Adını, kızıl renginden dolayı, Roma harp tanrısından alan Mars, dünyamız gibi yaşanacak bir yer olabilir mi? Mümkün olmasının yanısıra lüzumlu de. Güneşin ömrünü tamamlaya yakın ıkduğu vakitlerde şişmesiyle Dünya üzerindeki sular buharlaşacak ve yeyüzü yaşanamayacak derecede sıcak olacak.
Mars toprağın lüzumlu olan minareller doğrulusunda zengin. Yüzeyin altında, kutuplarda kuru buz(donmuş karbon dioksit) ile karışmış şekilde su belirlendi. Oksijen ise yüzeyde metal oksitlere bağlanmış olarak ve su kütlelerinde bulunuyor. Yeterli elektirik gücüyle oksijen ve hidrojen gaz olarak elde edilebilir.
Marsın atmosferinin bir alanı uzaya kaçmış(Mars’ın ufak olması nedeniyle) bir alanıysa yüzeye buz durumunda yapışmış durumda. Atmosfer basıncıysa Dünya’nın basıncının %1’inden daha az. Atmosferde %95 oranında karbon dioksit gazı, %3 oranında azot gazı, %1,6 oranında argon gazı bulunmakta. Atmosferin kalanınıysa oksijen gazı, su ve metan gazı oluşturmakta. Atmosferin büyük alanı sera tesiri yaratan karbon dioksit gazından oluştuğu amacıyla gezegen ısınmaya başladığında kutuplardaki donmuş karbon dioksit gaz hale geçtiğinde hem atmosferin kalınlığını hem de ısınmayı arttıracak.
Bir tek buzlaşmış karbon dioksitin gaz durumuna dönüşmesi atmosfer kalınlığını yaşanabilir seviyeye getirmeyecek. Hem de su gereksinimiz nasıl karşılanacak? Hani bizim oksijenimiz? Merak etmeyin hepsinin çözümü var. Öncelik ile su gereksinimiz Satürn ve Jüpiter’in buzla kaplı uydularından temin edilecek. Atmosfer kalınlığını yükseltmek amacıyla ısınmanın tesirini arttıracak öngörülen bir çok çözüm var. Oksijen amacıylase bilindik bir çözüm; algler.
Atmosfer basıncı hala düşük olacağından su hala sıvılaşmadı. Dünya’da Mars’taki gibi sıra dışı koşullarda hayatta kalabilecek alglerin sporları ve birtakım bakterileri bir rokete doldurup Mars’ın kutuplarına bırakmak yeterli olacaktır. Çünkü burada ne isterlerse bulacaklar. Yüksek ısı, çok karbon dioksit, radyasyon, rekabetsiz ortam… Bu ismim yalnızca oksijeni değil atmosferin kalınlınlığını da etkileyecek. Yayılan algler toprağın rengini koyulaştıracaklarından toprak daha çok güneş ışığı çekecek ve atmosfer de bu sayede daha çok ısınacak.
İnsanlar başlangıçta oksijen tüpü kullanmak mecburiyetinde kalacaklardır ancak topraktaki oksitli metalleri işleyecek fabrikalar ve Dğünya’dan getirilecek bitkilerle oksijenleşme ismimı hızlandırılacaktır. Atmosfer kalınlığı yükseltmek amacıyla başka bir düşünce de gezegeni kloroflorokarbon(CFC) bombardımanına tutmak.
Son olarak çözülmesi gereken sorununsa Mars’ın yüzeyindeki yüksek radyasyon. Fakat gezegenbilimciler gezegenin ısınıp atmısferin kalınlaşmasıyla bu oranın da tahammül edilebilecek bir seviyeye ineceği görüşündeler.