Türkiye’de Gülüş Tasarımı Fiyatları

Sağlık açısından dişlerin her zaman için temiz olması gerekiyor. Ancak belli bir yaştan sonra diş sorunları başlıyor. Genetik sorunların yanı sıra çürüme ile meydana gelen sorunlar, estetik açıdan da sorun oluşuyor. Dişlerin sağlıklı bir şekilde kullanımı kadar gülümseme imkanı vermesi de önemlidir. Kliniğimiz, diş çürükleri ve gülümseme programı ile bu sorunları kısa sürede çözüyor.

Dişlerin çürümesiyle veya yaş itibariyle dökülmesi durumunda en iyi çözüm günümüz itibariyle implanttır. Bu yöntemde protez dişler çene kemiğine monte edilir. Ömrünüzün sonuna kadar bu dişleri kullanabilirsiniz ve çürüme gibi bir problemle karşılaşmazsınız. Bu konuda yapmanız gereken ilk işlem bu konuda uzman olan bir diş hekimine başvurmaktır.

Gülüş Tasarımı Fiyatları 2022

Dişsizlik kadar, dişlerin biçimsiz olması da ciddi bir sorundur. Dişlerin çarpık çıkması, kırık olması veya aralıklı olması, gülümsemeyi imkansız hale getirir. İnsanların dikkatini çeken çarpık dişler nedeniyle gülümsemek hayal olur. Bu tip hastalarımız aynada bile kendi kendilerine gülemezler. Bu sebeple gülüş tasarımı programımız sayesinde hastalarımız günlük hayatta hiç çekinmeden gülümseyebiliyor.

Tedavide özel bir program takip ediyoruz ve bu programda öncelikle hastanın ağız fotoğrafı çekiliyor. Bu fotoğraflar bilgisayar ortamında inceleniyor. Kırık dişler, çarpık dişler ve implantın uygulanacağı dişsiz kısımlar tek tek incelenir. İnceleme sonunda diş hekimlerimiz uygulanacak program konusunda karar verir. Hastanın onaylaması ile birlikte program uygulanır ve en iyi diş çözümleri üretilir.

Zirkonyum Gülüş Tasarımı Fiyatları

Kaplama, özellikle belli bir düzen içerisinde gelişmeyen dişler için oldukça etkili bir çözümdür. Doğuştan veya sonradan diş yapısının bozulması, dişlerin estetiğini bozar ve görünümünü olumsuz bir şekilde etkiler. Lamine olarak isimlendirilen bu madde sıcak ve soğuk etkiye karşı dayanıklı, sararma yapmayan ve her zaman beyazlığını koruyan özel bir maddedir. Zirkonyum kaplama da bu kategoride tercih edilen yöntemler içerisinde yer alıyor.

Daha fazla bilgi için; https://www.dentomega.com/izmir-lamine-dis-kaplama/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kişiye Özel Gülüş Tasarımı Fiyatları

Dişlerle ilgili konularda implant, profesyonel çözüm seçeneği oluşturan etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Günümüz itibariyle ‘implant’ diş sorununu tam anlamı ile çözüme kavuşturan etkili bir seçenektir. İnsan vücudu ile uyumlu olan protez, implantlarda da kullanılıyor ve çene kemiği ile uyum sağlıyor. Çürüme veya kırılma gibi problemlere neden olmayan implant, birinci sınıf diş tedavi yöntemlerinden biridir. Deneyimli diş hekimlerimiz, hastalarımız için güvenli ve kaliteli ‘implant’ çözümleri sunuyor.

 

Gülüş Tasarımı ve Beyazlatma

Günlük fırçalandığı halde beyazlamayan ve her zaman sarı kalan dişler, özel beyazlatma yöntemi ile daha beyaz hale gelebiliyor. Dişlerin yüzeyindeki kılcal çatlaklara yerleşen maddeler, dişin beyazlamasını önlüyor. Diş fırçası ile beyazlamayan dişleri kısa sürede uzman hekimlerimiz beyazlatıyor.

Gülüş Tasarımı ve Köprü Tedavisi

Seramikle kron arası bir kompozit ile gerçekleştirilen inley ve onley kaplama, diş yüzeyindeki çiğneme bölümünde yapılan özel bir tedavi yöntemidir. İnley kısmi, onley ise genel kaplama olarak tarif edilir. Bu yöntemde de diğer yöntemlerde olduğu gibi ilk aşamada dişlerin genel yapısı inceleniyor ve özel bir tedavi yöntemi oluşturuluyor.

Özel Diş Hekimi Ekibimiz

Modern olmakla birlikte profesyonel diş hekimleri ile hizmet veren kliniğimiz, uzman ekibi ile tanınıyor. Her hasta için özel diş tedavi yöntemi uyguluyoruz. Güler yüzlü hizmet veren ekibimiz muayene işlemi ile işe başlıyor ve dijital çekimler yapılıyor. Uygulama alanı uzman ekibimizce inceleniyor ve en uygun tedavi yöntemine karar veriliyor. Uygulanan tedavi yöntemi sonrasında hastanın alması gereken tedbirleri diş hekimlerimiz liste halinde sunuyor.

Diş Hekimlerinin En Çok Ziyaret Ettiği Adres: MerkezDiş!

Ağız ve diş sağlığı, rutin bakımları olduğu kadar tedavi noktasında da dikkat ve kalite isteyen bir alandır. Her geçen gün gelişen teknoloji sayesinde ağız ve diş hastalıklarına karşı da çeşitli el aletleri ve cihazlar üretilmektedir. Gün içerisinde çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan cihazların hem dayanıklılık hem de rahatsızlığı tedavi etme noktasında kolaylık sağlaması gerekiyor. Bu anlamda sektörün talepleri doğrultusunda kalitesini kısa sürede başarıyla taçlandıran MerkezDiş, en çok tercih edilen klinik cihaz markalarından biri gösteriliyor.

Sektörün yeniliklerini takip eden, çalıştığı uzman markalarla kalitesini artıran, dürüst ve şeffaf hizmet anlayışıyla diş hekimlerinin en çok ziyaret ettiği adres olan MerkezDiş’te ihtiyacınız olan cihazlara ulaşmak da çok kolay. İnternet sitesi üzerinden vereceğiniz siparişleriniz kısa süre hastane veya diş klinikliklerinde kullanıma hazır olarak sizlere ulaştırılıyor. Ayrıca satış öncesi veya sonrasındaki herhangi bir talep ve sorunlarınıza da site üzerinden kısa sürede cevap bulabilmektesiniz.

Diş Tedavilerinde Kullanılan Cihazların Önemi

 

Genel sağlığımızı etkileyecek kadar etkiye sahip olan ağız ve diş sağlığında, muayene ve tedavi noktasında farklı amaç ve özelliklerde el aleti ile cihazlar kullanılır. Erken teşhis ve tedavi yönteminin doğru belirlenmesi kadar kullanılan bu cihazlar da önemlidir. Tedavinin başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynarlar. Bazen tespit edilmesi ya da ulaşılması zor alanda olan rahatsızlıklar yaşanabilir. Diş hekiminin kullanacağı cihazlar tam bu noktada etkileriyle başarılı bir tedaviyi getirebilir.

 

Sayısız Ürün Çeşitliliğinde Uygun Fiyat Garantisi

Sektörün yenilikleri ve diş hekimlerinin ihtiyaçları noktasında geniş bir ürün yelpazesini bünyesinde bulunduran MerkezDiş, uzman markalarla işbirliği ile hizmetini yıllardır sürdürüyor. Sayısız ürün çeşitliliğinin yanı sıra uygun fiyat garantisi de veren MerkezDiş, sektörün aradığı öncü ve güvenilir marka olarak yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Ünlü Markalara Ait Ürün Siparişinde MerkezDiş Kalitesi


Ağız ve diş sağlığında yaşanılan rahatsızlıklar çeşitli cihazlar yardımıyla teşhis edilir, görüntülenir ve doğru tedavi yöntemi belirlenir. Bu süreçte diş hekimlerinin gerek duyduğu görüntüleme cihazları, el aletleri ve çeşitli özelliklerde cihazlar bulunur. Ayrıca kullanım sıklığı sebebiyle hijyenin de önem arz etmesinden bu cihazların sterilizasyonu için bazı cihazlar da tercih edilmektedir.

Ünlü markalara ait son teknoloji ürünleri bünyesinde bulunduran MerkezDiş, ağız ve diş sağlığı için gereken ürünlerin siparişinde de çeşitli avantajları sizler için sağlıyor. Genel cerrahi, frezler, endodonti, ortodonti, portegü, protetik ve beyazlatma, restoratif ürünler ile görüntüleme ve sterilizasyon cihazları, ünit ve aksesuarları alanında geniş ürün yelpazesine sahip olan MerkezDiş kalitesini tanık olmak için web sayfamızı ziyaret edebilir, siparişinizi avantajlı fiyatlardan oluşturabilirsiniz.

Diş Beyazlatma Jeli Ne İşe Yarar?

Beyaz, parlak ve düzgün görünümlü dişlere sahip olmak pek çok kişinin hayallerini süsleyen bir durumdur. Bunun için günümüze kadar birçok farklı yöntem denenmiş olsa da ne yazık ki bilinçsizce uygulanan bazı yöntemler dişlerin zarar görmesine neden olabilmektedir. Kalıcı ve dişte herhangi bir zarara yol açmayan diş beyazlatma yöntemlerinin olmazsa olmazı ise diş beyazlatma jelleridir. Diş beyazlatma solüsyonları ile uygulanan ve son derece etkili sonuçlar alınmasını sağlayan diş beyazlatma İstanbul başta olmak üzere birçok ilimizde ilgi gören uygulamalardan biridir.

Diş beyazlatıcı jeller su içerir ve diş minesine herhangi bir şekilde zarar vermeden dişlerin doğal ve sağlıklı bir beyazlığa kavuşmasında önemli bir rol oynar. Bu sayede hastalar diş hekimi muayenehanesinde ya da diş hekiminin kontrolünde evde gerçekleştirdiği uygulamalarla acısız, konforsuz ve hızlı bir şekilde beyaz dişlere kavuşma imkanından yararlanırlar.

Diş beyazlatıcı jeller su içerdiğinden diş minesinin susuz kalmasını ve çatlamalar meydana gelmesini önler. Gün içerisinde tüketilen yiyeceklerin ve içeceklerin dişlerin boşlukları arasında kalmasına bağlı olarak dişlerde renk değişimi meydana gelebilir. Bu nedenle özellikle diş beyazlatma işlemi sonucunda elde edilen beyazlığın uzun süreli olarak korunabilmesi için dişlerde renk değişikliklerine neden olan beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerekir. Bu sayede dişlerde kalıcı beyazlığa ulaşılması mümkün olabilmektedir.

Güzel Gülüşlere Giden Yol Diş Beyazlatmadan Geçer

Bleaching olarak da adlandırılan diş beyazlatma, ofis tipi diş beyazlatma ve ev tipi diş beyazlatma olarak iki farklı yöntemle uygulanabilir. Ofis tipi diş beyazlatma prosedürü diş hekimi muayenehanesinde uygulanırken ev tipi diş beyazlatma prosedürü diş hekiminin kişiye özel hazırladığı plaklar ve diş beyazlatıcı jeller kullanılarak hasta tarafından ev ortamında uygulanır. Hasta özelinde hazırlanan plakların içerisine beyazlatıcı jel sıkılır. Daha sonra plaklar dişlere takılır. Ev tipi diş beyazlatma işleminden etkili sonuçların alınabilmesi için şeffaf plakları belirli bir süre takılması gerekir. Bununla birlikte ofis tipi diş beyazlatma işleminde daha kısa sürede daha etkili sonuçlar alınabilir.

İster ev tipi ister ofis tipi diş beyazlatma yöntemi uygulanacak olsun ilk adım mutlaka hastanın detaylı bir diş muayenesinden geçmesi olmalıdır. Eğer hastanın ağzında çürük ya da diş minesi çatlak olan dişler varsa öncelikle bunların tedavisi gerçekleştirilmelidir.

Diş Beyazlama Sonrası Neler Yapılmalıdır?

Diş beyazlatma uygulaması ile elde edilen sonuçların kalıcılığının sağlanabilmesi için uygulamadan sonra en az 2 hafta; dişlerde renklenmeye yol açabilecek çay, kahve, vişne suyu, kırmızı şarap gibi yiyecekler ve içecekler tüketilmemelidir. Ayrıca sigara ve her türlü tütün ürününün, aşırı salçalı yemeklerin, kırmızı renkli meyvelerin tüketiminden kaçınılmalıdır.

Aynı zamanda ağız ve diş bakımı düzenli ve doğru bir şekilde uygulanmalıdır. Bunun için dişlerin düzenli olarak fırçalanması, diş ipi kullanılması ve düzenli olarak diş hekimi muayenesine gidilmesi ihmal edilmemelidir. Ofis tipi diş beyazlatma işleminin kalıcılığı 9 ila 12 ay arasında değişiklik gösterebilir. Bu süre içinde kişisel ağız bakımına gereken özen gösterilmeli, yeme içme alışkanlıklarının renklenmeye neden olmayacak yiyecekler ve içecekler tüketilecek şekilde gözden geçirilmeli ve sigara kullanılmamalıdır. Bu sayede diş beyazlatma uygulamasıyla elde edilen sonuçların kalıcılığı uzatılabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde bleaching uygulamasından sonra elde edilen beyazlığın korunmasının kişiye bağlı olduğu söylenebilir.

Bleaching Hakkında Merak Edilenler

Diş beyazlatma daha beyaz görünümlü dişlere sahip olmak isteyen kişiler tarafından sıklıkla tercih edilen bir prosedürdür. Bleaching, uygulama yapılan her hasta özelinde bembeyaz dişlere sahip olma imkanı vermese de hastanın mevcut diş renginden en az birkaç ton açık renklere kavuşmasını sağlar.

Diş renginde çeşitli nedenlere bağlı olarak sararmalar oluştuğu durumlarda diş beyazlatma yöntemine başvurulabilir. Diş beyazlatma diş minesinin iç ve dış renginin değiştirilmesi yoluyla uygulanabilir. Diş beyazlatma prosedürü dişin üzerindeki ya da içindeki kromojenlerin kimyasal olarak bozulmasına neden olur. Diş beyazlatma işleminde kullanılan diş beyazlatma jellerinde en sık hidrojen peroksit olarak bilinen bir etken madde kullanılır. Dişe yayılan hidrojen peroksit kararsız serbest radikaller üretme amacıyla parçalanan oksitleyici bir madde haline gelir. Söz konusu serbest radikaller  diş minesinde bulunan organik tuzlar arasında bulunan boşluklarda organik pigment moleküllerine bağlanarak daha az pigmentli bileşenler oluşmasına neden olur. Bu küçük moleküller daha az ışığı yansıtma özellikleri sayesinde beyazlama etkisi sağlar. Uygulanan diş beyazlatma yönteminin başarılı sonuçlar verebilmesi için hasta özelinde diş renklenmesinin türü, yoğunluğu ve yeri doğru bir şekilde tespit edilmelidir.

Dişlerin daha hızlı bir şekilde beyazlamasını sağlayan ofis tipi diş beyazlatma oldukça etkili bir yöntemdir. Bu yöntemde ev tipi diş beyazlatmaya oranla çok daha güçlü diş beyazlatıcı solüsyonlar kullanılır. Ayrıca dişlerin beyazlatılması sürecinin hızlandırılması ve yoğunlaştırılması için ısı, ışık veya her ikisinin kombinasyonu kullanılabilir. Ayrıca blog bölümünde paylaşılan, diş beyazlatma dişe zarar verir mi gibi içeriklerimiz için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Ofis tipi ve ev tipi diş beyazlatma yönteminin yanı sıra beyazlatıcı diş macunlarının, beyazlatıcı jellerin, şeritlerin ve benzeri beyazlatıcı ürünlerin kullanımı da tercih edilebilir.

Kemik Ogmentasyonu ve Kemik Nakli

İmplant diş tedavisi öncesinde diş yapımına başlanmadan hastanın çenesinde implant diş yapımı için yeterli kemik miktarının olup olmadığı kontrol edilir. Bazı hastalarda diş yapımı için yeterli miktarda kemik bulunmaz. İmplant diş tedavisi için alt ve üst çene de yeterli miktarda kemik olmadığı durumlarda bu bölgeye kemik takviyesi yapılır. Bazen yeterli miktarda kemik olduğu durumlarda da bu işlem yapılır. Eğer kemik yüksekliği yeterli yükseklikte değilse bu alandaki kemikler kemik ilavesi yapılarak yükseltilir ve alan diş yapım işlemi için hazır hale getirilir.

Yeterli kemik miktarının olup olmadığı röntgen yardımıyla tespit edilir. Eğer hekiminiz bu alanda yeterli kemik miktarı ve yüksekliği olmadığını görürse bu alanda farklı yöntemlerle kemik ilavesi yapar ve işleme bu şekilde başlar.

Kemik Ogmentasyonu ve Kemik Nakli Nasıl Yapılır?

Kemik Ogmentasyonu ve kemik nakli için eklenecek kemik miktarı ve işlemin uygulanacağı alanın nasıl bir alan olduğuna bağlı olarak hekiminiz farklı yöntemler kullanılabilir. Genelde diş etinde açılan bir alandan eksik kemik olan alana kemik ilavesi yapılır. Kemik ilavesinde temelde iki farklı yöntem kullanılır. Eklenecek kemikler kemik tozu kullanılarak elde edilebileceği gibi doğrudan blok kemik eklenmesi sonucunda da elde edilir.

Kemik tozu yönteminde tozlar hastanın kendi kemiklerinden alındığı için bu kemikler sizin kendi kemiğiniz olur. Bu işlem yapılırken aynı anda implant yani diş yapımı da yapılabilir. Bu yöntemin daha kısa sürede sonuç alınan bir işlem olması ve aynı gün içinde implant diş yapımına da müsaade etmesiyle daha pratik bir işlem olur. Blok kemik eklenmesi ise çene kemiklerinde büyük oranda eksik ya da zarar olduğu zamanlarda yapılır.

Kemik nakli ve yöntemleri hakkında detaylı bilgi almak ve uzman hekimden randevu almak isterseniz nispetiyedent.com üzerinden gerekli işlemler hakkında bilgi alabilirsiniz.

Diş Ağrısı İçin Ağrı Kesiciler Neden Kullanılır?

Diş ağrısı için ağrı kesici genellikle birçok kişinin kullandığı bir yöntemdir. Malum herkesin evinde mutlaka bir kutu ağrı kesici bulunur. Ağrı kesicilerin arasında bile aslında farklı dozlarda ilaçlar oluyor. En çok kullanılan ağrı kesicileri arasında örneğin Parol bulunur.

Parol ezcanelerden hiçbir reçete gerekmeksizin alabileceğiniz, gerek toz gerekse tablet olarak satılan ağrı kecisi türlerinden bir tanesidir. Ağrı kesiciler alındığı zaman, dişlerdeki sinirleri uyuşturur ve dolayısıyla bu şekilde ağrı tamamen kesilmiş olur, fakat ilacın etkisi geçmeye başladığı zamanda ise elbette yine dişleriniz ağrımaya başlayacaktır. Eğer Parol çok hafif gelirse, bazıları Apranax adı verilen bir ağrı kesici kullanabiliyor.

Apranax biraz daha ağır bir ağrı kesici türüdür ve etkisi daha uzun sürüyor. Diş Ağrısı İçin Tablet Yerine İğne Diş ağrısı için normal tablet olarak ağrı kesicileri kullananlar çok bulunur, fakat bazen bazı hastalar için tablet ağrı kesicileri bile az gelebiliyor. Bu tür kişiler hastanelere giderek iğne vurulabiliyorlar. İğne biliyorsunuz ki direkt olarak damar içerisine vurulduğundan, etkisi hem daha uzun sürüyor, hemde daha etkileyici oluyor.

Ağrı kesici çoğu zaman diş ağrısından baş ağrısına geçerse veya diş ağrısından gece uyuyamayanların kullandığı bir yöntemdir. Zaten çok fazla dişlerin ağrıdığında, direkt olarak hastaneye giderler. Bazen tablet yutamayanlar için diş ağrısı için ağrı kesici olarak gargara kullananlar bile oluyor. Gargaralardaki en büyük avantaj aslında minerallerin direkt olarak dişlere temas ettiğinden, ağrıyan bölgeye daha hızlı ulaşabiliyor, fakat gargara ne kadar etkili olur diye soracak olursanız, tablet veya iğne kadar etkili olmuyor. Genel olarak diş etleri ağrısı için kullanalar oluyor.

Diş Ağrısı İçin Ağrı Kesici Kullanmak Ne Kadar Doğru?

Birçoğumuzun canı o kadar tatlıdır ki, dişimiz ağrımaya başladığı zaman anında ağrı kesici alma ihtiyacı duyarız. Ağrı ne derecede olursa olsun, anında ağrı kesicilere başvururuz. Diş ağrısı gerçekten bazen dayanılmaz bir dereceye kadar gelebiliyor ve bu sebeple birçok kişi sadece evinde değil, çantasında bile ağrı kesici taşıyabiliyor, fakat ağrı kesici her zaman bir çözüm değildir. Bunun yerine eğer gerçekten dişlerinizdeki ağrı dinmiyorsa, dişçiye veya hastanelerin acil bölümlerine gitmeniz tavsiye edilir. Hastaneye gidip doktor kontrolünden çıktıktan sonra, diş ağrısı için ağrı kesici alabilirsiniz.

 

Diş Fırçalama Teknikleri ve Dil Temizliği

Fırçayı ıslatmadan kullanmak önemlidir. Ağızdaki tükürük miktarı macunun yeteri kadar köpürmesi için yeterlidir. Macunu ise fırçayı dolduracak şekilde sıkmak yanlıştır. En fazla mercimek büyüklüğünde macun sıkılmalıdır çünkü fazla macun kullanılması ağızda acı bir tat bırakır bu da dişler tam olarak temizlenmeden diş fırçalama işlemini bitirmeye neden olur.

Ayrıca Ağız ve Diş Sağlığımız İçin Ne Yapmalıyız? adlı knumuzda ağız ve diş sağlığınızı nasıl koruyabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Diş fırçalama işlemi de kesinlikle yatay yönlü olmamalıdır. Yatay fırçalama diş minesini aşındırır, bu da dişlerinizin ömrünü kısaltır. Ayrıca diş hassasiyeti artar ve dişlerde renk değişikliğine sebep olur. Diş etlerinin çekilmesine yol açar.

Sağlıklı Diş Fırçalama Teknikleri

  1. Sık yapılan hatalardan biri diş fırçasını ıslatarak fırçalama işleminin yapılmasıdır. Doğru olan fırçanın kuru olmasıdır.
  2. Diş macunu olabildiğinde az sıkılmalıdır. Çok diş macunu sıkmak dişleri daha iyi temizlemez.
  3. Fırçalama işlemi 45 derecelik açıyla dişetinden dişe doğru ve dairesel hareketler uygulayarak yapılmalıdır.
  4. Fırçalanma ön dişlerden başlanmalı ve arka dişlere doğru tüm dişlerin fırçalanmasına dikkat edilmelidir.
  5. Dişerin sadece ön yüzü değil, arka yüzleri de fırçalanmalıdır. İşlem, ön dişlerin arka yüzlerine doğru fırça dikine tutularak ve çok bastırmadan yapılmalıdır.
  6. Son olarak da ileri geri hareketlerle dişler temizlenmelidir.

Dil Temizliği

Ağız bakımının son aşaması ise dil temizliğidir. Bu aşama da en az diş temizliği kadar önemlidir. Çünkü ağız kokusuna neden olan bakteriler dilde bulunur. Dil temizliği iyi yapılmazsa bu bakteriler rahatsız edici biçimde koku yapabilir.

Dil için özel fırçalar kullanılabileceği gibi normal diş fırçaları da kullanılabilir. Fırçayı dilin arka bölümünden öne doğru bastırmadan, süpürür gibi temizlemek en doğru dil fırçalama tekniğidir. Ancak bu işlem yapılırken çok bastırılmamalıdır. Dili aşındıracak şekilde bastırmak istenmeyen yaraların çıkmasına neden olur.

Alternatif Ağız Temizliği Ürünleri

Bunlar dışında diş ipleri, ağız duşları, ağız gargaraları ve spreyleri de diş temizliğinde kullanılabilecek ürünlerdir. Sadece alınan ürünün kaliteli olması gerekir. Onun dışında bu ürünleri kullanmanın herhangi bir sakıncası yoktur.

Diş Fırçası Ne Zaman Değiştirilmelidir?

Ortalama 3 ay içinde diş fırçası yıpranır. Bu da fırçada bakteri oluşumuna neden olur. O nedenle en geç 3-6 ay içinde diş fırçaları yenilenmelidir.

İzmir’in Seçkin Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği

İnsanlar, vücutlarındaki birçok hastalık için genel olarak devlet hastanelerinde tedavi görüyor olsalar da diş için genelde özel klinikleri seçiyorlar. İnsanların diş bakımı çok büyük önem taşıdığından bunu güvenilir ellere bırakmak isteyen kişiler, bulundukları şehirlerde yaptıkları araştırmaların sonrasında en iyi kliniklere giderek dişlerinde gerekli olan işlemleri yaptırıyorlar. İzmir’de ya da çevre bölgelerde yaşayan kişiler Bayraklı diş kliniği olarak hizmet veren Dentomega firmasını tercih ediyor. Klinikte insanlar istedikleri hizmeti son derece kaliteli bir biçimde alabiliyor.

Klinikte Hangi Hizmetler Veriliyor?

Kliniğe giden kişiler, verdikleri hizmetler konusunda da oldukça geniş bir yelpaze ile karşı karşıya kalıyor. Dentomega, ağız, diş ve çene cerrahisinde gerekli olan tüm işlemleri profesyonel bir biçimde gerçekleştirirken implant işlemi için de en doğru adreslerden birisi oluyor. Bayraklı implant tedavisi için ihtiyaç duyan çok sayıda kişiye ev sahipliği yaparken bu kişilerin kliniğe en kısa sürede giderek muayene olmaları ve implant işlemlerini başlatmaları gerekiyor.

Diş Eti Hastalıklarında Doğru Adres

İnsanlar, genelde dişlerinde yaşanan sorunlarda kliniklere gitmeyi erteliyorlar. Özellikle diş etlerinde oluşan sorunlarda kliniklere çok daha geç gidilebiliyor. Ancak kliniklere gitmeyen kişiler çok ciddi sorunlar yaşayabilirken dişlerini kaybetmeye başlayabiliyorlar. Bu sebeple de Dentomega, diş eti hastalıklarına çok büyük önem verirken gelen hastalarının testlerini en iyi biçimde gerçekleştirdikten sonra tedavi işlemlerine başlıyor. Diş ve diş etlerinde yaşanan sorunlar gerek ilaç tedavisi gerekse direkt müdahale ile ortadan kaldırılırken kısa sürede dişlerin sağlığına kavuşması sağlanıyor.

Ekonomik ve Başarılı Hizmet

Diş tedavilerinde her zaman en iyi hizmeti almak isteyen kişiler, bir yandan da aldıkları hizmetin ekonomik boyutunu düşünüyor. Bayraklı özel diş hastanesi olarak hizmet veren Dentomega bu konuda da hastalarının yanında oluyor. Sektörde sunulan en kaliteli hizmetlerden birisini sunan klinik, hastalarından en uygun fiyatları talep ederek onların rahatlıkla dişlerini tedavi ettirebilmesini sağlıyor. Kişiler tedavilerini almadan önce fiyatları öğrenebildiklerinden sonrasında bir sürpriz ile karşılaşmıyorlar. Eğer klinik hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız bize ulaşabilirsiniz.

Sülük Tedavisi Nelere iyi Gelir? Kendimiz uygulayabilir miyiz?

 Sülük Tedavisi Nelere iyi Gelir? Kendimiz uygulayabilir miyiz?


Sülük tedavisi birçok dolaşım sistemi hastalığına iyi gelmektedir. Atardamar ve toplardamar tıkanıklığı ve eklem romatizması, varis gibi sorunlarda oldukça etkilidir.

  Felç, egzama, sedef, göz tansiyonu, baş ağrısı, yanık vakaları, geçmeyen yaralar, kangren, ameliyat izleri gibi çeşitli hastalıklarda da kullanılmakta.

Sülük tedavisi ortopedi, rekonstrüktif cerrahisi kapsamında kangren başlangıcı olan kopmuş organ tamirinde hemen hemen bütün dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Yılda en az bir kere yapılan sülük tedavisi, o yıl içerisinde herhangi bir enfeksiyon ve diğer bazı hastalıklara karşı koruyucu etkisini göstermektedir.

 

Sülük Tedavisi Nasıl Yapılıyor?


Tıbbi amaç için kullanılacak olan sülüklerin çenelerinde 60 ve 100 arasında diş bulunur. Ortalama yarım saat sürecek olan bir sülük tedavisinde kendi ağırlığının 5 ve 10 katı kadar kan emer. Sadece kanı emerek tedavi etmezler. Sülükler kanı emerken vücuda salgı verirler. Sıvının içinde 100 den çok bioaktif madde vardır. Kanın pıhtılaşmasını önleyici, oluşan pıhtı durumunu çözme, ağrıları kesmede, kas gevşetici, stres giderici ve bağışıklık sistemini düzenleyici özelliği bulunmakta.

                                                      Sülük Tedavisi Kimlere Uygulanamaz?


Öncelikle sülük tedavisinin uygulanacağı kişinin kesinlikle kansızlık problemi olmaması gerekir. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, aktif kanaması olan hastalar, bir ay içinde mide kanaması veya bağırsak kanaması geçirenler, diyaliz hastaları, hamileler, emzikli anneler, şeker hastaları, kalp yetmezliği olan hastalar ve herhangi bir ameliyat öncesinde sülük tedavisi uygulamak sakıncalıdır.

      Sülük Tedavisi Zararlımı?


Sülüklerin sterilize edilmiş olmaları şarttır. Uygulanacak yerin temiz olması ve sülüklerin sterilize edilmiş olmaları hiçbir enfeksiyona neden olmaz. Sülükler bir hastaya uygulandıktan sonra kesinlikle başka bir hastada kullanılmamalı ve hemen imha edilmelidir. Aksi takdirde kan yoluyla herhangi bir hastalık bulaşabilir. Sülük tedavisi yapıldıktan sonra yan etki olarak uygulama yapılan bölgede lokal kaşıntı oluşabilir. Kaşıntının geçmesi için sadece soğuk uygulamak yeterli olacaktır. Kaşıntı dışında başak bir yan etkisi yoktur.

 

Yumurta Donasyonu

Menapoza girdiği için ya da başka sebeplere bağlı olarak artık yumurta üretemeyen bayanların sağlıklı, genç ve doğurgan olduğu kanıtlanmış başka bayanların yumurtalarıyla kendi eşinin spermlerinin döllenmesi sonucunda gerçekleştirilen tüp bebek uygulamasına yumurta donasyonu adı verilmektedir.

Donör kadının yumurtalıklarının hap ya da iğneler vasıtasıyla uyarılması sonucunda yumurtaların belli bir olgunluğa erişmesi ile hafif damar anestezisi uygulanarak toplama işlemi vajinal yoldan gerçekleştirilir. Toplanan yumurtaların laboratuvarda yumurtayı alacak olan çift için erkeğin spermi ile mikroenjeksiyon işlemine tabi tutulduğu görülmektedir.

Sağlıklı bir utrerusa sahip olmasına rağmen sağlıklı bir şekilde yumurta üretemeyen her bayanın yumurta donasyonu dediğimiz ve halk arasında yumurta bağışı olarak adlandırılan yolla çocuk sahibi olması mümkündür. Bu yöntem tüp bebek yoluyla hemen hemen aynı olmakla beraber aralarındaki tek fark bu durumda yumurtaların tüp bebek işlemi için bir donör kullanarak elde ediliyor olmasıdır.

Yumurta Donasyonu Nasıl Yapılır?

Temel mantığı sağlıklı bir bayandan alınan yumurta ile hamile kalıp anne olmak olan yumurta donasyonu, yumurta üretme ve doğurganlık özelliklerini kaybetmemiş olan bir bayandan alınan yumurtaların alıcı bayanın eşinin spermleri ile döllenmesi esasına dayanmaktadır. Bu işlem bazen birbirini tanımayan bayanlar arasında gerçekleştirilirken bazen de bu kişilerin birbirini tanıdığını görebilmek mümkündür.

Tüp bebek işleminde yumurtaların toplanması için kadına yumurta gelişimini sağlayacak bir tedavi uygulanmaktadır, yumurta donasyonu işleminde ise bu işlem yumurta veren kadına uygulanır. Bu işlemde yumurta alıcısı olan ve normal yollarla kendisi yumurta üretemeyen bayana herhangi bir tedavi uygulanmamaktadır. Yumurta alıcı olan kadın için sadece rahim iç zarının gebeliğe hazırlanması için bazı işlemler uygulanmaktadır.

Yumurta Donasyonu Aşamaları

Çiftler yumurta donasyonu ile ebeveyn olmaya karar verdikten sonra yapılacak olan ilk işlem çiftin kan gruplarının öğrenilmesidir. İşlem başlamadan önce bazı testler yapılır ve döllenecek olan yumurta seçilirken de tedavi olacak çiftin kan grupları, fiziksel özellikleri gibi bazı özellikler göz önünde bulundurularak en uygun donör yumurta bulunur.

Donasyon yapılacak yumurta bulunduktan sonra bazı sağlık kontrollerinden geçirilir. Yumurta veren kadında kan yoluyla bulaşabilecek bir hastalığın bulunması yumurtanın da hasta olması anlamına geleceğinden başarılı bir sonuç için bu kontrollerin gerçekleştirilmesi gerekir.

Donasyon işleminden önce anne adayının rahmi gebeliğe hazırlanır. Verici aday için de yumurtayı sağlıklı ve kaliteli yapmak için uygun doz ve ilaç tedavi uygulaması gerçekleştirilir. Yumurta belli bir çapa geldikten sonra çatlatma iğneleri ile çatlatma işlemi uygulanır. Daha sonra vericiye yumurta toplama işlemi için anestezi uygulanır.

Toplanan yumurtalar babanın spermleri ile döllenmesi için özel bir kaba alınır. Bu işlem sonucunda döllenen yumurtalar içerisinde en sağlıklı olan anne adayına transfer edilir. Bu işlemden 12 gün sonra kanda gebelik testi yapılır. Pozitif sonuç alınması gebeliğin başlaması anlamına gelmektedir.

Yumurta Donasyonu Yaptıranlar

Sağlıklı bir rahmi olmasına rağmen değişik sebeplere bağlı olarak erken dönemde menopoza giren kadınlara yumurta donasyonu işlemi uygulanmaktadır. Ayrıca yumurta hücrelerinde genetik bozukluk olan kadınlara da bu işlem uygulanmaktadır. Geçirilen bir rahatsızlığa bağlı olarak yumurtalıkları alınan ya da kanser tedavisi sırasında gördüğü kemoterapi sebebi ile yumurtalıkları zarar görmüş olan bayanlara da bu işlem uygulanabilir.

Yumurta Donasyonu Fiyatları

Yaklaşık olarak 10 yıldır yaygın olarak kullanılan yumurta donasyonu işleminin uygulanması için ödenen fiyat tedavi aşamasının seyrine göre değişiklik gösteriyor olsa da yaklaşık olarak 3500 Euro ile 10000 Euro arasında değişmektedir.

20 lik Diş Nedir

Nedir ; Genellikle 17 yaş ile 23 arasında bulunan kişiler risk grubundadır. Bu yeni çıkan diş üçüncü azı dişi olarak bilinir, ayrıca 17 yaşından itibaren çıkmaya başlarlar ve normal diş ağrısından iki kat daha fazla ağrı yapan bu dişlere 20 lik dişler denir. 20 lik dişler ağzımızdaki dişlerin en sonunda azı dişi şeklinde çıkmaya başlar.20’lik dişlerimiz çıktığı günden itibaren çürümeye en yakın dişlerdir.Halk arasında 20 lik dişlere gömülü diş ismi de verilmiştir. 20 lik dişler çıkarken olsun, çıktıktan sonra olsun aşırı sorun oluşturduğu için diş doktorları tarafından hemen çekilmesi tavsiye edilir.

Şimdi Gelelim 20 lik Diş Ağrısı İçin Neler Yapılmalı?

1-)Dişlerimizi kesinlikle çok temiz tutmalıyız. 20 lik dişimiz tamamen çıkana kadar her zaman itina ile temizlenmelidir.
2-)Eğer diş çıkarken şişlik oluştuysa soğuk uygulama yapılmalıdır. 20lik dişler ağzımızda bulunan en korumasız uzuv olan diş etini  yararak ve parçalayarak yüzeye çıkar , bu sebepten dolayı bir şişlik oluşabilir, şişlik yanında dayanılmaz  bir ağrı getirebilir bu ağrı ile baş etmek için ya soğuk uygulama yapacaksınız yada dişi acilen çektireceksiniz.

3-)Eğer ki çürük oluşumu başlamış ise karanfil yağını az oranda pamuk veya yumuşak peçeteye damlatılarak dişe sürülür.

4-)20’lik dişler çıkarken %90 iltihap oluşmasına neden olur, bu konuda yapılabilecek en iyi uygulama 2 diş   sarımsağı iyice ezerek dişimize uygulamaktan geçer. Çünkü sarımsakta antibiyotik özelliği bulunduğu herkesçe bilinir.
Yani özetle 20lik diş çıkartmak aşırı sancılı bir durumdur ve ihmale asla gelmez hemen doktora başvurulması gerekir.

Diş teli nasıl takılır

Diş tellerine braket denilmektedir. Diş tellerini kullanarak uygulanan tedaviye ise ortodontik tedavi adı verilmektedir. Diş bozukluklarının tedavisinde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntem dişlerin rengini değiştirmemektedir dolayısıyla dişlere zarar veren bir uygulama değildir aksine yararı daha fazladır. İlk takıldığında uygulanan yoğun işlemden dolayı biraz ağrı görülmektedir. Ancak ilerleyen zamanlarda bu ağrı giderek hafiflemektedir. Bu tellerin ortalama beş yıl dişlerde kalması tavsiye edilmektedir.

Dişlerde görülen çarpıklıklar, boşluklar, alt çene çıkıklıkları gibi sorunlar için kullanılır. Pek çok soruna çözüm olarak uygulandığından dolayı birden fazla çeşidi vardır. Şu şekilde sınıflandırılır: metal diş telleri, seramik diş telleri, içe takılan diş telleri, altın diş telleri ve damon diş telleri.

Metal diş telleri en çok tercih edilen çeşitlerden biridir. Öncelikli olarak çocuklarda rastlanan diş bozukluklarının tedavisinde uygulanır. Paslanmayan çelik malzemeden üretilir. Diş yapısı ile fazlaca uyumludur. Kullanımı oldukça rahattır. Son dönemlerde çok fazla kullanılmaktadır. Çocuklara uygulanırken tercihe göre teller üzerine renkli esnek bantlar uygulanabilir.

 

Seramik diş telleri metal diş telleri ile fiyat olarak karşılaştırıldığında biraz daha pahalıdır. Görünüş olarak rahatsızlık hissi vermez. Dişlerle bir bütün olarak göründüğü için tercih edilmektedir. Bu özelliğinden dolayı yetişkinler ve çocuklar bu diş tellerine öncelik verirler. Kullanımı son derece kolaydır sadece biraz özen gerektirmektedir. Temiz kullanmaya dikkat edilmelidir.

 

İçe takılan diş telleri görünüş olarak diğer diş tellerinden farklıdır. Diğer çeşitleri dişin dış tarafına takılırken bu diş teli çeşidi dişin iç yüzeyine uygulanmaktadır. Dışarıdan görünüşte teller belli olmamaktadır. Nereye takılacağı belirlenirken gelişen teknolojiden yardım alınır. Yoğun bir çalışma gerektirdiğinden dolayı tedavi ücretlerinde yükselmeye sebep olmaktadır. İç yüzeyde kalması nedeniyle estetik kaygısı fazla olan bireylerce tercih edilir.

 

Altın diş tellerinin fiyatları biraz yüksek olduğundan dolayı oldukça maliyetli bir tel çeşididir. Alerji karşıtı olma özeliği vardır. Kullanımı rahattır.

 

Damon diş telleri hastalar tarafından takılıp çıkarılabilmektedir. Hareketli bir sistem olarak uygulanır. Diğer tel çeşitleri ile kıyasla maliyeti düşüktür.

Bu yazıdan diş teli fiyatlarına ulaşa bilirsiniz: http://ozgurlukicin.com/saglikli-yasam/dis-teli-fiyatlari/

Diş Teli Fiyatları

Son yıllarda ülkemizde, ağız ve diş sağlığına verdiği önemin, daha önceki yıllara göre oldukça arttığı gözlenmekte. Özellikle çocukluk döneminde, ağız ve diş sağlığına dikkat edilmesi, ilerleyen yaşlarda, sağlıklı ve güzel görünümlü dişlere sahip olmak için önemli. Bu alanda, teknolojinin ilerlemesine paralel olarak, sürekli yeni teknikler geliştiriliyor. Bu yöntemlerden, son yıllarda en çok kullanılanı diş teli tedavisidir. Kısaca, çapraşık dişlerin düzene sokulması amacıyla uygulanan diş teli tedavisi, bu alanda özel eğitim almış ortodontistler tarafından uygulanır. Diş teli tedavisine, ne kadar erken başlanırsa, alınacak sonuç da o kadar başarılı olur. Ortodontistler, kemik yapısının tam olarak sertleşmeye başladığı 15- 16 yaşlarından önce, diş teli tedavisine başlamanın en uygun dönem olduğunu söylemektedirler. Tedavi süreci genellikle iki yıldır. Ancak, düzeltilecek dişlerin durumuna göre, bu süre üç yıla kadar uzayabilir.

Diş teli tedavisi süresince dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle her ay düzenli olarak kontrollere gidilmeli, asitli içecekler kesinlikle içilmemeli ve dişler sık sık fırçalanmalıdır.

Diş teli tedavisi fiyatları, ülkemizde ilk uygulanmaya başladığı yıllarda oldukça yüksekti. Bunun nedenleri arasında, tedavi türünün yaygınlaşmamış olması, bu alanda yeterli ortodontist bulunmaması, tedavide kullanılan malzemelerin yurt dışından temin edilmesi gibi faktörler yer almaktaydı. Günümüzde ise, diş teli tedavisi oldukça yaygınlaşmış ve bu alanda uzman ortodontistlerin sayısı oldukça artmıştır. Buna bağlı olarak, diş teli fiyatları uygun seviyelere düşmüştür.

Diş teli tedavisinde, Türkiye’nin her yerinde, Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen fiyatlar uygulanmaktadır. Diş teli uygulanacak diş sayısı, dişlerdeki bozukluğun derecesi, alt çene, üst çene ya da her iki yöne de uygulanması gerekliliği gibi durumlara göre, diş teli fiyatları değişmektedir. Örneğin, sadece alt çenede veya sadece üst çenede hafif bir çapraşıklık durumunda, bir senelik bir tedavi yeterli gelebilmektedir. Bu tür bir tedavinin fiyatı, 1500- 2500 TL arasındadır. Dişlerde seyreklik ya da sıkışıklık gibi sorunlarda uygulanacak tedavi süreci iki senedir. Bu tedavinin fiyatı 4000- 4500 TL arasındadır. Dişlerde görülen diş ve çene uyumsuzluğu, normalden fazla üst üste gelmiş dişler, ya da normalden çok seyrek dişler için uygulanan tedavi 3 sene gibi uzun bir süreç gerektirir. Fazla sık görülmeyen bu durumlarda ise, diş teli fiyatı 5000- 5500 TL tutarındadır.

Fiyatlar yüksek gibi görünse de, uygulanan işlemin zorluğu ve sonucun her zaman başarılı olması, yapılan harcamanın yerini bulduğunu göstermektedir. Bunun yanında, diş teli tedavisi uzun bir süre devam ettiği için, ortodontistlerin büyük çoğunluğu, hastalarına ödeme kolaylığı sağlamakta, başlangıçta malzeme fiyatını alıp kalan miktarı tedavi süreci içinde, kontroller sırasında almaktadırlar.

Diş Ağrılarına ne iyi gelir?

Hepimiz zaman zaman diş ağrısından şikayetçi oluruz. Hatta bazı zamanlar diş ağrısı o kadar dayanılmaz hale gelir ki hayatımızı çekilmez kılar. Peki diş ağrısının nedenleri nelerdir ve diş ağrısına ne iyi gelir?

Diş Ağrısının Sebepleri:

Diş ağrısının birçok sebebi olabilir. Bunların başında dişin çürümesi, diş köklerinde hassasiyet oluşması, diş özü iltihaplanması sayılabilir.  Bunun dışında, dişeti hastalıkları, diş apsesi , dolgu düşmesi, gömülü dişler, sinüzit gibi ağız dışı hastalıklarda diş ağrısının sebepleri olabilir.

  1. Diş Çürüğü:
    Ağzımızda birçok bakteri bulunmaktadır ve bu bakteriler çoğunlukla dişlerin ve dilin üzerindedir. Bu bakteriler özellikle şekerli ve unlu yiyecekler tükettiğimizde ağızda kalan artıklardan asit oluşturabilmektedir ve bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözmekte ve dişin minesinin bozulmasına sebep olmaktadır. Bu da diş çürüğüne neden olur. Eğer dişte çürük meydana gelirse diş ağrısı da oluşur.

2.Diş Köklerindeki hassasiyet:
Diş kökü dişlerin altında bulunan üçte ikilik kısmı kapsar. Eğer diş kökünde hassasiyet meydana gelirse  dişlerde ağrı da meydana gelir. Hatta dişlerde çürümeye neden olan bakteri plağı, diş çevresinden köklere kadar inerek, kök etrafındaki kemiklere bile zarar verebilir. Bunun sonucunda diş kökünün etrafı açıkta kalır ve dişler kemiğin korumasından mahrum kalırsa soğuk ve sıcağa karşı da hassasiyet oluşur.

3.Diş Özü İltihaplanması:
Diş özü, dişlerin orta bölümünde bulunur. Eğer diş özünde iltihaplanma meydana gelirse dişte ağrı görülür. Gene dişlerde çürük, çatlak ya da kırık olduğu için iltihaplanma olursa iltihaplanma oldukça fazla ağrı yapar.

 

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir?

Eğer dişiniz ağrıyorsa ilk olarak dişinizi fırçalamayı deneyin. Dişinizi fırçalayarak çürüğe sıkışmış ve ağrıya neden olan besin artıklarından kurtulabilirsiniz. Gene dişlerinizi diş ipiyle temizlemeniz de diş ağrınıza geçici  çözüm sağlayabilir. Eğer fırçalama ve diş ipi işe yaramazsa diş ağrılarına karşı sirkeli ya da tuzlu suyla gargara yapabilirsiniz. Çünkü tuzlu ya da sirkeli su gargarası, dişi bakterilerden temizleyerek şişlikleri azaltır ve böylece ağrının azalmasını sağlar. Ayrıca gargaranın dişeti ve açık diş çürüklerine karşı dezenfektan etkisi de bulunmaktadır. Tüm yaptıklarınıza rağmen diş ağrınız azalmazsa kalıcı çözüm için hemen bir diş hekimine başvurmanızda fayda vardır.

Şeffaf Diş Teli

Şeffaf Diş Teli Nedir?

Şeffaf diş teli halk arasında görünmez diş teli olarak da bilinir. Cam benzeri bir maddeden üretilir. Dişte görünürlüğü yok denecek kadar azdır. Bu sebepten ötürü çok tercih edilmektedirler. Hastaların ağız görünümünü bozmadan estetiklik sağlamaktadır. Dişte bulunan çarpıklıkları düzeltmek amacıyla kullanılır.

Şeffaf Diş Telinin Özellikleri Nelerdir?

Renksiz olması nedeniyle diğer diş tellerinden ayrılmaktadır. Bu diş tellerinin takıp çıkarılması son derece basittir. Ortalama on beş yaşını dolduran hastalar için uygulanmaktadır. Bakımı diğer diş tellerinin bakımından daha farklıdır. Daha fazla özen göstermek gerekir. Ağızda sağlığa uygunluk ön planda tutulmalıdır. Normal diş teli tedavisi ortalama altı ve yirmi dört ay arası kadar sürerken bu tellerle uygulanan tedavi biraz daha uzun olmaktadır.

Şeffaf Diş Teli Fiyatları

Bu diş teli fiyatları şeffaf olması ve farklı malzemelerden üretilmesi gibi nedenlerden ötürü ortalamanın biraz üzerindedir. Bu fiyatlar Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından belirlenmektedir.  Bu fiyatlar tedavi uygulanan yere ve dişin yapısına göre değişebileceği gibi ortalama 5000 Türk lirası civarındadır.

 

Diş Ağrısı Nasıl Geçer

Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Diş ağrısının en büyük sebebi diş çürüğü dür. Başlangıç aşamasında yakalanamayan çürük, derinleşip, dişin diğer dokularına ulaştığında, özellikle dişin merkezinde bulunan sinir dokusuna, diş artık ağrı yapmaya başlar. Bu çürükler daha da ilerlerse diş apselerine dönüşebilmektedir.

Diş ağrısı, çekenler için kabus niteliğindedir. Çoğunlukla, kişinin dayanma kapasitesinin üzerinde seyreden ağrılar, geçmediği sürece kişi başka hiçbir şey düşünemez. O zaman doktora gitmek en iyi çözümdür. Fakat bazen, doktora gitme imkanımız olmayabilir. Bu gibi durumlarda, evde ağrıyı kesmek için birkaç yol deneyebiliriz. Denenmiş ve yararı görülmüş olan bu yöntemler neler, kısaca anlatalım.

Evde diş ağrısı nasıl geçer ?

-Karanfil, diş ağrısı denildiğinde, akla ilk gelen seçenektir. Karanfilin yağından ve kendinden yararlanarak, diş ağrımızı geçirmek için kullanabiliriz. Evinizde karanfil yağı varsa, ağrıyan dişinizin üzerine damlatmanız yeterli olacaktır. Karanfilin kendini kullanmak için, biraz karanfili ezerek ağrıyan dişinizin üzerine koyup bir süre beklemeniz gereklidir. Uyuşma etkisi ile ağrınızın azaldığını göreceksiniz.

 

-Bir başka etkili yöntem ise sarımsak ile tuzu ezerek, ağrıyan dişin üzerine koymaktır. Biraz beklettikten sonra, ağrının azalması ile uyguladığınız bölgeden alabilirsiniz. Aynı zamanda iltihaplı dişler içinde, en etkili yöntem olan sarımsak, devamlı uygulandığında iltihabın geçmesinde de faydalı olmaktadır.

 

-Sirke ve tuz ile hazırlayacağımız karışımda, diş ağrınıza iyi gelen yöntemlerden biridir. Bir fincan su, bir fincan sirke ve bir tatlı kaşığı tuzu karıştırarak, yarım saat ara ile bu karışımı ağrıyan bölge üzerinde gargara yaparak tükürün. Gargara yapma süreniz en az bir dakika olsun. Bu uygulama ile de ağrınızın azaldığını göreceksiniz.

 

-Kekik yağı ve kekikte etkili yöntemlerden biridir. Aynı karanfil ve karanfil yağını uyguladığımız gibi kullanacağımız kekikte, etkili bir ağrı kesici ve uyuşturucu özelliği olan bir baharattır.

-Dişlerinizde, soğuğa karşı hassasiyet yoksa ağrıyan diş bölgesine, buz koymakta etkili yöntemler arasındadır.

Bilinenin aksine, ağrıyan dişe ağrı kesici koymak, alkol ve kolonya damlatmak, çok yanlış uygulamalar arasındadır. Bu yanlış yöntemler yüzünden, ağrıyı gidermek isterken, kendinize zarar vermeniz, oldukça yüksek bir olasılıktır.

Diş ağrılarını gidermek için verdiğimiz örnekler, o an ağrınızı kesmek için etkilidir. Ancak tedavi ve kesin çözüm için yapılacak en doğru hareket, tabi ki bir diş hekimine giderek yardım almak olacaktır. Yapılacak tedavi ve işlem sonrası, problem giderileceği için, tekrar dişinizin ağrıma riski de tamamen ortadan kalkmış olacaktır.

 

 

Diş Ağrısı

Diş Ağrısı ve Diş Ağrısı İçin Öneriler

Diş ağrısı genelde, diş minesinin aşırı aşınması, diş etlerinde iltihaplanma ve ne yazık ki diş çürümesinden meydana gelmektedir. Diş ağrısı sağlıklı bir insanın hayatı boyunca en az 1-2 kez şikayetçi olduğu bir durumdur. Genel olarak diş ağrılarının basit ağrılar olduğu, yenilen gıdalardan yada soğuk havadan kaynaklandığı kanısı hakimdir. Geçmeyen ağrılar iyice şiddetlendiğinde doktora gitmek aslında oldukça geç kalınmış bir durumdur. Bir hatada çeşitli genel ağrı kesiciler kullanarak rahatsızlığın bastırılmasıdır. Rahatsızlık ağrı değil, ağrıya sebep olan durumdur.

 

Diş Ağrısının Başlama Aşaması

Diş ağrısı genel olarak sızı ve daha sonra zonklama tarzında olmaktadır. Kalp atışınız ile eş zamanlı olarak rahatsız edici şekilde devam eder. Zaman ilerledikçe ağrı artarak devam eder. İltihap gibi bir durum söz konusu ise şişlik oluşur. Ağrı daha da dayanılmaz hale geldiğinde artık ağrı kesiciler işe yaramaz. Sıcak ve soğuk hassasiyeti, ısırma refleksi gibi işlevleri yerine getirirken ağrı artar. İlk ağrıyı hissettiğinizde dişlerin kontrolünü kendiniz yapabilirsiniz. Fırçalama, diş ipi ile aralarının temizliği ve ayna karşısında gözle kontrol gibi. Apse durumu var ise yeterli ışıkta kendi dişinizdeki iltihaplanmayı şişmeden fark edebilirsiniz. Mutlaka diş doktoruna giderek yardım almalısınız. Ağrı kesiciler kısa süreli çaredir. Dişlerinize alkol, aspirin gibi maddeler ve ilaçlar uygulayarak ağrısını bastırmak hastalığın tedavisi anlamına gelmez.

 

Şiddetli Ağrının Gece Ortaya Çıkması

Genelde diş kökündeki iltihabın kök dışına taşarak dokulara baskı yapması sebebiyle şişlik ve ağrı meydana gelir. Geceleri vücut yapımıza göre hormonlar damarlardaki gevşeme ve genişleme hareketine sebep olur. Damarlardaki bu genişleme özellikle geceleri daha fazla diş ağrısı hissetmemize neden olur. Gece ağrısını bastırmak için ilk olarak ağız ve dişlerin tam olarak temizlenmesi gerekir. Ağrıyan diş ve diş etlerine alkol, ağrı kesici ilaç gibi kimyasal içerikler uygulanmamalı. İlaç uygulaması yumuşak dokularda tahrişe sebep olacağından ağrının daha da fazla artması söz konusudur. Asla antibiyotik gibi iltihap azaltıcı ilaçlar yutulmamalıdır. Şişlik oluşmuş ise dışarıdan yüzümüze buz ile soğuk baskı yapılabilir.

 

 

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir?

 

Diş Ağrısı hangi durumlarda olur

 

Diş ağrısının en önemli sebeplerinden birisi tabi ki, diş çürümesidir. Bunun yanında farklı sebepler de diş ağrısına sebep olmaktadır. Bunlara diş minesinde olan aşınmalar, diş etlerindeki iltihaplanma, diş taşının oluşması ve bu gibi sebepleri göstere biliriz. Diş ağrısı oluştuğu zaman günlük rutinimizi çok kötü etkileye biliyor. Hatta bazen işten veya okuldan kalmamıza neden ola biliyor. Ne yazık ki, böyle durumlarda ilk başvurmamız gereken kişi bir diş doktoru olsa da, bunu sürekli erteleyebiliyoruz. Bu durumda dişi ağrısını geçirecek farklı yöntemlere başvuruyoruz. Bu yöntemlerden bir kaçını sizin için derledik.

Diş ağrısına ne iyi gelir sorusuna cevap olarak aşağıdaki pratik çözümleri uygulayabilirsiniz:

  • Halk çok yaygın olan ağrıyan dişin üzerine ağrıkesici ilaçlar koyulması pek de iyi bir yöntem değildir. Şöyle ki, uzmanlar bu konuda dikkatli olmamızı öneriyor. Ağrıkesici ilaçların bir süreliğine diş ağrısını geçirdiği doğrudur. Ne yazık ki, uzun vadede ilaçların içinde bulunan farklı kimyasallardan dolayı diş etimiz daha çok zarar görmektedir. Ve bu ilerleyen dönemlerde ağrıyı ikiye katlamış olacaktır. Bu sebeple bu yöntemi denememenizde yarar vardır.
  • Bütün yöntemlerin başında tabi ki, ilk başta dişlerimizin iyice temizlenmesi duruyor. Çünkü, diş aralarında kalan yiyecek parçaları ağrıya neden olmaktadır. Dişlerimizi diş ipi ile temizlemeli ve dişlerimiz uygun olan diş fırçası ve diş macunu ile fırçalamalıyız.
  • Dişlerimizi güzelce temizledikten sonra, bir su bardağı suya 1 çay kaşığı tuz ekliyoruz ve karıştırıyoruz. Bu suyla belli aralıklarla ağzımızı çalkalıyoruz. Tuz yerine sirke de kullanıla bilir. Tuz ve ya sirke bakterilerin temizlenmesi görevini yerine getiriyor. Bir nevi dezenfekten gibi düşünebilirsiniz.
  • Diş doktoruna gitmeden ağrıkesici kullanıla bilir. Eğer diş etinde iltihaplanma varsa o zaman antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Dişinizle bastırdığınızda acı fazlalaşıyorsa o zaman diş etinizde iltihaplanma vardır demektir.
  • Diş çürüklerinde karanfil eski zamanlardan kullanılan bir yöntemdir. Kuru karanfil ve ya karanfil yağını enfeksiyonun karşısının alınması için kullanabilirsiniz. Çünkü karanfilin içindeki maddeler bakterilerin azalmasına neden olacaktır. Aynı zamanda karanfilin konduğu yerde uyuşukluk da hissedeceksiniz. Bu ağrının bir miktar azalmasına sebep olacaktır.
  • Şiddetli ağrılarda buz uygulaması kısa süreli de olsa ağrının şiddetini azaltacaktır.
  • Çok uygulanan bitkisel çözümlerden birisi de, ağrıyan diş etine sarımsak koyulmasıdır. Sarımsağın bakterileri öldürme özelliği vardır.
  • Çok fazla yaygın olmayan çörekotu kullanımı ağrının hemen azalmasına sebep olmasa da, uzun süreli kullanırsanız ağrıya sebep olan bazı sebeplerin ortadan kalkmasında yardımcı olacaktır. Ayrıca çörekotunun vücudumuz için çok farklı yararları vardır. Bunların başında bağışıklık sistemini güçlendirmesi geliyor.
  • Bitkisel kür olarak buğday çimi suyunu hazırlaya bilirsiniz. Buğday çimi suyu doğal bir antibiyotiktir. Bakteri çoğalmasının karşısını alır, diş ağrısının azalmasına yardımcı olur.
  • Bitkisel bir çözüm olarak zerdeçaldan hazırlanmış bir kürü kullanabilirsiniz. Zerdeçalı suyla yoğurup hamur haline getiriyorsunuz. Ve ağrıyan bölgeye uyguluyorsunuz.
  • Farklı bir bitkisel çözümü de denemekte fayda var. Sirkenin içine defneyapraklarını atarak kaynatıyoruz. Belli aralıklarla gargara yaparak dişlerimiz temizliyoruz. Diş ağrısını azaltacaktır.
  • Yarım bardak kaynayan suya yarım tatlı kaşığı kadar ada çayı koyuyoruz. 20 dakika kadar demlenmesini bekliyoruz. Ilıdıktan sonra gargara için kullanabilirsiniz.
  • Bitkisel çözümlere başka bir öneri olarak nane kullanabiliriz. Küçük bir kavanoza su koyuyoruz. İçine naneyi küçük-küçük doğrayarak ekliyoruz. Birkaç gün bekletiliyoruz. Pamuğu bu suda ıslayıp ağrıyan dişin üzerinde tutuyoruz. Ağrının hafiflediğini göreceksiniz.
  • Maydanozu doğrayıp eziyoruz ve ağrıyan dişe masaj yaparak sürüyoruz. Bu da diş ağrısının azalmasına sebep olacaktır.

Bütün bunlar ağrının giderilmesinde geçici çözümlerdir. Şiddetli ağrıları azaltmak için uygulayabilirsiniz. Ama mutlaka diş doktoruna görünmekte yarar vardır.

Yirmilik Diş Ağrısı

YİRMİLİK DİŞ AĞRISI VE YAPILMASI GEREKENLER

 

Yirmilik dişler hakkında merak ettiğiniz birçok bilgiyi bu makalede bulabilirsiniz. Çoğu zaman doktorlara yirmilik dişler hakkında çeşitli sorular yöneltiyor. Diş çıkarma döneminde oluşan ağrılar, ameliyat ve sonrası, yirmilik diş ağrısına ne iyi gelir?

Azı dişleri olarak 15 yaşımızdan sonra çıkan dişlere yirmilik dişler derler. Bazen yirmilik dişlerin dışarı çıkması için uygun alan olmadığında çenede gömülü kalırlar. Bu dişlerin çekilip çekilmemesi konusunda bazen fikir ayrılıkları oluşuyor. Bu konuda diş hekimine danışmamız en mantıklı yoldur. Eğer yirmilik dişlerinizde her hangi ağrı sızı yoksa ve damakta yerleşimi normal şekildeyse bu dişi çektirmemize gerek yoktur. Ama az önce anlattığımız gibi, diğer dişlerimizi rahatsız edecek derecede baskı yapıyorsa çektirmek daha uygundur. Eger damakta gömülüyse o zaman ameliyatla alınması gerekebilir.

Yirmilik diş Ağrısını nasıl geçirebiliriz?

Yirmilik dişler diğer dişlerimize göre çürümeye daha yatkındır. Bu dişler damakta en sonda yerleştiği için fırçalanma zamanı tam temizlenme mümkün olmayabiliyor. Aynı zamanda diş ipi kullanmak da zor olduğundan diş arasında kalan yemek parçacıkları diş çürümesini tetikliyor. Damakta gömülü dişlerde sorun olduğunda diğer dişlerin de çürümesini sebep ola biliyor. Yirmilik dişlerde ağrı oluştuğunda geçici çözüm olarak diş doktorunuzun önerdiği ağrı kesicini kullanabilirsiniz. Ama bu ağrılardan tamamen kurtulmanın tek yolu yirmilik dişleri çektirmektir. Doktorlar yirmilik dişleri erken yaşta diş doktoruna göstermeyi ve eğer sorun varsa çektirmeyi öneriyor. Çünkü bu dişleri 15-22 yaş arasında çekmek çok daha kolaydır. Daha ileri yaşlarda bir takım yan etkilerin oluşması muhtemeldir.

Ağız Kokusundan Kurtulmanın Yolları

Sağlığımıza zarar gelmemesi için uzmanların önerilerine uymamız ve kulaktan dolma bilgilerle hareket etmememiz çok önemlidir. Bir araştırmaya göre ağız ve diş sağlığı konusunda maalesef Türkiye ülkeler arasında son sıralarda geliyor. Halk arasında yaygın olan çok yanlış bilgiler ve önem vermediğimiz küçük detaylar aslında ağız ve diş sağlığımızı kaybetmemizde büyük etkenler. Uyguladığımız, doğru bildiğimiz aslında kendi sağlığımıza zarar verdiğimiz yanlışlar nelerdir.  Bunları aşağıda sıraladık:

  • Yemek yedikten az sonra dişleri fırçalamayın

Yemek yedikten az sonra dişlerimizi fırçalarsak yiyeceklerdeki asitler ağzımızda dağılıyor ve diş minesinin zayıflamasına neden oluyor. Dişlerimizi yemek yedikten minimum 1 saat sonra fırçalamamız gereklidir.

  • Dişlerimizi fırçalarken diş macununu suyla ıslatmak doğru değil

Çoğumuz dişlerimizi fırçalarken diş macununu diş fırçasının üzerine koyduktan sonra suyla ıslatıyoruz. Bu doğru bildiğimiz yanlışlardan bir tanesi. Suyla ıslanan diş macunu içindeki etken maddesini kaybeder ve daha az yararlı olur. Aynı zamanda diş macunu fazla miktarda kullanmanın yararı yoktur. Sadece bezelye büyüklüğünde bir miktar kullanmamız yeterli olacaktır. Çünkü, diş macununun en önemli görevi diş fırçalamayı kolaylaştırmaktır ki, bunun için de küçük bir miktar yeterlidir.

  • Çok uzun süre fırçalarsam daha beyaz ve sağlıklı dişlere sahip olacağım düşüncesi yanlıştır

Doğru bildiğimiz yanlışlardan birisi de budur. Çok fazla ve sert bir şekilde fırçalama daha çok bakterini öldürmemize yardımcı oluyor. Son araştırmalar 2 dakikadan fazla fırçalamanın zaman kaybından başka bir şey olmadığını gösteriyor. En doğru uygulama dişleri günde iki kere 2 dakika sürecek şekilde yumuşak bir fırça ile sert olmayacak şekilde fırçalamak, bunun yanında diş ipi ile diş aralarındaki yemek parçalarından düzenli olarak temizlemektir. Eğer sigara veya çay, kahve çok tüketiyorsanız o zaman diş fırçalandıktan sonra dilinizi de fırçalamanız ağız kokusunu azaltacaktır.

  • Arıtıcı yiyecekler kullanmak ağız sağlığımız için önemlidir

Elma, pişmemiş havuç, mısır patlağı ve kerevizi yemek sırasında kullanırsanız doğal diş fırçası görevini yerine getirecektir ve dişlerinizin temizlenmesine yardımcı olacaktır.

  • Suya elma sirkesi katılarak yapılan gargara da uzmanların önerileri sırasındadır

Sabahları elma sirkesi katılmış suyla gargar yaptıktan sonra dişleriniz fırçalamanız, dişlerdeki lekelerin ortadan kalkmasına, dişlerin daha beyaz olmasına ve ağızdaki bakterilerin azalmasına yardımcı olacaktır.

  • Ağız kokusundan şikâyetçi olanlara güzel bir öneri “kahve çekirdeğini çiğnemek”                                                                                                      Ağız kokusu çok rahatsız edici ve insanı psikolojik olarak kötü yönde etkileyen bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Ağız kokusu hem ağız ve dişle alakalı sorunlardan hem de farklı dâhili hastalıklardan dolayı olabilir. Ağız ve diş aralarında olan bakterilerin sülfürlü bileşikleri kötü kokuya neden olur. Ağız kokusundan kurtulmak için kahve çekirdeğini çiğnemek etkili bir çözüm ola bilir. Çünkü, kahve çekirdeği sülfürlü bileşikleri ortadan kaldırır.
  • Leziz bir keşif olan kakao hakkında

Kakao çekirdeğinde olan antibekteriyal bileşenler çikolatanın dişlere zarar vermesini engelliyor. Buna kıyasla şekerler dişlerdeki çürüklerin esas nedenidir. Meyve sularındaki asit seviyesinin yüksek olması da dişlere zarar veriyor. Süt ve süt ürünlerindeki, laktoz da diş çürüklerine neden olmaktadır. Yalnız laktoz içermeyen sütler de mevcuttur.

  • Yemek yedikten sonra peynir yemek

Meyve suyu, şerbetli tatlılar, şekerler, muz, karamel ve bu gibi yemekler dişde çürük oluşmasını tetikliyor. Bu yiyeceklerden sonra peynir yemek ve ya süt, ayran içmek şekerden dolayı oluşan asidin zararlı etkisini azaltır. Ph seviyesini dengelediğinden dişlerde koruyucu tabaka oluşturur.

Diş Fırçası Ve Diş Macunu Seçimi

Diş fırçasını nasıl seçmeliyiz:

Dişlerimizin bakımında birçok farklı etkenler vardır. Diş fırçası ve diş macunu seçimi de bu etkenler arasında. Diş fırçalının farklı çeşitleri vardır. İnce telli ve kalın telli diş fırçaları, düz ve ya arka dişleri temizlemekte kolaylık sağlayan eğimli diş fırçaları, son zamanlarda çok tercih edilen elektrikli diş fırçaları mevcuttur. Diş fırçasını seçerken ilk başta onun ağzın bütün bölgelerine ulaşabileceğine dikkat etmek gereklidir. Fırça telleri doğal ve ya yapay olabiliyor. Doğal kılla yapılmış olanlar kısa zamanda yıpranıp parçalanabiliyor. Bu sebeple daha çok yapay telli diş fırçaları tercih edilmelidir. Diş hekimleri diş fırçası seçerken ne çok sert ne de çok yumuşak, orta sertlikteki diş fırçası seçmemizi öneriyor. Önemli noktalardan biri de diş fırçasını en az 3 ayda bir değişmemiz gerektiğidir.

Diş macunu seçiminde dikkat etmemiz gereken noktalar:

Diş macunun da flüorit olması olmazsa olmazlardandır. Çünkü flüoridin diş çürüklerinin karşısını aldığı uzmanlar tarafından kanıtlanmış gerçektir.   Diş macununu fazla kullanmaya gerek yoktur. Bezelye tanesi büyüklüğünde olması yeterlidir. Aynı zamanda diş macununu diş fırçasına yerleştirdikten sonra suyla temas ettirmenize gerek yoktur. Çünkü suyla temas eden diş macunu içerdiği birçok etken maddeni kaybedebiliyor. Diş macununda olan partiküller ne kadar çok büyük olursa dişlerimizde o kadar çok aşınmaya sebep ola bilir. Dişleri beyazlatıcı özelliği olan diş macunları dişlerimizde fazla aşınmaya nede olabiliyor. Bu nedenle elimizden geldiği kadar bu tür diş macunlarını seçmemeliyiz.

Diş fırçalarken kullanabileceğimiz farklı teknikler.

Diş fırçalarken dikkat etmemiz gereken en önemli nokta bütün dişlerimizin fırçalandığından emin olmaktır. Üst çene dişleri ayrı alt çene dişleri ayrı fırçalanmalıdır. Sırasıyla ön taraf, iç taraf ve en sonda ise arka dişlerimiz fırçalanmalıdır. Dişlerle diş fırçası arasında 45 derece açı olması ve her taraf için 20-25 kez tekrar yapılmalıdır. Diş fırçalama işlemi bittikten sonra dili de fırçalamalıyız. Bunun için yeni diş fırçalarının arka tarafında dil temizliği için yumuşak bir bölüm var. Bununla dil temizliğimizi yapıyoruz. En sonda bol suyla ağzımızı çalkalıyoruz. Diş ipi kullanmak diş çürüklerinden korunmak için en önemli ağız bakım aracıdır. Her akşam yemeğinden sonra diş ipiyle dişler arasında kalan yemek parçalarını temizlemek diş sağlığımız için olmazsa olmazlardandır.

Halk arasında diş macununun sivilcelere iyi geldiği söylentisi var. Bu tür bilgilere güvenerek, derinizde enfeksiyonların çoğalmasına, kalıcı zararlara ya da leke oluşumuna neden olabilirsiniz. Deride alerjik tepkiler görülebilir.

Sağlıklı Dişlere Sahip Olmak İçin Yapılması Gerekenler

Ağız sağlığımız ve diş sağlığımız vücut sağlığımız için büyük önem taşımaktadır. Bunun için sağlıklı dişlere sahip olmak çok önemlidir. Sadece diş fırçalamak dişlerimizin sağlam olmasına yetmiyor. Dikkat etmemiz gereken birçok başka noktalar da var. Uzmanlar aşağıdaki konulara dikkat etmemiz gerektiğini söylüyor.

  • Türk toplumu olarak çay bizim alışkanlığımız haline gelmiştir. Aynı zamanda gün içerisinde iş yerinde veya evde verdiğimiz kahve molası, zararlı atıştırmalıklar, fazla içilen hazır meyve suları, şeker ve tatlılar ağızdaki asit seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. Asit seviyesinin yüksek olması ise diş çürümelerini hızlandırmaktadır. Çay veya kahve kullanımını kısıtlamalı, aynı zamanda sağlığımız için bu ürünleri şekersiz kullanmaya dikkat etmeliyiz. Aynı zamanda süt ve süt ürünleri tüketimini de artırmak hem dişlerimiz hem de vücut sağlığımız için çok büyük faydalar sağlamaktadır.

 

  • Sigara alışkanlığımızdan kurtulmak kolay olmasa da önceliğimiz olmalı. Çünkü sigara kullanımı ağız kokusu, ağız kuruluğu gibi küçük sorunlardan başka ağız kanseri gibi ileri derece hastalıklara da sebebiyet vermektedir. Sigara bırakmada zorluk yaşayanlar sigara bırakma hatlarını kullana bilirler. Bununla birlikte sigarayı bırakmak için ilk başta bunu başaracağına, çok da zor olmayacağına kendi inandırmak gerekledir.

 

  • Ağız bakımında sadece diş fırçalamak yeterli değildir. Diş ipi kullanımını ihmal etmemeli, her gün yatmazdan önce diş aralarını yemek kırıntılarından temizlemek için kullanmalıyız.

 

  • Dişleri fırçalamak ne kadar önemliyse doğru fırçalamak da o kadar önemlidir. Küçük yaşlardan yani ilk dişlerimiz çıkmaya başladığı andan dişler fırçalanmalıdır. Günde en az iki kere olmakla, iki dakika sürede, doğru seçilmiş diş fırçası ve diş macunu ile dişler fırçalanmalıdır. Dişleri fırçalarken, diş macununu ıslamaya gerek yoktur. Diş fırçası 3 ayda bir değişilmeli, yapay telli diş fırçası almaya dikkat edilmelidir.

 

  • Ana öğünler dışında çok fazla olan tatlı tüketimini azaltmalı, tatlıları öğünler zamanı yemeye dikkat etmeliyiz.

 

  • Yemeklerden sonra su içmek ağızdaki asit seviyesini dengelediğinden buna önem vermekte fayda var. Su yerine süt de içile bilir. Süt su görevini yerine getirmekle beraber dişteki kalsiyum oranını yükseltiyor. Yemekleri peynirle bitirmek de aynı görevi yerine getiriyor.

 

  • Sakız kullanımı da dişlerimize zarar vermektedir. Bu yüzden elimizden geldiğince kısıtlamalı, şekersiz sakızları tercih etmeliyiz. Kuruyemiş, şerbetli tatlılar yedikten sonra ağzımızı dikkatlice temizlemeliyiz. Yani bu yiyeceklerin fazlalıklarının diş aralarında kalmamasına dikkat etmeliyiz.

 

  • Meyve suyu yerine meyve yemek diş sağlığımıza faydalı olmaktadır. Çiğ sebze tüketimi de dişlerin mekanik temizliğini sağlamakla birlikte içerdiği çeşitli vitaminler diş etleri için önem kesp etmektedir. Sert meyve sebzeler ön dişlerimiz için beyazlatma görevini de yerine getiriyor. Elma, havuç tüketimini artırmak öneriler arasındadır.

 

  • Peynir içeriğinde olan kalsiyum fosfat ağız boşluğundaki asit seviyesini azaltıyor, ayrıca bakterilerin çoğalmasını önlüyor ve dişlerdeki kalsiyum seviyesini yükselmesine yardımcı oluyor.

 

  • Yer fıstığı, kakao da dişler için yararlı yiyeceklerdendir.

 

  • karbonatla diş beyazlatma yöntemini kullanabilirsiniz

 

  • Kepek de dişlerde olan bakterilerin asit oluşturmasını azaltan maddeler olduğundan, kepekli undan yapılmış ekmek ve un mamullerini kullanmakta fayda vardır.

Kaplama diş ve çeşitleri

Bazen dişlerimize yeterince iyi bakmadığımızdan, doğru beslen-mememiz den ya da genetik sebeplerden dolayı dişlerimizde çürükler oluşa bilir. Çürükler için kanal tedavisi yapılarak dolgu işlemi uygulana bilir. Bazense çürük çok ilerlemiş olduğundan kaplama dişlere ihtiyaç duyulur.

 

Kaplama diş nedir?

Çeşitli sebeplerle çürümüş ya da zarar görmüş dişlerinizin yeniden size kazandırmak amacıyla yapılan bir uygulamadır. Kaplama dişler için kullanılan malzemelerde porselen ve zirkon gibi maddeler vardır. Bu maddeler aşınma ve kırılma gibi durumlara karşı dayanıklıdır. Bu yüzdendir ki, kaplama dişler çok tercih edilen diş tedavisi yöntemlerinden biridir. Kaplama dişlerin tek dezavantajı ise metal kaplama yapıldığında oluşan morluklardır. Köklerde bu morlukların oluşma sebebi ise diş etinin çekilmesidir. Diğer çeşit kaplama dişlerde ise böyle bir sorunla karşılaşmazsınız.

Kaplama dişin yapımı nasıl olur?

Diş minesinde herhangi çeşitli etkenlerden oluşan aşınma ve çürükler dolayısıyla dişlerin yeniden kaplanmasına ihtiyaç duyulur. Bu işlemin başlangıcı tabi ki, kalıp oluşturmaktır. Hastanın diş şeklinin kalıbını çıkardıktan sonra laboratuvarda bu kalıba uygun suni dişler üretilir. Suni dişler hastanın ağzında ilk başta deneniyor. Eğer herhangi bir sorun çıkmazsa kron dişleri yerine uygun bir maddeyle sabitliyoruz. Diş kökünü tabi ki, önceden çürüklerden temizleyerek tamamen sağlıklı duruma getiriyoruz. Ve üstüne yapay dişleri sabitliyoruz. Buna kaplama diş deniyor. Bütün bu işlemler yürütülürken lokal anestezi uygulanıyor. Ağrı duymamak için kullanılan iğnelerin kalitesi bu durumda çok önemlidir.

Kaplama dişin hangi çeşitleri vardır?

Lamina diş kaplamaları nedir?

Lamina diş kaplamaları iki farklı maddenden yapılıyor. Bunlar porselen ve kompozitdir. Eğer diş eksikliğiniz varsa o zaman bu tür kaplamaları kullanmanızı önermiyoruz. Kompozit maddesinden üretilen kaplama dişler fiyat olarak ucuzdur. Ama bu dişleri uzun süreli kullanamayacağınızı bilmeniz gereklidir.

Metal destekli diş kaplamaları nedir?

Bu kaplamalar yapılırken dişe lokal anastezi yapılır. Ardından hava basıncı ile çalışan aletle diş bütün taraflarından küçültülür. Kişiye özel hazırlanan metal üzerine kaplı porselen diş ufaltılan dişin üzerine takılır. Bu dişlerin dezavantajı ilerde diş köklerinde oluşacak morluklardır. Bu sebeple ön dişlerde çok tercih edilmemektedir.

Zirkonyum diş kaplaması nedir?

Diş kaplamaları içerisinde kıyaslama yapılırsa metal destekli diş kaplamalarına göre zirkonyum kaplamalar kırılmalara daha dayanıklıdır. Aynı zamanda görüntü olarak da, diğer kaplamalarla kıyasta daha doğal görünüme sahiptirler. Metal destekli kaplamada söylediğimiz gibi, diş eti çekilmelerinde herhangi bir morarma söz konusu değildir. Arka dişlerde dayanaklı olması açısından, ön dişlerde ise estetik olması açısından daha çok tercih edilmektedir.

Porselen diş kaplaması nedir?

Tamamı porselenden oluşan diş kaplamasıdır. Porselenin zarifliği sebebiyle ön dişlerde kullanımı estetik açıdan güzel görüntü sunmaktadır. Diş kaplamasında kullanılan yapıştırıcılarla diş üzerinde yapıştırılır. Arka dişlerde çok tercih edilmemesinin sebebi baskıya fazla dayanıklı olmayışıdır. Bu yüzden dişlerinin çoğunu kaybetmeyen hastalarda daha çok tercih ediliyor

Diş Hekimliği Taban Puanları

Diş doktoru nedir?

Diş doktoru diş, dudak ve ağızı kapsayan ağız boşluğu ve etrafındaki dokuların doktorudur. Bu mesleğe sahip olmak istiyorsanız,5 yıllık lisans eğitimi alarak diş hekimi diploması almalısınız. Son yıllarda bazen bu eğitimi almadan da mesleği icra edenler var. Yalnız böyle bir eğitim almadan ve diş hekimi diplomasına sahip olmadan diş doktorluğu yapmak son tasarlanan “tebabetin icrası” kanununa göre hapisle sonuçlanacak bir suçtur.

Diş hekimliği fakültesini bitirmişseniz artık ağız, diş, dudak ve etraf dokularındaki sorunlara bütün müdahileleri yapmaya hak kazanmış oluyorsunuz. Diğer bir seçim olarak da diş hekimliğinin 8 farklı uzmanlık dallarından birini seçerek sadece o dalda uzmanlaşa bilirsiniz.

Diş doktorluğu genel olarak iki önemli dala sahiptir. Bunlar Preklinik ve Temel branşlardır.

2014-2015 yılında Üniversite tercihi yapacaksanız ve Diş hekimliği fakültesini seçmeyi planlamışsanız o zaman sizin için bir araya getirdiğimiz Diş hekimliği fakültesi Taban ve tavan puanları aynı zamnda diş hekimliği fakültesi 2014 YGS LSY sınavı yerleştirme başarı sırlamasını aşağıdaki tablodan inceleye bilirsiniz. Bu sonuçlar 2014 Üniversite yerleştirme puanlarının sonuçlarına göre hazırlanmıştır. 2015 YGS ve LYS girerek tercih yapacak olanlar bu puanlara göre karar vermeleri daha uygun olur.

2014-2015 DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ TABAN PUANLARI VE BAŞARI PUANLARINA GÖRE SIRALAMA AŞAĞIDAKİ TABLODADIR:

Üniversite Adı Programın Adı Puan Türü Kont. En Küçük Puanı En Büyük Puanı
Yeditepe Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (İngilizce) (Tam Burslu) MF-3 5 491,31474 521,29351
Şifa Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 4 471,17809 479,51681
Bezm-i Alem Vakıf Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 12 459,63476 515,37381
Hacettepe Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 134 458,6059 519,89455
İstanbul Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 175 455,08977 495,52072
İstanbul Medipol Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 10 452,37541 458,52589
Başkent Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 3 451,76512 453,62141
Marmara Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 144 451,54413 470,48977
Ege Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 154 451,19349 474,69312
Biruni Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 6 450,47416 453,73272
Ankara Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 180 450,43322 458,34829
Gazi Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 123 449,89742 461,01093
Başkent Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%50 Burslu) MF-3 1 449,72196 449,72196
İstanbul Aydın Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 5 449,66243 451,23322
Akdeniz Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 52 449,49584 462,71401
Eskişehir Osmangazi Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 52 449,40032 457,35063
Kocaeli Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 77 448,58368 459,137
Yeni Yüzyıl Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 6 448,40853 449,62862
İzmir Katip Çelebi Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (İngilizce) MF-3 52 447,92119 451,15182
Çukurova Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 88 447,69999 488,38545
Okan Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 6 447,2924 453,33438
İstanbul Aydın Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%75 Burslu) MF-3 1 447,26068 447,26068
Selçuk Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 113 447,22407 466,737
Erciyes Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 93 446,61578 458,25545
Adnan Menderes Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 21 445,6698 450,61395
Abant İzzet Baysal Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 82 445,48056 449,49191
Gaziantep Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 62 445,26844 451,16854
Başkent Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%25 Burslu) MF-3 2 445,18112 446,93279
Necmettin Er. Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 62 444,99306 460,95032
Ondokuz Mayıs Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 103 444,90005 451,93505
Bezm-i Alem Vakıf Diş Hekimliği Fakültesi (%50 Burslu) MF-3 12 444,5919 458,01667
Süley. Dem. Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 93 444,49873 507,66949
İnönü Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 68 444,06127 451,03177
İstanbul Aydın Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%50 Burslu) MF-3 1 443,96752 443,96752
K.T.Ü Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 93 443,52593 451,27408
Kırıkkale Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 82 443,00049 449,06104
Ordu Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 36 442,33861 444,63203
Mustafa Kemal Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 52 442,20046 451,38856
Bülent Ecevit Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 52 442,12217 448,4442
Dicle Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 98 441,5892 458,23222
Cumhuriyet Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 82 441,5881 456,04535
Gaziosmanpaşa Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 41 441,0469 446,88609
Atatürk Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 123 440,79563 452,11553
R.T.E Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 41 440,63832 442,51421
İstanbul Medipol Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%50 Burslu) MF-3 10 440,36222 444,32488
Yüzüncü Yıl Üni. Diş Hekimliği Fakültesi MF-3 52 440,30267 459,79754
Şifa Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%50 Burslu) MF-3 4 438,87495 443,45074
Yakın Doğu Üni Diş Hekimliği Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 10 438,38706 442,30413
Bezm-i Alem Vakıf Diş Hekimliği Fakültesi (%25 Burslu) MF-3 12 431,01424 443,67445
Başkent Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 24 423,92874 443,70383
Okan Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%50 Burslu) MF-3 15 422,66476 442,11955
Akdeniz Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (KKTC Uyruklu) MF-3 1 422,16008 422,16008
Eskişehir Osmangazi Üni. Diş Hekimliği Fakülesi (KKTC Uyruklu) MF-3 2 415,9393 429,34361
Şifa Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 32 413,30045 437,91473
İstanbul Aydın Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%25 Burslu) MF-3 1 413,21043 413,21043
Bezm-i Alem Vakıf Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 24 411,62738 430,06511
İstanbul Medipol Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%25 Burslu) MF-3 80 405,64859 432,34749
Ondokuz Mayıs Üni. Diş Hekimliği (KKTC Uyruklu) MF-3 2 405,19117 413,88972
Biruni Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (%25 Burslu) MF-3 54 389,90964 436,14459
Yeditepe Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (İngilizce) (Ücretli) MF-3 45 389,34603 437,68821
İstanbul Aydın Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 42 373,85341 402,79022
Okan Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 39 366,24029 418,73752
Yeni Yüzyıl Üni. Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 54 356,62979 392,16853
Yakın Doğu Üni Diş Hekimliği Fakültesi (Ücretli) MF-3 100 318,06872 398,0245

 

Diş Hekimliği Fakültesi Kontenjanları 2014 2015, Diş Hekimliği Fakültesi Bölümü Taban Diş Hekimliği Fakültesi Puanı 2014, Puanları 2014 2015, Diş Hekimliği Fakültesi Başarı Sırası 2014 2015, Diş Hekimliği Fakültesi Bölümü Olan Üniversiteler, Diş Hekimliği Fakültesi Bölümü İçin Kaç Puan Gerekir, Diş Hekimliği Fakültesi YGS LYS Taban ve Tavan Puanları 2014, Diş Hekimliği Fakültesi Bölümü Hangi Üniversitelerde Var, Diş Hekimliği Fakültesi Puan Türü

Diş teli nedir? Ne işe yarar? Hangi durumlarda diş teli önerilir?

Diş teli ortodontiye ait olan çenemizdeki, dişimizdeki, yüzümüzdeki şekil bozukluklarını düzeltmek için dişlere uygulanan araçlardır. Bu işlem gerektiği zaman ertelemezsek çocuklarda ilerde oluşacak çene gelişimindeki aksaklıklar halledilebilir. Dişlerdeki farklı sorunlar, şekil bozuklukları, çarpıklıklar ise daha ileri yaşlarda bile diş teli takılarak zamanla iyileşme sağlanabilir. Çocuklarda bu tip sorunlar olduğu zaman yedi dokuz yaş arasında hiç ertelemeden kontrole götürülmelidirler. Eğer ki sorunun üzerine zamanında giderseniz iyileşme süreci daha kolay ve daha kısa zamanda olacaktır.

Diş teli hangi yöntemle takılmaktadır?

Sabit olan diş teli için en önemli parçası brakettir. Braketler birçok farklı firmalar tarafından üretilmektedir. Aynı zamanda braketler 3 farklı malzemeden de üretilebilir. Kullanılan malzemeler: porselen, metal ve kompozittir. Daha çok metal malzemeden üretilen braketler tercih edilmektedir. Porselen braketler ise daha çok diş telinden utanan çocuklarda tercih edilmektedir. Çünkü diş renginde olduğundan çok fark edilmez. Braketlerin iki çeşidi vardır. Birincisi dişlerin ön kısmına yerleştiriliyor, ikincisi ise dişerin arka kısmına yapıştırılıyor ki buna da lingual braket diyorlar. İlk üçüncü onuncu günler arasında braketlere alışmakta zorluk çekile bilir. Hafif ağrı ve sızlama ola bilir. Belli bir süreden sonra bu ağrılar geçecektir ve braketlere de 10 gün sonra alışılmaya başlayacaktır.

Diş teli ve braketler ne için yararlıdır?

Diş teli ve braketler daha çok çocuk yaşlarında görülen diş çarpıklıkları ve çenenin şekil bozukluklarında tercih edilmektedir. Diş telleri ortalama bir, bir buçuk yıl içerisinde diş çarpıklıklarını ve çene bozukluklarını gidermektedir. Eğer bu süre uzarsa o zaman tedavi sürecinde yapılması gerekenler yapılmamıştır demektir. Dişlerdeki bütün aralıklar, boşluklar kapandıktan sonra tedavi bitmiş sayılır. Yetişkin yaşta da bu işlem uygulanarak dişlerdeki düzensizlikler halledilebilir.

Bebeklerin her süt dişlerinin aşağısında kalıcı dişleri yerleşmektedir. Süt dişleri döküldükçe yerine kalıcı dişler gelir. Eğer bu süreçte sorunlar olursa o zaman kalıcı dişler damak içerisine doğru ve ya farklı yönlerde büyüyecektir. Bu zaman doktorlar ortodontik tel kullanılmasını öneriyor. Takılan diş telleri diş büyüklüğünü, uzunluğunu ve genişliğini değiştirmemektedir. Eğer dişler genetik olarak küçükse dişin büyümesine hiçbir etki göstermemektedir. Sadece çarpıklık ve dişler arasında mesafe genişliği olan kişilerde kullanılmaktadır. Ve diş telini 6-7 yaşlardan sonra kullanmak önerilmektedir.

Diş teli kullanan kişilere bazı öneriler

 Diş teli takıldıktan sonra ağız ve diş temizliğinin önemi daha da artmaktadır. Her türlü yemek yemekte serbestlik verilmesine rağmen yapışkan olan yemeklerden uzak durulması gerekmektedir. Öyle besinler tüketildiğinde diş tellerine yapışarak rahatsızlık verdiği ve hatta braketlerin kopmasına neden olduğu için önerilmiyor. Böyle bir durumda teller yerinden gevşediği için aralarında bakteri oluşa bilir. Doğru temizlik kurallarına uyulmadık ta, oluşan bakteriler dişlerin çürümesini tetikleyebilir.

Exit mobile version