Soslu Pizza Tabanları ile Lezzetli Anlar

Gideros Pizza, pizza tutkunları için mükemmel lezzet ve pratikliği bir araya getiren yüksek kaliteli hazır pizza tabanları sunar. Gideros Koyu’nun tarihî zenginliğinden ilham alan markamız, geleneksel ve modern pizza kültürünü birleştirerek, her damağa hitap eden özel ürünler geliştirmektedir. Pizza hamurlarından soslu pizza tabanlarına kadar geniş bir ürün yelpazesi ile Gideros Pizza, evde ve işletmelerde mükemmel pizzaların hızlı ve kolay bir şekilde hazırlanmasını sağlar.

Pizza Hamuru: Pizzanın Temel Taşı

Pizza hamuru, pizzanın en önemli unsurlarından biridir ve Gideros Pizza olarak bu konuda yüksek standartlara sahip ürünler sunuyoruz. Hamurlarımız, en kaliteli malzemelerle hazırlanır ve her aşamasında titizlikle kontrol edilir. Geleneksel yöntemlerle yapılan hamurlarımız, pizzanızın temelini mükemmel bir doku ve lezzet ile oluşturur.

Pizza hamurlarımız farklı boyut ve kalınlık seçenekleri sunar. Klasik 28 cm’lik boyut, kişisel pizzalar için ideal olup, 45 cm’lik XL boyut ise büyük gruplar için mükemmel bir tercihtir. Ayrıca, kalın ve ince hamur seçeneklerimizle, pizza tercihinize uygun bir hamur bulabilirsiniz. Ürünlerimiz, pizzalarınızın hem lezzetini hem de görünümünü artıracak şekilde tasarlanmıştır.

Hazır Pizza: Kolaylık ve Lezzet

Gideros Pizza’nın hazır pizza tabanları, hem evde hem de profesyonel mutfaklarda zaman kazandıran mükemmel bir çözümdür. Önceden pişirilmiş ve hazır hale getirilmiş tabanlarımız, pizzanızı hızlı ve kolay bir şekilde hazırlamanızı sağlar. Sadece tabanı dilediğiniz malzemelerle süsleyip fırına vermeniz yeterlidir.

Hazır pizza tabanlarımız, çeşitli lezzet seçenekleri sunar. Klasik Margherita’dan, özel tariflerle hazırlanmış gourmet pizzalara kadar geniş bir ürün yelpazesi ile karşınıza çıkar. Ürünlerimiz, evde keyifli bir akşam yemeği hazırlamanızdan, restoranlarda hızlı ve lezzetli pizza servisi yapmanıza kadar birçok farklı ihtiyaca hitap eder.

Soslu Pizza Tabanları: Zengin Lezzetler

Soslu pizza tabanı çeşitlerimiz, pizzanıza ekstra bir lezzet katmak için özel olarak formüle edilmiştir. Gideros Pizza’nın soslu tabanları, pizzanın hem temelini hem de lezzetini zenginleştiren mükemmel bir seçenek sunar. Tabanlarımız, ince ve lezzetli bir sos ile kaplanmış olup, her lokmada mükemmel bir tat deneyimi sunar.

Soslu pizza tabanlarımız, çeşitli sos seçenekleri ile sunulur. Domates sosu, pesto, beyaz sos gibi farklı tatlar arasından seçim yaparak, pizzanızı kişiselleştirebilirsiniz. Soslu tabanlarımız, hem evde hem de profesyonel mutfaklarda kullanıma uygun olup, pizzalarınıza ekstra bir lezzet katmanızı sağlar.

Gideros Pizza’nın Ürünlerinin Avantajları

  1. Kaliteli Malzemeler: Gideros Pizza’nın tüm ürünleri, özenle seçilmiş malzemelerle hazırlanır. Pizza hamurları ve soslu tabanlarımız, zengin bir lezzet profili ve mükemmel bir doku sunar.
  2. Pratik ve Hızlı Hazırlık: Hazır pizza tabanlarımız ve soslu tabanlarımız, hızlı ve kolay bir hazırlık süreci sağlar. Müşterilerimize zaman kazandırır ve mükemmel pizzaların hızla hazırlanmasını sağlar.
  3. Geniş Ürün Yelpazesi: Farklı boyut, kalınlık ve sos seçenekleri ile geniş bir ürün yelpazesi sunar. İster bireysel bir pizza, ister büyük bir aile yemeği için ihtiyaç duyduğunuz seçeneği bulabilirsiniz.
  4. Lezzet Garantisi: Gideros Pizza, ürünlerinin her biri yüksek lezzet standartlarına uygun olarak üretilir. Hem evde hem de profesyonel mutfaklarda mükemmel pizzalar yapmanız için ideal bir tercihtir.

Gideros Pizza, pizza hamurlarından hazır pizza tabanlarına ve soslu pizza tabanlarına kadar sunduğu geniş ürün yelpazesi ile pizza severlerin beklentilerini karşılamaktadır. Hem evde hem de iş yerlerinde kaliteli ve lezzetli pizzalar yaratmak için Gideros Pizza’nın ürünlerini tercih edebilirsiniz. Lezzetli ve pratik pizza çözümleri arayan herkes için Gideros Pizza, mükemmel bir tercihtir.

Cappuccino: Kahvenin İtalyan Sanatı

Kahve, dünya genelinde milyonlarca insanın vazgeçilmez bir tutkusudur. Bu tutkunun en zarif ifadelerinden biri olan cappuccino, köpüklü sütün ve zengin espressonun mükemmel birleşimiyle kahve severlerin gönlünde özel bir yere sahiptir. Cappuccino, İtalyan kafe kültürünün simgesel bir parçası olup, günümüzde dünya genelinde popülerliğini korumaktadır.

Cappuccino’nun Tarihçesi

Cappuccino’nun kökeni, 17. yüzyıla dayanır ve adını Capuchin rahiplerinin kahverengi cüppelerinden alır. İtalya’da doğan bu eşsiz içecek, zamanla Avrupa’ya ve ardından tüm dünyaya yayılmıştır. Geleneksel bir cappuccino, bir parça espresso ile eşit miktarda süt köpüğü ve sıcak sütün dengeli bir karışımından oluşur. Bu zarif denge, cappuccino’yu benzersiz kılan ve kahve tutkunları arasında özel bir yer edinmesini sağlayan özelliktir.

Cappuccino Nasıl Yapılır?

Cappuccino yapımı, özünde basit gibi görünse de, mükemmel bir cappuccino elde etmek ustalık ve dikkat gerektirir. İşte adımlar:

  1. Espresso Hazırlığı: Her şey, kaliteli bir espresso ile başlar. Taze çekilmiş kahve çekirdekleri, ideal su sıcaklığı ve basıncı kullanılarak mükemmel bir espresso yapılır.
  2. Süt Köpüğü: Cappuccino’nun olmazsa olmazı süt köpüğüdür. Süt, kremsi ve hafif bir köpük elde edene kadar buharlanır.
  3. Birleştirme: Espresso, bir fincana dökülür ve üzerine yavaşça sıcak süt eklenir. Son olarak, yüzeye süt köpüğü eklenir.

Cappuccino’nun Sırları

Mükemmel bir cappuccino yapmanın sırları arasında, kullanılan kahve çekirdeğinin kalitesi, espresso makinesinin ayarları ve sütün buharlanma şekli yer alır. Ayrıca, süt köpüğünün doğru sıcaklıkta ve kıvamda olması, cappuccino’nun kalitesini doğrudan etkiler.

Cappuccino Çeşitleri

Cappuccino, zamanla farklı kültürlerin damak zevkine uygun olarak çeşitlenmiştir. Örneğin, soğuk cappuccino yaz aylarında ferahlatıcı bir alternatif sunarken, baharatlı cappuccino kış aylarında içimi ısıtan bir seçenek haline gelmiştir. Ayrıca, bitkisel sütler kullanılarak hazırlanan vegan cappuccino seçenekleri de giderek popülerlik kazanmaktadır.

Sağlık ve Cappuccino

Cappuccino, içeriğindeki kafein nedeniyle canlandırıcı bir etkiye sahiptir. Ayrıca, süt içeriği sayesinde kalsiyum ve protein açısından zengindir. Ancak, şeker ve kalori alımına dikkat etmek gerekir. Denge içinde tüketildiğinde, cappuccino sağlıklı bir diyetin parçası olabilir.

Cappuccino, zengin tarihi, hazırlanışındaki incelikler ve çeşitliliği ile kahve kültürünün en önemli simgelerinden biridir. Her yudumunda, İtalyan kafe kültürünün bir parçasını deneyimlemek mümkündür. Kaliteli malzemeler, doğru teknikler ve biraz tutku ile mükemmel bir cappuccino yapabilirsiniz.

Cortado nedir?

Cortado Nedir: Kahve Tutkunlarının Yeni Gözdesi

Kahve dünyası, sonsuz çeşitlilik ve derinlikle doludur. Her bir kahve türü, farklı bir kültürün, tadın ve hazırlık yönteminin temsilcisidir. Bu zengin çeşitlilik içerisinde, son zamanlarda kahve severlerin yeni gözdesi haline gelen bir kahve türü var: Cortado. Peki, cortado nedir ve diğer kahve türlerinden farkı nedir? Bu yazımızda cortado hakkında bilmeniz gereken her şeyi detaylı bir şekilde ele alacağız.

Cortado’nun Kökeni ve Tanımı

Cortado, İspanyolca “kesmek” anlamına gelen ‘cortar’ kelimesinden türetilmiştir. Bu, kahvenin güçlü tadının süt ile “kesilmesi” fikrini temsil eder. Genellikle, espresso ile eşit miktarda sütün birleştirilmesiyle hazırlanır. Bu dengeli karışım, espressonun yoğun tadını yumuşatırken, sütün de aşırı baskın olmasını engeller. Cortado, özellikle Güney Avrupa ve Latin Amerika’da popülerdir ve kahve severler arasında özgün bir yer edinmiştir.

Cortado’nun Hazırlanışı

Cortado hazırlamak için öncelikle kaliteli bir espresso makinesine ihtiyaç duyulur. İdeal cortado, bir ya da iki shot espressonun üzerine, espressonun hacmine eşit miktarda sıcak süt eklenerek yapılır. Süt, buharla ısıtılarak köpürtülmeden önce, espresso ile mükemmel bir uyum sağlaması için ideal sıcaklığa getirilir. Cortado’nun benzersiz tadı, kahve ve sütün bu mükemmel dengesinden kaynaklanır.

Cortado ve Diğer Kahve Türleri Arasındaki Farklar

Cortado, latte, cappuccino ve flat white gibi diğer süt bazlı kahve türleri ile karşılaştırıldığında, süt ve espresso oranındaki farkla öne çıkar. Latte ve cappuccino, daha fazla süt içerir ve dolayısıyla daha yumuşak bir tada sahiptir. Flat white, cortado’ya benzer şekilde, espressonun lezzetini ön plana çıkaran süt oranı ile hazırlanır; ancak, cortado kadar yoğun değildir. Cortado, kahve ve sütün eşit oranlarının mükemmel birleşimiyle, kendine has bir karakter ve yoğunluk sunar.

Cortado’nun Sağlık Üzerine Etkileri

Cortado, sınırlı miktarda süt içerdiği için, kahve severler tarafından düşük kalorili bir seçenek olarak tercih edilir. Espresso’nun sağlık üzerine olumlu etkileri, cortado’nun da popülerliğini artıran faktörler arasındadır. Antioxidanlar açısından zengin olan espresso, hafızayı güçlendirmeye ve kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, her şeyde olduğu gibi, cortado tüketimi de dengeli olmalıdır.

 

Goji Berry Nedir?

Goji berry Çin’de yaklaşık 2000 yıldır kullanılan bir meyvedir. Tadı yaban mersini ve kirazı andıran bu meyve, parlak kırmızı rengiyle ve sulu yapısıyla dikkat çekicidir. Daha çok kurutulmuş hâlinde gördüğümüz bu meyvenin taze hâlde tüketilmesi de uygundur. Bu yazıda Goji berry meyvesinin faydalarından, nasıl tüketileceğinden ve hangi hastalıklara iyi geldiğinden söz ettik. Keyifli okumalar…

Goji Berry Nedir?

Arama motorlarında Goji berry nedir sorusu sıklıkla aratılıyor. Bu meyvenin bilinen diğer isimleri ise “kurt üzümü” ve “kırmızı yaban mersini”. Çin’in yanı sıra Moğolistan ve Tibet gibi Asya ülkelerinde yetişen bu meyve, “Lycium Barbarum” bitkisinden elde edilir. Hafif ekşi ve tatlı bir tada sahip olan meyve, bilhassa Çin’de yüzyıllarca alternatif tıpta kullanılmıştır.

Eskiden Goji berry bulmak zordu. Ancak günümüzde bu meyve o kadar popüler oldu ki bulmak basit hâle geldi. Bunun yanı sıra bu meyvenin güvenilir aktar ya da mağazalardan alınması gerekir. Meyvenin en güvenilir hâline ulaşmanın bir diğer yolu ise evde yetiştirmek. Goji berry tohumlarını alıp derin bir saksı içine ektikten sonra bol güneş alan bir noktaya koymak yeterli olacaktır. Saksıya her akşam yaklaşık yarım litre su koymayı ihmal etmemelisiniz. Bir süre sonra filizlenme ve ardından meyve verme gerçekleşecektir.

Goji Berry Ne İşe Yarar?

Bu mucizevi meyvenin ne olduğunu öğrendikten sonra şimdi sıra Goji berry ne işe yarar sorusuna yanıt vermeye geldi. Goji’yi bu kadar tercih edilebilir kılan birçok özelliği var. Yüzyıllardır tatlılarda, çaylarda ve yemeklerde kullanılan kurt üzümü, sağlığa olan olumlu etkilerinin fark edilmesiyle daha da öne çıkmıştır. Tüm dünyada yoğun olarak ilgi gören meyve, C vitamini içermesi sebebiyle çok güçlü bir antioksidandır. Üstelik bu meyvenin Asya’da uzun yaşama katkısı olduğu düşünülür.

Goji Berry Faydaları Nelerdir?

Goji berry faydaları ile tüm dünyada nam salmış bir meyvedir. Bu faydalar aşağıda derlenmiştir;

C vitamini deposu olan meyve, soğuk algınlığına karşı çok iyi savaşır. Bir portakalda bulunan C vitamininin 4 katı ilgili meyvede bulunur.

Goji’nin sakinleştirici etkisi, stresi azaltmaya ve kaygıyı dindirmeye yardımcı olur. Bu da ilgili meyvenin depresyon ve anksiyete gibi sorunlara iyi gelmesini sağlar.

Kırmızı yaban mersini, ülser ve gastrit gibi mide sorunlarına karşı savaşmaya yardımcı olur.

Asya ve Uzak Doğu’da kısırlık tedavisine karşı kullanıldığı bilinir.

İlgili meyvenin şeker hastaları üzerinde fayda sağladığı da görülmüştür. İlaç kullanan bir diyabet hastasıysanız kullanım öncesi doktorunuza başvurmanız önerilir.

Meyvenin içerdiği A vitamini, gözler üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

Kötü kolesterol üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

Halsizliğe iyi gelen ve enerji veren bir yönü vardır.

Kanser hastalıklarına iyi geldiği gözlenmiştir.

Cildin erken yaşlanmasının önüne geçer.

Böbrek ve karaciğer hastalıklarına iyi gelir. Çin tıbbında karaciğer kanserinde Goji berry kullanılmaktadır.

Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu miktarı, bu meyvenin sık tüketildiği kişilerde artış göstermiştir.

İçeriğindeki antioksidan, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve hastalıklara karşı korumaya yardımcı olur.

Kurt üzümü içinde bulunan kalsiyum, kemik sağlığı için son derece faydalıdır.

Yağ yakımını hızlandırması, ilgili meyvenin zayıflamaya destek olduğunu gösterir.

Ayrıca içerdiği aminoasitler, tokluk hissine ve kilo vermeye yardımcı olur.

İdeal oranda tüketildiğinde uyku düzenine katkıda bulunur.

Bu meyve, 8 farklı aminoasit içerir. Tek bir porsiyonunda dahi günlük protein değerinin yaklaşık %10’u bulunur. Protein için günlük değeri sunan meyvenin porsiyonundaki kalori değeri ise 23’dür.

Goji Berry Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Goji berry antioksidan yapısıyla çeşitli hastalıklara karşı son derece etkilidir. Sindirim sisteminde oluşan problemleri düzenleyen meyve, bilhassa sindirim sistemi hastalıklarına karşı etkilidir. Kabız ya da ishal sorunu çekiyorsanız kırmızı yaban mersini ile çözüm bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra kurt üzümünün cilt hastalıklarına karşı koruma sağladığı da bilinmektedir. Nezle, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları da Goji’nin fayda sağladığı diğer rahatsızlıklardır.

Goji Berry Nerelerde Kullanılır?

Goji berry faydaları ile dikkat çeken bir meyvedir. Mutluluk veren etkiye sahip Goji berry, günlük kullanımına dikkat edilmesi gereken bir yiyecektir. Geniş bir kullanım alanına sahip meyve, düzenli kullanımda etkili sonuçlar gösterir. Her gün düzenli şekilde kullanarak faydalarını görmeye başlayabilirsiniz. Bunun için günlük yeterli miktarda meyveyi çiğ olarak alabilir ya da meyveyi yemeklere ekleyerek pişirebilirsiniz.

Kullanımı son derece basit olan meyve, hiçbir işlem yapmadan taze hâlinde tüketilebilir. Aynı şekilde taze formundayken suyu sıkılarak da kullanılabilir. Tazesine ulaşmanın zor olduğu bir durumdaysanız ve sade tüketmekten hoşlanmıyorsanız kurutmayı da deneyebilirsiniz. Kurutulmuş Goji berry yapraklarını demleyerek meyve çayı yapmak mümkündür.

Goji berry meyvesini atıştırmalık olarak ya da yoğurdun içine atarak güvenle tüketebilirsiniz. Her nasıl tüketirseniz tüketin bu meyvenin küçük bir porsiyonunda dahi yüksek miktarda vitamin ve mineral olduğundan emin olabilirsiniz. En güvenilir Goji berry için Çerez Pazarı adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ispanağın Faydaları Nelerdir? Ispanak Neye İyi Gelir?

Mevsiminde ve düzenli olarak tüketildiğinde ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri karşılayan ıspanak, içerdiği güçlü antioksidan sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudumuzun hastalıklardan korunmasına yardımcı olur. Ancak ıspanağı tüketirken besin değerinin kaybolmaması için belli başlı kurallara uymamız gerekiyor. Şimdi de bu kurallara birlikte göz atalım.

Ispanak Nasıl Bir Sebzedir?

Ülkemize baktığımızda kış aylarında en çok tüketilen sebzelerin başında ıspanak gelmektedir. Birçok vitamin ve mineral ile antioksidan özelliği bulunan ıspanak; karoten gibi lif ve pigmentler açısından son derece zengin bir sebzedir. Ülkemizde yılda 225,343 ton üretilen ıspanak, yılda kişi başı ortalama 2,7 kilogram tüketilmektedir. Ispanak yetiştirirken en önemli faktör iklimdir. Serin iklim sebzesi olarak bilinen ıspanak soğuklara karşı dayanıklı olarak bilinse de, karla kaplandığı durumlarda zarar görmektedir.

Ispanak Çeşitleri Nelerdir?

– Pazal F1 kuzu kulağı tipinde, düz yapraklı, hibrid ıspanak

– Falcon F1 kuzu kulağı tipinde, düz yapraklı, erkenci hibrid ıspanak

– Allouette F1 kuzu kulağı tipinde, düz yapraklı, orta erkenci, hibrid ıspanak

Ispanağı Besin Değeri Nelerdir?

Ispanak, besin değeri açısından oldukça zengin bir sebzedir. Çeşitli vitamin ve minerallerin yanı sıra pek çok mikro besin içermektedir.

Ispanak Nasıl Tüketilmelidir?

Diğer tüm taze sebze çeşitlerinde olduğu gibi ıspanağın da mevsiminde tüketilmesi gereklidir. Ispanağı temizlerken her bir yaprağının koparılmasının ardından aralardaki yabancı otların temizlenmesi ve son olarak da sirkeli suda bekletilmesi çok önemlidir. Yemeğini yapmış olduğunuz ıspanağı sık sık ısıtarak tüketmemeniz gerekmektedir. İçindeki nitrat maddesi ısındıkça nitrite dönüşebilmektedir, dolayısıyla ısıyla temas etmesi zehirlenmelere neden olabilir. Besin değerlerini kaybetmemesi için pişirilmeden önce küçük parçalara ayrılmamalıdır. Ispanak doğrandığında içerisindeki C vitamini azaldığından doğranmadan tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Kontamine olmaması için temiz bir bıçakla doğranmasına dikkat edilmelidir.

Ispanak Ne Zaman Tüketilmeli?

İçinde bulunan nitratın ısıyla temas etmeye başladığında nitrite dönüşmesi sebebiyle ıspanak, pişirildiği gün tüketilmesi gerekilen bir sebzedir. Nitrit vücudun hemoglobin dengesini bozan miyoglabin denilen maddeye neden olmaktadır.

Ispanak Nasıl Pişirilmeli?

Yıkama, dinlendirme ve doğrama işlemleri tamamlandıktan sonra hızlıca ıspanağın pişirilmesi gerekmektedir. Ne kadar kısa süre içerisinde ıspanağı pişirmeye başlarsanız besin değerini korumuş olursunuz. Ispanak, hacim olarak büyük bir yer kaplasada ısıyla birlikte hacim kaybetmeye başlayacaktır.

Ispanak Pişirilmeden Yenir Mi?

Yapılan araştırmalara göre ıspanağın ısıyla temas ettikçe içindeki vitamin ve minerallerin kaybolduğu tespit edilmiştir. Ispanağı tüketme konusunda en sağlıklı yöntemin çiğ olarak tüketilmesi olduğu uzmanlar tarafından açıklanmıştır. Ispanak pişirdikçe “lütein” seviyesi azalmaktadır. Lütein, doğru bir biçimde vücuda alındığında kalp krizi riskini azaltmaktadır. Aynı zamanda göz sağlığının korunmasında da etkilidir.

Ispanağın Faydaları

– Protein bakımından oldukça zengin olan ıspanak, kanser ve verem hastalıklarına yakalanma riskini azaltır

– Mevsimsel rahatsızlara karşı vücudun direncini arttırır

– Kansızlığa iyi gelmesi sebebiyle anne adaylarına önerilmektedir

– Halk arasında ıspanak yaprakları idrar söktürücü olarak kullanılmaktadır

– Bol miktarda demir, kalsiyum ve magnezyum içermektedir

– Lifli yapısıyla kabızlığa karşı etkilidir

– Enerji vererek kasların güçlenmesine yardımcı olmaktadır

– Uzun süre tok tuttuğu için, diyet yapan kişiler tarafından tercih edilmektedir

– Karaciğerin temizlenmesinde etkilidir

– Zengin bir lif kaynağı olması sebebiyle cilt sağlığını desteklemektedir

– Alzheimer’a karşı koruyucu etkisi bulunan ıspanak, düzenli olarak tüketilmesi ile alzheimer riskini azaltmaktadır

Ispanağın genel özelliklerine faydalarına baktık. Tabii ki bu faydalara ulaşabilmek için ıspanağı doğru bir biçimde tüketmemiz gerekmektedir. Ispanak, ot kategorisinde bitki olması sebebiyle herhangi bir alerjik reaksiyonda uzman bir doktordan destek almanız gereklidir.

CRC Kurumsal Tarafından Sunulan Kolaylıklar

Tüm Türkiye’nin sektör ayırmaksızın firmalarını bir araya getirerek, oluşturduğu güç ile firmalara ’’Ortak Satın Alma‘’ konularında yardımcı olan bir platformdur. CRC Kurumsal 2006 yılında kurulmuştur. Kurum ve kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda yenilikçi ve farklı bir bakış açısı getirerek ihtiyaçlarını karşılamak en önemli amacıdır. Bu platformda ilk atılan adımlar yemek alanında olmuştur. 2006 yılında faaliyete geçmiş ve 2007 yılında 1000 kişiye hizmet vermeye başlamıştır. Bu yıllardan sonra günlük 120.000 kişiye yemek hizmeti sunmuştur. Yemek hizmeti ile başlayan firma 2010 yılından itibaren İçme suyu, araç kiralama, akaryakıt, kargo ve kurye hizmetleri, iletişim hizmetleri, toptan gıda gibi birçok hizmet alanında hizmet vermektedir.

CRC Kurumsal hizmetlerindeki mükemmeliyet yapısıyla müşterilerin memnuniyetini hedeflemiştir. Firma özellikle catering firmaları ile ilgili oldukça bilinmektedir. Catering, kelime anlamı olarak yiyecek tedarik eden demektir. Günümüzde daha çok toplu yemek hizmeti olarak bilinmektedir. CRC Kurumsal catering alanında oldukça gelişmiştir ve tecrübe sahibidir. Bu alanda müşterilere tüm firmalar ile iletişime geçme şansı tanımıştır. Bu kolaylık sayesinde müşterilerin memnuniyetini kazanmıştır.

Birçok yemek firması ile anlaşma sağlayarak tüm müşterilere ulaşma imkanları sağlamıştır. Müşterilerin yemek firmalarına ulaşması bu sayede daha kolay bir hale gelmiş ve bir firmadan tüm firmalara ulaşma imkânı sağlanmıştır. Sadece yemek değil diğer birçok hizmetten de aynı zamanda yararlanma imkânı sunmuştur. Bu sayede birçok müşteri tarafından tercih edilmektedir.

CRC Kurumsal başladığı bu yolda catering firmaları, yemek firmaları ile birlikte çalışmaktadır. Tüm müşterilere bu firmalara kolaylıkla ulaşma şansı tanımıştır. Kaliteli yemek, mutlu personel, verimli iş ve mutlu işveren iş prensibini öncü olarak görmüştür. Müşterilerin gereksinimleri ve istekleri doğrultusunda hem ekonomik hem hızlı bir şekilde destek vermektedir.

Firma ayrıca sosyal sorumluluk projelerinde de yer almıştır. Daha iyi bir toplum ve daha iyi bir çevre için bu projelerde gönüllü bir şekilde bulunmuştur ve bulunmaktadır. Bu sayede hem projelerle müşteriler ile daha iyi iletişime sahip olmakta hem de daha mutlu bir iş sunma prensibini yürütmektedir.

Gurme Pack Diyet Yemek Paketi Seçenekleri

Gurme Pack 14 yıllık bir deneyime dayanarak paket yemekler ile markayı buluşturmuştur. Ürünlerinin tazeliği ve kalitesi ile ön plana çıkmak istemektedir. Lezzetli yemek ulaştırma sözüyle sektöre adını yazdırmıştır. CRC Kurumsal paket yemek markası Gurme Pack sizlere yemekleri en doğal bir şekilde ulaştırmaktadır.

Tarladan mutfağa ilkesiyle çalışan GurmePack yemekleri en doğal ürünlerle pişirmektedir. Renklendirici, yapay tatlandırıcı gibi zararlı maddelerden yararlanmadan sizlere en güzel yemekleri sunmayı amaçlamıştır. Yemeklerinin lezzetinin kullandıkları tereyağı ve zeytin yağından gelmekte olduğunu savunmaktadır.

Beyaz ve kırmızı et ürünlerini alırken gıda mühendisleri tarafından kontrol edilmiş olanları tercih etmektedir. Bunun dışında herhangi bir yerden alım gerçekleştirmemektedir. Alınan tüm ürünler mutfaklarındaki kontrol merkezlerinden geçirilmektedir. Bu işlemden sonra yemeğe başlayan firma, ayrıca kullandığı materyallere de dikkat etmektedir. Rasyonel fırınlar ve çelik tencereler kullanılmakta ve kızartmaları özellikle hazır yağda değil fırında yapmayı tercih etmektedirler.

Fit Yemek ve Diyet Yemek Paketi Seçenekleri

Gurme Pack, diyet yemek paketi ve fit yemek paketleri de bulundurmaktadır. Bu konuda da memnuniyet oldukça fazladır. Fit yemek ve diyet yemek paketleri özellikle sağlıklı beslenmek isteyen ve spor yapan müşteriler tarafından rağbet görmektedir. Bunların dışında daha birçok özel yemek paketleri bulunmaktadır. Bu yemek paketleri hakkında firmanın web sitesinden kolaylıkla bilgi edinebilir ve içeriklerine rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Gurme Pack sadece diyet yemek paketi alanında değil Türk mutfağından tutun dünya mutfağına kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu sayede birçok kişiye hitap etmektedir. Asıl amacı tüm herkesi memnun etmek olan firma, müşteri memnuniyetini elde etmiş ve bunlar doğrultusunda kendini hızlı bir şekilde geliştirmiştir. Firma ayrıca hala gelişmekte olup, yenilikler ile adını duyurmaya çalışmaktadır. Sağlıklı yemekler ve organik malzemeler ile farklı tatlar yaratıp herkesin ilgisini çekmeyi başarmıştır.

Gurme Pack askıda yemek ile de dikkat çekmektedir. Bu alanda ihtiyaç sahipleri ile yardımseverleri buluşturma hizmetini sağlamaktadır.Sizler de ihtiyaç sahiplerine yemek ulaştırmak isterseniz firma web sitesinden kolayca detaylı bilgileri edinebilir ve yardım edebilirsiniz.

Natürel Sızma Zeytinyağı

Natürel sızma zeytinyağı yüzyıllardır kullanılan dünyanın en sağlıklı ürünlerinden bir tanesidir. Yemeklere lezzet katan zeytinyağının tıptan, kozmetiğe kadar oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Natürel sızma zeytinyağlarında kullanılan zeytinler silkim yöntemi ile toplanarak işleme başlanır. Zeytinler ardından 4 saat içerisinde, 27 derecenin altındaki sıcaklıklarda bir takım mekanik işlemelere maruz bırakılır. Elde edilen bitkisel yağ sağlık açısından birçok faydayı bünyesinde barındırmakla beraber genellikle soğuk sıkım yöntemi kullanılmaktadır. Asit oranı düşük olan bu yağlar tüm insanlar tarafından rahatlıkla tüketilebilecek bir yapıya sahiptir. Genellikle genzi yakmadığı için tercih edilen zeytinyağı kolay sindirilebilen yapısı sayesinde sindirim sistemini yormaz. Bunun yanında olgunlaşmayan meyvelerden elde edilmesi nedeniyle meyvemsi ve acımtırak bir tada sahiptir. Çiğ olarak tüketilen yağ en çok salatalarda tercih edilir; rengi yeşildir.

Natürel Sızma Zeytinyağının Faydaları

Natürel sızma zeytinyağının insan vücuduna faydaları saymakla bitmez. Lezzeti ve aroması ile ön plana çıkan yağların sağlığa faydalarının bir kısmı şu şekilde;

Bu yağlar; tekli doymamış yağlar oldukları için kalp ve damar sağlığının korunmasında ciddi bir etkiye sahiptir.

Tüketildiği halde kanda bulunan iyi huylu kolesterol seviyesi artış gösterir.

Özellikle çocuklarda beyin ve kemik gelişimi üzerinde pozitif etkiye sahiptir, yetişkinlerde de beyin ve kemik sağlığının korunmasında etkilidir.

İçeriğinde bulunan E vitamini sayesinde yaşanmayı geciktirerek cilde parlaklık sağlar.

Kemiklerde kireçlenmenin önüne geçer.

Hafızanın güçlenmesine yardımcı olarak unutkanlığın önüne geçmektedir.

Zeytinyağı Fiyatları

İnsan sağlığı adına yüzlerce faydası bulunan zeytinyağlarının doğru firmalardan temin edilmesi gerekir. Bu nedenle zeytinyağı alınacak olan firmanın detaylı bir şekilde araştırılmalı ve daha önce firma hakkında yapılan müşteri yorumları dikkatle incelenmelidir. Piyasada bulunan her markanın yeterli kalitede zeytinyağı üretemediği ve zeytinyağında sahtecilik faaliyetlerinin de sık sık gündeme geldiği dikkate alındığında araştırmanın ne kadar önemli olduğu daha net anlaşılabilir. Ardından zeytinyağından ne miktarda alınacağı belirlenmelidir. Doğal zeytinyağı fiyatları alınacak olan miktara göre değişiklik gösterir. Ardından gönül rahatlığı ile zeytinyağı tüketilerek sağlık için sunduğu sınırsız nimetlerden yararlanılabilir.

Starbucks Kurabiye Tarifi

Starbucks kurabiye tarifi birçok kesimden ödül alabilecek kadar önemli düzeyde beğeni kazanmıştır. Özellikle kahvelerin yanında sık şekilde tüketilmesi ile harika bir ikili olmaktadır. Annelerin çocuklarına ikram ederek keyifli dakikalar geçirmesini sağlayabilmektedir. Tarifi uyguladıktan sonra kıvamına gerçekten hayran kalmamanız imkansızdır.

2 tepsi kurabiye 25 dakikada hazırlanarak 12 dakika süre içerisinde pişirilmektedir.

Gereken Malzemeler

  • 2 adet yumurta sarısı
  • 100 gram pudra şekeri
  • 150 gram tereyağı
  • 2 çorba kaşığı su
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 2 çorba kaşığı su, 300 gram un
  • 50 gram damla çikolata
  • 1 tatlı kaşığı vanilya
  • 100 gram iri çekilmiş ceviz içi malzemeler olarak kullanılarak hazırlanmaktadır.

Starbucks Cookie Tarifi

Odak sıcaklığındaki tereyağına şeker eklenerek mikserde çırpılması, süt, tuz, kabartma tozu, vanilya ve nişasta eklenerek çırpılmaya devam edilmesiyle hazırlanan starbucks cookie tarifi damaklarda özel bir lezzeti uyandırmaktadır. 1 adet yumurta, 100 gram tereyağı, 1 yemek kaşığı süt, 1,5 çay bardağı toz şeker, 1 yemek kaşığı nişasta, 1 paket vanilin, 1 çay kaşığı kabartma tozu, bir çay kaşığı tuz, 2 çay bardağı damla çikolata, 2 çay bardağı ceviz ve olabildiği kadar un ise tarifin hazırlanmasında kullanılan genel malzemelerdir.

Starbucks Keki

Çay saatinde artık hanımlar şaşkın bir halde mutfakta bekleyişine gerek bıraktırmayan starbucks keki özel lezzetler arasında bulunmaktadır. 10 dilim olarak servis edilecek olan starbucks keki, 40 dakika gibi pişirilme ve 15 dakikada hazırlanabilmektedir. 4 adet yumurta, yarım su bardağı esmer şeker, yarım su bardağı toz şeker, 1 su bardağı sıvı yağ, 1 tatlı kaşığı yenibahar, 1 tatlı kaşığı tarçın, 1 su bardağı ceviz içi, 1 paket kabartma tozu, yarım çay kaşığı karbonat, 1 paket vanilya, 1,5 su bardağı un, 1 tatlı kaşığı pudra şekeri ve 3 adet havuç ise hazırlanması konusunda gerekli olan malzemelerdir.

Artık günümüzde kahve denildiği vakit birçok kesimden insanın aklına genelde hemen Starbucks gelmektedir. Starbucks kahve isimleri arasında Caffe Misto, Buzlu Filtre Kahve, Buzlu Misto, Cold Brew ile Sütlü Cold Brew gibi filtre kahve çeşitleri yer almaktadır. Hemen hemen her kafeteryada rahatlıkla bu lezzetleri bulabilmek mümkündür. Tabi ki kendi arasında özellikleri bakımından fiyatları açısından farklılık göstermektedir. Starbucks kahve çeşitleri ise yine kahve isimleri gibi birbirine yakın eş değerlerde yer almaktadır. Bunlara bir göz atacak olur isek Caramel Macchiato, Flat White, Ristretto Bianco, Türk Kahvesi, Caffe Latte, Caffe Mocha, Cappuccino, White Chocolata Mocha, Espresso, Buzlu Caffè Americano, Buzlu Caffè Mocha, Buzlu Caffè Latte, Buzlu White Chocolate Mocha ve Buzlu Caramel Macchiato gibi farklı isimleri sıralayabiliriz. Bir kafeteryada karşılıklı yudumlanarak edilecek sohbetin keyfi daha farklı bir hale gelmektedir.

Starbucks İçecekleri

Starbucks kahveler kadar popüler olmuş Starbucks içecekleri vardır. Nitro Cold Brew. 8. S’mores Frappuccino, 7. White Chocolate Mocha, 9. Coffee Frappuccino, Molten Hot Chocolate. Chestnut Praline Latte, 3. Vanilla Sweet Cream Cold Brew, Iced Caramel Macchiato, Mango Black Tea Lemonadebu ve Cool Lime Refresher çeşitler arasında sık tercih edilmektedir.

Starbucks Soğuk İçecekler

Sıcak bir şekilde tüketilen Starbucks çeşitleri olduğu gibi Starbucks soğuk içecekler de özellikle yaz aylarının serinleten lezzeti olmuştur. Böylelikle hem kış hem de yaz aylarında damaklarda özel lezzeti bırakmaktadır. Violet Drink, Teavana Sparkling Berry Sangria Herbal Tea, Triple Mocha Frappuccino, Matcha Lemonade, Cold Foam Cascara Cold Brew, Serious Strawberry Frappuccino, Pink Drink, Vanilla Sweet Cream Cold Brew ve Ultra Caramel Frappuccino gibi isimler soğuk içecekler olarak cezp etmeye devam etmektedir.

Çocuklar İçin Sağlıklı Beslenmenin Önemi

Geleceğimizin umudu olan çocuklar bizler için çok önemlidir. Anne babalar, çocuklarının mutluluğu ve sağlığı için ellerinden geleni yaparlar. Onların mutsuz olmalarını asla istemezler. Hastalıklardan korunmaları için her zaman dikkatli ve özenli davranmaya çalışırlar.

Çocukların mutlu ve sağlıklı bir hayat sürdürebilmeleri için sağlıklı bir şekilde beslenmeleri çok önemlidir. Eğer sizler de çocuğunuzun sağlıklı beslenmesini istiyorsanız ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini öğrenmek istiyorsanız bu yazıya göz atabilirsiniz. Dört besin grubunda bulunan gıdalardan çocuklarımızın yeterli miktarda alabilmeleri, onların sağlıklı beslenmeleri açısından çok önemlidir. Her öğünde çocuğunuza süt, yoğurt, ekmek, meyve, et, tavuk vb. gıdaları yedirmeye çalışın.

Çocukların kemik ve diş gelişimleri açısından büyük önem taşıyan süt, yoğurt, peynir gibi besinleri mutlaka her gün yedirilmesi gerekir. Ayrıca anne babalar, çocukların olası hastalık risklerine karşı gelebilmeleri ve daha dirençli bir vücuda sahip olabilmeleri için sebze ve meyve tüketimine özen göstermeleri gerekir. Öğrenciler için onları güne en güçlü şekilde başlamalarını sağlayan öğün kahvaltıdır. Kahvaltının bu önemi nedeniyle çocuklarınıza mutlaka kahvaltı yaptırın. Aksi takdirde okulda dinlediği dersten verim alamayacaktır. Dikkati daha kolay dağılacak ve hafif bir baş ağrısı başlayacaktır. Bu yüzden çocuklarınızın her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığını kazanmalarına dikkat etmelisiniz.

Kahvaltıda özellikle protein yönünden zengin besinleri tüketmesine özen gösterin. Çocuklar gün boyu fiziksel ve zihinsel olarak aktif olurlar ve enerji sarf ederler. Kaybettikleri enerji ve gücü toparlayabilmeleri için gün içerisinde ara öğünleri ihmal etmemeleri gerekir. Çocuklarınızın tükettiği besinlerin hijyen açısından uygun olup olmadığını mutlaka denetlemelisiniz. Özellikle dışarıda açık havada satılan ve fast food tarzı yiyecekler çocuğunuzun sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Bu yüzden çocuklarınıza okulun çevresindeki açık yerlerden yiyecek almamalarını söylemelisiniz. Ayrıca kantinden yapacakları alışverişlerde seçecekleri besinlere de dikkat etmelisiniz.

Çocuğunuza süt veya ayran gibi içecekleri tüketirken son kullanma tarihlerine bakmalarını söylemelisiniz. Çocuğunuzun ders çalışırken veya başka bir işle uğraşırken açlık hissi başladığında tükettiği besinlere dikkat edin. Çocuklarınızın çok fazla şekerli besinler tüketmelerine engel olun. Bunlar çocuklarınızın sağlığını olumsuz yönde etkileyebilen yiyeceklerdir.

Tok tutan 10 besin

Tok tutan besinler, kan şekerini hızlı yükseltmek yerine daha yavaş ve dengeli yükselmesini sağlayabilecek besinlerdir. Bunlar öncelikle posalı besinlerdir. Yani beyaz ekmek yerine tam buğday çavdar ekmekleri daha lif içeriği yüksek sebzeler, meyveler, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohum grupları.

Sağlıklı beslenme ve tok tutma açısından bir diğer grup olarak da protein kaynaklarını gösteririz. Et, tavuk, balık, gibi ana yemeklerde kullandığımız proteinler tokluğu uzun süre korurken yanlarına eklenecek; süt, yoğurt, ayran gibi süt-kalsiyum gruplarıdır, protein içerikleri sayesinde de  tokluğu usun süre korumaya yardımcıdırlar. Bu besin kaynakları, dengeli beslenmeye de yardımcı olmaktadırlar.

“Çok çabuk acıkıyorum”. “Çok iştahlıyım”. Diyorsanız ise çok az yiyerek daha fazla tokluk hissi uyandırma sağlamak istiyorsanız ise “Tok tutan besinler” Listemizi Şöyle Sıralayabiliriz.

Tok Tutan Birkaç Besin Türü:

  • Yulaf Ezmesi
  • Yumurta ( diyet yapanlar için de iştah hormonunu düşürmektedir)
  • Tarçın
  • Kara Buğday ( Yemeklerin yanında normal ekmek yerine kullanılırsa tokluk hissini uzun süre koruyabilmekte)
  • Badem ( İçerdiği Yağ oranı nedeni ile tokluk hissini korur)
  • Salata ( Daha az porsiyon yemek yiyerek ve daha fazla tokluk hissi uyandırmaktadır)

 

Metabolizmayı Hızlandırmanın Yolları

Metabolizma, vücuttaki her türlü ürünün üretilmesi depolanması ve yakılması sürecine verilen isimdir. Metabolik hızın artırılması konusunda bilgi veren uzmanlar başlıca şu önerilerde bulunuyor:

Egzersiz:

Hareketsiz yaşam tarzı metabolik hızı yavaşlatır. Ve kilo alımını artırır. Bu nedenle asansörü kullanmak yerine merdiven çıkın, yürüyün, yüzün egzersiz yapın. Hiçbiri olmuyorsa evde karın hareketlerini deneyin.

Beslenme:

Daha sık ve az yemek yemeye çalışın. Öğün aralarını uzun tutmayın.

Kalori Sayımı:

Yediğiniz besinlerin kalorilerini doktordan öğrenin.

Sıvı Tüketimi:

Günde iki litre (2 Lt) Sıvı Tüketmeyi ihmal etmeyin.

Uyku:

Her gün mutlaka 8 saat uyumaya özen gösterin. Geç saatlerde yatmak ve erken kalkmak metabolizmayı yavaşlatır. Kişinin gece 12’yi geçmeden yatması, erişkinlerin 8 saat, çocukların 10 saat uyuması gerekir.

Nar Suyu:

Özellikle kış aylarında taze sıkılmış Nar suyu hem C vitamini antioksidanlar açısından zengin hem de hastalıklara karşı koruyucu kalkan görevini üstlenmektedir. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bir bardak nar suyu içmek metabolizmayı hızlandırma özelliğine sahiptir. Düzenli olarak bir bardak nar suyu içilebilir.

Brokoli:

C vitamini açısından ve antioksidan açısından da oldukça zengin bir besin türüdür. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirme özelliğine sahiptir. Mesela bir brokoli çorbası olabilir yada bir haşlanmış brokoli olabilir. Bu besin türünü de tüketmek metabolizmamızı hızlandırma açısından oldukça zengindir.

Metabolizmayı hızlandırma yollarına baktığımızda oldukça değişik ve çeşitli besin türleri ve bu besin türleri değişik yöntemler ile bu hızlandırmayı düzenli bir şekilde gerçekleştirebiliriz.

Kereviz tüketmek, Yeşil çay, kahve ve çay içerdiği kafein sayesinde de metabolizmayı hızlandırmaktadır.

Günde 1-2 bardak yeşil çay tüketmek  metabolizmayı hızlandırmaktır.

Zayıflamak İçin Yapılması Gereken 10 Öneri

Yaza yaklaşırken zayıflamak istiyorsanız bazı şeylere özellikle dikkat etmeniz gerekir. Bu sayede daha hızlı şekilde kilo verebilmeniz söz konusu olabileceğinden zayıflamak için yapılması gereken 10 öneri hakkında bilgi sahibi olmanız ve bunlara uymanız gerekmektedir. Bu sayede düşündüğünüzden daha hızlı zayıflayabilirsiniz.

1- Aldığınızdan fazla kalori yakın: Zayıflamanın temel prensibi kesinlikle harcadığınız kalorinin gıdalarla aldığınız kaloriden fazla olmasına dikkat etmeniz olacaktır. Metabolizma hızınızı da dikkate almanız bu konuda size yardımcı olacaktır.

2- Hedef belirleyin: Ne kadar sürede ne kadar kilo vermek istediğinize karar vermeniz ve buna göre beslenme hatalarınızı düzeltmeniz faydanıza olacaktır. Kendinize belirlediğiniz hedefin gerçekçi olmasına da dikkat etmeniz gerekmektedir.

3- Günlük tutun: Diyet yaparken yaptığınız doğruları ve yanlışları görebilmenize olanak sağlayan diyet günlüğü tutmak, kilo veremediğiniz takdirde neyi yanlış yaptığınızı görmenize olanak sağlayacaktır. Detaylı bir günlük tutmanız aldığınız kaloriyi hesaplayarak ne kadar kalori harcamanız gerektiğini görmenize olanak sağlayacaktır.

4- Öğünlerinizi atlamayın: Öğüm atlamak sonraki öğünlerde daha fazla yemek yemeyi istemenize neden olacağından az kalori almak uğruna öğün atlamamaya özen göstermelisiniz.

5- Hazır gıdalardan uzak durun: Beslenme tarzınızı fast food yerşne ev yemekleri ile değiştirmeniz ve hazır gıdalardan uzak durmanız zayıflamak için mutlaka dikkat etmeniz gereken hususlar arasında yer almaktadır. İş sebebi ile yemeklerinizi evde yiyemiyorsanız dışarıdaki öğünlerinizi kısa ve az tutmanız faydanzıa olacaktır.,

6- Liste hazırlayıp buna bağlı kalın: Haftalık olarak yemek listenizi detaylı olarak hazırlayıp buna bağlı kalma konusunda ısrarcı olun.

7- Bol su için: Açlık hissini bastırma konusunda size destek olan su, daha uzun süre tok kalmanıza olanak sağlayacağından dolayı açlık hissettiğiniz her an su içebilmek için yanınızda hep su bulundurun.

8- Daha çok hareket edin: Düzenli egzersizlerin yanı sıra günlük hayatınızı daha fazla hareket etmeye empoze etmeniz gerekmektedir. Bir durak önce otobüsten inmek, bir durak sonra binmek, daha uzaktaki markete gitmek gibi alışkanlıklar edinmeye çalışın.

9- Sürekli tartılmayın: Her gün tartıya çıkmanız sizi hayal kırıklığına iteceğinden her gün tartılmak yerine haftalık tartılmanız sonuçları gördüğünüzde mutlu olmanıza ve daha azimli olmanıza olanak sağlayacaktır.

10- Yatmadan önce bir şeyler yemeyin: Metabolizmanız yatmadan evvel oldukça yavaş olacağından ve uyurken de daha az kalori yakacağınızdan yatmadan önceki 2 saat boyunca bir şey yiyip içmemeye dikkat edin.

Ramazanda Diyet Yapılır Mı?

Ramazanda Diyet Yapılır Mı?

Ramazan boyunca oruç tutarken zayıflamayı da amaçlayan pek çok kişi bulunmaktadır. Ancak Ramazan ayında saatler süren açlık sonunda yetersiz beslenme kişinin uzun vadede çarpıntı ve anemi gibi pek çok rahatsızlık yaşamasına neden olabilmektedir. Bu sebeple pek çok kişinin aklında Ramazanda diyet yapılır mı sorusu geliyor. Bunun için bazı noktalara dikkat etmeniz gerektiğini söyleyebiliriz. Bu sayede kilo kontrolünüzü sağlamanız mümkün olacaktır.

Ramazan boyunca kilo verebilmek için bazı konulara özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir. Öncelikle yeteri kadar beslendiğiniz hususuna dikkat etmeniz gerekir. Bundan sonra özellikle iftardan hemen sonra uyumamaya dikkat etmeniz en önemli hususlar arasında yer alıyor. Ayrıca çorba ile açtığınız oruç için iftarda tıka basa yememeye özen göstermeniz gerekmektedir.

Ramazanda oruç tutarken kendinizi cezalandırır gibi hiçbir şey yememeniz çok yanlış bir tutum olacaktır. Gün içerisinde ne kadar enerji harcadığınızı da göz önünde bulundurarak alabileceğiniz kalori miktarını belirlemeniz daha doğru olacaktır. Bu sırada kilo vermek uğruna çok ağır egzersizler yapmamaya da özen göstermeniz gerekir. Aksi takdirde aşırı su kaybetmeniz de sağlığınız açısından yanlış olacaktır.

Ramazanda diyet yapma konusunda eminseniz ve gerçekten oruç tutarken kilo vermeyi düşünüyorsanız sahurda tıka basa yiyip tekrar uykuya dalmamalısınız. İftarda da çorba ile başlayı, yarım saat kadar dinlendikten sonra ana yemeğe geçmeniz ve bunu da özellikle lif bakımından zengin, ancak kalorisi düşük yiyecekler tüketerek gerçekleştirmelisiniz. Ayrıca sahurda yeşil çay içmeniz de gün içerisinde sizi tok tutacak olması bakımından önemlidir.

Ramazan’da dikkat edilmesi gerekenler?

Ramazan ayında bir anda beslenme alışkanlıklarımız değiştiği için vücudumuz ilk başta bu sürece alışmakta zorluk çeker. Onun için ramazanda bazı konulara özellikle dikkat etmemiz gerekecek.

  1. Yaklaşık 16 saat aç kaldığımız için midemiz dinlenme süresine geçer. Bu sebeple aniden ağır yemekler yemek mideyi aşırı yüklemek mide spazmlarına neden ola bilir. Oruç açarken daha hafif besinler tüketmek yararlı olacaktır. İftara başlamak için çorba en ideal besindir.
  1. İftar ve sahurda 1-2 adet posalı meyve yemek sindirim sorunları yaşamamızı engelleyecektir.
  1. Uzun süre açlıktan doğan şeker ihtiyacı ramazanda bir hayli artar. Bu isteği gidermek için şerbetli tatlılar yerine daha çok sütlü hafif tatlıları tercih etmek hem kilo almanıza engel olur, hem de midenizin aşırı yüklenmesini engeller.

 

  1. Ramazan’da zayıflamak istiyorsanız aldığınız kalorinin büyük kısmını protein ve sebzelerden almaya dikkat edin. Elinizden geldiği kadar tatlılardan uzak durun. Aynı zamanda gün içinde hafif yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin.
  1. Sahura kalkmayı asla ihmal etmeyin. Çünkü zaten uzun süren açlıktan dolayı metabolizma hızımız düşecektir. Sahuru da ihmal ederek bunu ikiye katlamayın.
  1. Menünüzde balık, tavuk, yoğurt, yumurta gibi protein oranı yüksek yiyeceklere yer verin.
  1. İftarda ve sahurda bol su içmeye özen gösterin.

 

Oruç kimler için sakıncalı?

Ülser, yüksek tansiyon, şeker hastaları, gün içinde ilaç kullanması zaruri olan kişiler oruç tutarken özellikle dikkatli olmalı ve mutlaka doktora göründükten sonra oruç tutmalılar.

Bazı doktorlardan Ramazan Diyeti Önerileri

Türk Kalp Vakfı Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Sumru Özbay’ın Ramazana özel diyet programı:

Sahurda beslenme

  1. 3 kibrit kutusu kadar peynir, 5-6 zeytin, bol salata, 4 dilim ekmek, bol salata. Veya:
  2. 1 kibrit kutusu kadar peynir, 1 yumurta, 5-6 zeytin, söğüş salata, 4 dilim ekmek.
    Veya:
  3. 7-8 çorba kaşığı makarna, 1 porsiyon beyaz veya kırmızı et, komposto. Veya:
  4. 3 yumurtalı menemen, 4 dilim ekmek, çay ya da kahve.

İftarda beslenme:

  1. 1 kâse çorba, 1 porsiyon et (tavuk ya da balık), 1 porsiyon sebze yemeği, yarım su bardağı yoğurt, salata, 2-3 dilim ekmek.
    Veya:
  2. 1 kâse çorba, 1 porsiyon et, 1 porsiyon sebze yemeği, salata, yarım su bardağı yoğurt, 5-6 çorba kaşığı pilav veya makarna, 1 kâse komposto.
Diyetisyen Aşkın Yüksel’in Ramazana özel diyet programı:

Sahur için diyet listesi:

  1. 2 yumurtalı menemen, çay, 2 dilim kepek ekmeği, 1 meyve.
  2. 1-2 kibrit kutusu kadar beyazpeynir, 5-6 zeytin, 2 dilim kepek ekmeği, 1-2 mevsim meyvesi.
    Veya:
  3. 1 kâse yoğurt, 2 dilim tepsi böreği (4-5 kibrit kutusu kadar), 1-2 mevsim meyvesi. Tatlandırıcı ile hazırlanmış kuru kayısı veya erik kompostosu.

İftar için diyet listesi:

Çalışanlar kişiler için:

  1. Hurma, zeytin veya su ile orucu açın. 1 kâse sebze veya mercimek çorbası, 1-2 dilim kepek ekmeği, 1-2 kibrit kutusu kadar beyazpeynir.
  2. Yağsız peynirli tost, söğüş salata, 1 elma veya mandalina.
    Evde oruç açanlar için:
  3. 1 porsiyon ızgara balık, 4-5 çorba kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği , 2 dilim kepek ekmeği
    Saat 21:00’de: 2-3 meyve, Komposto, Hafif sütlü bir tatlı.

En Hızlı Kilo Verdiren 10 Besin

Yaza yaklaşırken kilo vermek ve forma girmek büyük bir önem taşımaktadır. Bu konuda özellikle spor yapmaya çalışmak büyük bir önem taşımakla beraber yediklerinize de dikkat etmeniz faydanıza olacaktır. Önemli olan burada ne kadar az yediğinizden çok sizi ne kadar tok tutan yiyecekler tükettiğiniz de olabilmektedir. Bu bakımdan farklı açılardan en hızlı kilo verdiren 10 besin hakkında daha fazla bilgiye sahip olmanız yararınıza olacaktır.

1- Meyve: Ağzı tatlandırma ve tatlı ihtiyacınızın bastırılması gibi konularda size yardımcı olan meyveler tok tutma özelliğine de sahip olduğundan dolayı diyetlerinizde mutlaka yer vermeniz gereken ürünler arasındadır.

2- Yoğurt: 100 gramı sadece 50 kalori olup çok uzun süre tok tutması bakımından diyet listelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan yoğurdu, kahvaltıda, ana yemeğinizin yanında ya da ara öğün yemeği olarak tüketebilirsiniz.

3- Sebze: Her ne kadar diyetlerde en az sevilen yiyecekler olsalar da lif bakımından zengin olmaları ve vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri taşıması bakımından sebze tüketmeye özen göstermelisiniz.

4- Yağsız tavuk ve hindi eti: Et yemeden yemek yediğini anlamayanlar arasındaysanız yağsız beyaz eti ızgarada pişirmek en doğru seçim olacaktır. Bu sayede protein ihtiyacınızı da karşılayabilirsiniz.

5- Yağsız balık: Somon, uskumru ve ton balığı hariç ızgarada pişirdiğiniz tüm balıkları her gün tüketmeniz diyetinize zarar vermeyecektir. Bunlar çok yağlı olduğundan ızgara bile olsa diyetinizi bozmanıza neden olacaktır.

 

6- Kepekli makarna: Makarnanın şişmanlattığı inancını yıkan kepekli makarna haşlanmış yeşil mercimek ve taze yeşilliklerle karıştırılarak salata yapıldığında tıka basa doymanızı sağlayacaktır.

7- Patates: 100 gramında sadece 70 kalori bulunan patates uzun süre tok tutması sebebiyle tercih edilmelidir. Ancak yağda kızartmak yerine kumpir gibi fırında pişirip tüketmeniz gerekmektedir.

8- Bulgur: Şekeri hızla yükselterek acıkmaya sebep olan beyaz pirinç yerine bulguru tercih etmeniz yararınıza olacaktır. Özellikle yanında yoğurt ya da cacıkla tüketmeniz uzun süre tok kalmanıza olanak sağlayacaktır.

 

9- Salata: Diyet yapanlar her ne kadar hoşlanmıyor olsa da salata tok tutması sebebiyle mutlaka diyet listelerinde yer alması gereken besinlerdendir. yemeklerden önce tüketmeniz sayesinde daha az yemek yemeye başladığınızı görebilirsiniz.

10- Su: Açlık hissini bastırmak için su tüketmek bilinen en eski yöntemler arasındadır. Bu sebeple yemeklerden bir süre evvel bir bardak su içmeniz faydanıza olacaktır.

İbrahim Saraçoğlu Zayıflama Kürü

İbrahim Saraçoğlu Zayıflama Kürü

Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, zayıflama çabaları da hat safhaya çıktı. Kışın alınan fazla kiloları artık verme zamanı çoktan geldi.

Zayıf ve ince görünmenin ne denli önemli olduğunu bilen biz kadınlar, güzelliğin ve zarafetin ince bir vücut yapısından geçtiğinin de bilincindeyiz. Bunun için ise yapmamız gereken, çok paralar harcayarak alınan kimyasal içerikli zayıflama ürünleri yerine, tamamen doğal malzemelerden yapılan zayıflama kürlerinden yaralanmak. Bunun en güzel örneği ise, İbrahim Saraçoğlu zayıflama kürüuygulamasıdır. Tamamen doğal ve bitkisel ürünlerden yapılan bu kür sayesinde, fazla kilolarınızdan kurtulabilir, zayıf ve ince bir görüntüye sahip olabilirsiniz.

Bu kürün en büyük etkisi, yağ yakıcı bir özelliğe sahip olması ve insanda tokluk hissi yaratarak fazla yemek yemeyi önlemesidir. Zayıflama kürü, verilen kiloların bir daha geri alınmaması konusunda oldukça büyük etkiye sahiptir.

Birçok kişi, İbrahim Saraçoğlu zayıflama kürü tarifi ile fazla kilolarından kurtulmuş, beslenme alışkanlığını değiştirerek, verdiği kiloları bir daha geri almamıştır.

Zayıflama kürü için gereken malzemeler

Sera lahanası olmayan, tamamen doğal, yeşilimsi 4 adet iri lahana yaprağı, yarım demet maydanoz, 2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu, 2 su bardağı su.

Zayıflama kürünün yapılışı

Kaynamakta olan suyun içine 4 adet lahana yaprağı atılarak, ağzı kapalı bir şekilde tam 3 dakika kaynatılır. 3 dakikanın sonunda, lahanaların içine maydanozlar sapları ile birlikte koyulur ve 2 dakika daha kaynatılır. Sürenin dolmasından sonra, tencere ocaktan alınarak, lahanalar süzülür ve ağzı kapaklı bir şişeye koyulur.

Bu kürden; sabah, öğle ve akşam olma üzere, günde 3 defa içilir ve içmeden önce içine 2 yemek kaşığı taze limon suyu ilave edilir. Zayıflama kürü, günlük olarak hazırlanmalı ve aç karnına içilmelidir. Sabahları aç karnına, öğle ve akşam yemeklerinden ise 2 saat önce içilmesi uygun olacaktır.

Bu kür, 7 günlük bir programdır ve 7 günün sonunda, 3 gün ara verilmelidir. 3 gün aradan sonra, tekrar 7 günlük uygulama yapılabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta; İbrahim Saraçoğlu zayıflama kürü uygulamasının, 1 yıl içerisinde en fazla 3 kere yapılacak olmasıdır.

MEYVE NEKTARI

Vitamin ve enerji kaynağı olarak görülen meyveler, doğadan bize güzel bir sunum olup bu gıdaları tüketmemiz zaruret oluştururken, içindeki bulunan maddelerin ve vitaminlerin insan vücuduna yaptığı katkı apaçık ortada olmuştur. Meyvelerle birlikte yeni bir sektör oluşumu da gündeme gelmiş ve özellikle meyve suyu olarak insanlara sunulan içeceğin yararları apaçık gelirken, içecekler arasında en sevilen ve tercih edilen çeşitlerden birini de oluşturmuştur. Sodalı gazlı şekilde üretimi yapılan meyve sularının bazı durumlarda insanın midesine ve sindirim sistemine yaptığı zararlar ortada olurken, özellikle meyve nektarı dediğimiz orijinal meyve suyu her anlamda insan vücuduna daha sağlıklı ve daha faydalı bir içecek olarak katkıda bulunmuştur. Lezzet olarak da son derece iyi ve tercih edilen bir içecek olan meyve nektarı yapıldığı meyvenin parçacıklarının da hissedilmesi sonucunda ağızda çok daha hoş ve güzel bir tat bırakabilmektedir. Doktorlar tarafından da en çok tavsiye edilen içecekler arasında bulunan meyve nektarı, doğallığı ve insan sağlığına yararı ile de her zaman ön plana çıkmıştır.

Diyet  Kurabiye Tarifi

Diyet  Kurabiye Tarifi

Diyet Kurabiye ile daha formda kalabilirsiniz. Bu lezzetin malzemeleri ve tarifi hakkında bilgilerimiz.

  • 1 çay bardağı kuru meyve
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı iri çekilmiş fındık
  • 1 çay bardağı tam buğday unu
  • 1 adet yumurta
  • 5 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 su bardağı yulaf ezmesi
  • 1 paket kabartma tozu
  • Ve Hindistan cevizi

Olmak üzere malzemelerimizi öncelikle hazırlıyoruz.

Hazırlanışı

 

Kuru olan meyvelerimizi önce küçük küçük parçalar halinde kesiyoruz. Bir kap alıyoruz ve Hindistan cevizi ayrı olmak şartı ile daha sonra işleve katacağımızdan dolayı Hindistan cevizini ayrı tutup karıştırıyoruz iyice. Hamurumuzu birazcık cıvık tutuyoruz. Eğer dilerseniz buğday ununu miktarını göz kararı ile ayarlayabilirsiniz. Daha sonra bir kaşık yardımı veya elimizde şekil verip tepsine koyuyoruz. Bu işlemlerin ardından daha önceden ısıtılmış 180 derecelik fırına kurabiyeleri atmadan üzerlerine Hindistan cevizi döküp fırına atıyoruz.

Afiyet olsun…

DENGELİ  VE  SAĞLIK  BESLENME  İLE  KİLO VERME

Hemen hemen herkes ,hayatının  belli bir dönemin de  mutlaka kilo problemi yaşadı ve yaşıyor. ”Keşke zevk alabildiğimiz, her şeyi yiyebilsek ve  hiç kilo almasak” sözü çoğumuzun dilinde bir slogan gibi. Ama ne yazık ki o söz sadece bir hayal  🙂 Kilo kişiyi ; hem fiziksel ,hem ruhsal olarak olumsuz  yönde etkileyen bir sağlık problemidir.Peki, bunu nasıl alt edebiliriz ? Öncelikle, kişinin kilonun bir sağlık problemi olduğunu kabul edip ,gelecek yaşamın da; hem fiziksel, hem ruhsal daha sağlıklı bir yaşamı gerçekten arzulaması gerekiyor.Aksi takdir de, bunu göremeyen herkes; sabah başladığı diyeti, akşam bozarak sürekli bir kısır döngü içerisine girecektir.

 

Her şey beyinde başlar. Kişi zayıflamayı gerçekten isteyecek… Sonrasın da bir diyet uzmanı eşliğin de, dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı ile fazla kilolarından kurtulacaktır.Tabi ki kişi ,bu dönem de; ben diyetteyim psikolojisinden kendini arındırması gerekiyor.Diyetini uyguladıkça zaman içerisin de geçmiş de yapmış olduğu,beslenme yanlışlıklarını görerek; sağlıklı ,dengeli ve doğru beslenme şeklini öğrenmiş olduğunu keşfedecektir…Altının çizilerek, her daima belirtilmesi gereken, diğer önemli bir konu ise, size; kalıcı ve sağlıklı kilo verdiren diyeti tercih etmeniz gerketiğidir. Dengeli ve sağlıklı bir şekil de kilo verdiren bir beslenme programı,doğru bir diyet programıdır.Diğer türlüsü, hiç bir zaman tavsiye edilemeyecek şok diyetlerdir.Kesinlikle  çok tehlikelidir.Ataların bir deyimi  vardır. Kaş yapayım derken ,göz çıkarmak .Evet  aynen öyle ! ordan, burdan duyduğunuz veya birlerinden gördüğünüz şok diyetler sizi; Allah korusun ölüme bile götürebilir.”O ,yaptı ne güzel kilo da verdi.Bir şey de olmadı.” demeyin olabilirdi de. Ve inanın, o şekil de kilo verenler, enin de sonun da verdiklerini fazlasıyla geri alıyorlar.Hayatınız oyuncak değildir. Onunla oyun oynar gibi oynamayın. Şok diyetler, gerçekten sağlığınız için tehlikeli bir yöntemdir….peki bu kadar sağlıklı beselenmeden bahsetmişken,  dengeli ve sağlıklı beslenme programı içerisinde, bizim kilo vermemize katkı da bulunacak, özel besinler varmıdır ? tabi ki  vardır.

 

İşte size, onlardan birkaç örnek. Sabahları aç karnına ; 1 bardak ılık su içerisine sıkılmış, 1 limon suyu hem  metabolizmanızın  hızlanmasına, hem de yağ yakmanıza yardımcı olacaktır.( Limon suyunu kullanmak isteyen ama düşük tansiyon ve mide problemi olanlar dikkatli olmalıdırlar. Sağlık durumlarını göz önün de bulundurarak hareket etmeleri daha doğru olur. )  Diğer önerimiz zencefil çayı.Hem kolestrol düşürücü, hem de zayıflamanıza yardımcı çok faydalı bir besindir.Ama ne olursa olsun her şeyin fazlası zarar ,azı kârdır sözünü unutmayıp her türlü gıda tüketiminde  buna dikkat etmenizi öneririm.Bunun yanı sıra, yeşil yapraklı ve lif oranı yüksek besinleri tüketmeniz; hem sağlıklı beslenmenize ,hem de zayıflamanıza yardımcı olacaktır.Eğer özel nedenlerden dolayı diyetsiyene gidemiyorum diyorsanız,ev de kendi başınıza  beslenmeniz de yapacağınız birkaç düzenleme ile sağlıklı bir şekilde kilo vermeyi başarabilirsiniz. Nasıl mı ? en basit  ve sağlıklı çözüm; yediklerinizin yarısını yiyerek işe başlamak olacaktır.Tabi ki aşırı yağlı yiyeceklerden,kızartmalardan ve tatlılardan uzak durmanız şartı ile her şeyi tüketebilirsiniz.kilo vermeye başladıktan sonra hafta da bir gün kendinize  1 öğününüz de sevdiğiniz herhangi bir besini ödül olarak tüketebilirsiniz. Bu size bir doping olacaktır ve diyetinize daha da motive olmanızı sağlayacaktır. Bu 1 pizza da olabilir, herhangi 1 porsiyon tatlı da olabilir ama dediğim gibi kilo vermeye başladıktan sonra hafta da bir defa sadece 1 öğününüz de 😉  Beslenmenin yanı sıra; spor hem zayıflamanıza katkı sağlayacak hem de ruhsal ve fiziksel zindelik sağlayacaktır. Her gün yarım saat de olsa yapacağınız yürüyüşün zayıflamanıza büyük bir faydası olacaktır.Tabi ki kronik rahatsızlığı olan kişilerin, spora ve diyete başlamadan önce doktoruna danışarak hareket etmesi daha doğru olacaktır.Herkese sağlıklı,mutlu, enerji dolu günler diliyorum.

 

Yeterli ve Dengeli Beslenme Nasıl Uygulanır ?

İnsan vücudu karmaşık bir yapıya sahiptir ve vücudun çeşitli besin maddelerine çeşitli oranlarda ihtiyacı bulunmaktadır. Aksi takdirde bu karmaşık olduğu kadar dengeli olan yapıda bozukluklar meydana gelmesi söz konusu olabilmektedir. İnsan vücudunun ihtiyacı olan besin maddelerinin ihtiyaç duyulan miktarda tüketilmesine dengeli beslenme denmektedir. Vücudun ihtiyaç duyduğu protein, karbonhidrat, su ve yağ gibi besin öğelerinin her birinin farklı bir işlevi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra bunların her birine vücutta farklı oranlarda ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacın altında ya da üstünde alım ise kişide bazı sorunların oluşmasına neden olacaktır.

Sağlıklı beslenme denildiğinde kişinin ihtiyaç duyduğu besin maddelerini dengeli bir şekilde tüketmesi aklımıza gelmelidir. Bu besinlerin hangi oranlarda alınması gerektiği konusunda ise besin piramidinden faydalanırız. Bu piramidin en altında ekmek, pirinç ve makarna grubu yer almaktadır. Bunlar gün içerisinde en çok ihtiyaç duyulan besinler olarak karşımıza çıkmaktadır. Günde 6-11 servis arasında tüketilmesi gerekmektedir. İkinci basamakta ise sebze ve meyve grupları karşımıza çıkar. Sebze grubu için günlük 3-5 servis ihtiyaç duyulurken meyve grubu için 2-4 servise ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Üçüncü basamağa baktığımız zaman ise süt, peynir ve yoğurt grubu ile et, sakatat, balık, baklagiller, yumurta ve kuruyemiş grubu karşımıza çıkmaktadır. Bu iki grup için de günlük ihtiyaç 2-3 servis olarak karşımıza çıkmaktadır. Besin piramidinin en üst basamağına baktığımız zaman katı ve sıvı yağlar ile tatlılar grubu karşımıza çıkmaktadır. Bunlar vücutta en az ihtiyaç duyulan besinler olarak değerlendirilmektedir. Yani gün içerisinde diğer besin gruplarından dengeli bir şekilde tükettiğiniz takdirde vücudunuzun bu besinlere ihtiyacı kalmayacaktır.

Günlük hayatta tükettiğimiz besinlerin yarıdan fazlasının ise içeriğinde karbonhidrat miktarının fazla olduğu ekmek, pirinç ve makarna grubunun olduğunu görebiliyoruz. Bunun yanı sıra vitaminler bakımından zengin olan meyveler ve sebzeler de mevsimlerinde tüketildiği takdirde oldukça besleyici olabilmektedir. Meyve ve sebzelerden sonra gün içerisinde mutlaka almanız gereken besin grupları süt ve süt ürünleri ile et, balık ve yumurta gibi protein bakımından zengin gıdalardır.

Vücudun ihtiyaç duyduğu bu besin maddelerinin alınmadığı durumlarda dengeli beslenmeden söz edilemez. Bu gibi durumlarda kişide yetersiz beslenme görülür ve bu durum kişinin büyüme ve gelişmesinde engellemelere neden olarak sağlığının bozulmasına sebep olacaktır. Bu besinlerin gereğinden fazla alındığı durumlarda ise dengesiz beslenme görülür. Bu durumda gereğinden fazla alınan besinler yağ olarak depolanacağından obezite ve buna bağlı olarak gelişen pek çok hastalığın oluşmasına neden olacaktır.

Genel olarak yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığına sahip olan kişilerin sağlam ve sağlıklı bir görünüşe sahip oldukları görülür. Bu kişilerin hareketli ve esnek bir bedene sahip olduklarını, cildinde sorunlar olmadığı, canlı ve parlak saçlara sahip olduğu, gözlerinin sağlıklı olduğu, çalışmaya istekli bir kişiliğe sahip olduğu gibi izlenimlerde bulunulabilir. Yetersiz ve dengesiz beslenen kişilere baktığımızda ise bu kişilerin hareket kabiliyetinin az olduğunu ve hareket etme konusunda isteksiz olduklarını, sağlıksız bir görünüşe sahip olduklarını, cilt sorunları yaşadıklarını ve çalışmaya hevesli olmadıklarını görebilmek mümkündür.

Diyet Yemek Tarifleri-5 adet

Diyet Kabak Çorbası

Malzemelerimiz;

fındık yağı bir tatlı kaşığı

zeytinyağı bir tatlı kaşığı

beyaz soğan iki orta boy

sarımsak iki diş

acı kırmızı pul biber iki tatlı kaşığı

köri tozu iki çay kaşığı

karabiber bir silme çay kaşığı

bal kabağı (200 gram)

tavuk suyu  bir su bardağı

süt iki cay bardağı

 

Hazırlanışı;  200gram bal kabağımızı iyice temizliyoruz. Bal kabağımızı geniş bir tencereye koyarak  üzerini kapatacak kadar su koyuyoruz ve yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Sonrasında Blendırdan geçiriyoruz. Ardından soğanlarımızı ve sarımsaklarımızı ince ince kıydıktan sonra malzemelerimiz zeytinyağı ve fındık yağı ile iki dakika kavurmadan çeviriyoruz ve baharatlarımızı ekliyoruz. Hazırladığımız bol bal kabağı püresine, tavuk suyunu yeteri kadar ekleyelim. Kısık ateşte 15-20 dakika kadar pişirdikten sonra tekrar blendırdan geçirerek incelmesini sağlıyoruz. Sütümüzü de çırptıktan sonra ekliyoruz ve çorbamız artık servise hazır.

PORTAKALLI PIRASA

Malzemeler;

1 adet  pırasa

2 baş soğan

3 taze havuç

1 çay bardağı pirinç

3 taze sıkılmış portakal suyu

su ve tuz

 

HAZIRLANIŞI: Havuçlarımızı ve pırasamızı jülyen, yani ince ve uzun parmak şeklinde  doğruyoruz. Tenceremize zeytinyağını döküp içerisinde soğanı soteliyoruz, sonrasında ise havucumuzu ve pırasamızı tencereye koyup kavurmaya işlemine devam ediyoruz. Taze sıkılmış portakalların suyunu  yemeğe ekliyoruz. Portakal suyu yeterli miktarda olduğu takdirde ekstra su koymaya gerek kalmaz. Tuzunu da ekledikten sonra  kapağını kapatarak kısık ateşte pişirme işlemine başlıyoruz. Yemeğimiz pişmeye yaklaştığında pirincini tencereye atıyoruz. Pirinç ve pırasa tam olarak piştiğinde altını kapatıyoruz ve artık diyet yemeğimiz hazır durumda.

ENGİNAR SALATASI (Patatesli)

Malzemelerimiz;

2 adet haşlanmış patates

1 yoğurt kasesi mısır

1 kase kornişon turşu

1 tutam maydanoz

Tuz

150 gram yoğurt

Zeytinyağı

Ek; Hardal ve Ketçap

 

HAZIRLANIŞI: Öncelikle enginarlarımızı tencereye özenle yerleştiriyoruz. Suyunu ekledikten sonra ve az miktarda zeytinyağını ilave ediyoruz. Tuzunu da ekliyoruz . Kapağını kapatarak pişirme işlemine başlıyoruz. Belli bir süre geçtikten sonra haşlanmış patatesleri iyice eziyoruz. İçine mısırları ve doğranmış şekildeki kornişonumuzu ilave ediyoruz. Devamında maydanozu ince ince kıyıp ekliyoruz. Az zeytinyağı ve tuz ekliyoruz ve harcı karıştırmaya başlıyoruz. Harcı iyice karıştırdıktan sonra yoğurdunu ekleyip karıştırıyoruz. Enginarlarımızı servis tabağına yerleştiriyoruz. Yoğurtlu ve patatesli harcımızdan enginarların sayısı kadar ve enginarlarımızın içlerini dolduracak miktarda toplar yapıyoruz ve enginarların üzerine düzgün biçimde oturtuyoruz. Sonraki işlemimizde yağlı kağıttan dondurma külahı şeklinde külahlar yapıyoruz ve külahların içerisini ketçapla hardalla dolduruyoruz. Salataların üzerinede hardal ve ketçap ilave ediyoruz. Tercihe göre roka koyarak servis edebilirsiniz.

Elmalı Kabak Diyet Tatlısı

Malzemelerimiz;

Yarım kilogram bal kabağı

1 adet elma

Esmer şeker (1 çay bardağı)

4-7 ceviz

Tarçın (1 tatlı kaşığı)

Hindistan Cevizi (1 tatlı kaşığı)

Kişi sayısına göre malzemelerimizin miktarını arttırabiliriz

Hazırlanışı;

Öncelikle kabaklarımızın kabuklarını soyup sonrada küpler şeklinde kesiyoruz.Ardından büyük bir tencereye soyup kestiğiniz kabakları  özenle diziyoruz. Üzerine bir cay bardağı esmer şekeri döktükten sonra bir gece boyunca bu şekilde bekletiyoruz. Aradan 1 gün geçmesini bekledikten sonra kabakları ertesi gün kısık ateşte yumuşayana kadar pişirmeliyiz. İyice yumuşadıktan sonra soğumasını bekliyoruz, soğuduktan sonra çatal yardımı ile güzelce eziyoruz. İçerisine de tarçın ve ceviz içi ekliyoruz.Elmalarımızı da soyup ince ince rendeliyoruz ve meyve sıkacağı yardımı ile suyunu çıkardıktan sonra kabağa ekliyoruz.

Buzdolabında 1 saat civarı beklettikten sonra hindistan cevizi ile hoş bir süsleme ile servis yapılmaya hazır

 

Kalorisi Az Mantarlı Tavuk Sote

Malzemelerimiz;

10-12 adet mantar

1 adet soğan

1 çay bardağı zeytinyağı

3 diş sarımsak

2 adet sivri biber

1 adet kırmızı biber

2 parça tavuk göğsü

Baharatlar

 

Hazırlanışı;

Soğanları ince ince yemeklik ve servis şeklinde doğruyoruz. Zeytinyağını biraz ısıttıktan sonra soğanları zeytinyağı ile iyice kavuruyoruz. Sote kesilen tavuk etlerini ekleyerek 5 dakika boyunca yağda iyice kavuruyoruz. Mantarları ince ince dilimleyip  yemeğe eklemede bulunuyoruz. Tenceremizin kapağını kapatarak 5-7 dakika boyunca pişiriyoruz. Sonrasında ise altını kapattıktan 5 dakika sonra artık diyet yemeğimiz  servise hazır.

Afiyet Olsun!!!

DENGELİ BESLENME

Dengeli beslenme, her türlü yiyecek ve içeceği yemek içmek, açlığımızı yok etmeye çalışmak, canımızın her istediği besini vücudumuza almak demek değildir.

Aksine dengeli beslenme, sağlıklı bir vücuda sahip olup bunun devamlılığını sağlamanın yanı sıra yaşam kalitemizin çıtasını bir nebze yükseltmek için sarf ettiğimiz çaba doğrultusunda vücudumuzun gerek duyduğu besinleri günün uygun vakitlerinde alma davranışı olarak tanımlanabilir. Alınan bu besinler günün uygun vakitlerinde alınacağı gibi vücudumuz için de uyumlu ve zararsız besin ögeleri olmalıdır. Aynı zamanda bu yapılan davranışın gerek yarar gerekse zararlarının bilincinde olmamız gerekmektedir. İşte bu vücudumuzun ihtiyaçları olan besinlerin yeteri kadar alınmaması yetersiz beslenmeye yol açmaktadır. Bu durumda büyüme ve gelişme bozulmakla birlikte, sağlığımızı tehdit edebilecek derecede hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bunun tam tersi olarak; vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerini yeteri miktarda vücuda almaya dengeli beslenme denilmektedir. Yapılan bu tanım, Dengeli beslenme nedir? sorusuna yanıt olmaktadır.

 

İnsanın yaşamını devam ettirebilmesi için vücudun gereksinimi olan besin ögelerinin sayısı 50’ye yakındır. Bu besinlerin fazlaca alınması da dengesiz beslenme olarak adlandırılıp, aldığımız fazla miktardaki besin ögeleri vücudumuzda birikerek yağa dönüşüm yapmaktadır. Yeteri miktarda ve dengeli bir biçimde beslenen insanlar, dinç ve sağlıklı bir görünüme sahip olmaktadırlar. Bedenleri oldukça hareketli olmaktadır. Esnek yapılı bir vücuda sahiplerdir. Ciltleri birçok insana nazaran çok daha fazla parlak ve canlı olmaktadır. Saçları daha sağlıklı insanlardır. :Boy ve kilo indeksi gayet uyumludur. Her daim enerjik ve yoğun çalışma temposuna bile ayak uydurabilecek kadar motivasyonu yüksek, istekli kişiliğe sahiptirler. Zihinsel gelişimleri normal seyrinde devam etmektedir.

Dengesiz bir beslenmeye sahip olan insanlar ise belirtilen özelliklerin tam aksine; esnek bir vücuda sahip olmayan, oldukça ağır hareketlerin baş gösterdiği fiziksel yapıya sahiptirler. Genel görünümleri sağlıklı olmayan yani, fazla zayıf veya fazla kilolu insanlar olma riski içerisinde bulunan insanlar olabilmektedir. Cilt yapıları sağlıklı değildir. Normalin dışında; fazla yağlı veya fazla kuru cilde sahip olmakla birlikte ciltlerinde pürüzler, tahrişler vb. olabilmektedir. Vücutlarının belirli yerlerinde, çeşitli ve sık aralıklarla, şiddetli bir şekilde ağrılar olmaktadır. Yorgunluk hisleri yoğundur.

 

İnsanların birçoğu oldukça aktif bir yaşam sürdürmektedir. Spora ayrılan vakit, sağlıklı yaşama gösterilen özen yok denecek kadar az olmaktadır. Bu tipteki yaşantılar da beslenmeyi büyük ölçüde etkileyip sağlığımızı bozmaktadır. İnsanlar yanlış miktarda aldıkları yanlış besinleri vücutlarından atamamaktadır. Bu şekilde vücutta biriken yağı atamayıp obeziteye kadar yol almaktadırlar. Obezite; ciddi anlamda sağlığımıza ölümcül tehditler savuran ve bunu uygulayan düşmandır! Bununla baş edebilmek için insanlar türlü diyetler yapmaktadır. Ancak diyet yaparken kendi başınıza değil, mutlaka bir uzman eşliğinde yapmalısınız. Peki, nedir diyet yaparak ya da diyetsiz kilo vermenin yolları? Dengeli ve sağlıklı beslenme konusunda iyi bir bilince sahip olduğumuz zaman vücudumuz için yararı ve zararı bulunan besin ögelerini ve bunları ne miktarda almamız gerektiğini biliriz. Bu takdirde iyi bir diyet programıyla aldığımız kilolardan çok rahat bir biçimde kurtulup eski yaşantımızdan daha sağlıklıca bir yaşama kavuşabiliriz. Kilo vermenin yollarını sıralayalım:

 

  • Kilo verme yolunda atacağınız ilk adım, aslında kararlı ve bilinçli olmaktır.
  • Olumsuz düşünce ve tavırlardan uzak olmalı, kendinize inanmalısınız.
  • Hedefleriniz pozitif yönde olmalı.
  • Kendinize bir defter tutarak hangi aralıklarla ve hangi besinlerden aldığınızı yazabilirsiniz.
  • Aldığınız besin ögelerinin miktarlarını da not etmeniz yararınıza olacaktır.
  • Kimlerin yanında ya da hangi ortamlarda yeme isteğinizin artış gösterdiğini yazarak listeleyin.
  • Verdiğiniz cevaplar doğrultusunda beslenme konusunda yanlışlarınızı fark ettiğiniz an bunları düzeltmek için neler yapabileceğinizi düşünmeniz de yarar var.
  • Gazlı içecekleri azaltarak hayatınızdan bir an önce çıkarmaya başlayın.
  • Minik tabaklarda yemeye çalışın yaptığınız veya aldığınız yemekleri.
  • Bol miktarda sıvı tüketmeye alışın. En önemli kaynağımız olan suyu hayatınızın vazgeçilmezi haline getirin.
  • Güne mutlaka kahvaltıyla başlayın. Zira kahvaltı sağlıklı beslenmenin ön koşuludur.
  • Kilo verirken kas değil yağ kaybetmeye çalışın. Bunun için bolca spor yapıp, mümkün ise bolca ağırlık çalışın.
  • Bu sırayı takip ettiğiniz takdirde kilo vermek oldukça mümkündür. Burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta kilo verirken sağlığınızdan taviz vermemektir…

Hamilelikte Beslenme Nasıl Olmalıdır ?

Anne adayları, kendi sağlığı için hem de bebeğinin sağlığı için  beslenmesine çok dikkat etmelidir. Bebeğin büyümesi, sağlıklı olması, ruhsal ve fiziksel yönden iyi gelişebilmesi için annenin dengeli ve sağlıklı beslenmesi gerekir. Bu nedenle annenin günlük yaşantısını sürdürecek enerji almasının yanında fazladan protein, vitamin ve mineral alması gerekir.

Kadınlar için hamilelik döneminde beslenme tamamen bir paradokstur. Hem doğumdan sonra fazla kilo problemi yaşamamalı hem de çocuklarının sağlıklı doğabilmesi ve anne karnında gelişebilmesi için yeterli besinleri alması gerekmektedir.
Öncelikle ilk 3 ay fazla bulantılı geçtiği için bulantıyı önleyici ve de mide bulanmasını engelleyecek besinler alınmalıdır.
Örneğin aşırı baharatlı,şekerli ve de yağlı yemekler tüketilmemelidir. Mide bulantısını bastırması içinde tuzlu yiyecekler,krakerler yada leblebi tavsiye edilir. Mide bulantınız fazla ve yemek yiyemiyorsanız kendinizi zorlamamanız gerekmektedir. Anne çocuğunu düşünerek et,balık türü besinleri yeme için kendini zorlamamalıdır. Bunun yerine besin değeri yüksek daha hafif şeyler de yiyebilirsiniz. Hazır yiyecekleri (sosis,salam,sucuk vb.) tüketmekten kaçınılmalıdır.
Kafein barından içecekler ve de yiyecekler tavsiye edilmez.
Anne; balık, yumurta, süt-süt ürünleri ve et ürünleri tüketebilir . İlk 3 aydan sonra hormonlar normal seviyeye yakın olacağından anne daha rahat olur. Günlük olarak mutlaka süt ve süt ürünleri tüketmelidir. 1 kase yoğurt ve kahvaltıda mutlaka peynir yemeleri gerekir. Et ve et ürünlerinin mutlaka iyi pişmiş olması gerekmektedir. Hafta da en az 2 gün et ve et ürünleri tüketilmelidir.

Kahvaltınız da mutlaka yumurta yemeye dikkat etmelisiniz. Her gün olmasa da en azından hafta da 4 gün yumurta tüketilmelidir. Akşam öğünleriniz de mutlaka salata tüketmelisiniz.
Bunun dışında çocuğun anne karnında ileri ki hayatı için gerekli olan zeka gelişimi için bolca ceviz,badem,kuru incir tüketilmelidir. Anne adaylarının dikkat etmesi gereken bir diğer unsursa hamilelik dönemin de doğru bitki çayını içmesi gerektiğidir. Bazı bitki çayları çocuğunuza zarar verebilmektedir. Aşerdiğiniz her yiyeceği veya içeceği yememeye ve içmemeye dikkat etmelisiniz. Günlük olarak mutlaka 3 litre sıvı tüketmelisiniz. Ayrıca hazır meyve suları yerine taze sıkılmış meyve suları içmelisiniz. Alkolden ve sigaradan da uzak durmalısınız..

DEMİR

Gebelikte demir tüketimi çok önemlidir. Çünkü demir kan yapıcı bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle özellikle anne adayları 4 aydan sonra folik asitli demir ilaçları kullanabilir. Demir ilaçları kesinlikle doktor kontrolünde alınmalıdır. Çünkü özellikle bu aylardan sonra demir eksikliğine bağlı olarak kansızlık ortaya çıkabilir. Ayrıca demir eksikliğini en aza indirebilmek için pekmez, kuru üzüm, kırmızı et, yumurta ve kuru baklagillerde tüketilebilir.

PROTEİNLER

Gebelikte protein ihtiyacı artar. Bu nedenle kırmızı, beyaz et, süt ürünleri, yumurta, balık, kuru baklagiller (fasulye, mercimek, barbunya) gibi protein bakımından zengin besinler tüketilmelidir. Hayvansal gıdalardan protein alınacaksa etin yağsız şekilde tüketilmesi önerilir.

KALSİYUM

Bebeğinizin kemik ve dişlerinin gelişimi gebeliğin 8. Haftasından itibaren oluşmaya başlar. Bu nedenle bebeğinizin kemik ve dişlerinin güçlü olmasını istiyorsanız mutlaka kalsiyum almanız gerekir. Peynir, süt ve yoğurt kalsiyum açısından zengin yiyeceklerdir. Ancak sağlık açısından süt ürünlerinin yağsız olanları tercih edilmelidir.

C VİTAMİNİ

C vitamini demirin bağırsaklardan emiliminde ve vücudun hastalık etkeni mikroorganizmalara karşı bağışıklık direncini artırmakta kullanılan bir vitamindir. Gebelikte C vitamini ihtiyacı metabolizmanın hızlanmasına bağlı olarak artar. C vitamini;  limon, portakal, yeşil biber, domates, çilek, greyfurt, lahana, gibi pek çok taze meyve ve sebzelerde bulunur. Vücutta depolanmadığı için C vitamini her gün belli bir miktarda alınmalıdır.

FOLİK ASİT

Bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesi için “B9 vitamini”  yani Folik asit alınması çok önemlidir. Folik asit, vücutta depolanmadığı için her gün alınmalıdır. Folik Asit;  ıspanak, fındık, yer fıstığı,  karnabahar ve kepekli ekmekte mevcuttur.

LİFLİ GIDALAR

Lifli gıdalar, özellikle gebelik sırasında anne adaylarında görülen kabızlığa ve bağırsak tembelliğine iyi gelir. Lifli gıdalar kepekli ekmek, yulaf ezmesi, kepekli makarnalar, barbunya, kayısı, kuru üzüm, pırasa, esmer pirinç, bezelye, ahududu, kuruyemişte bol miktarda bulunur.

Dukan Diyeti ( Protein Diyeti) Nedir?

Fazla kilolardan kısa sürede kurtulmak, her kadının hayalidir. Ne var ki büyük heveslerle başlanan diyet programları, ancak birkaç gün uygulanır ve istenen hedefe ulaşılamadan yarım kalır. Bunun nedeni, çoğu diyet programının, günlük beslenme alışkanlıklarını son derece kısıtlayıcı kurallar içermesidir. Kısa sürede hızlı kilo vermek, bunu yaparken de, alışkın olduğu beslenme tarzını sürdürmek isteyenler için, Dukan diyeti diğer adıyla protein diyeti, en ideal diyettir. Son yıllarda, dünyanın pek çok yerinde uygulanan ve her zaman olumlu sonuçlar alınan Dukan diyeti, Fransız Doktor Pierre Dukan tarafından hazırlanmış bir diyet programıdır.

 

Dukan diyeti,diğer adıylaprotein diyetinin, en güzel yanı, uygulayanların, günlük yaşantılarında her hangi bir değişiklik yapmadan, kısa sürede istedikleri kiloya ulaşabilmeleridir.Dukan diyeti,protein diyetiuygulayanlar, protein bakımından en zengin 62 adet besin türünden istedikleri kadar tüketebiliyorlar. Dört ana evreden oluşan ve bu evrelerin sonunda, uygulayanları, istedikleri kilo hedefine ulaştıran Dukan diyetinin ayrıntılarını burada sizlerle paylaşıyoruz:

1- Dukan Diyeti Atak Evresi: Diyet programının en hızlı kilo kaybettiren bu ilk evresinde, 5 gün içinde 3,5 kilo zayıflamak mümkün. Verilmesi düşünülen kilo miktarına göre, 2 – 7 gün arası uygulanan atak evresinde, sadece protein içeren besinler tüketiliyor. Bunlar tamamı yağsız olmak üzere, dana eti, sığır eti, biftek, jambon, pirzola, tavuk, ördek hindi eti, kabuklu deniz ürünleri ve uskumru, sardalye, orfoz, alabalık gibi balıklar olabilir. Süt ürünleri de, yine yağsız olmak üzere, yoğurt, peynir, süt ve lor yenilebilir. Dukan diyetinin bu ilk evresinde, protein haricinde hiçbir besin maddesi tüketilmemeli. İçecek olarak ise, günde 2 litreye yakın su, şekersiz çay ve bitki çayları bol miktarda içilebilir.

2- Dukan Diyeti Seyir Evresi: Kısa sürede hızla kilo verilen birinci evrenin ardından, kilo kaybının daha yavaş olduğu seyir evresi gelir. Dukan protein diyetinin bu aşamasında, ilk aşamada uygulanan programa devam edilir. Ancak bu dönemde ek olarak, haşlanmış veya çiğ sebze tüketimine yer verilmelidir. Bunlar, yine Dukan diyetinin mimarı Doktor Dukan tarafından belirlenmiş 28 sebze türünden oluşmaktadır. Bu sebzeler, enginar, salatalık, kereviz, marul, yeşil fasulye, lahana, roka, mantar, patlıcan, karnabahar, kabak, ıspanak, havuç, brokoli, kuşkonmaz, şalgam, domates, bamya ve pancardır. Proteinli besinlerin yanında, adı geçen sebzelerin de istenildiği kadar tüketilebildiği bu evrede, hedeflenen kilo kaybı, beş günde yarım kilodur. İstenen kiloya ulaşana kadar devam eden seyir evresi, Dukan protein diyetinin, kalıcı kiloya ulaşılan en önemli dönemidir.

 

3- Dukan Protein Diyeti Teselli Evresi: Hedeflenen kiloya ulaşılan ikinci aşamanın ardından, kiloyu korumanın hedeflendiği teselli evresi gelir. Dukan diyetinin bu evresinde, 2. Ve 3. Aşamalardaki program uygulanmaya devam edilirken, haftada iki gün kutlama öğününe izin verilir. Haftada iki öğün, karbonhidratlı yiyecekler tüketilebilir. Günlük diyete 2 dilim ekmek ve meyve eklenebilir. Bu aşamanın uygulama süresi, kaybedilen kilo başına, on gündür. Örnek olarak, diyetin başlangıcından beri 4 kilo kaybedilmişse, teselli evresi 40 gün uygulanmalıdır. Verilen kiloların geri alınmaması adına, bu süre önemlidir.

4- Dukan Protein Diyeti Kararlılık Evresi: Başlangıçtan bu yana gösterilen azmin ve kazanılan başarının sonunda, normal yaşama dönme zamanı gelmiştir. Bu dönemde, Dukan diyetini uygulayanlar, artık istediklerini yeme içme özgürlüğüne kavuşmaktadır. Tek dikkat edilmesi gereken nokta, haftada bir gün, atak evresinin yani birinci aşamanın aynen uygulanması gerekliliğidir. Dukan Protein Diyetinin başarısının sırrı burada gizlidir.

 

Exit mobile version