Özgür Bilgi Kanalı

Sosyal medya içerik satışı
Sosyal medyada her gün onlarca içerik paylaşıyoruz ve bu içerikler bulutlarda gittikçe artan bir dijital yük haline geliyor. Peki bu dijital yükü bir iş modeli olarak işlemek mümkün olabilir mi? Gumroad kurucusu Sahil Lavingia’nın bu soruya yanıtı olumlu olmuş ve sosyal medya paylaşımlarının satılabileceği bir platform yaratmış.
Sosyal medya içerik satışı
Pinterest ekibinden ayrılan genç girişimci Twitter ve Facebook’ta yaptığınız kimi paylaşımların satılmasına olanak sağlayan bir platform geliştirmiş. Platform sizin paylaştığınız içeriklerle ilgili alıcıları bir araya getiren bir işlev görüyor. Gumroad paylaştığınız ve alıcılara sattığınız paylaşımların ücreti üzerinden yüzde 5 komisyon ve sabit 30 sent ücret alıyor. Kişisel sosyal medya içeriklerinin ticarileşmesi, geleceğin en etkili iş fikirlerinden biri olabilir.
Lokasyon bazlı sosyal medya/oyun
Lokasyon bazlı servisler hızla gelişimegösteriyor. Daha önce Turkishtime sayfalarında lokasyon bazlı ticaret deneyimlerini incelemiştik. Ticari operasyonlar lokasyon bazlı servislerin en büyük alanını oluşturuyor belki. Fakat bu alanda halen farklı iş fikirlerine yer var. Türk girişimci Veysel Berk’in ABD’de kurduğu lokasyon bazlı sosyal medya mecrası Wallit, bu alanda geliştirilecek iş fikirlerine ufak bir örnek oluşturuyor.
Lokasyon bazlı sosyal medya oyun
Wallit belli bir lokasyonda bulunan kullanıcıların yer aldığı bir sosyal medya mecrası olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte lokasyon bazlı oyunlar da bu alandaki iş fikirlerinden biri olarak değerlendirilebilir. ABD’de Michael Tseng’in kurduğu Turf, bu alandaki girişimlerden bir tanesi. Turf ile ilgili değerlendirmelerde kısaca şöyle deniyor: “Foursquare’in video oyun versiyonu.” Lokasyon bazlı oyunlar belli bir gerçekliğe de tekabül ettiği, başka deyişle hikayeleri daha somut olduğu için ilgi görüyor. Tseng, iş fikri için crowdfunding sitesi Kickstarter’da teklif verdiğinde 185 kişi belli büyüklüklerde destek oldu.
Niş sosyal medya platformu
Facebook, Twitter, Instagram gibi dünyanın en popüler sosyal medya platformları için son zamanlarda dile getirilen bir saptama var. Buna göre, bu platformlar üye girişleri konusunda özellikle ABD’de doyma noktasına geldi. Türkiye gibi bu mecraların yaygın kullanıldığı pazarlarda da benzer bir saptama yapmak mümkün. Bu durum yeni sosyal medya platformlarının ortaya çıkması için uygun bir zemin yaratıyor.
Niş sosyal medya platformu
Fakat artık Facebook ve Twitter gibi her çeşit içeriğin paylaşılabildiği değil, özelleştirilmiş içeriklerin paylaşıldığı sosyal medya platformları öne çıkıyor. Diğer bir deyişle niş sosyal medya platformları öne çıkıyor. ABD’de Path, Branch, Svbtle ve Quora gibi bu tip sosyal medya platformlarının kullanıcı sayıları katlanarak artıyor. Bu niş platformların değerleri kısa zamanda 1 milyar dolar sınırını aşıyor. Bu örneklerden biri Quora. Kullanıcıların yüklediği sorulara, kullanıcılar tarafından verilen cevapların edit edilerek içerik kazandırıldığı bir platform olan Quora yatırımcılardan önemli yatırımlar aldı. Anlaşılan o ki Facebook ve Twitter’a abone olan kullanıcılar, aynı zamanda bu tip niş sosyal medya platformlarına da abone olmaya başlıyor. Bu eğilimin artarak güçlenmesi bekleniyor. Facebook’a rakip olunur mu, demeyin. Şimdi Facebook’a rakip olmak iyi bir iş fikri…
Dijital çöpçülük
Birçok ülke çöplerin geri dönüşümü konusunda önemli adımlar attı. Artık çöplerin geri dönüşümü kendi içinde verimli bir ekonomi yaratıyor. Söz konusu dijital çöplük olunca işler daha karmaşık bir hal alıyor. Öyle ki gelişmiş ülkelerde de bu konuda bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Amerikalılar yılda 47,4 milyon bilgisayar, 27,2 milyon TV ve 141 milyon mobil cihazı çöpe atıyor.
Dijital çöpçülük
Bu çöplerin sadece dörtte biri geri dö-nüştürülebiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde durum daha da vahim. Kimi Afrika ülkeleri, Hindistan ve Çin’de dijital çöplüklerin yaratacağı toksik atıklar aynştınlmıyor bile. Bu ortamda kamunun özel sektörden alacağı dersler bulunuyor. Örneğin IBM dijital aygıtlarını kullanan kurumsal müşterilerden bu aygıtlan çöpe atmak yerine kendi merkezlerinde topluyor. Dijital çöplük leasing’i diyebileceğimiz bu sistem ile IBM kendi tesislerinde bu dijital tesisleri yeniden dijital aygıtlar olarak ekonomiye kazandırıyor. Bunu yapmak yine de kolay değil. IBM’in i geri dönüşüm merkezlerine haftada 28 bin parça dijital çöp geliyor, bunlar 22 tesiste dönüştürülüyor. Yılda 100 bin masaüstü ofis bilgisayan yeni dijital cihazlara dönüştürülüyor.
Hayırseverlik yönetimi
Türkiye’deki 3 bin 500 özel vakfın pek çoğu, genellikle büyük ölçekli aile holdingleri (yıllık gelirleri en az birkaç 100 milyon dolar) tarafından kurulan ve idare edilen özel sektör şirketleriyle birleşti. Türk yasal ve mali çerçevesi aile ve şirket sponsorluğundaki vakıflar arasında ayrım yapılmıyor. Bu yüzden bu ikisini birbirinden ayırmak için resmi bir tanım bulunmuyor.
Hayırseverlik yönetimi
Bu vakıflar, yapıları gereği dışarıdan kaynaklanan herhangi bir fon geliştirme uygulamıyor. Bu özellikleriyle bu vakıflar tamamen fılantropik ve gelirleri hem vakfın bağış olarak topladığı sermayesinden hem de holdingin ve ana şirkete bağlı diğer şirketlerin gelirlerinden geliyor. Bu vakıflar bu geliri tanımladıkları misyonlarına göre daha önceden belirledikleri faaliyetler için kullanırlar. Bu anlamda holding vakıfları fon sağlayan ve bağış yapan organlar değildirler. Tüm bu durum Türkiye’de fılantropizm danışmanlığı alanında gelecekte önemli fırsatlar olduğunu da ortaya koyuyor.
Offline müşteri analizi
Online alışveriş yapan tüketicilerin bıraktıkları dijital izlerden tüketim davranışları, eğilimleri ile ilgili geniş ölçekli verilere ulaşmak mümkün. Peki online ekonominin bir buçuk katı büyüklüğünde olan offline tüketicileri nasıl analiz edeceğiz? Buna ilişkin son dönemde cevap sunan ilginç girişimler gözleniyor. Bunlardan biri de Finlandiya’da Helsinki’de başlatıldı.
Offline müşteri analizi
Walkbase isimli şirket offline tüketicilerin analizi fikri üzerinde yükseliyor. Walkbase, offline alışveriş mecralarının içine çeşitli sensörler koyarak tüketicilerin satın alma anındaki davranışlarını gözlemliyor. Bununla birlikte tüketicilerin akıllı telefonlarında Wi-Fi sinyallerinden kimi ürünlerin ve vitrinlerin önünde ne kadar durduklarına ilişkin verilerin oluşturulmasını sağlıyor. Topladığı bu verileri ayrı bir kategori olarak sunduğu gibi Google Analytics ile entegre olarak değerlendirilebilecek bir analiz şansı da sağlıyor.
Sanal asistanlık hizmetleri
Artırılmış gerçekçilik trendi, iş dünyasında birçok fikrin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu fikirlerden bir tanesi de sanal asistanlık hizmetleri. Sanal asistanlık hizmetleri, fiziki varlıklan olmadan bir işyerinde ya da kurumda sunulan asistanlık hizmetlerini anlatıyor kabaca. Dünyada 25 bin sanal asistan olduğu tahmin ediliyor. Buradaki iş modeli, sanal asistanlık hizmeti sunanlar için bir platform şirket oluşturmak. Bulut bilişimin gelişmesiyle sanal asistanlık hizmeti sunanların verilerin depolanması yönünde ciddi operasyonel rahatlıkları bulunuyor.
Sanal asistanlık hizmetleri
Bu operasyonel rahatlık da bu platformların ölçek ekonomisinin gerekleri doğrultusunda uygun maliyetli hizmetler dizisi sunmasının da önünü açıyor. Hizmeti alan şirket ve kurumlar için de sanal asistanlann yönetilmesi artık daha kolay bir hal alıyor. İyi bir internet sitesi ve dizüstü bilgisayar, bu hizmetlerin organizasyonu için yeterli. Skype, Google Voice ve diğer mesajlaşma servislerinin gelişmesi de şirketler ve kurumlarla sanal asistanlar arasındaki iletişimin kolaylaşmasına olanak sağlıyor. Dünyada kullanılan bu hizmetler, Türkiye’de henüz yaygın değil. Türkiye için bu iş fikrini makul kılan da bu durum.
Sağlık bulutu
Dünyanın en önemli girişim merkezlerinden biri MIT’dir. MIT’de en inovatif 50 şirket arasına girmiş olan athenahealth de, parlak birçok iş fikrinde olduğu gibi bulut bilişim üzerinde yükselenler arasında. Şirket, elektronik sağlık verilerini tutuyor ve bu veriler üzerinden bulut bilişim odaklı veri analizi hizmeti sunuyor. ABD’de 46 eyalette müşterileri bulunan şirket, 3 bin çalışana sahip. Son dönemin en dikkat çeken girişimlerden olan şirketin 2013 yılında 595 milyon dolarlık gelir yazdığını da eklemek gerekiyor.
Sağlık bulutu
Şirketin deneyip başardığı iş fikri, dijital mecralarda sağlık bilgilerinin saklanması ve bunların analiz edilmesi üzerine kurulu. Dijital sağlık ile ilgili altyapılar geliştikçe verilerin birçoğu bu platformlara, bu platformlar üzerinden de bulut bilişime aktarılıyor. Türkiye’de de mobil operatörler ciddi düzeyde dijital sağlık uygulamaları geliştiriyor. Bu durum Türkiye’de de dijital sağlık verilerinin artmasına ve yeni iş fikirleri için bir alan açması anlamına geliyor. İş fikrinin hem bireysel kullanıcılar hem de sağlık sektöründe faaliyet gösteren şirketler için sunduğu önemli açılımlar olabilir. Fikri parlak kılan özelliklerden biri de segmen-tinin bu anlamda geniş olması.
Çaldır – kapat pazarlaması
Gelişmekte olan ülkeler kategorisindeki Türkiye için dikkate değer bir girişim hikayesi Zipdial. Zipdial Hindistan’da uygulanan bir model ve girişimcisi Kaliforniya’dan. Girişimci Valeri Wagoner, Hindistan’da kişilerin birbirleriyle haberleşirken telefonlarıyla çağrı gönderdiklerini fark etmiş. Çaldırma sayısına göre çağrının da bir anlamı bulunuyor. Örneğin iki kere çaldırınca eve ulaştım, anlamına geliyor. Bu durum ücretsiz bir iletişim de demek. Bunu gören Wagoner bu durumdan bir pazarlama fikri çıkarmış. Bu fikir vasıtasıyla Hindistan’daki müşteriler Gilette, P&G gibi şirketlere daha kolay ulaşıyorlar.
Zipdial Hindistan
Bu şirket üzerinden bahsi geçen şirketlere tam 416 milyon çağrı yapılmış. Fikir şöyle işliyor: Zipdial müşterilerin bu yolla iletişim kurması için oluşturulmuş şirket numaralarını duyurusunu yapıyor. Bu şirketlerle iletişim kurmak isteyenler bu numaralan çaldırıyor. Böylelikle kişiler özel olarak kurgulanmış yarışmalara, oyunlara katılıyor, kuponlar alıyor ya da tasarladıkları siparişlerini yapıyorlar.

Pop-up Retail

Perakende alanında konvansiyonel yöntemler geride kalalı çok oldu. Offline perakende dijital mecraların katkısıyla güçlenirken yeni iş fikirleri ve modelleri ile de dinamizm kazanıyor. Son dönemde öne çıkan iş fikirlerinden bir tanesi de pop-up perakende. Kendi segmentinize göre müşterilere ulaşmak için seçeceğiniz uygun bir mekanda dağıtım kanalınızı oluşturabilmenizi anlatıyor. Ya da başka bir ifade ile geçici mağazalar diyebiliriz.
Pop-up Retail
Örneğin bir alışveriş merkezinde ya da kitlenize yönelik bir etkinlikteki perakende etkinliklerini ifade ediyor bu iş modeli. Bu modeli kendi şirketiniz de uygulayabilir. Fakat pop-up konseptine hakim olan ve size uygun lokasyon önerileri ile gelen, bu lokasyonlarla ilgili ihtiyaçlarınızı gideren platform şirketler de bu konseptin yeni oyuncuları olarak öne çıkıyor. Bu iş fikrini deneyen ve başarılı olan şirketlerin başında Storefront geliyor. ABD’li şirket pop-up perakende modeli açısından elinde tuttuğu portföyüyle müşterilerine hizmet sunuyor. ABD’de Storefront için “perakendenin Airbnb’si” demliyor. Şirket, son dönemdeki performansıyla yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Geçtiğimiz dönemde sadece bir ayda yaklaşık 7,5 milyon dolarlık yatırım aldı ve büyüme yönünde önemli bir finansa kavuştu.

Büyük tabletle reklam

Tüketicilerin daha çok sokağa çıkmasıyla açıkhava reklamcılığında da yeni trendler, yeni çözümler öne çıkıyor. Enp-lug’m iş fikri böylesi bir yeni çözüm üzerinde yükseliyor. Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’nin en işlek noktalarından birinde tüketicilerle iletişime geçmenize yarayacak, interak-tif bir nevi büyük tablet olarak kullanılabilecek bir reklam mecrası düşünün. İşte Enplug bu büyük tabletlerle reklam yaparak tüketicilere şirketleri ulaştırıyor.
Büyük tabletle reklam
ABD’de bu tip billboardları yöneten Enplug, reklamveren şirketler kadar yatırım yapmak isteyen şirket ve bireylerin de ilgisini çekiyor. Çözümün en önemli avantajı interaktif olmasında. Tüketicilere yapılan tanıtım bir anda işleme dönüşme şansı da veriyor. Aynı zamanda ürünle ilgili olarak tüketicilerin özel içeriklerle bilgilendirilmesi de önemli bir iletişim imkanı. Dünyada açıkhava reklamcılığının yıllık yüzde 3 büyümesi öngörülüyor. İnternet reklamcılığında büyüme tahminleri iki haneli. Bu iş fikri, iki mecrayı da bir şekilde birleştirerek yeni bir reklam mecrası yaratıyor.
Dijital kiosklar
Ofis hayatının vazgeçilmezlerinden bir tanesi de içinde atıştırmalık ürünlerin bulunduğu istasyonlar, yani kiosklardır. Ofiste her şey dijitalleşirken bu kiosklann da dijitalleştirilmesi fikri, neden olmasın? Dijitouch, tablet ekranlı satış noktaları geliştiriyor.
Bu noktaların pazarlamada “wow” efekti yaratmasının yanında reklam içerikleri açısından da önemi bulunuyor. Yeni dijital kiosklann hastaneler, üniversiteler gibi yoğun alanlarda konumlandırılması planlanıyor.
Dijital kiosklar
Şirket ilk yılda 1.500 dijital kiosk sayısına ulaşmayı hedefliyor. Bu dijital kiosklarda Microsoft Kinect motion sensörleri kullanılıyor. Aynı zamanda tıpkı büyük tabletlerle reklam çözümlerinde olduğu gibi bu kiosklar müşteriyle interaktif iletişim şansı da sunuyor. Örneğin o satış noktasında görmek istediğiniz bir ürünü o tabletle bildirip şirkete geri bildirimde bulunmanız mümkün. Bu noktalarda hem satış hem de interaktif iletişim ve reklam şansının bulunması da iş modelinin kârlı olması anlamına geliyor.

Kişiselleştirilmiş yemek sepeti

Kişiselleştirilmiş hizmetler, geleceğin yeni iş fikirlerinin üzerinde yükseleceği bir alan. Bu alanda şimdiden farklı birçok uygulama ve servis ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de gıda konusunda. ABD’li Naturebox şirketi, tüketicilerin tercihleri ve diyetlerine göre sağlıklı yemek menüleri oluşturuyor. ABD’de 64 milyar dolarlık bir yemek pazarı olduğu düşünülürse bu büyük pazarda tüketicilere özel hizmet vermek önemli bir farklılık stratejisi olarak dikkat çekiyor.
Kişiselleştirilmiş yemek sepeti
Naturebox tam da böyle bir strateji ile tüketicilerine ulaşmaya çalışıyor. Bu fikrin büyük ilgi gördüğünü de söylemek mümkün. Şirketin müşteri tabanı her ay yüzde 50’nin üzerine varan oranlarda artış gösteriyor. Kişiselleştirilmiş menüler oluşturmak, ortaya çıkan menü sayılarının da artmasına olanak sağlıyor. Burada ortaya çıkan veriler, bu fikrin hayata geçirilmesi yönünde gerçekten de önemli motivasyonlar yaratacak seviyede. Naturebox’m tüketicilere özel menülerinde bulunan kişiselleştirilmiş yemek sayısı 50 bini aşmış durumda.
3 boyutlu simülasyon
Bir otel işletmecisisiniz ya da üst segmente hitap eden bir emlakçısmız. Müşterilerinizi satın alma yapmadan önce bilgilendirmek istiyorsunuz. Bunun için fotoğrafların ötesinde yeni bir servis konsepti gelişiyor: Üç boyutlu simülasyon. ABD’li Matterport şirketi, bu alanda geliştirdiği hizmetle bu yeni iş konseptinin geliştirilmesini sağlıyor. Matterport müşterilerine özel kameralar vererek ya da IOS tabanlı uygulamalarıyla mekanın görsellerini alıyor ve bu mekanın 3 boyutlu simülasyonlarını üretiyor.
3 boyutlu simülasyon
Bu mecraların yanında bir akıllı telefon donanımı ile de bu hizmetlerin sunulması tasarlanıyor. Üç boyutlu simülasyonun oluşturulmasının ardından oluşturulan data, farklı amaçlar için biçimlendirilebiliyor. Bu datalar üzerinden farklı simülasyonlarm biçimlendirilebilmesi de mümkün. ABD’de son dönemin en dikkat çekici konseptleri ve girişimleri arasında yer alan Matterport, melek yatırımcıların da ilgisini çekiyor. Şirket, mobildeki planlarını hızlandırmak adına geçtiğimiz aylarda 16 milyon dolarlık bir yatırım kabul etti.
Sanal para marketleri
Dünyanın büyük çoğunluğunda bitcoin geçerli. Kitap, seyahat, gıda her türlü harcamanızı yapabilirsiniz. Ayrıca altın veya gümüş alabilir, hisse senedi yatırımı yapabilirsiniz. Bitcoin satın almak veya bitcoin’lerinizi nakit paraya çevirmek için ise exchange (değişim) sitelerine ihtiyacınız var.
bitcoin-alısveris
Sitede yapılan işlemlerin yoğunluğu bitcoin’in dolara karşı olan değerini belirlemede baz alınır. Bir hesap oluşturursunuz ve sitenin para yatırma yöntemlerinden birini kullanarak bankanızdan hesabınıza para aktarırsınız. Bu para da karşılığı olan bitcoin değeri kadar sanal cüzdanınıza yatar. Kullandığınız site yüzde 1 civarı kesinti yapar. Nakde çevirdiğiniz bitcoin’inizi hesabınıza aktarır ve bankanızdan çekersiniz. Kullanıcı sayısı 200 bini aşan bitcoin için sanal alışveriş merkezleri tasarlanıyor. Sadece bitcoin geçen bu online alışveriş siteleri, sanal ekonominin yeni iş fikirleri arasında yer alıyor.
Süper debit kart
Bir önceki iş fikrinde açıkladığımız gibi Bitcoin her ne kadar tartışmalı da olsa yeni bir iş alanı açıyor. Bu alanda yeni iş konseptlerinin gelişmesine olanak sağlıyor. Bitcoin ile ilgili son zamanlarda özellikle ABD’de bu sanal para biriminin gündelik hayata uygulanması ile ilgili olarak yeni girişimler ortaya çıkıyor.
Bitcoin
Bu girişimlerden bir tanesi de Shift. Shift’in Bitcoin ile geliştirdiği iş fikri, bu sanal para birimini taşımaya yardımcı olacak bir debit kart projesi. Tabii ki sadece Bitcoin’in değil diğer sanal para birimleri ile birlikte reel para birimlerinin de taşınabileceği bir nevi “süper debit kart” projesi hayata geçiriliyor. Bitcoin ile ilgili grafikler bu para biriminin çıkış yakalayacağını gösteriyor. İyimser tahminlere göre bitcoin ile yapılacak sanal alışverişler 100 milyon dolar büyüklüğünü geride bırakacak. Fakat daha makul tahminler, 65 milyon dolarlık bir büyüklükten bahsediyor.
Kurumsal “Şeylerin İnterneti”
Dijital ekonomideki fırsatlara bakıldığında birçok kişinin aklına yaratıcı bir işletme fikri, hizmet sunumu gibi alanlar geliyor. Aslına bakılırsa içerik ve hizmet üretimi ile birlikte yukarıda değinildiği gibi donanım ve yazılım alanlarında da çok büyük bir iş evreni yaratılıyor.
Kurumsal Şeylerin İnterneti
Bu kapsamda gelecekte en dikkat çekici fırsat alanlarından biri nesnelerin birbiri ile iletişime geçmesi ya da nesnelerin doğrudan internete bağlanması olacak. Bilim-kurgu filmi gibi gelse de dünyadaki bütün objelerin birbiriyle konuşacağı bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. 2008 yılında birbiriyle konuşabilen obje sayısı dünya nüfusunu geride bırakmıştı. Bu hızla ilerlenirse 2020 yılında 30 milyar objenin birbiriyle konuşuyor olacağı tahmin ediliyor. Gelecekte bu küçük makinelerden 30 milyar olduğu zaman ve bunların zekâ seviyesi arttığında; zekâ makineden insana, insandan makineye ve makineden makineye geçebilecek. Bu zekâ, 2025’te 6.2 trilyon dolarlık bir pazar yaratacak.
Akıllı telefon kumandası
Sessizdeyken akıllı telefonunuzun yerini bulamıyorsanız ya da farklı uygulamalardan gelen uyanlan topluca görmek istiyorsanız size de bir Qblinks akıllı telefon kumandası gerekiyor. Akıllı telefonların hayatımıza daha çok girmesiyle akıllı telefon aksesuar işinde de önemli bir gelişme yaşandı.
Qblinks’in akıllı telefon uzaktan kumandası
Kılıflardan farklı dijital aksesuarlara kadar birçok aksesuar hayatımıza girdi. Çin’de bulunan Qblinks şirketi de bu alanda farklı bir geliştirme yapıyor. Tek başına Qblinks’in akıllı telefon uzaktan kumandası olarak iş gören aksesuan bir iş fikri olarak değerlendirilmese bile akıllı telefon aksesuarları alanında iş fikirleri konseptinin son örneği olması açısından dikkat çekici. Söz konusu cihazlann 29 dolarlık bir satış fiyatıyla tüketicilere sunulması planlanıyor.

Kilometre başına otomobil sigortası

Türkiye’de sigorta alanında rekabetin önemli bölümü, kas-ko olarak bilinen araç sigortalarında yaşanıyor. Bazı çabalar olsa da kaskolarda ücret hadleri çok değişken olmayan ortalama seviyelerde görülüyor. Aracını çok sık kullanan ve dolayısıyla hasar riski daha çok olan tüketiciler de aracını daha az kullanan ve hasar riski daha az olan tüketiciler de benzer fiyatları ödüyor.
Kilometre başına otomobil sigortası
ABD’li bir şirket bu alanda yeni bir paketle kilometre başına kasko konsep-tini geliştirdi. ABD’li şirket Metromile’ın dayandığı veriler arasında ülkede araç kullanıcılarının yüzde 70’inin yılda 10 bin milden az yol yapmaları geliyor. Buradan hareketle şirket kilometre başına kasko ürünü gerçekleştirdi. Bu ürün sayesinde tüketicilerin kasko ödemelerinde yüzde 40’lara varan tasarruf elde etmeleri söz konusu. Bununla birlikte şirket açısından sigorta poliçeleri ile ilgili verimlilik seviyeleri de daha yükseğe çıkıyor. Geleceğin iş fikirleri arasında segmentasyonun dijital mecraların da desteklemesiyle yeni iş fikirlerine olanak sağlayan bir alan olacağı geleceğe ilişkin öngörüler arasında yer alıyor.
KOBİ’lere online pazaryeri
Türk insanının ticarete olan yatkınlığı internet ortamına da taşındı. İş kurmak ya da geliştirmek isteyenler, mağaza hizmetinden faydalanmak için işlerini internete taşırken alıcı ve satıcılar da sanal alemde pazarlık yapmaya başladı.
KOBİ'lere online pazaryeri
Verilere göre, e-ticaret alanında 50 bini aşkın şirket faaliyet gösterirken, dükkan açılabilen internet sitelerinin sayısı her geçen yıl artıyor. Yerli ya da yabancı şirketlerin kurduğu e-ticaret sitelerinde dükkan açmak, kimi girişimcilere yeni iş alanları yaratırken, AVM ve zincir marketlere girmekte zorlanan KO-Bİ’ler için de müşterilerine ulaşmanın yollarından biri… Hem maddi, hem insan kaynağı açısından erişim imkanları olamadığı için bu siteler aracılığıyla müşterilerine ulaşmayı tercih eden bazı KOBİ’ler, potansiyeli görebilmek için ilk denemelerini sitelerdeki dükkanlarda gerçekleştiriyor. Günde yüzlerce yeni dükkanın açıldığı internetteki pazar yerlerinde milyonlarca liralık ticaret gerçekleşiyor.
Müzik paylaşım mecrası
Whyd’ın ekran görüntüsünü ilk gördüğünüzde Instagram ile benzerliği dikkatinizi çekiyor. Uygulamanın arayüzü Ins-tagram’a benziyor. Ama burada içerik fotoğraf ya da video değil tümüyle müzik.
Müzik paylaşım mecrası
Facebook ve Twitter’da çoklukla Youtube’a ya da diğer mecralara link vererek kimi şarkıların paylaşıldığını görebilirsiniz. Bu iş fikri işte bu bu müzik paylaşım motivasyonu üzerinde şekilleniyor. Takip ettiğiniz kişilerin son zamanlarda ne dinlediğini başka hiçbir sosyal medya mecrasına ihtiyaç duymadan görmeniz mümkün. Kullanıcılar, tıpkı Instagram’da video ya da fotoğraf paylaşır gibi müzik paylaşımları yapıyorlar. Tüketicilerin dijital müzik alışkanlıkları da gittikçe artış gösteriyor. Dijital müziğin gerek online içerik gerekse müzik pazarı içindeki yeri giderek büyüyor. 2012’de dünyada dijital müzik mağazaları albüm satışlarında tarihte ilk kez fizikselin önüne geçti. Online müzik servisleri tüm albüm satışlarının yüzde 37’sine imza attı.
Kargo paylaşım platformu
Bir paylaşım ekonomisi örneği olarak değerlendirebileceğimiz bir girişim olan Jwebi de sunduğu imkan sayesinde, farklı ülkelerden siparişi olan kullanıcılarla ilgili ülkeye seyahat edecek olan kişileri bir araya getiriyor.
Kargo paylaşım platformu
Örnek vermek gerekirse, yurtdışından bir e-ticaret alışverişi yaptığınızda bunun gümrükte takılması, sizin ülkenize gelmesinin çok uzun sürebiliyor olması hatta alışveriş yaptığınız sitenin ülkenize gönderim yapmaması gibi istenmeyen durumlar oluşabiliyor. Jwebi de bunu engellemeyi amaçlayan bir girişim. Jwebi üzerinden sizi yolculuk yapacak kişilerle bir araya getiriyor ve o kişinin size istediğiniz ürünü, kendi ürünü gibi taşıyarak teslim etmesini sağlıyor. Kendilerini bir “crowds-hipping” girişimi olarak konumlandıran Jwebi, Türkiye’den de oldukça tercih edilecek bir girişim olabilir. Bildiğiniz gibi dünyada ülkemize gönderim yapmayan pek çok e-ticaret sitesi mevcut.
Mobil CRM
Türkiye’de geleceğe yönelik fırsat alanlarından bir tanesi yazılım. Türkiye’de kurumsal yazılım penetrasyonu çok düşük. Bireyler çok hızlı bir şekilde dijitalleşti ama aynısını Türkiye’deki şirketler için söylemek zor. Bir sürü şirket halen defter, muhasebeci gibi geleneksel unsurlarla uğraşıyor.
Mobil CRM yazılımları
Halbuki bunların hepsi dijitalleşebilir. Dolayısıyla KOBİ yazılımlarında büyük bir fırsat var. CRM, ERP, muhasebe yönetimi gibi işler dijitale aktarılabilir. Bu aktarım süreçlerinde öne çıkacak olan mecralardan bir tanesi de mobil. Mobil CRM yazılımları, mobile geçen hem tüketiciler hem de profesyoneller için daha entegre ve hızlı çözümler sunuyor. Avrupa’nın yeni teknoloji merkezi Berlin’de yer alan Linko bu iş fikri dolayısıyla ciddi ilgi görüyor. Şirketin yazılımını talep eden şirketlerin oluşturduğu bekleme listesinde 2 bin şirket yer alıyor. Bu rakam mobil CRM uygulamalarına gösterilen ilginin somut göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bir başka önemli gösterge bu iş fikrine verilen finansman desteği.
Müzik analizi
Dünyada dijital müzik işi inişli çıkışlı da olsa yükseliyor ve beraberinde yeni iş fikirleri de getiriyor. Echo Nest’in sunduğu müzik analizi işi de bunun son örneklerinden. Amerika merkezli Echo Nest, geliştirici odaklı bir şirket ve özetle müzik içerik ve müzik sever verilerinden anlamlı bilgiler derliyor.
Echo Nest
Echo Nest’in müşterileri arasında BBC.com, Foursquare, MTV, Twitter, VEVO, Yahoo, Coca-Cola, Intel, Microsoft ve Reebok gibi farklı endüstrilerin önde gelen oyuncuları yer alıyor. Echo Nest’in verilerine göre, şirket altyapısını kullanan 400’ün üzerinde uygulama her ay 100 milyondan fazla kişiye ulaşıyor. Echo Nest ayrıca Vevo’nun kişiselleştirilmiş önerilerinin ardındaki beyin olarak da biliniyor. Echo Nest, dünya çapında 30 milyon şarkıyı 5 milyar veri noktasından, dünyanın en büyük dinamik müzik veri depolarından birini kurmasıyla adından söz ettirmişti. Firmanın 340 kişilik geliştirici ekibinin desteğiyle sağlanan bu verilerin online müzik için önemli olduğu ortada.
Akıllı telefon kiralama
Yurtdışına gidildiğinde en çok ihtiyaç duyulan konulardan bir tanesi iletişim, özelde de internete ulaşmaktır. ABD’li Explora ortaya koyduğu fikirle bu ihtiyaca cevap veriyor. Şirket turistler için akıllı telefon kiralıyor.
akilli telefon kiralama isi
Doğrudan otelinize yapılan servis ile o ülkedeki operatörün hattına sahip bir akıllı telefon kiralayabiliyorsunuz. Başta internet olmak üzere tüm iletişim ihtiyaçlarınızı bu akıllı telefonlar üzerinden gidermeniz mümkün. Yerel operatörler olduğu için de internet çözümleri oradaki yerel ücretler seviyesinden ücretlendiriliyor. Şirket akıllı telefon kirası için günlük 8 dolarlık gibi bir ücret belirlemiş. Bu akıllı telefonlar üzerinden kontörlü paketler almanız da mümkün.
Şirket 4G altyapısına sahip akıllı telefonlarla turistlerin ve iş seyahatine çıkmış kişilerin tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılamayı planlıyor. Türkiye, hem turizm hem de iş fırsatları bakımından gelişen bir ülke olarak akıllı telefon kiralama açısından uygun bir pazar sunuyor. Geriye sadece uygun bir servis altyapısı kurmak ve girişimi başlatmak kalıyor.

E-ticaret finansmanı

E-ticaretin küçük ölçekli şirketlere gelinceye kadar yaygınlaşması yeni bir ihtiyacı doğuruyor: Finansman.
E-ticaret finansmanı
İngiltere merkezli Iwoca şirketi, özellikle küçük ölçekli şirketlerin e-ticaret alanındaki finansman ihtiyaçlarını görüp bu alanda uzmanlaşmış finansman olanakları sunuyor. E-ticaret şirketlerinin fiziksel varlıkları ve dolayısıyla teminat gösterme konusunda yaşadıkları kısıtlar Iwoca’nın yarattığı iş fikrinin temellendiği ihtiyaçları oluşturuyor. Iwoca bu ihtiyaçları olan yaklaşık 9 bin küçük ölçekli işletmeye ulaştı ve e-ticaret operasyonları için özel finansman alternatifleri sundu.
Şirketin verdiği finansmanın toplam büyüklüğü 5 milyon sterlin civarında. Gittikçe önemli talep gören ve İngiltere’de yatırımcılar tarafından da dikkatle takip edilen Iwoca’nm yeni hedefi, 5 bin küçük işletmeye bu alternatif finansman paketlerini ulaştırmak. Türkiye gibi e-ticaret konusunda dinamik bir ülkede bankalar dışında alternatif ve uzmanlaşmış finansman paketleri arayan şirketler için bu iş fikri önemli bir potansiyel anlamına geliyor.

Dijital İK eşlemesi

İşe alım süreçleri, şirketler için geniş operasyonel süreçler anlamına geliyor. Bu süreçlerin dijitalleştirilmesi bir zamandır iş dünyasının gündemindeydi.
Dijital İK eşlemesi
Şirketler, bu alanda önemli adımlar atarken ürünler ve servisler de geliştiriliyor. Bu konudaki son örneklerden bir tanesi de İngiltere’deki Rolepoint… Şirket kurduğu yazılımla çalışanların mevcut işyerle-rindeki sosyal network’lerle potansiyel pozisyonlarım eşliyor. Başka tabirle şirketler için uygun adayları bulmak için geliştirilen bir yazılımdan söz ediyoruz. Bu yazılımın önerdiği adayların yaklaşık yüzde 80’i söz konusu pozisyonlara yerleştirildi. Bu durum başta bahsettiğimiz zaman ve yatırım isteyen süreçlerin kolaylaştırılmasına da olanak sağlıyor.
Rolepoint ile şirketlerin 250 bin dolarlık işe alım aracılık hizmeti bedelinden tasarruf ettiği öngörülüyor. Rolepoint’in müşterileri arasında KPMG ve Kone gibi dev şirketler de yer alıyor. Türkiye’nin insan kaynakları açısından zengin bir ülke olduğu düşünülürse bu gibi yazılım ve servislerin önemli işlevleri olacaktır. Teknoloji alanında girişim yapmak isteyen girişimciler için dijital İK eşlemesi ilgi çekici iş fikirlerinden biri olabilir.
Dijital medikal gereçler
Mobil sağlık, dijital sağlık gibi trendler gelişirken daha çok servis boyutuna vurgu yapılıyor. Peki bu teknolojik trendler hangi gereçlerle ilerleyecek.
Medtronic
Ya da dijitalleşme medikal gereçlerde de çığır açıcı işler yapılmasına olanak sağlayabilir mi? Bu soruya ABD’den bir girişimle cevap verildi: Medtronic. Şirket dijitalleşmenin imkanlarını kullanarak bu alanda birbirinden ilgi çekici işlere imza atıyor. 2 gram ağırlığındaki cihaz, bu alandaki geliştirmelerin en etkileyici örneklerinden birini oluşturuyor. Medtronic, teknolojik şirketlere yatırım yapmak isteyen yatırımcılar tarafından da dikkatle takip ediliyor. ABD, medikal alanda ürün geliştirmelerine evsahipliği yapan öncü bir ülke. Fakat sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesi ile ilgili söz konusu kısıtlar bu alandaki gelişmeleri de yer yer sekteye uğratabiliyor. Böylesi iş fikirleri, Türkiye gibi geniş pazarlarda önemli sonuçlar doğurabilecek iş planları olarak öne çıkıyor.
Bilgisayar kodu paylaşımı
Dijital süreçlerin hızla sosyalleştiği bir ortamda yazılımların paylaşılmaması gibi bir durumun ortaya çıkmasını beklemek pek de doğal gözükmüyor.
Bilgisayar kodu paylaşımı
Artık bilgisayar kodları, yazılımlar da verimlilik ve sosyallik trendleri doğrultusunda paylaşılıyor. Bu paylaşımlara yönelik bir platform kurmak da yeni iş fikirlerinden biri olarak ortaya çıkıyor. Bu iş fikrin uygulayan şirket olan GitHub, ABD’de büyük ilgi görüyor. Yukarıda bahsettiğimiz MIT listesine giren şirket yazılım paylaşımı açısından popüler bir platform olarak öne çıkıyor. Şirketin sunduğu verilere göre 10,7 milyon gibi yüksek rakamda veri seti kurulan platform üzerinden paylaşıldı. ABD bu açıdan dinamik bir ülke olduğu için bu rakamlar da üst seviyelere çıkıyor. Bunun yanında Türkiye de bu açıdan dinamik bir ülke olduğu için dijital alanda bu tip paylaşımlara uygun platformlar sunmak, yeni sinerjilerin ve dolayısıyla yeni ürünlerin ortaya çıkması açısından verimli bir alternatif sunuyor.

Sanal alışveriş merkezleri

Tesco Güney Kore metrosunda billboard’lara, duvarlara ürünlerinin görsellerini ve QR kodlarını koyup tüketicilerin bunlar vasıtasıyla alışveriş yapmasına olanak sağladığından bu yana ilgi çekici rakamlara imza attı.
Sanal alışveriş merkezleri
Şirket, bu uygulamasının ardından online satışlarında yüzde 136’lık artış yakaladı, kayıtlı online tüketicileri yüzde 76 arttı. Bu uygulamanın başarısının ardından ardıllarının ve yeni iş fikirlerinin gelmesi bekleniyordu. Bu anlamda Çinli bir şirket olan Yihaodian, geliştirdiği uygulama ile benzer alanda yeni bir iş fikri yarattı: Sanal alışveriş merkezi. Sokakta yürürken akıllı telefonunuzu uygun bir alana, kamusal bir alan ya da bunun gibi karmaşık görüntülerden uzak bir alana tuttuğunuzda sanal bir alışveriş merkezi görüntüsü ile karşılaşıyorsunuz. Uygulama bu sanal market raflarından alışverişe imkan sağlıyor. Bu örnek, Türkiye’de özellikle metropollerde hem perakende devleri hem de bilişim şirketleri tarafından uygulanabilir.

Uygun fiyatlı organik gıda

Organik ürünler pazarı, katlanarak büyümeye devam ediyor. Tüketicilerin organik ürünler konusunda bilinci gelişmeye devam ettikçe bu ürünlere olan talep de yükselecek. Rakamlar organik ürünler pazarının gerçekten dikkat çekici büyüklüklere ulaştığını ortaya koyuyor.
Organik ürünler pazarı
Buna göre 2012 yılında organik ürünler pazarının küresel olarak büyüklüğünün 63 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Organik ürünlere olan talep artsa da halen orta-üst segment ürünler olarak algılanıyor olduğu da bir gerçek. Organik ürünlerin fiyatlarının görece daha yüksek olması da bu algıyı destekliyor. Ancak ABD’de bir zamandır uygun fiyatlı organik ürünlerin, görece daha pahalı olan ürünler karşısında ciddi rekabete girdiği görülüyor. Kısacası ABD daha uygun fiyatlı organik ürünler konusunda yeni bir iş fikrine evsahipliği yapıyor. Yarım kilo organik elma Whole Foods isimli daha pahalı organik ürünler satan zincirlerde 3 dolarken, Costco ya da Sprouts gibi bu yeni iş fikrini temel alan zincirlerde 2 dolara satılıyor.

Kurumsal havacılık

Kimi ülkeler ya da bölgeler için etkili görünmeyen iş fikirleri bazı bölge ve ülkeler için önemli potansiyel sunuyor.
Kurumsal havacılık
Çin ve bölgesi için kurumsal havacılık konsepti de bunlardan biri. Türkiye’de de önemli seviyeye gelmiş iş jetleri kullanımı Çin için çok kısıtlı düzeyde. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin’de bulunan iş jeti sayısı 400’ü geçmiyor. Bu durumda Çin’de iş jetleri odaklı kurumsal havacılık işletmeciliği potansiyel sunan bir iş fikri olarak öne çıkıyor. Çin’de bu işin yeterince gelişememesinde hükümetin regülasyonlarmın etkisi vardı. Fakat son zamanlarda Çin hükümetinin bu alandaki düzenlemeler konusundaki yaklaşımının değiştiği görülüyor. Bu da girişimciler için önemli bir fırsat alanı yaratıyor.
Sanat danışmanlığı
Sanatın izleyici kitlesinde 1980’lere oranla yüzde 200’e varan büyük artışlar oldu. Galerilerin ve müzayedelerin belli başlı takipçilerinin etrafında dönen piyasada 2000’li yılların başlarında, farklı bir alıcı profili olarak beyaz yakalıların sayısı arttı.
sanat danismanligi
Sanata sahip olmanın yaşattığı hazzı ve prestiji yeni keşfeden hatın sayılır miktarda kişi de galeri ve müzayede salonlarında boy göstermeye devam ediyor. Batı’ya göre geç hareketlenmiş olsa da artık Türkiye’de de hatırı sayılır bir koleksiyonerler topluluğu oluştuğunu söylemek gerekiyor. Düzenlenen müzayede ve satılan eser sayısı azımsanmayacak düzeyde… Bugün müzayedelere ve sanat merkezlerine kayıtlı 3 bin 500 koleksiyoner bulunuyor. Türkiye’de koleksiyo-nerler klasik ve çağdaş Türk resminin yanı sıra ünlü oryantalistlerin İstanbul Osmanlı saray hayatı, harem, odalık, Osmanlı tipleri ve İstanbul temalı tablolan tercih ediyorlar. Bu tercihler gelecekte tıpkı bir borsa hissesine yatırım yapmak gibi algılanacak. Bununla birlikte sanat koleksiyonlarının da artması danışmanlık pazarında da gelişmelere sahne olacak.

Bilimsel danışmanlık

Bilimsel araştırmalar günümüzde hiç olmadığı kadar büyük ölçüde ekonomiyi etkiliyor. Artık bir iş insanının bilimsel gelişmeleri göz ardı etmek, bu gelişmeleri takip etmemek gibi bir şansı yok.
Bioassociate
Aksine takip etmesi ona önemli artılar getiriyor. Bununla birlikte iş insanlarının kuantum bilişime ya da nano-teknolojiye yeteri kadar hakim olmasını beklemek de mümkün değil. İşte burada yeni bir iş fikri devreye giriyor: Bilimsel danışmanlık. Bu danışmanlık şirketleri şirketlere, iş insanlarına teknik konularda danışmanlık hizmeti veriyor. Bu alandaki girişimlerden bir tanesi İsrail ve Fransa’da ofisleri bulunan Bioassociate. Bu şirket gibi yeni yeni şirketler de bu alanda faaliyet gösteriyor. Bilimin ve dijital ekonominin gelişmesiyle bu yeni iş segmentinin hızla yükseleceği tahminleri de yapılıyor. Somut tahminlere göre, bu iş alanının 2016 yılma kadar 28,6 milyar dolarlık bir hacim yaratması bekleniyor. Türkiye gibi bu alanlarda yeni yeni adımlar atan bir ülke için şimdiden bu iş fikrine yatırım yapmak potansiyel barındırıyor.
Kaynak: Turkishtime


Yemliha Toker
Profesyonel SEO Uzmanı ve E-ticaret uzmanıyım. https://yemlihatoker.com web adresim aracılığı ile SEO hakkında yanlış bilinen gerçekleri bildirmek ve SEO'yu öğrenmek isteyen herkese yardımcı olmaya çalışıyorum.