Evet, derhal derhal ayrıntılıca bütün noktalara değindikten sonra bundan sonra araştırmamizi yavaş yavaş sonlandırabiliriz. Telefonun gördüğümüz bütün artılarını, eksilerini ve getirdiği yenilikleri sizlere iletmeye çalıştık. Ancak şunları da söylemeden geçmeyelim:
Note 7’yi, yakın boyutları, teknik kadro ve performansıyla en yakın rakibi olabilecek olan Galaxy S7 edge ile kıyaslayacak olursak, açıkçası iki telefon arasında en mühim farkın S Pen bulunduğu açık. Yani şayet S Pen’e gereksiniminiz yoksa S7 edge, illa S Pen diyorsanız da Note 7’yi tercih edebilirsiniz.
Bir başka söyleyebileceğimiz söz ise şüphesiz Apple’ın iPhone 6S Plus modeliyle ilgili. Apple, bundan sonra dünyanın en iyi telefonunu yapmıyor, hem de bu çizgisinden gittikçe uzaklaşıyor. Evet, iPhone 6S Plus’la gerektiğince kullanımı kolay bir ekosistem sunuyor, ilaveten Mac kullanıcıları amacıyla kuşkusuz kusursuz bir eküri. Ancak geri kalan kullanıcılar amacıyla söyleyebileceğimiz Note 7 daha iyi bir telefon modeli. Genellikle çift kıyaslamada kamera hususunda. Tabii ki bu düşüncemiz iPhone 7’ler geldikten sonra değişebilir. Ancak o vakte kadar Note 7 bizden pek çok hususta tam puan aldı diyebiliriz. Fiyat noktasında ise araştırmanın başında fikirlerimizi aktarmıştık, ancak tekrar edecek olursak, açıkçası pahalı. Fiyatı daha düşer mi bilinmez, ancak şu an Note 7’yi piyasada 3484 TL’ye bulabiliyorsunuz. Bu noktada, seçim her vakit bulunduğu gibi tekrar size kalmış.
Kimler Almalı
Bir akıllı telefondan her anlamda üst seviye yarar sağlamak ve ek olarak S Pen’e sahip olmak isteyenler şu an amacıyla Samsung Galaxy Note 7’i satın almayı kolaylıkla düşünebilir.
Bu araştırmayi okumadan, videodaki test neticelerini görmeden Samsung Galaxy Note 7 almayı düşünmeyin!
Uzun vakittir bu kadar konuşulan bir telefon modeli olmadı. Üzerine çok şey yazıldı, çok şey çizildi. Sızıntılarla geride bıraktığımız çok büyükte bir senenin sonrasında sonucunda Note 7 gün yüzüne çıktı ve New York’ta düzenlenen etkinliğin derhal sonrasında da elimize geçti. Bir hayli özel bir telefon ve fiyatının da gerektiğince yüksek bulunduğu düşünüldüğünde, böylesi özel bir ürünü açıkçası bütün detaylarıyla irdelemek gerekiyordu. O amaçla telefon elimize vardığı andan itibaren bu yazıyı hazırlamak amacıyla biraz bekledik ki sizlere her vakit bulunduğu gibi en doğru bulguyu verebilelim. Çok uzun ve ayrıntılı bir araştırma olacak, o amaçla kendinize bir fincan kahve ya da çay alsanız iyi ederseniz.
Fiyat hususu ve bilinmesi gerekli olanlar
Kim ne derse desin, bilhassa son birkaç senede Samsung sadece akıllı telefon piyasası amacıyla değil, bütün alanlarda, yani genel olarak teknoloji amacıyla büyük katkıda bulunuyor. Bu konudaki bütün gelişmeleri de esasen sizlereCHIP Online üzerinden haberlerimizle iletiyoruz. Konumuz dahilinde konuşacak olursak, Samsung akıllı telefonları amacıyla büyük atılımlarda bulundu. Zaman içersinde kendi işlemcisini üretip geliştirerek amiral gemilerinde yer vermeye ve bu alanda Qualcomm’a baş tutmaya, amiral gemisi statüsündeki telefonların çok tartışılan tasarımlarını elden geçirerek her bireyin beğenisini kazanmaya ve öte yandan eleştiri alan noktalarından da ders çıkartmaya başladı. Sonunda da açıkçası sadece birkaç nokta dahilinde eleştirebileceğimiz amiral gemileri üretmeyi başardı. Tıpkı elimizdeki Note 7 gibi.
Şimdi Note 7 bize neler sunuyor, ne gibi yenilikler getiriyor, Note 5’e göre farkları neler bunlara geçeceğiz, ama en zor konuyu en başta aradan çıkartalım. Note 7 ilk lanse edildiğinde ön sipariş fiyatı 3999 TL olarak belirlenmişti hatırlarsanız. Sonra aradan sadece birkaç gün geçmesinden derhal sonra fiyatı bir anda aşağı yukarı 3600 TL’ye kadar gerilemişti. Bu, birkaç gün evvelceye kadar da böyleydi, ama şu an telefonu 3484 TL’ye Samsung Türkiye Garantili olarak edinebiliyorsunuz, bunun verisini verelim.
Peki, bu kadar para bir telefona verilir mi? Burada seçim sizin, yani kullanıcının kuşkusuz. Fakat açıkçası son vakitlerde çıkan her yeni amiral gemisi telefonla birlikte fiyatlar aldı başsını gidiyor. Elbette işin vergi ebatı da var; yalnız, bir telefonun tanıtılmasının üzerinden daha 1 ay geçmeden, aşağı yukarı 400 – 500 TL gibi fiyat oynaması da açıkçası pek normal değil. Bunu sadece Note 7 amacıyla söylemek doğru değil. Benzer hareketi LG G5’te de görmüştük. O amaçla bu tip amiral gemisi akıllı telefonları bir hevesle satın almadan evvelce bir vakit bmafsalak en doğrusu diyerek bu konuyu burada noktalayalım ve telefonun fiyatını bir hayli pahalı bulduğumuzun altını çizelim.
Yine bu mevzuya dair mühim bir mafsala daha yapacak olursak, Samsung yetkililerinin açıklamasına göre Note 7’nin yanısıra Gear VR’ın yeni sürümünün bedava olarak verileceği bilgi kapasitesi de mevcut. Yani telefonu sipariş edecekseniz, satın alım adımında bu “küçük” detayı atlamayın. Bu arada yeni Gear VR’ın lenslerinin selef modele göre daha geniş olduğunu ve 101 derecelik görüş açısı sunduğunu da söyleyelim. Ve tekrar şunu da söylemek lazım: Samsung, Note 7’nin Türkiye tanıtımı sırasında, Gear VR ile lig maçlarının izlenebileceği verisini de paylaştı. Buna göre kullanıcılar maçları, statta VIP tribünde Gear VR üzerinden sanal dünyada izleyebilecek; gelişen vakitle ise, izleyiciler statta istedikleri noktadan etraflarına bakabilme ihtimaline da sahip olabilecekler.
Bu arada belki aranızda hala Note 6’ya ne oldu diye merak edenler vardır, onları da merakta bırakmayalım.
Samsung, Note isimlendirme siyasetini gözden geçirerek amiral gemisi statüsünde S7’i yakalayabilmesi amacıyla bu Note modelini, Note 7 diye çıkarttı. Misal, şimdi sırada Galaxy S8 var, onu takiben de Note 8’i göreceğiz. İsim hususu bundan ibaret.
Elbette Note 7’nin kutusundan neler çıktığı da çok mühim. Eğer halen kutu açılış videomuzu izlemediyseniz, telefonun yanısıra varlıklı bir kutu içeriği getirdiğini söyleyebiliriz. Güzel ses veren ve kaliteli tasarıma sahip kulak içi kulaklıklarla gelen Note 7, ilaveten kulaklık amacıyla ek silikon başlık da sunuyor. USB konektör ile telefona klavye / fare bağlayabiliyor ya da kuşkusuz USB bellekleri de bu yolla kullanabiliyorsunuz. Hem de kutuda yer alan bir çevirici adaptör de mevcut. microUSB’yi USB Type-C’ye çeviren bu adaptörle eski telefon şarj aletlerinizi de kullanmanız mümkün. Kutu bünyesinde son olarak S Pen amacıyla ayarlanabilir uçların bulunduğunu da söyleyelim.
Şimdi yavaş yavaş Note 7’deki ilk ilgi çeken yenilikleri kabaca gözden geçirelim, sonrasında da detaylarına girelim.
Note 7’nin mühim yenilikleri
Samsung, Note 7 modelinde Note 5’e kıyasla büyük ölçüde fark koyuyor. Hem de birtakım noktalarda da lüzum S ailesine, lüzumse de başka rakip telefon modellerine karşı yenilik kazandırıyor. Bunlardan en muhimi şüphesiz Note 7’de bir iris tarayıcının, yani retina tarama düzeneğinin bulunması. Bir öteki ise, Note 7’nin ekranının şu an bütün telefonlar arasında ilk kezCorning Gorilla Glass 5’le korunması.
Note 5’te olmayan özelliklerden en ilgi çekenleri ise şüphesiz microSD kart desteği sunması ve suya karşı korumanın telefonda yer alması oluyor. Peki, Note 5 kullanıcıları Note 7’ye terfi etmeli mi? Bu bozukluğun yanıtı gerçekte sizin ne istediğinizle ilgili biraz. Misal, kullandığınız Note 5’e rastgele bir zarar gelmediyse, Note 7’e geçmek amacıyla bizce çok büyük sebep yok. Ancak Note’u Note yapan en mühim özellik olan S Pen kalem ucunun inceltilmesi ve yeni özelliklerin kazandırılması ilginizi çekecekse, depolama kısmı size yetmiyorsa ve telefonun suya karşı sağlam olmasını istiyorsanız, o durumda Note 7 sizin kaleminiz diye yekten söyleyebiliriz. Elbette işlemci, kamera ve ekrana yönelik güncellemeler de söz konusu.
Hazır yeri gelmişken Samsung yetkililerinin, esasen halihazırda Note kullanıcılarının yüzde 65’i kadarının bir ileri modele terfi ettiği verisini paylaştığını da iletelim ve şimdi Note 7’nin dizayn detaylarına geçelim.
Tasarım
Note serisinin ebatları ve sundukları itibariyle yeni bir kategori yaratan Samsung, bilhassa Note 5’le dizayn manasında Note 4’e kıyasla büyük sıçrama gerçekleştirmişti. Şimdi bunun üstüne bazı güncellemeler daha getiren Samsung, daha evvelce Note edge modelinde tek doğrultulu denediği kavisi, Note 7’de bundan sonra ekranın her iki kenarına da yerleştirmiş. Bu noktada bir parantez açalım ve Samsung’un kavis konusu ile ilgili gerektiğince ciddi düşündüğünü belirtelim. Bu hamlesiyle de bu açıkça meydana çıkmışken, Samsung doğrulusunda gelen haberler, Galaxy S8’in de ilaveten bir edge modelinin olmayacağı, sadece tek model ve kavisli ekranlı olarak kullanıcılarla buluşacağı yönünde. Elbette bunların ne derece doğru olduğunu kısa vakitte öğrenemeyeceğiz.
Note 7’nin çift yönüne da yerleştirilen kavisler, S7 edge’den de aşina olduğumuz üzere sadece ön yüzde değil, arka yüze de yansımış durumda. Böylece telefonu elinizde dolaştırırken tamamiyle yuvarlatılmış hatlarıyla iyi bir dokunma hissi verdiğine tanık oluyorsunuz.
Note 7’nin ekran kavislerinin S7 edge’deki kadar derin olmadığını da belirtmek lazım. Yani ekranda daha derin bir kavis arıyorsanız hala tek alternatif S7 edge. Bunun sebebi, Note’ta S Pen’in kullanım alanının daraltılmak istenmemesi. Yani kullanılabilirlik amacıyla Samsung böylesi bir karar almış. Fakat şu da bir gerçek ki, derin kavislerle açıkçası S7 edge’in çok daha çarpıcı göründüğünü söylemek lazım. En azından bizim görüşümüz bu yönde.
Şu an halihazırda 3 renkle ülkemizde kullananlara yayılan Note 7, elimizdeki rengiyle kara gövdeye sahip. Hem de telefonun gümüş ve altın renk alternatifleri de mevcut. Ön siparişlerde kara renkli modelin yoğunluk gördüğünü öğrenmiş olsak da, açıkçası bizim en beğendiğimiz rengin altın renkli alternatif olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan telefonun bir de gerektiğince ilgi çeken Corel Blue adlı canlı mavi renkli modeli de mevcut. O modelin de eylül ayında Türkiye’de bulunabileceğini öğrendiğimizi de söyleyelim.
Note 7, ebat ve ağırlık konusu ile ilgili kağıt üstünde Note 5’le büyük fark getirmiyor. Telefonun kalınlığı 7.9 mm, ağırlığı ise 169 gram. Bu değerler Note 5’te 7.6 mm ve 171 gramdı. Note 7 daha hafifken, ilaveten ne kadar 0.3 mm kalın olsa da, hem ön hem arka yüzeydeki kavisli kenarlarla çok daha ince gözüküyor ve elinizde tuttuğunuzda öyle hissettiriyor.
Hem ekran hem arka cam yüzeyin Gorilla Glass 5’le korunduğunu da söyleyelim ve telefonun etrafında ne var ne yok ona bir bakalım. Telefonun üst kenarında SIM kart ve microSD kart çekmecesi yer alıyor. Alt kısımda da kulaklık, USB Type-C portu ve hoparlör yan yana konumlandırılmış. Telefon sağ kenarında güç tuşu, sol kenarında da ses butonları mevcut. Yine son olarak S Pen’in de telefonun sağ alt köşesine yerleştirildiğini söyleyelim.
Telefonun dizayn aşamasını atlamadan evvelce son olarak Note 7’nin en mühim bilhassarinden biri olan, gövdenin suya karşı sağlam yapıda tasarlandığını da belirtelim. Tıpkı S7 ve S7 edge gibi IP68 standardında suya ve toza karşı sağlam olan gövde, telefonu 1.5 metreye kadar 30 dakika süre ile suya karşı korumalı kılıyor. Buradaki su tatlı su, onu da belirtmekte yarar var.
Ekran
Evet, gelelim şimdi Note 7’nin ekran detaylarına. Daha sonra da işletim sistemine değineceğiz.
Note 7’nin ekranı, gerçekte kağıt üstünde Note 5’le muadil. Burada en büyük fark Gorilla Glass 5 seviyesindeki koruma. Onun dışında ekran tekrar Super AMOLED, tekrar 2K çözünürlük sunuyor bizlere ve 518 ppi piksel yoğunluğuna sahip. Ekranın esasen ne derece güzel görüntü verdiğini Note 5’ten de biliyoruz.
Ancak Note 7’nin mobil HDR ile uyumlu olması, HDR içeriklerin kapılarını açıyor. HDR ya da başka adıyla Yüksek Dinamik Aralık’la beraber çok daha doygun renklere erişebiliyorsunuz. Amazon Prime ya da Netflix üyelikleriyle bu tür içeriklere erişmenizin olası bulunduğu verisini de verelim.
Note 7’nin ekranına dair mühim bir başka bilgi ise, ekran – beden oranının tam yüzde 78 olması. Bu durumuyla Note 5’in yüzde 75.9’luk ve S7 edge’in yüzde 76.1’lik ekran – beden oranından daha geniş bir alan yayınlayan Note 7, ilaveten iPhone 6s Plus’ın yüzde 67.7’lik oranını da farkla geride bırakıyor diyebiliriz.
Ekranın genel kullanım performansıyla rastgele bir sorun yaşamayacağınızı söyleyebiliriz. Renkler, karşıtlık ve beyaz dengesi fazlasıyla başarılı. Video içerikleri, oyun ve genel kullanım sonucunda biz gayet memnun kaldık. Hem de dış kullanımlarda, güneş altındayken de ekran parlaklığının görüşünüzü olumlu etkileyecek revizede bulunduğunu da söylemek lazım. Ekrana parlaklığına dair ayarı siz de manüel olarak yapabiliyorsunuz kuşkusuz. Hem de ekran ayarları evresinde görebileceğiniz mavi ışık filtresi ile göz yorgunluğunuzu da azaltmanız olası.
İşletim sistemi
Evet, Note 7’nin işletim sistemi Android 6.0.1. Kuşkusuz Note 7, Android 7.0 güncellemesi de alacak.
Marshmalllow’la birlikte TouzhWiz arayüzünü tekrar bizlere getiren telefon, burada bize son olarak S7 ve S7 edge gördüğümüz yenilikleri de kuşkusuz getiriyor. Peki, nedir bunlar? Onlardan bahsedeceğiz ancak Note 7 özelinde, bir işletim sistemine dair getirilen bir emniyet özelliğinden konuşmak lüzum önce. Arayüzde bundan sonra karşımıza bir Güvenli Klasör çıkıyor. Bu klasör, bankacılık uygulamalarınızı, kontaklarınızı, mühim mesajlarınızı, dosyalarınızı ve şüphesiz fotoğraf ile videolarınızı tutabileceğiniz bir klasör. Peki, bu klasörü nasıl koruyoruz? Evet, şimdi Note 7’nin iris tarayıcısından bahsedebiliriz. Daha sonra da işletim sisteminde yayılan kullanımı kolay seçeneklere bakacağız.
İris tarayıcı ve parmak izi sensörü
Note 7’yle birlikte Samsung yeni bir emniyet sistemine geçiş yaptı: İris tarayıcı. Bu emniyet çeşidini daha evvelce Microsoft Lumia 950 ve 950 XLmodellerinde görmüştük hatırlarsanız. Şimdi benzer sistem bizlere Note 7’de de sunuluyor.
Tıpkı parmak izi sensörü gibi iris tarayıcıyı da emniyet ayarları kısmından ayarlayabiliyorsunuz. İlk yapmanız gereken bir pin oluşturmak, sonrasında da irisinizi tanıtmak. Bunun amacıyla telefon sizden ekrandaki bir çift daireye bakmanızı istiyor. Gözlerinizi ufak yuvarlaklara denk getirip biraz da açınca, Note 7 bundan sonra resmen sizin gözünüz oluyor diyebiliriz.
Bu işlemin sonrasında telefonu bundan sonra gözünüzle, bir bakışınızla açabiliyorsunuz. Parmak izi sensörüne göre daha güvenilir bir yol olan ve değişik bir pratiklik gerçekleştiren bu özelliğin yanı sıra kuşkusuz ilaveten parmak izi tanımlamanız da mümkün. Yani telefona hem iris hem parmak izini aynı anda tanımlayabiliyor ve ikisinden birini kullanarak kilitleri açabiliyorsunuz. Bu kilitlere, az evvelce bahsetmiş olduğumuz Güvenli Klasör de dahil kuşkusuz.
Peki, iris tarayıcı nasıl çalışıyor? Note 7’i kullandığımız vakit vakitsince değişik ışık koşulları altında, gece ve gündüz değişik biçimlerde iris tarayıcıyı kullandık. Genel değerlendirmemiz olumlu yönde. Hem de numaralı gözlük kullansanız da, gözünüzde güneş gözlüğü olsa da, tarayıcının gözünüzü algıladığını söyleyelim. O amaçla tarayıcıyı sevdik. Ancak açıkçası söylememiz gereken birkaç şey yok değil.
İlk olarak sürat yönünden Lumia 950 modelleriyle kıyaslayacak olursak, Lumia’daki tarayıcının daha süratli çalıştığını söyleyebiliriz. Bir öteki ise, bazı durumlarda tarayıcıya bakmanız yetmiyor, gözlerinizi açmanız gerekiyor. Neyse ki bu çok tekrarlanmıyor, ancak tekrar de bu konunun üstünde durulması gerektiği kanaatindeyiz. Muhtemelen bir ileri telefon modelinde, tarayıcı daha ilerlemiş olarak karşımıza çıkacak. O amaçla bu haliyle, parmak izi okuyucu bizce iris tarayıcıya pratiklik manasına tercih edilecektir diyebiliriz.
Son söylememiz gereken şey ise, telefonu kullandığımız bütün vakit vakitsince, sadece 3 kez göz tarayıcının algılamadığı ve pin sorduğuna tanık olduğumuz. Bu sayı da bir istisna olarak kayıtlara geçsin.
Bu arada parmak izi okuyucuyu da atlamayalım kuşkusuz. Parmak izi sensörü son olarak S7 ve S7 edge’de gördüğümüz gibi çalışmaya devam ediyor. Farklı açılardan gayet süratli biçimde kilit açabiliyor. Telefonun alt tarafındaki ana fiziksel düğmeye yerleştirilen sensör, tekrar çift kademeli olarak sunulmuş. Yani parmağınızla kilidi açmak amacıyla aynı anda tuşa basmanız gerekiyor. Veya evvelce basıp sonra parmağınızı da yaslayabilirsiniz. Seçim sizin, ancak HTC 10 ve başka pek çok rakipte gördüğümüz tek kademeli sensörlerden sonra açıkçası bu biraz zAhmetli. Samsung, belki bir ileri modelde bu tuşu kaldırıp buraya bir dokunmatik alan açarak tek kademeli sensöre geçiş yapar.
Edge ekran
Evet, şimdi işletim sistemine dönelim ve arayüzde dolaşmaya ilk etapta edge ekranından başlayalım. Edge ekranının tüketimi tıpkı S7 edge’de bıraktığımız gibi. Ancak değişik olarak makalelıma yeni eklemeler yapılmış. Yani edge ekranları arasında bundan sonra indirebileceğiniz değişik alanlar da mevcut. Bunlar arasında ücretli ve bedava alternatifler yer alıyor. Misal, bedava olarak veri tüketimi, hava durumu, haberler gibi alanlar bulunurken, ücretli alternatifler arasındaysa Twitter, Instagram, multimedya, alarm, yer imleri, Skype ve daha pek çok alternatif yer alıyor. Hem de normalde 5 şahsa kadar seçebildiğiniz Edge Kişileri’ni, arttırabileceğiniz değişik arayüzler de mevcut. Yani edge ekranı eskisine nazaran çok daha aktif biçimde kullanılmaya sonucunda başlayacak ki, bu üstünlük S7 edge kullanıcıları amacıyla de geçerli elbette.
Edge ekranını tekrar S7 edge’deki gibi çift sütun durumunda buluyoruz. Hem de tekrar dilediğiniz kenarlardan birine yerleştirmeniz mümkün. Bu alternatifleri ve daha çoğunu edge ekranı ayarlarından yapılandırabilirsiniz.
Tema alternatifleri ve Uygulama Taşı çekmecesi
Note 7’de, S7’lerle birlikte gelen tüketimi kolay bir özellik yer alıyor. Ekranlarda yer alan simgeleri toplu olarak değişik bir ekran üstüne alabilmek dilediğinizde, bu prosedürü bundan sonra programları tek tek tutup taşıma yöntemiyle yapmanıza lüzum yok. Genellikle telefona ilk kurulurken sorun yaratan bu ikon taşıma olayı, Uygulama Taşı çekmecesiyle rahatlatılıyor. Peki, nasıl kullanılıyor? Uygulamaya basılı tutup seçtiğinizde üst barda meydana çıkan “Uygulamaları Taşı” çekmecesine bırakıyor ve aynı metodu taşımak dilediğiniz bütün uygulamalar amacıyla yapıyorsunuz. Ardından da bütün bu programları yeni ekrana sürükleyip yerleştirebiliyorsunuz; hepsi bu kadar.
Note 7, çok sayıda özelleştirmede bulunabileceğiniz bir telefon. Telefonun ilişkisini tamamiyle değiştirebileceğiniz gibi, arka plan, simgeler ve makale çeşitleri gibi özel noktalara da ayrı ayrı müdahalede bulunabiliyorsunuz.
Ancak genel TouzhWiz arayüzünde S7’lerden sonra çok büyük bir yenilik gördük desek yalan söylemiş oluruz. Genel hatlarıyla esasen rahat görünen ve kesintisiz çalışan arabirim, yeni arayüzüne kavuşmak amacıyla şimdilerde Android 7.0’ı bekliyor diyebiliriz.
Always-on ekran
Daha evvelce LG G5 ve S7 edge’de gördüğümüz Always-on ekran özelliği, Note 7’de de karşımıza çıkıyor. Bu konuyla alakalı bilgi kapasitesi olmayanlar amacıyla bu özelliğin, ekran kilidini her defasında açmanıza gerek bırakmayacak ölçüde kullanımı kolay bir çözüm olduğunu kısaca söyleyebiliriz. Telefonunuza gelen bildirimleri kapalı ekran üstüne taşıyan Always-on özelliği, böylelikle telefonu uyandırmadan bildirimler ve saat gibi verilere erişmenizi sağlıyor. Bu sayede telefonu uyandırdığınızda tüketilecek olan pilden tasarruf ediyorsunuz. Ancak kuşkusuz bu özelliğin de bir bedeli var.
Ekranın her vakit açık olmasının kuşkusuz batarya doğrultusunda bir karşılığı var. Örneğin biz Note 7’i kullandığımız vakit içersinde akşam saatlerinden sabaha kadar ortalama yüzde 8’lik bir payı tükettiğini gördük. Bu hesabı 24 saatlik vakit dilimine vurabilirsiniz. S7 edge’de bu özelliğin bataryadaki karşılığı yüzde 20 kayıptı mesela.
Ancak tek seçeneğiniz bu değil. Daha az pil tüketmek ve bilhassa geceleri parlayan telefon ışığına maruz kalmadan saat ve birkaç bildirimi görmek amacıyla Gece Saati uygulamasını da kullanabiliyorsunuz. Hem S7 edge hem Note 7’de bu özelliği Always-on’a göre daha çok kullandığımızı da bu noktada belirtelim.
Game Launcher
Evet, işletim sistemi ve arayüze dair son durağımız, tekrar S7’lerde de lüzumtiğince beğendiğimiz bir diğer özellik olan Game Launcher olacak. Game Launcher birimi ile oyunlarınız amacıyla bir klasör oluşturmanız ve hepsini burada toplamanıza lüzum yok. Game Launcher bunu halihazırda yapıyor. Elbette bu birimin tek sağladığı fayda bu değil. Bu sadece ufak bir detayı.
Game Launcher, oyun içersinde sıksık bir köşede bir sembol durumunda duruyor. Bu sembolye tıklayarak açılan menü üzerinden bir dizi seçeneğe erişebiliyorsunuz. Bunlar arasında en muhimi şüphesiz kayıt seçeneği. Bu alternatif yoluyla, oynadığınız oyunun videosunu kaydedebiliyorsunuz. Video niteliğini ise ayarlardan, çözünürlük ve Bit sürati şeklinde ayarlamanız mümkün. Bu alternatifte kuşkusuz video üstüne mikrofon kaydı da yapabiliyor ya da sadece oyun içi sesleri kayda alabiliyorsunuz. Bu özellik şüphesiz YouTuberlar amacıyla biçilmiş kaftan.
Game Launcher ile yayılan diğer alternatifler arasında ise, ekran fotoğrafı, oyunu küçült ve tuşları kitle yer alıyor. Genellikle tuşları kilitlemek önemli. Zira bu yolla oyunlarda kazara geri butonuna basarak çıkmanız engelleniyor.
Game Launcher’ın bir diğer konuşulması lüzumen üstünlüğü ise, batarya ömrüne dair. Yani oyun oynamaktan, bataryanın tükenmemesi amacıyla kaçınmanıza lüzum yok. Game Launcher’daki güç tasarrufu kısmından kara süratini 60 ila 30 FPS arasında değiştirebilir ve oyunun çözünürlüğüne el atabilirsiniz.
S Pen
Evet, şimdi sırada S Pen var. Note’u Note yapan en mühim özellik olan S Pen, yeni modelde de yenilenerek karşımıza çıkıyor. Yakın ekran boyutlarıyla S7 edge’den en büyük farkı S Pen’le yaratan Note 7, bundan sonra çok daha ince ve daha titiz bir kaleme sahip.
Note 5’te 1.6 mm olan S Pen kalınlığı, Note 7’de 0.7 mm’ye kadar indirgenmiş. Bu sayede çok daha ince çalışabilmeniz olası. Kutu bünyesinde ayarlanabilir uçları da getiren telefon, böylelikle bir vakit sonra eskiyen ucu değiştirme olanağı da sunuyor elbette. S Pen’in tasarımına dair bir başka detaysa, Note 5’te kolaylıkla ters takılabilen kalem, Note 7’de bundan sonra yuvadan içeriye ters takılamıyor. Fakat çok iterseniz, o başka. Kasıtlı haller dışında, bundan sonra kazara kalemi ters takma probleminin da bu şekilde önüne geçişmiş.
S Pen’le gelen menüde tekrar bizlere kullanımı kolay özellikler sunuluyor. Bunlardan ilk alternatif Not Oluştur. Not Oluştur menüsüyle klavye, kalem, fırça ile ekrana not alabiliyor, görüntü ve ses menüleriyle de notunuza görüntü ve ses ekleyebiliyorsunuz.
Akıllı Seçim menüsü ise, o an ekrandaki görüntüden değişik biçimlerde kalemle görüntü almanızı sağlıyor. Burada ilgi çeken asıl nokta, GIF Animasyon kısmı. GIF Animasyon’u seçerek oynayan bir videodan GIF kaydı yapabiliyorsunuz. İsterseniz bunun üstüne tekrar notlar almanız olası. Kaydettiğiniz bu GIF’i tekrar sosyal medya ya da mesajlaşma yazılımları üzerinden paylaşmanız da öyle.
Yeni gelen özelliklerden biri Çeviri kısmı. Bu özellik ile çok çok sayıda dilden, kaleminizin ucunu kullanarak sözcük çevirisi yapabilmeniz olası. İnternette dolaşırken ya da seyahatleriniz esnasında çevrenizde görüldüğü tabelalardaki yabancı terimleri sadece kaleminizin ucuyla işaret ederek Türkçe’ye çevirmenizi olası kılıyor bu özellik.
Toplamda 6 haneye kadar program kısmı yayınlayan S Pen menüsüne, dilerseniz kullanacağınız değişik programların kısayollarını eklemeniz de olası.
Elbette çizim yetenekleri olan kullanıcılar S Pen’i daha keyifli işler amacıyla de kullanabilirler, ancak bizim açıkçası en beğendiğimiz özellik kapalı ekrana not alma özelliği oldu. Note 5’te olan bu özellik, Note 7’de biraz daha ilerlemiş olarak karşımıza çıkıyor. Ekran kapalıyken kalemi çekip çıkarttığınızda boş ekrana kısa vakitde not alabiliyorsunuz. Burada yeni eklenen özellik ise not alabileceğiniz sayfa adedinin arttırılmış olması oldu. 4 ekrana kadar not alabiliyorsunuz. Toplantıda ya da kısa vakitde not almanız gerektiğinde, bu özellik çok işe yarıyor doğrusu.
S Pen’e ait gerektiğince mühim bir başka özellikse, kalemin suda da çalışıyorolması. Bu sayede su sıçramalarında, ekran ıslakken, yağmurlu havalarda da kolaylıkla çalışan S Pen, şayet istenirse telefonla su altında çizimyapılmasına da izin veriyor.
Teknik kadro ve test sonuçları
Evet, bundan sonra geldik Note 7’nin teknik detaylarına ve lüzum test tablolarında lüzumse kullanım noktasında bize ne tür performans sunduğuna. Hemen söyleyelim, Note 7 teknik altyapı noktasında S7 edge’le eşdeğer. Fakat kuşkusuz Note 5’e kıyasla farklar var.
İki değişik prosedürcü opsiyonuyla gelen Note 7, ülkemizde Samsung’un kendi Exynos tabanlı prosedürcüleriyle yer alıyor. Bir öteki ise Snapdragon 820’li model. Her iki Note 7 versiyonunu araştırma talihi bulduğumuzu da belirtelim. Bunun sonucunda şunu söyleyebiliriz ki, performans manasında bir şey kaybetmiyoruz. İkisi arasında kağıt üzerindeki farklar, gerçek kullanım noktasından daha büyük. O sebeple endişeniz olmasın. Öte yandan performans noktasında Note 7’nin S7 ve S7 edge ile yakın neticeler gösterdiğini de söyleyebiliriz.
Note 7’de yer alan Exynos 8890 prosedürcüsi, şu an Samsung’un kullanımdaki en kuvvetli mobil prosedürcüsi statüsünde. Exynos 8890, 8 çekirdekten oluşuyor ve 14 nm mimarisine dayanıyor. 4’er çekirdekli iki yongadan meydana gelen Exynos 8890, selef modellere göre büyük bir fark yapıyor. Mimaride yer alan yonga setlerinden biri 4 çekirdekli ve 2.3 GHz frekansında çalışan Mongoose iken, bir öteki tekrar 4 çekirdekli ve 1.6 GHz frekansında çalışan Cortex-A53 yonga seti.
Telefonun RAM hanesinde 4 GB hafıza kapasitesini görüyoruz. Burada Note 5’e kıyasla bir fark yok. Fakat depolama kısmı konusu ile ilgili Samsung, Note 7’de daha eli açık davranıyor. Tek depolama alternatifi olarak 64 GB dahili hafızayla gelen Note 7, ilaveten microSD kart yolu ile 256 GB daha hatırlamayı arttırma olanağı tanıyor. Elbette buna ek olarak Samsung Cloud’un 15 GB bedava depolama kısmı sunduğunu da ek etmek lazım.
Grafik hanesinde de Mali-T880 MP12’yi gördüğümüz Note 7’nin oyun performansı da şaşırtıcı ki esasen az sonra size bunu canlı canlı da göstereceğiz. Teknik kadroyu kabaca tanıdıktan sonra bu kadroyla Note 5’e kıyasla prosedür kuvveti manasında yüzde 31, grafik kuvveti olarak da yüzde 58’lik bir artış getirdiği söylenen Note 7’nin, sentetik test neticelerının kıyaslamaları nasıl, şimdi gelin beraber bakalım.
Performans
Note 7, ön görü edilebileceği gibi gayet kesintisiz çalışan bir telefon ki bir amiralden de esasen bu beklenir. S7 edge’le aldığımız benzer performansı Note 7’de de gördük. Uzunca bir süredir kullandığımız telefon, henüz bizi rastgele bir performans kayıbı gibi olumsuzlukla karşılaştırmadı. Bunda kuşkusuz telefonun belirli Aralıklarla otomatik optimizasyonunun da katkısı var. Genellikle oyunlarla çok alakalıyseniz, ardından şişen belleği otomatik olarak optimize eden telefon, bu sayede performansın düşmesini engelliyor. Hem de Cihaz Bakımı evresinden RAM, depolama, pil ve güvenlikle alakalı optimizasyonu kendiniz de tek tıklamayla yapabiliyorsunuz.
Şimdi yavaş yavaş telefonun oyun performansına geleceğiz, ancak evvel şunu derhal belirtmek gerekiyor: Samsung, Note 7 ile beraberVulkan API desteği sunuyor. Bu da şüphesiz daha performanslı oyun oynama olanağı getiriyor.
Genellikle geniş ekranlı telefonları en az film izlemek kadar oyun oynamak amacıyla de kullandığımız gerçek. Burada Samsung’un sunmuş olduğu Vulkan desteği ile HearthStone, Asphalt 8: Airborne, Star Wars, SIM City ve Need for Speed gibi halihazırda Vulkan destekli oyunları tam performansıyla oynamak mümkün. Hem de Samsung’un açıklamasına göre, bu sene içersinde 11 oyun daha Vulkan destekli olarak kullananlara sunulacak. Peki, elimizdeki Note 7, bizim oyun sürecimizde nasıl bir performans sergiledi. Note 7’nin nasıl bir oyun performansı verdiğini derhal yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Note 7’nin oyun performansına da baktıktan sonra derhal telefonun ısısına dair bulguyu de verelim. Telefonun prosedürcü ısısı 59 – 60 dereceleri görebiliyor. Bunun kasa dışına yansıması ise çok az bir ılıntı biçiminde. Yani telefonun sıcaklıkla alakalı bir bozukluğu olmadığını kolaylıkla söyleyebiliriz.
Şimdi öte yandan işin multimedya evresinde kuşkusuz ses performansı da mühim. Telefonun ses performansı konusu ile alakalı tekrar fark yok. Tek doğrultulu sarfedilen hoparlör, yüksek ses çıkış gücüne sahip ancak bir ZTE Axon 7’den ya da HTC 10’dan duyduğumuz ses niteliğini bize sunmuyor. Bu hususta bundan sonra Samsung’un çift doğrultulu hoparlörlere geçmesi gerekliliğini düşünüyoruz.
Pil performansı
Evet, Note 7’de tasarlanan bir başka noktalardan biri de batarya kapasitesi oluyor. Note 5’e kıyasla artış gösteren batarya, Note 7’de karşımıza 3500 mAh olarak çıkıyor. S7 edge’de sarfedilen 3600 mAh’lik bataryadan daha dar olan bu alan, test sonuçlarına da onun takipçisi olduğunu bizlere işaret ediyor esasen.
Note 7’nin pil performansını genel kullanım noktasında beğendiğimizi söyleyebiliriz. İnternette dolaştığımız, mesaj gönderip aldığımız, müzik dinlediğimiz, Google Maps amacıyla GPS’in ve ilaveten internete açık bulunduğu senaryoda 1,5 günü gördük. Elbette her özel telefona yaptığımız gibi yine90 dakikalık Full HD video testini Note 7 amacıyla de uyguladık. 90 dakika sonucunda yüzde 12 değer kaybeden Note 7, bu anlamda S7 ve S7 edge’den daha iyi bir grafik çizdi. Zira S7 edge yüzde 14’lük değer kaybetmişken, S7 ise bu test neticesinde yüzde 16’lık dilimi harcamıştı.
Aralıksız internet gezinti performansıyla 9 saat 27 dakika kullanım yayınlayan pil, tam kapasiteye ise aşağı yukarı 1 saat 42 dakika içersinde ulaşabiliyor. Bunun 30 – 40 dakikalık vakitsinde bataryanın yarısını doldurabildiğinizi de söyleyelim.
Peki, pil ömrünü uzatmak amacıyla ek seçeneklerimiz yok mu? Elbette var. Pil ayarları kısmından güç koruma modlarını aktifleştirebiliyorsunuz. Note 7’de orta ve maksimum düzeyde pil tasarruf modları sunulmuş. Bunlardan birini seçerek ne kadar ek vakit kazanabileceğinizi de anlık olarak görebiliyorsunuz.
Bataryaya dair son olarak Note 7’nin kablosuz şarj özelliği sunduğunu da söyleyelim ve bundan sonra kameralara bakalım.
Kamera
Note 7’de, şu an pazarın en başarılı kameranın sahibi olan Galaxy S7 veGalaxy S7 edge’deki kameralar yer alıyor. Hemen kısaca teknik detaylarından bahsedip ardından performans notlarına geçelim.
Note 7’de arka yüzde 12 MP Dual Pixel duyarga yer alıyor. F1,7 diyafram açıklığına sahip olan bu lens, 1.4 mikron piksel boyutu, optik imaj sabitleme ve tekrar S7 ile aynı duyarga boyutunu sunuyor. Oto HDR, otofokus, panorama gibi alternatifler halihazırda mevcut. Hem de tekrar geniş seçenekli kamera arayüzü bizlere sunulmuş. Genellikle burada yer alan profesyonel mod ile telefonun kamerasından had safhada yararlanmanız mümkün. Arka kamerayla ilaveten 4K da dahil olmak üzere 60 karede Full HD video kaydı yapabiliyorsunuz.
Ön kamera ise tekrar 5 MP olarak karşımıza çıkıyor. Burada da f/1.7 diyafram açıklığı gelirken, ön kamerada, HTC 10’da olduğu gibi bir optik imaj sabitleyici yok. Bu anlamda ön kamerayla çekilen videoların biraz sallantılı olduğunu söyleyebiliriz ki biz de bunu testimiz esnasında gördük.
Note 7’nin çektiği fotoğraflar amacıyla çok konuşmaya lüzum yok açıkçası. S7 edge’de de gördüğümüz gibi başarılı kareler yakalayabiliyor kamera. Çok seçici davranacak olursak gece çekim performansında ilerleme gösterilse iyi olurmuş diye düşünebiliriz. Sanırız bunun amacıyla de Note 8’i bekleyeceğiz.
Note 7’nin video niteliği ile ilgili birkaç söz söyleyecek olursak, bilhassa 4K performansında gündüz harika netice verdiğini söyleyebiliriz. Aynı şey Full HD performans amacıyla de geçerli. Fakat gece çekimlerinde Full HD kayıtta titremelerle karşılaştık. Bunun önüne 4K kayıt noktasında bir nebze de olsun geçilebiliyor, onu da belirtelim.
Telefonun ön kamerası da iyi işler çıkarıyor. Her ne kadar görünümlü görüşmelerde hareket halindeyken titremelerden kendini pek kurtaramasa da görüntü niteliği çoksıyla başarılı.
Şimdi sizlerle Note 7 ile çektiğimiz birtakım fotoğrafları paylaşalım.
Kaynak:http://www.chip.com.tr/