeden Pardus’u deneyebilir miyim?
Pardus ‘u ikinci bir işletim sistemi olarak, mevcut işletim sisteminizin yanına kurabilirsiniz. Bu şekilde kurulum yapıldığında bilgisayar açılışında size hangi işletim sistemi ile devam etmek istediğiniz sorulacaktır. Kurulumla ilgili destek almak için forumlarımızı kullanabilirsiniz.
Pardus ücretli midir?
Pardus ‘u ücretsiz olarak Sürümler sayfamızdan edinebilirsiniz.
Pardus geliştirilmeye devam edecek mi?
Pardus, TÜBİTAK tarafından geliştirilmeye devam etmektedir.
Kurum olarak Pardus’a geçmek istiyoruz, nereden başlamalıyız?
Pardus dönüşümü ile ilgili daha fazla bilgi almak ve başvuru yapmak için Dönüşüm sayfamızı inceleyebilirsiniz
Pardus kurumsal çözüm ortağı olmak istiyoruz, ne yapmalıyız?
Pardus çözüm ortaklığı için iletişim formumuzu kullanarak bize ulaşabilirsiniz.
Pardus konusunda teknik destek almak istiyoruz, nereye başvurmalıyız?
Pardus konusunda teknik destek almak için 444 5 773 numaralı telefondan çağrı merkezimize ulaşabilir, forumlarımızda diğer kullanıcılarımıza da danışabilirsiniz.
Açık kaynak yazılımlar nasıl lisanslanır?
Açık kaynak yazılımların lisanslamaları çeşitlilik göstermekte olup, en popüler kullanılan lisanslar GPL (GNU Genel Kamu Lisansı) ve LGPL (GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı) olmaktadır. GPL lisansı ile özet olarak kullanıcılara tanımlanan “dört özgürlük” şu şekildedir:
Özgürlük 0: Programı sınırsız kullanma özgürlüğü.
Özgürlük 1: Programın nasıl çalıştığını inceleme ve amaçlara uygun değiştirme özgürlüğü.
Eğer Açılış Ekranı karşınıza gelmiyorsa BIOS üzerinden ilgili medyanın boot özelliği kapalı olabilir. Bu durumda BIOS üzerinden CD/USB boot özelliğini aktif etmeniz gerekmektedir. Eğer bu özelliği nasıl aktif edeceğinizi bilmiyorsanız, Özgürlükİçin’deki Kurulum Öncesi BIOS Ayarları yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Açılış Yöneticisi menüsünde birkaç seçenek bulunmaktadır:
Pardus 2011: Pardus kurulum aracı olan YALI’yı açarak kuruluma başlamanızı sağlar. Parantez içerisinde yazan bilgi işlemci mimarisidir. “i686” yazıyorsa 32bit, “x86_64” yazıyorsa 64bit Pardus kurulumudur.
Sistemi Sabit Diskten Aç: Sisteminizde yer alan ilk sabit disk üzerinden bilgisayarı çalıştırarak bilgisayarınızda zaten kurulu olan işletim sistemini çalıştırmanızı sağlar.
Bellek Testi: Bilgisayarınızda bulunan bellekleri test etmeniz ve muhtemel hataları görmenizi sağlar.
Donanım Bilgisi: Bilgisayarınızdaki donanımlar hakkında detaylı bilgi verir.
Bunun yanı sıra açılış ekranının alt kısmında da fonksiyon tuşlarıyla kullanılabilen açılış seçenekleri vardır. Bunların ne olduğunu ve ne işe yaradığını aşağıdaki listede görebilirsiniz:
F1 (Yardım): Açılış Yöneticisi (Grub) ile ilgili yardım almanızı sağlar.
F2 (Dil): Kurulumun hangi dilde olacağını seçer. Bu kurulum dili aynı zamanda sistemin ana dili olacaktır. Pardus kurulumdan itibaren 9 farklı dili destekler.
F4 (Grafik yapısı): Boot esnasında ekran kartınızla ilgili bir sorun olduğu taktirde bu seçeneklerle sorununuzu düzeltebilirsiniz.
F5 (Çekirdek ayarları): Değişik çekirdek ayarlarını içerir. Bazı sorunlarda ya da bazı özel gereksinimlerde işe yarar.
Pardus kurulumu için kullanılan araç özgün bir Pardus teknolojisi olan YALI’dır. YALI adını “Yet Another Linux Installer” cümlesinin ilk harflerinden alıyor. YALI’nın amacı hızlı ve kolay bir şekilde Pardus’u bilgisayarınıza kurmaktır. Kurulum işlemi için YALI öncelikle bilgisayarınıza ve yapılandırmanıza ilişkin bilgileri sizden alır ve daha sonra kurulum aşamasına geçer.
YALI ilerleme ve ayarlamalar dışında üç düğmeye daha sahiptir. İlki bilgisayarı kapatma düğmesidir. Bu düğme, eğer kurulumu iptal etmek istiyorsanız bilgisayarı kapatmaya ya da yeniden başlatmaya ya da kurulum ayarlarında bir hata yaptıysanız YALI’yı yeniden başlatmanızı sağlıyor. İkinci düğme Sürüm Notları içindir. Bu düğme, kurmakta olduğunuz Pardus sürümü hakkında detaylı bilgi vermektedir. Üçüncü düğme, başlığın yanındaki soru işareti, Yardımı Göster işlevini yerine getirir. Yardım, kurulum esnasında her aşamada size o aşama hakkında temel bir bilgi vermektedir.
Kurulumun ilk adımı lisans onaylamasıdır. Pardus, özgür bir lisans olan GPL (Genel Kamu Lisansı) kullanmaktadır. Bu lisans kullanıcıya pek çok hak vermektedir. Çoğu insan lisansları okumadan onaylar ve ilerler. Ama size ufak bir tavsiye; kısa bir zaman ayırarak bu lisansı okuyunuz. Böylece Pardus’un size katacağı avantajları ilk etapta fark edeceksiniz.
Lisansı onayladıktan sonra karşınıza kurulum ortamı kontrolü gelmektedir. Bu bölüm çoğu zaman es geçilse de aslında çok önemli bir noktadır. Çünkü Pardus üzerinde çıkabilecek sorunlardan pek çoğu kurulum kaynağının (DVD, USB…) arızalı olmasıyla ilgili olabilir.
Bu aşama sayesinde kurulum esnasında ya da kurulumdan sonra oluşabilecek muhtemel sorunları önceden belirlemeniz ve alacağınız zararı en aza indirmeniz sağlanır. Eğer kurulum kaynağınız hasarlıysa daha düşük bir hızda (örneğin 8x’te) DVD’nizi yazabilirsiniz. Eğer yine aynı hatayı alıyorsanız yeni bir kalıp indirebilir ya da DVD Gönder ile bir CD isteyebilirsiniz.
Bundan sonraki ekran klavye ayarlarıdır. Burada hem klavyenizin doğru çalışıp çalışmadığını test edebilir, hem de farklı bir klavye tipi kullanıyorsanız onu ayarlayabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey karşınızdaki listeden size en uygun klavye düzenini seçmek.
Klavye düzeni de bittikten sıra sonra saat ayarlarına gelmektedir. Bu bölüme normal şartlarda dokunmanıza gerek yoktur ama ihtiyaç duyarsanız tarihi, saati ve bulunduğunuz yeri düzenleyebilirsiniz. Zaman dilimi seçmek için yalnızca listeye bir göz gezdirmek yeterlidir. Ayrıca bilgisayarınızın saati hatalıysa onu da bu ekrandan düzeltebilirsiniz. Yaptığınız ayarlar donanım saatinizin ayarlarını da güncelleyecektir.
Şimdi sırada çok önemli bir adım var. Disk bölümlendirmesi, tüm Pardus kurulumu esnasındaki en hayati bölümdür. Eğer burada en ufak bir hata bile yapılırsa, sizin için çok önemli olan verilerinizi kaybetme olasılığınız vardır. Bu yüzden, eğer önemli bir veriniz varsa mutlaka yedeğini almanız gerekmektedir.
YALI, disk bölümlendirmesi konusunda size üç yöntem sunar. İlk ikisi otomatik bölümlendirme seçenekleridir:
Diskin tamamını kullan: Mevcut diskinizin içindeki her şey silinerek, diskin tamamına Pardus kurulur.
Kullanılan sistemi küçült: Mevcut verilerinize zarar vermeden, diskte Pardus için yeterli büyüklükte bölüm açar ve Pardus bu bölüme kurulur.
Boş alanı kullan: Pardus kurulumu için diskteki boş bölüm kullanılır.
Kendi düzenini yarat: Disk bölümlendirmesini elle yapılandırmanıza izin verir.
İkinci ve Üçüncü seçenek basit bir kullanım sağlar. Ama daha detaylı bir biçimlendirme ya da zaten hazır olan bir disk bölümünü biçimlendirmek istiyorsanız dördüncü seçeneği, yani “Kendi düzenini yarat” seçeneğini seçmelisiniz. Bu seçeneği seçtikten sonra ileri tuşuna bastığınızda sizi bir disk tablosu karşılayacaktır. Bu disk tablosunda tüm diskleriniz ve tüm disk bölümleriniz yer almaktadır. Bu ekranda işlem yaparken kazayla yanlış bölümü biçimlendirebilirsiniz. O yüzden biraz daha dikkatli davranmalısınızdır. Ama genellikle sıralama şöyledir: Windows’taki C bölümü tablodaki ilk diskin ilk bölümüdür. D ise ilk diskin ikinci bölümü, ya da ilk disk tek bölümse de ikinci diskin ilk bölümüdür. Ama eğer ilk bölüm oldukça ufak geldiyse gözünüze, bu büyük ihtimalle bilgisayar üreticinizin koyduğu kurtarma bölümüdür. Bu bölümün Windows üzerinden erişimi olmadığından görememişsinizdir. Ama YALI üzerinde görmüşsünüzdür. Böyle bir durumda ikinci disk bölümü C diskinizdir.
Size örnek bir tablo verelim. Bilgisayarınız yeni alınmış bir dizüstü bilgisayar. Kendi içerisinde kurtarma bölümü var. 250 GB boyutunda bir sabit diskle birlikte geliyor ve Windows üzerinde iki bölüm var: C ve D. C’de Windows’unuz kurulu. Ama siz çift sistem kuracaksınız. Yani Pardus’unuzu D’ye kuracaksınız. Böyle bir durumda disk tablonuz şöyle olacaktır:
Yaklaşık 10 GB boyutlarında bir bölüm. Bu sizin kurtarma bölümünüzdür. Windows hasarlarında bu bölüm kurtarma yapar. Not: Dosya sistemi genelde NTFS’tir ama değişik bir şey de çıkabilir.
Yaklaşık 100 GB boyutlarında bir bölüm. Bu bölüm sizin C diskinizdir. Dosya sistemi NTFS’tir
Yaklaşık 130-140 GB boyutlarında bir bölüm. Bu bölüm sizin D diskinizdir. Dosya sistemi büyük ihtimalle NTFS’tir.
Sizin bu durumda seçeceğiniz disk bölümü üçüncü bölümdür. İsterseniz kullanacağınız bölümün boyutunu da Yalı’dan değiştirebilirsiniz.
Yalı, disk bölümünü kullanmak için birkaç yol sunar. Bunlar aşağıdaki gibidir:
Pardus Sistem Dosyaları (“/”): Bu seçenek Pardus’un kurulacağı disk bölümü olduğunu belirtir. Bu bölüm zorunludur. Dosya sistemi öntanımlı olarak EXT4 olarak ayarlıdır. Ama özel ihtiyaçlar için başka dosya sistemleri de seçilebilinir. Ama EXT4 aralarında, normal bir kullanıcı için en verimli seçenektir. Bu bölümdeki tüm veriler ilk önce silinir.
Kullanıcı Dosyaları (“/home”): Bu bölüm isteğe bağlı bir bölümdür. Kullanıcı dosyalarının sistem dosyalarından ayrı olmasını sağlar. Bunun size katacağı avantajlardan başlıcası, sistemin kurulu olduğu bölümde bir arıza meydana gelirse kullanıcı dosyalarınızın zarar görmesini önlemesidir.
Evet, bu disk bölümünü biçimlendir seçeneğini işaretlerseniz o disk bölümündeki tüm veriler silinir. Ama işaretlemezseniz olduğu gibi kalır. Pardus kurulum dosyaları ve takas alanının yer alacağı bölümlerde bu işlem zorunludur.
Sil düğmesiyle o an işaretli olan disk bölümünü ve içindekileri silebilirsiniz.
Gerekli işaretleme ve boyutlandırmanın ardından OK düğmesine tıkladığınızda o disk bölümü için yapılmasını istediğiniz işlemler kaydedilir ama henüz uygulanmamıştır. Eğer bölümlendirmeyi beğenmezseniz ya da hata yaptığınızı düşünürseniz Sıfırla diyerek diskiniz üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan önceki tabloya geri dönebilirsiniz bu sayede. İşlemleri bitirdikten sonra ileriye basarak disk tablosundan çıkabilirsiniz. Ama hâla değişiklikler diskinize uygulanmamıştır. Sadece neler yapılacağı belirlenmiştir. İşlemlerin hepsi kurulum başlayınca yapılacaktır.
Bu adımdan sonra Sistem Yükleyicisi (Grub) nereye kurulacağı belirlenebilir. Bilgisayarınızda birden fazla işletim sistemi varsa, açılış esnasında aralarında seçim yapmanızı sağlayan şeydir Sistem Yükleyicisi. Normal şartlarda bu bölümdeki ayarlara dokunmanıza gerek yoktur. Normal ayarlar, çoğu kullanıcı için en ideal ayarlardır. Ama bazı kullanıcılar Sistem Yükleyicisi’nin başka bir diskin başına kurulmasını ya da Pardus’un kurulu olduğu disk bölümünün başına kurulmasını isteyebilir. Hatta ve hatta kurulmamasını bile isteyebilir. Ya da diğer işletim sistemlerinin listeye eklenmemesini isteyebilir. Böyle durumlar için bu ekran vardır. Ama genellikle bu bölüme dokunmanıza gerek kalmaz.
Sistem Yükleyicisi ayarları da bittikten sonra en nihayetinde kurulum özeti karşımızda. Bu özet, ayarladığımız tüm ayarlar ve disk bölümlendirmelerinin bize kontrol etmemiz için gösterilmesidir. Eğer yanlış bir şey olmadığına eminsek Kuruluma Başla diyerek artık kuruluma geçebiliriz.
Yaklaşık 20 dakika süren kurulum süresince size Pardus hakkında küçük bilgilendirmeler gösterilecektir. Bu esnada da paketleriniz bilgisayara kurulacaktır.
Kurulum ekranında iken fonksiyon tuşlarını (F6, F7) biraz kurcalarsanız, Pardus geliştiricilerinin sizi 20 dakikalık da olsa sıkıntıdan kurtarmak için koyduğu ufak sürprizi görebilirsiniz ;).
Pardus 20011’yi çalıştırma ve sisteme giriş
Tüm bu işlemler bittikten sonra ileri düğmesine son bir kez tıkladığınızda Pardus CD’niz kendiliğinden çıkacaktır.
CD’yi yuvadan çıkarttıktan sonra Sistemi Yeniden Başlat düğmesine tıklayarak bilgisayarınızı yeniden başlatabilirsiniz.
Karşınıza çıkan Sistem Yükleyicisinden Pardus’unuzu seçerek Pardus’u açarak, kalan son ayarları tamamlayabilirsiniz.
Kullanıcı yaratmak için, sadece alanları doldurmanız yeterli. Bu alanlar şunlardır:
Gerçek İsim: Kendi adınızdır. Örneğin: Göktuğ Korkmaz. Bu bölüm sistemin sizin gerçek adınızı bilmesini sağlar. Bunun katacağı birkaç avantaj vardır. Ama bu alan zorunlu değildir.
Kullanıcı Adı: Bu bölüm kullanıcı adınızdır. Örneğin: Ryuk. Sisteme giriş yaparken bunu yazarsınız ya da kullanıcınızla ilgili bir işlemde bu devreye girer. Ayrıca gerçek isminizi girdiğiniz esnada sizin adınıza uygun bir kullanıcı adı üretilmeye çalışılır. Ama bunu beğenmezseniz kendi istediğiniz kullanıcı adını da belirleyebilirsiniz.
Parola ve Parola (Tekrar): Sisteme giriş yaparken kullanacağınız paroladır. Ancak Linux işletim sistemlerinde her kullanıcının bir parolası vardır. Dolayısı ile bu alan da zorunludur.
Kullanıcı yarattıktan sonra her Linux sisteminde gerekli olan bir kullanıcı için, yani yönetici kullanıcısı (root) için parola belirlemeniz gerekmektedir. Bu kullanıcı, sistemde tam yetkisi olan ve her tür ayara dokunmanızı sağlayan, ve asla ama asla unutmamanız gereken bir paroladır. Eğer unutursanız önemli bir anda boşlukta kalabilirsiniz.
Aynı ekran üzerinden bilgisayarınızın adını da belirleyebilirsiniz. Bu bilgisayar adı, bağlı olduğunuz ağda kendini belirtecektir.
Yapmış olduğunuz son ayarlamaların özeti, uygulanmadan hemen önce gösterilir. Pardus 2011’i kullanmak için sabırsızlanıyorsanız, hemen İleri’ye tıklayın! 🙂
Pardus‘un diğer masaüstü ortamlarıyla ne zaman kurulabileceği, kullanıcıların herhalde yıllardır en çok sorduğu soruların başında geliyordu.
Geçtiğimiz haftalarda ilk kez Özgürlükİçin’de duyurduğumuz ÇoMaK Projesi, bu büyük hasrete son verecek. Bu hafta Ajans Pardus’ta da ağırladığımız ve Necdet YÜCEL‘in liderliğinde çalışmalarına başlayan genç ÇoMaK geliştiricileri, bu çok merak edilen soruya artık cevap verecek noktaya geldiler :).
Projenin liderliğini yapan ve özgür yazılım dünyasına bugüne dek pek çok geliştirici kazandıran sevgili Necdet YÜCEL‘in günlüğü üzerinden duyurduğu proje takvimi, bu bekleyişin fazla uzun sürmeyeceğini müjdeliyor.
Gnome, Xfce, Fluxbox, Lxde ve Enlightenment aromalı Pardus
Sizi daha fazla bekletmeden, Necdet hocamızın açıkladığı proje takvimini sizlerle paylaşalım:
27 Ocak 2011: KDE harici bir masaüstü ortamıyla kurulum yapabilen bir Pardus 2011 sürümü (BETA).
14 Şubat 2011: KDE içermeyen ve Pardus teknolojilerinin düzgün çalıştığı bir Pardus 2011 sürümü (BETA).
19 Haziran 2011: Gnome, Enlightenment, Xfce, Lxde ve Fluxbox masaüstleriyle kurulabilen ve tüm Pardus teknolojilerinin KDE’deki gibi çalıştığı bir Pardus 2011 sürümü.
(….)
Göreceğiniz üzere fazla beklemeyeceğiz. Pardus 2011’in çıkışının hemen bir hafta sonrasında, KDE harici bir masaüstü ortamıyla kurulan ilk deneme sürümü yayınlanacak. Son kullanıcılar için daha kullanılabilir bir diğer deneme sürümüyse şubat ayının ortası gibi çıkacak.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren ÇoMaK ekibi, TÜBİTAK BİLGEM geliştiricilerinin de desteğiyle, çalışmalarını tam gaz sürdürüyor. Eğer sizler de bizim gibi bu gelişmelerden ötürü heyecanlandıysanız, ÇoMak ekibi sizi e-posta listelerine bekliyor :).
Bu yazımızda özgür BitTorrent istemcilerinden Deluge’yi ele alacağız. İnternet hızının artmasıyla birlikte çoğu kullanıcı, torrent ağları üzerinden etkin biçimde dosya paylaşımı yapmaya başladı. Kimisi tamamen zevk için bu işe girişirken başkaları ticari boyutta uğraşıyor. Deluge temel olarak çoğu istemcinin size sunduğu özellikleri sunuyor. Bunu yaparken sistem kaynaklarını olabildiğince az kullanmaya çalışıyor.
Öncelikle Deluge platform bağımsız bir uygulama. Pardus’ta kurmak için Paket Yöneticisi’nden torrent ya da deluge kelimelerini aratarak paketi bularak yükleyebileceğiniz gibi, konsolda “sudo pisi it deluge” komutunu vererek de yükleyebilirsiniz. Uygulama libtorrent kütüphanesini kullanıyor. Grafiksel arayüz için ise PyGTK seçilmiş. Herhangi bir masaüstü ortamı için özel olarak tasarlanmadığından, Mac OS X ve MS Windows gibi işletim sistemlerinin yanı sıra KDE, Xfce ve Gnome gibi masaüstü ortamlarının da çalışabiliyor. Genel Kamu Lisansı (GPL) ile dağıtılan yazılımın güzel özelliklerinden birisi de eklenti desteği. Şimdi sizlerle Deluge’nin birkaç özelliğine göz atalım.
Deluge paketini yüklediğiniz zaman, otomatik olarak kendisini torrent dosyaları için öntanımlı hale getirir. İndirdiğiniz torrent dosyasını listeye eklemek için torrent dosyasına çift tıklayarak veya Dosya menüsünden “Torrent Ekle” seçeneğine tıklayıp, açılan pencereden torrent dosyasını seçip indirmeye başlayabilirsiniz.
Dosya inerken üstüne tıkladığınızda size ayrıntılı bilgiler sunulur. Buradan indirdiğiniz ve gönderdiğiniz dosya boyutunu, hızı, kaynak ve eş sayısını, indirilme süresi ve daha birçok ayrıntıyı öğrenebilirsiniz.
Menüde diğer bir bölüm olan “Düzenle” kısmının altındaki tercihler bölümünden uygulamanın ayarlarını yapabiliyoruz. “İndirilenler” sekmesinden dosyalarınızı nereye kaydedeceğinizi ayarlarken, “bant genişliği” bölümündeyse azami bağlantı gibi çeşitli tercihlerinizi belirleyebilirsiniz.
Eğer bilgisayar başında durmayacaksanız, kendinizi sınırlandırmanın anlamı yok ama aynı anda web üzerinde gezinmek istiyorsanız, gönderme hızınızı biraz düşürmekte yarar olabilir.
“Diğer” sekmesinde güncellemeler hakkında bilgi isteyip istemediğinizi seçiyorsunuz. Yeni sürüm hakkında uyarılmak istemeyen kullanıcılar bu bölümdeki işareti kaldırarak uyarıdan kurtulabilir, isteyenlerse projeye katkı sağlamak için anonim bilgilerini göndermeyi seçebilirler.
Yazıyı bitirmeden önce son anlatacağım özellikse “Eklentiler”. Bu özellik çoğu torrent istemcisinde mevcut. Haliyle Deluge de geri kalmamış ve eklenti desteği sağlamış.
WebUi eklentisi, Deluge indirme yöneticisine uzak bağlantı yapmanızı sağlamaktadır.
Notifications eklentisi ise size dosyalarınız indiği zaman ne gibi uyarı vermesini istediğinizi göstermektedir.
Bu bölümde isterseniz internetten indirdiğiniz eklentileri “Eklenti Yükle” düğmesiyle aktif hale getirebilirsiniz.
Bilgisayarlarla çok fazla ilişkide olmayan arkadaşlarımızın son zamanlarda sıkça BIOS ayarlamalarıyla ilgili sorular sorduklarını görüyorum.
Özellikle bilgisayarlarının BIOS’larına girip CD sürücülerini öncelikli Boot (açılış) aygıtı nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Bu ve buna benzer sıkıntı çeken arkadaşlara yardımı olması dileğiyle ufak bir belge hazırladım. Umarım işinize yarar.
AMIBIOS (American Megatrends)
Bilgisayarınızdaki BIOS üreticisi AMIBIOS (American Megatrends) ise, bilgisayarın açılışı sırasında (RAM testi yapılırken) klavyeden DEL tuşuna basarak BIOS’a girebilirsiniz. Karşınıza gelen BIOS ana menüsünden Bootbölümünü seçin.
Bu ekrandaki Boot Device Priority bölümündeki 1st Boot Device seçeneğini CDROM olarak ayarladıktan sonra kaydedip çıkın ve sisteminizi yeniden başlatın. Artık bilgisayarınız ilk olarak CDROM’a bakacak ve orada Pardus Kurulan ve/veya Pardus Çalışan CD varsa onunla başlayacaktır.
Phoenix Award Bios
Bilgisayarınızdaki BIOS üreticisi Phoenix Award Bios ise, bilgisayarın açılışı sırasında (RAM testi yapılırken) klavyeden DEL tuşuna basarak BIOS’a girebilirsiniz. Karşınıza gelen BIOS ana menüsünden Advanced Bios Features bölümünü seçtiğinizde karşınıza aşağıdakine benzer bir ekran gelecektir.
Bu ekrandaki First Boot Device bölümünü CDROM olarak ayarladıktan sonra kaydedip çıkın ve sisteminizi yeniden başlatın. Artık bilgisayarınız ilk olarak CDROM’a bakacak ve orada Pardus Kurulan ve/veya Pardus Çalışan CD varsa onunla başlayacaktır.
Dell
Eğer bilgisayarınız Dell markaysa, bilgisayarın açılışı sırasında klavyeden F2 tuşuna basarak BIOS’a girebilirsiniz. Karşınıza gelen BIOS ana menüsünden Boot sequence bölümünü seçtiğinizde karşınıza aşağıdakine benzer bir ekran gelecektir.
Bu ekrandaki + ve – tuşlarına basarak 1. sıraya IDE CDROM DEVICE gelecek şekilde ayarladıktan sonra kaydedip çıkın ve sisteminizi yeniden başlatın. Artık bilgisayarınız ilk olarak CDROM’a bakacak ve orada Pardus Kurulan ve/veya Pardus Çalışan CD varsa onunla başlayacaktır.
PhoenixBIOS
Bilgisayarınızdaki BIOS PhoenixBIOS ise, bilgisayarın açılışı sırasında klavyeden F2 tuşuna basarak BIOS’a girebilirsiniz. Karşınıza gelen BIOS ana menüsünden BIOS FEATURES SETUP bölümünü seçtiğinizde karşınıza aşağıdakine benzer bir ekran gelecektir.
Bu ekrandaki Boot Sequence bölümünü A, CDROM, C sırasıyla ayarladıktan sonra kaydedip çıkın ve sisteminizi yeniden başlatın. Artık bilgisayarınız ilk olarak CDROM’a bakacak ve orada Pardus Kurulan ve/veya Pardus Çalışan CD varsa onunla başlayacaktır.
Pardus kurulumunu adım adım takip edebileceğiniz bir rehberi İlk Adımlar bölümündeki Pardus 2009.2 Nasıl Kurulur?belgesinde bulabilirsiniz.
KDE 4’ün pencere yöneticisi KWin, artık kendi özel efektleri ile birlikte geliyor. Yeni KWin sayesinde, Compiz veya benzeri bir yazılımı kurmadan da, uçan, sallanan, dönen pencere efektlerine sahip olabileceksiniz. Ekran kartının 3B özelliği bulunan ve sorunsuz çalışan kullanıcılar için temel efektler, kurulum sonrası açık olarak geliyor. Efektler çalışırken, 3B özelliklerinde bir sorun meydana gelirse, masaüstü efektleri otomatik olarak kapanıyor. Kullanıcı Shift+Alt+F12 tuşlarına birlikte basarak, efektleri istediği zaman kapatıp, açabiliyor. KDE 4.2 sonrasında eklenen bir özellikle tam ekran uygulamalar çalışırken, masaüstü efektlerinin pasifleşmesi sağlanıyor ama ben yinede tam ekran uygulamalarda efektleri elle durdurmanızı tavsiye ederim. Şimdi temel ayarlardan başlayarak, KDE 4 ile gelen KWin efektlerini ve masaüstü sistem ayarlarını biraz inceleyelim.
Masaüstü efektleri ayarları için, önce Sistem Ayarları’nı açıp, Genel sekmesinde bulunan Masaüstü simgesine tıklıyoruz ve istediğimiz tüm ayarları buradan gerçekleştiriyoruz.
Masaüstü Efektleri
Genel Sekmesi:
KDE4 Masaüstü efektlerini, buradan etkinleştirebilir veya kapatabiliriz. Geliştirilmiş pencere yönetimi seçeneğiyle, yazının ilerleyen bölümlerinde Gelişmiş sekmesinde bulunan ayarları yapabileceğiz. Gölgeler seçeneğiyle pencere altında bulunan gölgeleri aktif hale getirebiliriz. Gölge ayarlarını ise Tüm efektler sekmesinden yapabileceğiz. Çeşitli canlandırmalar seçeneğiyle masaüstü canlandırmalarını aktif hale getirebiliriz.
Bu ekranda yapabileceğimiz üç önemli ayarımız daha var.
1- Pencere değiştirme efekti: Alt tuşuna basılıyken basacağımız her Tab tuşuyla çalışan dört temel pencere değiştirme efektinden hangisini kullanacağımızı bu kısımdan seçiyoruz.
Kutu pencere seçici:
Resimden de gördüğünüz üzere masaüstlerinde bunan pencereler, bir kutu içerisinde yer alır ve Alt tuşu basılıyken basılan her Tab tuşu ile farklı bir pencere aktif edilir.
Şimdiki Pencereler:
Bu efektle tüm pencereler masaüstünü kaplar, Alt tuşuna basılıyken, Tab tuşuna her basışınızda da farklı bir pencere aktif edilir.
Kapak seçici:
Kapak seçici efektiyle resimdeki gibi tüm pencereler arka arkaya sıralanır ve Alt tuşuna basılıyken basacağınız Tab tuşuyla pencereler öne doğru sırasıyla değişirler.
Dönen pencereler:
Dönen pencereler efektiyle tüm pencerelerimizi masaüstünde sırayla döndürebiliriz. Alt tuşuna basılı tuttuktan sonra basacağımız her tab tuşuyla pencereleri dans ettirebileceğiz.
2- Masaüstü değiştirme efekti: Masaüstleri arasında gezinirken kullanabileceğimiz iki efektimiz var
Kaydır: Bu efekti seçtiğinizde masaüstlerinde gezerken açık pencereler, masaüstünden kayarak hareket ederler. Eğer sağdaki masaüstüne geçiş yapıyorsak masaüstü sağdan sola, soldaki masaüstüne geçiyorsak soldan sağa, aşağıdaki masaüstüne geçiş yapıyorsak aşağıdan yukarı, yukarıdaki masaüstüne geçiyorsak yukarıdan aşağı şekilden bir kayma yapacaktır.
3- Canlandırma hızı: Bu ayar ile tüm efekt ve canlandırmaların hızını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Toplam yedi tane hız seçeneği bulunuyor. Normal hız seçeneği en idealidir.
Ekran Kenarlıkları Sekmesi:
Masaüstünüzün istediğiniz kenar veya köşesine doğru yapacağınız fare hareketiyle belirlediğiniz efekt çalışacaktır. Toplam sekiz bölge bulunuyor. Kırmızı bölge, efekt olmadığını; yeşil bölge ise efekt olduğunu belirler. Bir efekt sadece bir bölgede bulunabilir. İki bölgede bulunamaz. Eğer iki yere eklemeye çalışırsak efekt en son eklediğimiz bölgeye kayar. Efektten çıkmak için istediğimiz masaüstüne gelip sağ tuşuna tıklamamız gerekir.
Tüm Efektler Sekmesi:
Bu sekmede KWin ile ilgi bütün efektler, açıklamaları ile beraber bulunuyor. Burada bulunan efektleri zevkimize göre seçip kaldırabiliriz. Efektler araçlar, erişebilirlik, görünüm, güzelleştirme, odaklama ve pencere yönetimi şeklinde altı başlık altında toplanmıştır. Efektlerin sonunda bulunan,
İşaretiefekt hakkında bilgi verir.
İşarei ise efekt ile ilgili ayarları yapmamızı sağlar.
Araçlar
Araçlar başlığı altında iki efekt bulunuyor.
Boyamayı göster: Bu efektle masaüstünde güncellenen alanlar renklenecek.
FPS Göster: Bu efektle grafik başarımını ekranın sağ üst köşesinden takip edebilirsiniz.
Erişilebilirlik
Erişebilirlik, masaüstüne erişimi daha kolay hale getirmemizi sağlayan altı adet efekt bulunuyor.
Büyüt: Meta (Windows tuşu) tuşu ile * / – tuşlarına basarak, masaüstünü büyütüp / küçülte bilirsiniz.
Büyüteç: Fare altında kalan bölümü büyüten, balık gözü büyüteç.
Fareyi izle: Etkinleştirdiğinizde farenin yerini belli edeceğiniz bir efekt.
Keskinleştir: Masaüstünüzü keskinleştirir.
Negatifleştir: Masaüstleri ve pencerelerin renklerini tersine çeviren bir efekt.
Görünüm
Görünüm bölümü ise görsel efektlerin bol olduğu KDE 4 efektlerinin en eğlenceli kısmıdır. Burada pencerelerimize değişik efektler vererek masaüstü kullanımımızı eğlenceli hale getirebileceğimiz 16 adet efekt bulunuyor.
Açılan Pencereleri Canlandır: Yeni pencere açılışlarını canlandıran efekt.
Bulanıklaştır: Yarı şeffaf pencerelerin arka planını bulanıklaştıran bir efekt.
Fare izi: Fareyle masaüstünde çizgiler çizmenizi sağlayan bir efekt.
Giriş: Giriş yaparken masaüstünüzü pürüzsüzce belirginleştiren bir efekt.
Gölge: Pencerelerin altlarına belirlediğiniz renkte bir gölge ekler.
Görev Çubuğu Küçük Resim Ön izlemeleri: Masaüstünde yer alan pencerelerin küçük bir ön izleme resmini görev çubuğu üzerinde görmenizi sağlayan efekt.
Kaybolma: Pencerelerin gösterilirken pürüzsüz bir şekilde belirginleştiren, gizlenirken de pürüzsüzce solduran bir efekt.
Kaydır: Sanal masaüstleri arasında geçiş yaparken, pencereleri kaydıran bir efekt.
Sihirli Lamba: Kapatılan pencereleri küçülüşünü ve yükselişini bir sihirli lambaya çeviren efekt.
Yan Küçük Resimcik: Ekranın bir kenarında pencerenin küçük bir resmini gösteren efekt.
Çıkış: Çıkış penceresi gösterilirken ekranı solduran efekt.
Şeffaflık: Farklı durumlar için pencerelere şeffaflık özelliği sağlayan efekt.
Güzelleştirme
Güzelleştirme seçeneğinde sadece masaüstüne kar yağdırma efekti bulunuyor. Şimdilik…
Kar: Sıcak yaz günlerinde masaüstlerinize kar yağdıran bir efekt.
Odaklama
Odaklama seçeneği, pencereleri belirli koşullarda koyulaştırmamızı sağlar.
Pasifleri Koyulaştır: Etkin olmayan pencereleri koyulaştıran bir efekt.
Yönetici Kipinde Ekranı Dondur: Yönetici hakları istendiğinde bulunduğunuz ekranı koyulaştıran bir efekt.
İletişim Kutusu Sahibi: Etkin iletişim kutularının sahibi olan pencereyi koyulaştıran bir efekt.
Pencere Yönetimi
Pencere Yönetimi, pencereleri yönetirken kullandığımız efektleri aktif veya pasif hale getirmemizi sağlar.
Dönen Seçici: Alt-Tab tuşlarıyla pencereleri çevirerek seçer.
Kapak Pencere Seçicisi: Alt-Tab tuşlarıyla pencereleri kapak akışı ile seçer.
Kutu Pencere Seçicisi: Alt-Tab tuşlarıyla pencereleri küçük resimler içinden seçer.
Masaüstü Izgarası: Tüm masaüstlerini bir ızgara şeklinde yan yana dizerek seçmenize yardımcı olur.
Masaüstü Küpü: Sanal masaüstlerini bir küpün yanları olarak gösteren efekt.
Masaüstü Silindiri: Sanal masaüstlerini bir silindirin yanı olarak gösteren efekt.
Şimdiki Pencereler: Tüm açık pencereler yan yana gösterilene kadar küçülten bir efekt.
Gelişmiş Sekmesi:
Masaüstü efektlerinin gelişmiş ayarlarını yapabileceğiniz bu sekmede, gerekli tüm ayarlar öntanımlı olarak gelmekte.
Fonksiyonellik denetimlerini pasifleştir seçeneği ile 3B özelliklerinde bir sorun ya da yavaşlama olduğunda, efektlerinin otomatik devre dışı kalmasını engelleyebilirsiniz.
Şimdi gelelim Masaüstü ince ayarlarına. Arka plan ayarlarında çoklu masaüstü kullanıma kadar kullandığımız masaüstü ortamında, KDE 4 ile çok fazla değişiklik yapılmış.
Çoklu Masaüstü
Bu menüden kaç tane masaüstü ile çalışacağımızı belirler ve masaüstlerine isim verebiliriz. Masaüstü sayısını klavye yardımıyla girebileceğimiz gibi sağındaki yukarı aşağı okları kullanarak fare yardımı ile de girebiliriz.
Ekran Koruyucu
Ekran koruyucularının esas amacı eskiden monitörlerin sabit renklerden etkinlemesini önlemekti. Artık teknolojinin gelişmesiyle ekranlarda bu sorun kalmadı. Ekran koruyucularının şu andaki amacı, hem eğlencelik hem de bilgisayar başında olmadığımız zaman ekran görüntülerini başkasından korumak. KDE 4’de bunun için çeşitli ekran koruyucuları bulunuyor. Bunların birkaç örneğini resimde görebiliriz.
Seçtiğimiz ekran korucu ayarlarını alttaki Ayarla… simgesinden ayarlayabiliriz. Hemen yanındaki simgeden ise ekran koruyucunun denemesini yapabiliriz. Ekran koruyucuyu etkinleştirmek için otomatik başlat seçeneğini etkinleştirmemiz gerekir. Etkinleştirdikten sonra gecikme zamanı aktif hale gelecek ve gecikme zamanını en az 1 dakika olarak ayarlayabiliriz.
Ekran koruyucudan çıkmak için parola istetebiliriz. Böylece bilgisayar başından olmadığımızda ekran korucu belirlediğimiz sürede devreye girecek fakat çıkmak için bizden parola isteyecektir. Bu da biz yokken bilgisayarımızın ekranını başkalarının görmesini engellemiş olur.
Ekran koruyucu çalışırken bazı masaüstü programcıklarının çalışmasını isteyebiliriz. Bunun için Ekran koruyucuda programcıklara izin ver seçeneğini aktif hale getirip ayarla ikonuna tıklayarak istediğimiz programcıkları seçmemiz yeterli olacaktır.
Başlat Simgesi
Bu menü meşgul imlecini ve görev çubuğu bildirimlerini ayarlarını yapabilmemize yardımcı olur. Meşgul imleci, açılan kutudan imleç hareketlerini pasif meşgul imleci, titreyen imleç ve hareketli imleç olmak üzere 3 farklı şekilde belirleyebiliriz. Aynı zamanda gecikme zamanını belirleyerek meşgul olmanın zamanını belirleriz.
Görev çubuğu bildirimleri seçeneğiyse görev çubuğunda meydana gelen olayları bize bildiren bir bildirim sistemini aktif hale getirmemizi sağlıyor. Zaman aşımı süresinde bize olayları görev çubuğu bildirir. Zaman aşım süresini kendimiz belirleriz.
Evet KDE4 ile masaüstleri eskisinden daha canlı ve eğlenceli bir hale geliyor. Pardus 2009 ile öntanımlı kullanılacak olan KDE4 henüz gelişim evresinin çok başında olmasına rağmen şimdiden sergilediği görsel şölen ile pek çok kullanıcıyı etkilemeyi başarmış görünüyor.
Atölye bölümümüzün açılmasıyla beraber yayınlamaya başlayacağımız PyQt dersleri yazı dizisinde, Qt görsel arayüz kitaplığının Python ile kullanılabilmesini sağlayan PyQt4 ile kolay ve hızlı bir şekilde görsel arayüze sahip yazılım geliştirmeyi öğreneceksiniz. Dersleri daha iyi anlayabilmek için, öncelikle İnternet’te kolayca bulabileceğiniz Python dili ve nesne yönelimli programlama hakkındaki kaynakları okumanız faydalı olacaktır.
Neden PyQt?
Çoğu programlama dilinde, aylar önce kendi ellerinizle yazdığınız bir koda tekrar baktığınızda kodun ne yaptığını anlamakta güçlük çekersiniz. Python’da ise bu durum farklıdır. Python’un sadeliği sayesinde kodun ne yaptığını anlamak epey kolaylaşır ve bu sayede büyük projelerde kodun yönetimi kolaylaşır. Qt arayüz kitaplığının tutarlılığı, zengin belgelendirmesi ve her platformda göze hoş görünen uygulamalar oluşturmayı sağlaması, projelerimde bu kitaplığı kullanmamdaki en büyük etken olmuştur. Qt, grafik arayüz kitaplıklarının yanında pek çok yardımcı kitaplık ve araç da içermektedir. Qt ile birlikte gelen modüllerin bazıları ve araçlar aşağıda verilmiştir:
QtCore -> Grafik arayüze ihtiyaç duymayan temel bileşenler
QtGui -> Grafik arayüz
QtNetwork -> Ağ ve İnternet
QtSql -> Veritabanlarıyla bilgi alışverişi
QtOpenGL -> OpenGL kullanarak grafik kartıyla hızlandırılan uygulamalar için
QtScript -> Uygulamanıza kolayca betik desteği kazandırır
Buradaki modüllere ek olarak 2008 yazında çıkacak olan Qt’nin 4.4 sürümü Phonon ve Webkit modüllerine de sahip olacak. Phonon ile video dosyalarını görüntüleyip sesleri çalabilmeniz mümkün olduğu gibi, Webkit sayesinde standartlara en uyumlu web sayfası görüntüleme motoru da elinizin altında olacak. Bütün bu modüllerin platform bağımsız çalışacağını düşünürsek, Qt’nin bu alanda yeni bir çağ başlattığını görebiliriz.
Kurulum
Pardus kullanıyorsanız, Paket Yöneticisi’nden PyQt4 assistant-qt4 designer-qt4 ve linguist-qt4 paketlerini kurarak tam bir PyQt4 geliştirme ortamına sahip olabilirsiniz. Aynı paketler diğer dağıtımlarda da python-qt4 adıyla yer alıyor. Diğer işletim sistemleri içinse kurulum dosyalarını buradan indirebilirsiniz: http://www.riverbankcomputing.co.uk/pyqt/download.php
Şimdi PyQt4 ile gelen araçları kısaca inceleyelim:
Designer
Daha önce de belirtildiği gibi Designer, grafik arayüzleri tasarlamak için kullanılıyor. İlerleyen bölümlerde designer ile neler yapılabileceğini ayrıntılı olarak işleyeceğiz.
Assistant
Tüm Qt belgelendirmesine bu aracı kullanarak erişebilirsiniz. Assistant, ne kadar tecrübeli olursanız olun, geliştirme süreci boyunca sürekli olarak açık kalması gereken bir yardımcıdır. Normalde C++ geliştiricileri için hazırlanmış olan Assistant, programınızı Python ile yazsanız bile çok faydalıdır.
Linguist
Yüzünü pek sık görmeyeceğiniz bu araç, çok dil destekli olarak geliştirdiğiniz yazılımları İngilizce dışında dillere çeviren kişilere kolaylık sağlıyor.
İlk Uygulama: Merhaba Dünya
Bu bölümde, hiçbir işe yaramayan, sadece “Merhaba Dünya” başlıklı bir ana pencereden oluşan bir PyQt4 uygulamasını inceleyeceğiz.
Örneği çalıştırmak istiyorsanız sevdiğiniz bir metin düzenleyicisini kullanarak aşağıdaki kodları merhaba.py adlı bir dosyaya kaydedin:
Bu arada, programınızı yazarken bazı geleneklere sadık kalmanızı öneririm. Bunlara uyduğunuz takdirde kodunuz her düzenleyicide aynı şekilde görünecektir, böylece farklı bir düzenleyici kullanmanız gerektiğinde güçlük çekmeyeceksiniz. Metin düzenleyicinizde; tab karakteri yerine boşluk kullanarak, sekme genişliğini 4 boşluğa çevirerek, Python girinti kipini kullanarak ya da bunlara benzer isimdeki ayarları yaparak programınızı Python geleneklerine daha uygun yazabilirsiniz.
Şimdi programdaki satırları tek tek inceleyelim:
#!/usr/bin/python
Bu satır Python betiğimizin kolayca çalıştırılabilmesine ve diğer programlar tarafından Python betiği olarak tanınmasına yarıyor.
# -*- coding: utf-8 -*-
Bu satırda ise programımızın pek çok dilin karakter setinin bir arada kullanılmasını destekleyen UTF-8 karakter kodlamasını kullanacağını belirtiyoruz.
import sys
Burada Python’un standart sys modülünü yüklüyoruz. Qt4 programımıza konsoldan verilen parametreleri gönderebilmek için bu modüldeki argv’yi kullanacağız.
from PyQt4 import QtGui
Grafik arayüzü olan bir program yapacağımız için QtGui modülünü yüklüyoruz.
def main():
Bu satır Python yorumlayıcısına ana fonksiyonumuzu tanımlayacağımızı belirtiyor.
app = QtGui.QApplication(sys.argv)
Arayüzü olan her Qt uygulamasının olmazsa olmaz bileşeni QApplication nesnesidir. Bu satırda app adında bir QApplication nesnesi oluşturuyoruz ve buna konsoldan gelen parametreleri veriyoruz. Kullanıcılar, konsoldan verilen parametrelerle uygulamanızın kullandığı tema gibi bazı özellikleri değiştirebilirler. QApplication ve diğer tüm Qt sınıfları ile ilgili ayrıntılı bilgiyi Assistant’tan alabilirsiniz.
Burada ise ana penceremizin başlığı Merhaba Dünya yapılıyor ve ardından pencere gösteriliyor. Buradaki u”Merhaba Dünya”da olduğu gibi karakter dizilerinin başında u karakterini kullanarak İngilizce’de olmayan karakterlerin düzgün görünmesini sağlayabilirsiniz.
return app.exec_()
Grafik arayüzlü programlar, arayüzlerini sunabilmek için sürekli çalışır durumda olup işlemciyi meşgul ederler. Bu satır, programımızın çalışır durumda kalmasını sağlayan döngüyü başlatıyor.
if __name__ == "__main__":
main()
Bu satırlar ise Python betiği çalıştırılmak istendiğinde main() fonksiyonunun çalışmasını sağlıyor.
Şimdi gelelim çalıştırmaya… PyQt programımızı çalıştırmak için çeşitli yöntemler mevcuttur:
merhaba.py’yi sağ tıklayınca gelen menüde Birlikte aç > Diğer‘i seçip çalıştırılacak programın adı yerine pythonyazabilirsiniz.
Kullandığınız masaüstünün özelliklerini kullanarak bir başlatıcı oluşturabilir ve komut olarak python merhaba.pyverebilirsiniz. Böylece sadece bu başlatıcıyı tıklayarak programınızı çalıştırabilirsiniz.
Daha karmaşık bir örnek
Bu örneğimizde, metin dosyalarını açıp düzenleyerek kaydetmeye yarayan bir metin düzenleyicisi yapacağız.
Arayüzün hazırlanması
Designer’da Dosya menüsünden Yeni’yi tıklayarak bir Main Window oluşturalım. Ana penceremize Dosya, Yardım menülerini ve QTextEdit parçacığını ekleyelim. Dosya menüsünün altına Yeni, Aç, Kaydet, Çıkış; Yardım menüsünün altına da Düzenleyici Hakkında ve Qt Hakkında eylemlerini ekleyelim. Eklediğimiz QTextEdit parçacığının ekran görüntüsündeki gibi tüm pencereyi kaplaması için, parçacığı seçtikten sonra Form menüsünden Izgara içerisine yerleştir‘i seçelim. Son olarak da ana penceremizi seçip Özellik düzenleyicisinden windowTitle‘ı Düzenleyici olarak değiştirelim ve dosyayı mainwindow.ui adıyla kaydedelim.
Kodların yazılması
Öncelikle ana penceremizi hayata geçirecek kodları, daha sonra ise programı oluşturacak kodları yazalım. Qt Designer ile hazırladığımız ui dosyasını PyQt uygulamasında kullanabilmek için çeşitli yöntemler mevcuttur:
PyQt4’ün uic modülü kullanılarak .ui dosyası program açıldıktan sonra yorumlanabilir. Bu yöntem kısmen yavaş olmakla beraber sağladığı tek kolaylık projedeki dosya sayısını azaltmaktır.
PyQt4 ile birlikte gelen pyuic4 aracını kullanarak pyuic4 mainwindow.ui -o ui_mainwindow.py komutuyla .ui dosyasını ui_mainwindow.py adındaki bir Python betiğine dönüştürebilirsiniz. Dönüşüm işlemi, program çalışması sırasında gerçekleşmediği için bu yöntem çok daha hızlıdır. Bu yöntemde oluşturduğunuz python betiğini üç farklı yaklaşımla programınızda kullanabilirsiniz: basit yaklaşım, tek miraslı yaklaşım, çok miraslı yaklaşım. Yaklaşımlar hakkındaki ayrıntılı bilgiyi Assistant’ta Home > Qt Designer Manual > Using Forms and Components bölümünden edinebilirsiniz.
Bu örneğimizde, kodu göze en hoş görünen ve düzenleme yapması en kolay yaklaşım olan, çok miraslı yaklaşımı kullanacağız. Çok miraslı yaklaşımda, oluşturduğumuz bir sınıfta hem pyuic4’ün ui dosyamızdan oluşturduğu sınıfı, hem de Qt’nin bir sınıfını miras alan yeni bir sınıf oluştururuz. Sonuç olarak mainwindow.py dosyamızın ilk hali şöyle olacaktır:
#!/usr/bin/python
# -*- coding: utf-8 -*-
from PyQt4 import QtGui
from ui_mainwindow import Ui_MainWindow
class MainWindow(QtGui.QMainWindow, Ui_MainWindow):
def __init__(self):
QtGui.QMainWindow.__init__(self)
self.setupUi(self)
Kodları satır satır inceleyelim:
class MainWindow(QtGui.QMainWindow, Ui_MainWindow):
Bu satırda MainWindow adında bir sınıf oluşturuyor ve bu sınıfı oluştururken Qt’nin QMainWindow sınıfını ve ui dosyamızdan pyuic4 ile oluşturduğumuz Ui_MainWindow sınıfımızı miras alıyoruz.
Bu satırlar MainWindow sınıfımızdan yeni bir nesne oluşturulduğunda çalışacaktır. Öncelikle QMainWindow’un kendi oluşturucusunu çağırıyor ve ardından Ui_MainWindow‘un içindeki setupUi‘yi çağırarak ana pencerenin istediğimiz hale gelmesini sağlıyoruz.
Bu kodları kullanan bir main.py dosyası ise tıpkı ilk örneğimizdeki gibi olacaktır:
Bu şekilde yazdığımız programı çalıştırmak için python main.py komutunu vermemiz yeterli olacaktır. Programı bu haliyle çalıştırdığınızda göreceğiniz gibi sadece Designer’da hazırladığımız pencereyi oluşturduk ve gösterdik. Pencereye işlev katmak için mainwindow.py dosyasını aşağıdaki gibi düzenlemeliyiz:
Bu şekilde yazdığımız zaman Qt’nin autoconnect özelliği sayesinde metodlarımız otomatik olarak sinyallere bağlanacak ve dolayısıyla menüden bir eylemi tıkladığımızda bu dosyadaki ilgili metodumuz çalışacaktır. Sinyal kavramından kısaca bahsetmek gerekirse; grafik arayüzü kullanırken yaptığımız her işlem (fareyi kımıldatmak, bir yere tıklamak, klavyedeki bir tuşa basmak) bir sinyal yayar ve eğer bu sinyali bir kod parçasına bağlamışsak, sinyal her yayıldığında bağladığımız kod parçası çalışır. PyQt’de her nesnenin kendine özgü sinyalleri bulunur. Bunların ne olduğunu ve sinyal kavramı hakkındaki detaylı açıklamayı yine Assistant’tan okuyabilirsiniz. Autoconnect’in düzgün çalışması için metodun başına, sinyalin gönderdiği parametrenin türünü @QtCore.pyqtSignature(“parametrenintürü”) şeklinde belirtmelisiniz. Bunun hemen altına def on_sinyalgönderennesne_sinyalinadı(self): yazarak sinyal geldiğinde ne yapılacağını belirtiriz. Eğer bağlayacağımız sinyal birden fazla parametre gönderiyorsa, bunları virgülle ayırarak belirtebiliriz.
Dikkat ederseniz bu örnekteki programımızda dosyayı açarken ve kaydederken bu işlemlerin başarılı olup olmadığını kontrol etmedik. Dosya işlemlerinde Qt’nin mis gibi QFile sınıfı dururken Python’un dosya fonksiyonlarını kullandık. Üstüne üstlük bir de arayüz metinlerini Türkçe yaparak programımızın diğer dillere çevrilmesini engelledik. Tabi ki burada böyle göstermemin nedeni örneğin küçük boyutlu kalabilmesiydi. Siz, gerçek hayatta kullanılacak programlarda bu hataları yapmamaya dikkat edin. Bunlara rağmen metin düzenleyicimiz, QTextEdit kullandığımız için geri alma, kopyalama ve yapıştırma gibi işlemlere doğuştan sahip olacaktır.
Bir sonraki konumuz programımıza dil desteğinin ve simgelerin nasıl ekleneceği olacak. Görüşmek üzere.
Bir taraftan Pardus’ta Xfce ile ilgili PolicyKit sıkıntısı ve dolaylı olarak paket yöneticisi, ağ programcığı, servis yöneticisi gibi Tasma modüllerinin çalışmama sorunları giderilirken; diğer taraftan Xfce için ağ yöneticisi (Wicd), CD yazdırma programı (Xfburn), müzik çalar (Listen), -henüz kararlı olmadığı için depoya giremeyen- İnternet tarayıcısı (Midori) ve benzeri uygulama alternatifleri paketlendi.
Özgürlükİçin.com’u takip edenler, Xfce’nin 4.6 sürümünün kararlı sürümünün çıkmasına az bir süre kaldığını; bununla beraber, daha şimdiden kararlı olmayan sürümlerinin paketlenip tekrar tekrar denendiğini bilirler. Kullanıcılar, Xfce 4.6’nin çıkışıyla beraber güç yöneticisi gibi yeni yardımcı araçlar; altyapı araçlarının yenilenmesi ve Xfce’ye has ayar arayüzlerinin Glade ile tekrar tasarlanması gibi bir dizi değişiklikle karşılaşacaklar.
Tüm bu güzel haberlerin yanında, bu makalemde Xfce’de çokluortam ve İnternet için neleri tercih edebileceğiniz konusunda sizlere bölüm bölüm önerilerde bulunacağım.
Resim Görüntüleyici:
Ristretto Xfce bünyesinde geliştirilen Ristretto, son derece hafif ve birkaç küçük numarası ile beraber sadece amacına hizmet eden, küçük boyutlarda resim göstericidir. Düzenle > Tercihler kısmından slayt gösterisini, davranışları, bellek kullanımı ve benzeri ayarları yapılandırabilirsiniz.
Çoklu Ortam Oynatıcı: Gnome MPlayer
Aslında Xfce’nin Xfmedia adında bir çokluortam aracı mevcut; fakat hem gelişimi durmuş durumda, hem de çokluortam dosyalarını oynatırken çeşitli sorunlarla karşılaşılmakta. Bunun yerine tercih edilebilecek en iyi çokluortam oynatıcısı ise Gnome MPlayer.
Mozilla Firefox’unuzun görüntü oynatıcı eklentisinin bağımlılığı olması sebebiyle, Pardus’ta yüklü olarak gelen Gnome MPlayer, bir çokluortam oynatıcısından bekleyebileceğiniz pek çok şeyi barındırıyor. Benim en çok sevdiğim özellik, altyazıların renklerini, büyüklüklerini ve yazı tiplerini rahatça değiştirebiliyor olmam. Minimal yapısı nedeniyle, programın ayarları arasında kaybolmanız pek mümkün değil.
Müzik Çalar: Listen
Aralarında Dive Into Python kitabının yazarı olan Mark Pilgrim’in de yer aldığı bir ekipçe geliştirilen Listen isimli müzik çaların arayüzü, yeni kullanacak olanlar için biraz ürkütücü olabilir; fakat zamanla o arayüzün neden o şekilde tasarlandığı konusunda fikir edinmeye başlayıp, “İyi ki burası böyleymiş!” diye arayüz tasarımına aşina olmaya başlıyorsunuz.
Amarok’ta olduğu gibi, Audioscrobbler, podcast, webradio, şarkı sözlerine göz atma ve dinlediğiniz grubun Wikipedia sayfasını ziyaret etme gibi birçok özelliğe sahip Listen’in en büyük avantajı, bunca karmaşık özelliklere rağmen sisteminizde az yer kaplıyor olması. Diğer taraftan, ana pencerede dynamic özelliğini devreye soktuğunuzda, Listen dinlediğiniz şarkıların dinlenme oranlarını belleğinde tutup, sıklıkla dinlediğiniz şarkıların tarzına, grubuna ya da benzer kriterlere göre benzer şarkıları çalma listesine ekleyip sırasıyla çalmaya başlıyor. Açıkçası bu benim için pek şaşırtıcı bir özellik, melankolik zamanlarınızda açtığınız tek bir Anathema şarkısının hemen arkasına, –eğer arşivinizde varsa– Pain Of Salvation yapıştırıyor ve kendinizi fena halde efkâr basmış buluyorsunuz. Bu da şarkı etiketlemenin bir güzelliği olsa gerek.
Bu arada, QuodLibet isminde, Xfce’nin JuK’u niteliğinde, Listen’den daha basit bir müzik çalar uygulaması daha var. Xfce masaüstü yöneticili Fedora özel dağıtımında öntanımlı Xfce müzik çalar olarak QuodLibet’in yüklü geldiğine dikkati çekmek isterim.
MPD İstemcisi: Xfmpc
Müzikçaların masaüstü yöneticisinden bağımsız çalışmasını isteyen, ağ ortamından yayın yapmak gibi marifetlere ilgi duyan dinleyici kitleler için MPD, vazgeçilmez bir müzik sunucusudur; ama bunu kullanabilmek için bir de arayüz istemcisine ihtiyaç duyarız.
Tabi ki Xfce kullanan MPD tutkunu geliştirici arkadaşımız Mike Massonnet de kolları sıvamış, Xfce için son derece basit ve hâlâ gelişme aşamasında olan bir MPD istemcisi yazmış. “Sadeliğin böylesi!” diyebilmek için Xfmpc güzel bir örnek. MPD hakkında daha ayrıntılı bilgi için, PardusWiki’yi ziyaret edin.
Ses Dosyaları İçin Etiket Düzenleyici: Easy Tag
Ses dosyalarının etiketlerini düzenlemek için, biçilmiş kaftan niteliğinde Easy Tag adlı uygulamayı kullanabilirsiniz. Artist, albüm, başlık, tür gibi temel etiketlerin yanında, lisans tipi, yorum, bağlantı adresi ve kimin tarafından ses dosyası biçiminin değiştirildiği gibi ayrıntılı etiketler de girilebiliyor. Bunun yanında, bir grubun tüm şarkılarının Artist etiketini tek bir seferde değiştirmek ve buna benzer marifetleri de yok değil.
Easy Tag dışında, QuodLibet ile bütünleşik halde gelen Ex Falso isminde bir başka etiket düzenleyici uygulamamız da depoda yerini almıştır. Ex Falso’yu kullanmak için QuodLibet’i kurmanız yeterli. Uygulamayı QuodLibet içerisinden kullanabilmenin yanında, sadece Ex Falso’yu çalıştırabilmeniz de mümkün.
CD / DVD Yazıcı: Xfburn
Çokluortam uygulaması kategorisinde pek yer almasa da, ses CD’si oluşturmak için bir CD / DVD yazma uygulamasına ihtiyacımız olacaktır. Xfburn’un yeni kararlı sürümü daha yeni güncellendi ve artık kolayca ses CD’si oluşturmayı da destekliyor. Üstelik arayüzü yeni sürümde Türkçeleştirildi.
Ana uygulama penceresinde yer alan “Yeni Müzik CD’si” düğmesine tıkladıktan sonra, geriye yapmanız gereken tek bir şey kalıyor, o da CD’ye yazdırmak istediğiniz ses dosyalarını aşağı sürükleyip “Yazmaya Başla” düğmesine tıklamak.
Ses Kaydedici: Audacity
Müzisyen arkadaşların enstrümanlarının veya kendi sesini kaydedebileceği bir uygulama olarak Audacity kesinlikle denemeye değer. Fakat biliyorsunuz ki, Pardus 2008 sürümüyle beraber PulseAudio ses sürücüsünü kullanmaya başladı ve bazı yazılımlar henüz PulseAudio desteğini sağlayamamış bulunmakta. Yine de küçük bir zahmetle bu uygulamaları kullanmanız mümkün. İster konsoldan “killall pulseaudio” diyerek, ister xfce4-taskmanager’dan pulseaudio servisini öldürerek Audacity’i kullanmayı tekrar deneyin. Tabi bundan önce xfce4-mixer ile mikrofonunuzu açmayı unutmuyorsunuz!
Audacity benzeri olarak Jokosher da katkı depomuzda bulunmaktadır, bunu da unutmadan söyleyelim. Diğer taraftan, biraz daha ciddi kayıtlar ve çalışmalar içinse, Server Acim’in Özgürlükİçin.com için yazdığı Rosegarden makalesine mutlaka göz atmanızı öneririm.
Masaüstü Görüntü Kaydedicisi: Gtk-Recordmydesktop
Bazen kendi masaüstünüzde yaptığınız bir çalışmayı görüntü olarak kaydetmek, daha sonra YouTube, Vimeo gibi sitelere göndererek, bunları arkadaşlarınızla paylaşmak isteyebilirsiniz.Örneğin Pardus ve Xfce’de Compiz ile ilgili çektiğim görüntü,Gtk-Recordmydesktop kullanılarak elde edildi, şuradan izleyerek Gtk-Recordmydesktop’un hüneri hakkında azıcık da olsa fikir edinebilirsiniz.
Anlık Görüntü Yakalayıcı: Xfce4 Screenshooter
Xfce’de çoklu ortam uygulamaları yazımızı, basit ve hoş bir panel eklentisiyle bitirelim. KDE’deki Ksnapshot uygulamasının Xfce’deki karşılığı, xfce4-screenshooter-plugin. Panele yerleşen düğmesine tıklayarak ekran görüntüsünü alıp size kaydetme bilgilerini soran, basit ve pratik görüntü yakalayıcı için fazla söylenecek bir şey sanırım yok.Ama bununla ilgili bir sürpriz duymak isterseniz, hemen belirtelim. Xfce’nin yeni sürümünde (4.6) ekran görüntüsü almak, Print tuşuna basmak kadar basit olacak, yine bu uygulamacık sayesinde.
Evet arkadaşlar, makalemiz burada sona eriyor; ama Xfce’de kullanılabilecek uygulamalar saymakla bitmiyor. Ayrıca, Xfce’de KDE ve Gnome gibi diğer masaüstü yöneticilerindeki araçları rahatlıkla kullanabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Bu makale, sadece belli başlıklar altında uygulama önerilerinden ve önerilen uygulamaların kısaca açıklamalarıyla resimlerine değinmekten ibaret.
Bildiğiniz gibi Xfce, basit, işlerinizi daha kolay ve sakin bir şekilde yürütmenizi sağlayan, hızlı bir pencere yöneticisidir. Ama bu basitlik, bazı işlere doğrudan müdahale etmenize de neden olabilmektedir.
Bu kötü ya da zor bir şey değildir. Tam tersi, işleme doğrudan müdahale ederek pencere yöneticisi ile ilgili bazı ipuçları elde edebilirsiniz. Gelin size önce, KDM ile, hiçbir şeyi değiştirmeden Xfce’yi nasıl varsayılan hale getirebiliriz onu göstereyim, sonra da simgeler ve temalara el atalım.
KDM ile Xfce
“KDM ve Xfce mi?” diye sorabilirsiniz. Evet, KDM ile Xfce çalıştırmanın bir iki dezavantajı var. Örneğin kdebase’in sistem açılışında yüklenmesi dolayısıyla sistem geç açılmakta. Ama şu da var ki Pardus KDE temelli bir dağıtım ve dolayısıyla da KDE paketlerinin hâkimiyeti söz konusu. İster istemez KDE programı çalıştıracaksınız. Ağlarınızı düzenleyebilmeniz için, network-applet yani “KDE Ağ Programcığı” buna bir örnek. Bu nedenle, kdebase’in önceden çalıştırılması çok da büyük bir dezavantaj olarak görülmemeli. En azından şimdilik…
KDM ve Xfce’in birlikte çalıştırılmasının normal kullanıcılar için avantajı ise çok fazla. Xfce’yi kurduktan sonra yapmanız gereken tek şey, Giriş Yöneticisi (KDM) ekranına geldiğinizde “alt + M” tuş ikilisini kullanıp, açılan menüden de oturum olarak Xfce4’ü seçmeniz. Kullanıcı adı ve parolanızı girdiğinizde, artık sizi hep Xfce4 karşılayacak.
Kişisel Simgeler
İşte size Xfce masaüstü ile ilgili küçük bir ipucu daha: Xfce, kullanıcılara ait olan kişisel simgeleri, ev dizinindeki “.icons” dizininden algılıyor.
Örnek olarak Xfce-look[1] sitesinden bir simge teması indirin (mesela FinalOrder) ve arşivi açarak bu dizinin içine yerleştirin:
<example> $ tar -xf ~/Desktop/FinalOrder.tbz2 $ move ~/Desktop/FinalOrder .icons </example> simge dizini
Bunları yaptıktan sonra, Ayar Yöneticisi’ni çalıştırın (Xfce Menüsü > Ayarlar > Ayar Yöneticisi), oradan da “Kullanıcı Arayüzü”nü seçin.
“Simge Teması” sekmesinde yüklediğiniz simgeyi görebiliyorsunuz, değil mi? Güzel. Şimdi de öteki temalara gelelim.
Temaları Değiştirmek
Pencere Temasını Değiştirmek: Pencere temalarına ayar yöneticimizin “Pencere Yöneticisi Ayarları”ndan ulaşabiliyorsunuz. Xfce’de birçok tema kurulu geliyor. Bunların dışında bir tema yüklemek isterseniz, Xfce-look sitesinden temaları indirebilirsiniz. Bu temaları kullanabilmek için, indirdiğiniz arşivin içinden çıkan dizini ev dizinindeki “.themes” dizinine atmalısınız. Daha sonra, ayar yöneticimizin “Pencere Yöneticisi”nden tema seçimini yapabilirsiniz.
Yalnız dikkat etmeniz gereken bir şey daha var: Xfce-look sitesindeki her tema, biraz önce anlattığım şekilde kurulamamaktadır çünkü bu temaların bir kısmı Gnome teması olup, Xfce ile de uyumlu olan temalardır. “GTK+ themes” diye geçen temalar, tıpkı kaynak koddan derlenerek kurulan programlar gibi kurulabilmektedir. O şekilde kurulan temaların arşivlerinden README, INSTALL ve benzeri dosyalar çıkmaktadır, o dosyaları okuyarak tema kurulumunu gerçekleştirebilirsiniz.
Ama benim daha iyi bir fikrim var! Özgürlükİçin forumunda Xfce temaları ile ilgili bir konu açarak tema isteğinde bulunabilirsiniz ya da Uluzilla‘ya hata girebilirsiniz.
İmleç Temasını Değiştirmek:
Kullanmak istediğim simge temaları için, ev –ya da burada yoksa “.icons”– dizinindeki tema arşivlerinin içinden çıkan dizini de buraya yerleştiriyorduk. Aynı şekilde, imleç temalarını da bu dizine alabiliyoruz. Bu dizine aldığınız imleç temalarını kullanabilmek için ayar yöneticimizden “Fare” penceresini kullanmanız yeterli.
Keşke Fontlar İçin de Bir Dizin Olsa
Var! Xfce ile ilgili olmasa da, kullanmak istediğiniz tüm fontları ev dizinindeki “.icons” dizinine yerleştirerek kullanabiliyorsunuz.
“Xfce, çeşitli Unix sistemlerde kullanabileceğiniz, sistem kaynaklarını verimli şekilde kullanarak koruyan, uygulamaları hızlıca çalıştırabileceğiniz hafif bir masaüstü ortamıdır.”
Xfce yazarı Olivier Fourdan’dan gelen bu sözler, Xfce’nin ne olduğunu, diğerlerinden ne gibi farklılıklar gösterdiğini genel bir ifadeyle anlatıyor aslında. Ama bu kadar bilgi bize yetmeyeceği için bu makaleyi okumaya davetlisiniz.
Xfce, bir pencere yöneticisidir ve KDE, Gnome gibi diğer pencere yöneticilerinden farklı bir kulvarda yer alır. Amaçlarının arasında daha basit, daha hızlı ve daha az karmaşık bir masaüstü ortamı sunmak vardır. Her ne kadar çok kolay olmasa da Xfce, yapmak istediğinizi en güzel şekilde gerçekleştirmenizi sağlar: Resim aç, çift tıkla, kapat, terminal aç, rahat ol, sakinleş, özgürsün vs… Ve işin en güzel tarafı, Xfce kullandıkça bir şeylerin hızlıca yol aldığını ve sisteminizin rahat nefes almaya başladığını hissedebilirsiniz.
Xfce, “X-Face” ile aynı şekilde okunuyor (Eks-Feys) ama ilk görenler “Eks Ef Si İi” şeklinde okumayı tercih ediyorlar (şahsen ben “İks-Fe-Ce-E” şeklinde okuyorum). Nasıl okuduğunuz aslında çok önemli değil ama yazarken dikkatli olmamız gerekiyor. Çünkü xface, xcfe, xcafe diye internette araştırma yaptığınızda Xfce hakkında pek bir bilgiye rastlayamazsınız.
Xfce’nin başlarda “XForms Common Environment” şeklinde bir kısaltması varken, yeni sürümlerinde “X Freakin’ Cool Environment” gibi yeni anlam arayışlarına girilmiş. 2. sürümden 3’e ve 4’e geçişinde Xfce baştan kodlanarak 2003 yılında Xfce4-rc1 sürümü duyurulmuş. Xfce, GTK+ kütüphanelerini kullandığı için Gnome ile görsel benzerlikleri ve pencere davranışları bulunuyor. Böylece bir taraftan amaçlarını gerçekleştirirken, diğer taraftan da görsel güzellikten taviz verilmiyor. Ayrıca KDE’deki gereksiz ayrıntılar da Xfce’de yer almıyor.
Eğer sisteminizin masaüstü oturumuna geçerken vaktinizi çalmasından, uygulamaları açarken sizi fazla bekletmesinden veya sistem kaynaklarını sömürmesinden şikayetçiyseniz; Xfce kullanmak için güzel bir sebebiniz var demektir. Xfce için bir miktar Konsol kullanmayı öğrenmeniz gerekebilir ama çok da şart değildir. Gerekli paketleri silmediğiniz sürece Ağ Yöneticisi, Güç Yöneticisi gibi KDE masaüstü ortamı araçlarını yine kullanabilirsiniz.
Sanki Bir Şeyler Eksik…
Pardus’u kurduğunuzda her şey hazır geliyor değil mi? Müzik çalarınız (Amarok), CD / DVD yazıcınız (K3b), e-posta istemciniz (KMail), RSS (Akregator) okuyucunuz, takviminiz (KOrganizer) ve daha birçok şey… Bir sonraki başlıkta göreceğiniz gibi, Xfce’nizi kurup yeni ortamınıza alıştıktan bir süre sonra KDE uygulamalarından elinizi çekmek isteyeceksiniz. Bu, yeni bir ortama, yeni programlara alışmak demek olacak. Zaten Xfce’de başka bir masaüstü ortamının kütüphanelerini kullanan bir program çalıştırmak pek garip olur, sizce de öyle değil mi?
Diğer taraftan, Xfce’nin de kendi içinde birtakım uygulamaları bulunuyor ve bunlar da Xfce’nin kendisi gibi basit ve sadelikten taviz vermeyecek şekilde kaliteli uygulamalar oluyor. Örneğin amacınız sadece resimleri açmak ve gözden geçirmekse Ristretto’yu pek tatlı bulacaksınız.
Kurulumu anlatmadan önce son bir şey ekleyelim; Pardus bir KDE dağıtımıdır, dolayısıyla KDE’yi tamamen ortadan kaldırmak şimdilik mümkün değildir. Ama bu sisteminizin disk sürücüsünde kapladığı alanı düşüremeyeceğimiz veya hızını artıramayacağımız anlamına gelmez. Bunu elbette yapabilirsiniz. Nasıl mı? İşe bu belgeyi okumakla başlayabilirsiniz…
Xfce Kurulumu
Artık Xfce kurmak, sıradan bir paket kurmak kadar basit. Pardus geliştiricileri sizin rahat olmanızı istiyor. Aşağıdakileri adım adım uyguladıktan sonra sevimli pencere yöneticimiz, siz değerli kullanıcılara hizmet vermeye hazır hale gelecek. Xfce paketlerimiz katkı deposunda yer aldığı için önce Contrib depomuzu ekliyoruz. Eğer ekliyse, bir sonraki adıma geçin.
1. Paket Yöneticisi’ni çalıştırın (Alt + F2 tuş kombinasyonunu kullanarak açılan pencerede, package-manager yazarak bunu yapabilirsiniz).
2. Ayarlar sekmesinden Paket Yöneticisi Programını Yapılandır deyin.
3. Açılan pencerede Yeni Depo Ekle seçeneğini kullanın.
4. Şu bilgileri girin:
Daha fazla bilgi için Özgürlükİçin’de contrib diye aratın.
Xfce paketlerini kurmak için:
1. Paket Yöneticisi’ni çalıştırın ve Yeni Paketleri Göster’i seçin.
2. Bileşenlerdeki Xfce Masaüstü sekmesine gelin ve oradaki tüm paketleri yükleyin.
3. slim diye aratın ve Slim’i de yükleyin. Bu bizim giriş yöneticimiz olacak. İlerleyen aylarda, Pardus’a özel tema da hazır olacak.
Son Ayarlar
Önce home dizininizdeki gtkrc-2.0 dizininin ismini değiştirelim. Root olmadan aşağıdaki komutu konsolda verin:
$ mv ~/.gtkrc-2.0 ~/.gtkrc-2.0.backup
Şimdi de, KDE’yi devre dışı bırakıp, giriş yöneticisi olarak Slim’i çalıştıralım. Root olarak aşağıdaki komutları konsolda yazıyoruz:
$ su
# service kdebase stop
# service slim start
Not: “service” komutu hakkında birkaç şey bilmeniz gerekiyor. Örnek vererek açıklayalım, eğer KDEBase servisinin sistem açılışında devreye girmesini istemiyorsanız, “service kdebase off”; KDEBase servisini o anki oturum için geçerli olacak şekilde sonlandırmak istiyorsanız “service kdebase stop” demelisiniz. Sisteminizdeki tüm genel servisleri görmek için “service” komutunu Terminal’de (konsol) verin. Servislerle ilgili yapacağınız işlemlerin çoğu root hakları gerektirmektedir. Daha fazla bilgi almak için şöyle yazın:
# service help
“Son ayarlar”da önce “service kdebase stop” diyerek kdebase servisi pasif hale getirdik. Ardından “service slim start” diyerek Slim giriş yöneticisini çalıştırdık.
Eğer yukarıdaki üç adımı doğru bir şekilde uygulayıp Slim’i doğru bir şekilde başlatabildiyseniz, başardınız demektir. Ama yine bir sorunla karşılaşırsanız, “ctrl + alt + f1” tuş kombinasyonunu kullanarak konsola düşüp, root giriş bilgilerinizi yazdıktan sonra, aşağıdaki komutu verin:
$ su
#service kdebase start
Normal şekilde KDE oturumunu başlatın, ardından ilk üç adımı tekrar gözden geçirin. Eğer hala bir şeyler ters gidiyor ve Xfce’yi başlatamıyorsanız, doğrudan konsoldan başlatmak gibi bir alternatifiniz daha bulunuyor:
1. Sisteminizi yeniden başlattığınızda KDEBase servisinin devreye girmemesi gerekir. Bunu nasıl yapacağımızı az önce söyledik. Açılışta konsola düşmediyseniz “ctrl + alt + f1” tuş kombinasyonunu kullanın.
2. Kullanıcı bilgilerinizi girin.
3. Aşağıdaki komutla -root olmadan- Xfce’yi başlatın:
$ startxfce4
Baktınız, Pardus’u Slim ve Xfce’yle daha çok beğendiniz; hep bu şekilde çalıştırabilirsiniz. Xfce’yi varsayılan masaüstü otrumu olarak başlatmak için Son Ayarlar başlığında KDEBase’i sonlandırıp Slim’i başlatmak işi sadece bir oturum geçerli olan bir işlemken, sisteminizi Slim ve Xfce ile başlatmak için aşağıdaki komutları root kullanıcı haklarını kullanarak terminalde yazmalısınız:
$ su
# service kdebase off
# service slim on
Masaüstüne sağ tıklayıp Sistem sekmesine baktığınızda, Ayar Yöneticisi’ni göreceksiniz. Ayar Yöneticisi’nden Xfce ile ilgili tüm ayarlara erişebilirsiniz.
Xfce’yi iyi kullanmak ve masaüstü ortamı üzerinde hakimiyetinizi sağlamak için sadece edindiğiniz bilgilerle yetinmeyin, sürekli kurcalayın. Ayar Yöneticisi’nde yapmanız gereken kurcalamak. Xfce masaüstü arkaplanını veya renk düzenini değiştirmek için sakın boşuna Tasma’ya uğramayın. Xfce’de ayarlar ile ilgili ne varsa, hepsi Ayar Yöneticisi’nde bulunuyor.
Xfce’ye Alışmak
İtiraf etmeliyim ki, Xfce’ye alışana kadar onu belki beş defa yükleyip silmişimdir. Benim zamanımda hem kaynaklar kısıtlıydı, hem de yalnız bir Xfce kullanıcısıydım. Artık Xfce kullanıcı kitlesi gelişmiş durumda ve Türkçe kaynak sayısı da gittikçe artıyor.
Bu yazıda Xfce ile ilgili bir giriş yapmayı amaçladık. Ne olduğunu, nasıl kurulacağını, sistem açılışında Xfce’yi nasıl başlatabileceğimizi kabaca anlattık. Eğer hala değişimde istekli ve ısrarlıysanız aşağıdaki önerileri uygulayın:
Bazı KDE uygulamalarını doğrudan çalıştıramayabilirsiniz. Terminal’i açın, “kbuildsycoca” komutunu verdikten sonra tekrar çalıştırmayı deneyin.
Eğer yazmaya yatkın ve elinizi fareye kadar taşımakta üşengeçseniz, “alt + f2” tuş kombinasyonuna kendinizi alıştırın. Firefox mu çalıştıracaksınız, o zaman “alt + f2 firefox” yazın.
Masaüstündeki Ev Dizini, Sistem ve Çöp kısayolları çalışmayacaktır. Bunun sebebi, Xfce’nin Konqueror yerine Thunar kullanmasıdır. Masaüstünüzde herhangi bir simgeye sağ tıklayıp, Masaüstü sekmesinden Başlatıcı Oluştur seçeneğini seçin:
Çöp Kutusu için Name kısmına Çöp, Command kısmına ise konqueror trash:/ yazın.
Sistem için Name kısmına Sistem, Command kısmına ise konqueror sysinfo:/ yazın.
Ev Dizini için Name kısmına Ev Dizini, Command kısmına ise konqueror ~ yazın.
Bir önceki maddede belirttiğimiz şekilde, herhangi bir masaüstü öğesi oluşturabilirsiniz.
KDE’deki konsole uygulamasının Xfce’deki muadili “Terminal”dir. Sevin onu, ilgi gösterin. Terminal, sizi fare kullanma zorunluluğundan kurtaracak kadar işlevlidir.
Xfce’nin de sanat sitesi vardır. Arada siteye girip, orada diğer Xfce kullanıcılarının masaüstü görüntülerini inceleyin ve neler yapabildiklerini görün.
Son olarak, PardusWiki ve Özgürlükİçin’deki Xfce kaynaklarını okumayı unutmayın.