İklim değişikliği, bir süredir devam eden devam eden bir süreçtir. İnsanlar, çevre ve insan yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle esas olarak bundan endişe duyuyorlar.
Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışlarının 2°C’nin altında olmasını sağlamamız gerektiğini ve hatta daha da fazlasını 1,5°C ile sınırlamayı hedefleyerek iklim değişikliğini sınırlamaya yönelik bir anlaşmadır. 20 yılı aşkın tartışma ve tartışmaların ardından 2015 yılında imzalandı. Anlaşma 5 Ekim 2016’da onaylandı ve 4 Kasım 2016’dan itibaren geçerli olacak.
Çöplerinizi geri dönüştürmek, toplu taşıma araçlarını daha sık kullanmak, daha sürdürülebilir ürünler satın almak, tek kullanımlık ürünler yerine mümkün olduğunca yeniden kullanılabilir kaynakları kullanmak vb. dahil olmak üzere gezegeni iklim değişikliğinden kurtarmaya yardımcı olmanın birçok yolu vardır.
İklim değişikliği, Dünya ikliminde devam eden değişim için bir terimdir. Bu bağlamda en sık kullanılan kelimeler küresel ısınma ve küresel iklim değişikliğidir, ancak bu terimler iklimin farklı yönlerini ifade eder. Küresel ısınma, bilim adamlarının büyük ölçüde 1750’den beri insan faaliyetleri tarafından üretilen artan karbondioksit seviyelerine atfettiği, Dünya atmosferinin ve okyanusların ortalama sıcaklığındaki artışa ve bunun öngörülen devamına atıfta bulunuyor.
Küresel iklim değişikliği, doğrudan artan atmosferik karbondioksit seviyelerine atfedilsin veya edilmesin, 1750’den beri doğal veya insani olarak meydana gelen her türlü iklim veya çevresel değişikliği içeren daha geniş bir terimdir.
IPCC, 1951’den bu yana “çoğu” küresel ısınmanın muhtemelen insan kaynaklı sera gazı emisyonlarından kaynaklandığı sonucuna varıyor.
“İklim” kelimesi öncelikle
İklim değişikliği, zamanımızın en büyük zorluklarından biridir. İnsanlardan hayvanlara ve bitkilere kadar tüm gezegeni etkiler.
Dünya Günü, her yıl 22 Nisan’da kutlanan uluslararası bir olaydır. Gün, insanları çevre, tehlikeleri ve önemi hakkında bilgilendirmek için yaratıldı.